YOLUNDA İSRAİL, SEYİRCİ ARAP BİRLİĞİ

upa-admin 03 Temmuz 2012 2.888 Okunma 0
YOLUNDA İSRAİL, SEYİRCİ ARAP BİRLİĞİ

İsrail Devleti 1948 yılında Hitler döneminde Holokost mağduru olmuş Yahudilerin yoğun göçleriyle, Balfour Deklarasyonu’nda (1917) belirlenmiş topraklarda inşa edildi. Soğuk Savaş’ın ilk yıllarında kurulan İsrail’in bölgenin farklı bir uydusu olacağı da aşikârdı. Filistin ve özellikle Arap Devletleri-İsrail arasında yaşanacak savaşlar da kaçınılmaz olacaktı. İsrail ile savaşmış yahut ileride savaş yapabileceği hükümetler -Suriye hariç- düşürülmüş, diğer hükümetlerin ise pusulası Batı’yı gösteriyordu.

***

SSCB ve Ortadoğu Üzerine

SSCB’nin Ortadoğu’da kendi düşünce alanında hareket etmeyecek/edemeyecek hükümetlere karşı yapılacak devrimleri desteklemesi gerekiyordu. SSCB Ortadoğu’yu kaybetmemek adına yapmış olduğu hamleler ve bölgede ABD’nin de buna binaen hareketlenmeleri elbette bölgeyi istikrarsızlığa yöneltecekti. SSCB’nin yakın çevresi dışında Ortadoğu’ya önem vermesi güvenliği için gerekliydi. Günümüzde Filistin konusunda Rusya’nın destekçi olduğunu görmekteyiz. Ortadoğu’da yaşanan hükümet paylaşımları ülkeleri bloklaşmaya götürüyordu. SSCB dağıldıktan sonra harita alanı daralmış olan Rusya’nın Boris Yeltsin’den sonra Batı’nın uyuşturulmuş adamı görüntüsü gidiyor ve bunu sağlayan da “Yeni Çar” Vladimir Putin oluyordu. Ortadoğu konusunda SSCB döneminde olduğu gibi çekişmeler belirecekti.

***

Yeni Hükümetler: Ortadoğu’da Neler Oluyor?

ABD, Orta Avrasya’da devrimler üzerinde başarı sağlayamadı. Gürcistan’daki Gül Devrimi ABD adına ilerlemelerin en önemlisiydi. Burada en temel ilerleme faktörü, Rusya’nın Güney Osetya konusunda göstermiş olduğu ikilik ve halkların çeşitli sebeplerle Rusya’dan uzaklaşmalarıydı. Fakat Gül Devrimi’nin ömrü uzun olmadı ve Güney Osetya Savaşı sonrası Gürcistan yeniden doğru rotaya sokuldu. Diğer yaşanan devrimler; örneğin Ukrayna’daki Turuncu Devrim de kısa sürede eski haline döndü. Rusya-Ukrayna ilişkileri tekrar düzelmeye başladı. Hatta Ukrayna’nın eski Başbakanı ve 2004’teki Batı yanlısı Turuncu Devrim’in liderlerinden Yuliya Timoşenko tutuklandı.[1]

***

Arap Baharı’ndan önce Yom Kippur Savaşı destekçilerinden Sudan’ın haberi bu kapsamda pek değerlendirilmedi. Sudan ikiye ayrıldı. İsrail konusunda bir destekçi ikiye ayrılmıştı. Diğer destekçileri de belirtmek gerekirse; Ürdün, Irak, Suudi Arabistan, Libya, Fas, Kuveyt, Cezayir, Sudan, Mısır, Suriye, Lübnan gibi. Şimdi Arap Birliği ve Arap Baharı kapsamında devletlerin yaşadığı olayları kısa ve öz bakmak gerekirse: Bahreyn (büyük çapta protestolar), Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir (büyük çapta protestolar), Cibuti (küçük çaplı protestolar), Fas (büyük çapta protestolar), Filistin (protestolar), Irak (büyük çapta protestolar), Katar, Komorlar, Kuveyt (yenilenen hükümet), Lübnan (küçük çapta protestolar), Libya (devrildi), Mısır (devrildi), Moritanya (küçük çapta protesto), Ürdün (yenilen hükümet), Somali (çatışmalar devam etmekte, Etiyopya ordusu Somali’ye girmişti), Sudan (küçük çapta protesto), Suudi Arabistan (küçük çapta protesto, lakin Kral Abdullah durumu lehine çevirecek hamleleri yapmış gözüküyor), Tunus (devrildi), Umman (yenilenen hükümet), Yemen (yenilenen hükümet).[2]

***

Ortadoğu’da Arap Birliği hükümetlerine yoğun protestolar, birliğin istikrarına adeta balta vurdu. Arap devletleri olabilecek herhangi bir İsrail-Arap Devleti savaşında, tarihte olduğu gibi bu savaşta destek verecek devlet bulamayabilir. Bu durumda İsrail’in nüfuz alanını genişletmesi, bölgedeki milli ve dini ideasına ulaşmada kıvılcım sağlayacak. Suriye’de yaşanan muhaliflerin hükümete yönelik protestoları ve dışarıdan almış olduğu destek ile hareket alanını genişletmeye çalışmaktadır. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, devrik Saddam Hüseyin gibi BM’nin alacağı net karar ile düşebilir vaziyette, fakat Rusya, Çin ve İran’ın göstermiş olduğu destek bu süreci yavaşlatmaktadır. Rusya’da Baas Partisi’ne olan duygusal bağların Putin ile daha somut hale gelmesi, Moskova’nın bu konuda pro-aktif politika sergilemesinde bir faktör olarak söylenebilir. Avrupa Birliği söz konusu gelişmelerde ilgi ve alakasına yönelik hareket etmeye devam etmektedir. Libya konusunda Fransa ve İtalya’nın aktif olma arzusunu elbette hatırlarız. ABD ise Başkan Obama’nın yaklaşan seçimleri ile farklı bir seyir sunuyor. Cumhuriyetçi aday Romney’e karşı Yahudi lobisine yönelik destek arayışında olan Obama bu nedenle İsrail’in başdüşmanlarından Suriye’ye karşı sessiz kalmak istemese de, ABD’nin askeri müdahale hevesleri Irak ve Afganistan olaylarında göstermiş olduğu cesareti bağlamında geri planda kalmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti ise Beşar Esad’ın uçak konusu ile ilgili beyan etmiş olduğu “keşke” bildirisine karşılık, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun açıklamaları ile cevap vererek bununla yetinmediğini gösteriyor. Arap Baharı sürecinde yeni kurulan hükümetler ile ilişkilerini geliştiren Türkiye Cumhuriyeti kendi bölgesel güç olma konumunu güçlendirme bağlamında aktifliğini sürdürüyor.

***

 

Değerlendirme

Suriye kararsızlığını devam ettiriyor, İsrail’in bölgede kendi rayında ilerlediğini, bu duruma seyirci kalan bir Arap Birliği’nin olduğunu belirtmek gerekir. Türkiye ve İsrail’in Mavi Marmara olayı sonrası köşelerine çekilmeleri bölge konusunda farklı politikaların artmasına neden oluyor. İsrail, Türkiye ve yeni Ortadoğu hükümetlerinin bakış açıları ile bölgenin geleceği merak konusu. Sonuç olarak Türk Dış İşleri’nin ve hükümetin göstermiş olduğu pro-aktif dış politika ve Suriye ve Türkiye halkının güvenliği adına sergilemiş olduğu sorumlu tavır, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da genel düşünce olarak desteği ile karşılaşıyor. Muhalefet ise Suriye konusunda Esad’ın yanında yer almakta, “Türkiye Suriye’nin iç işlerine karışmamalıdır” yönünde açıklamalar yapmaktadır. Aynı şekilde Türkiye’deki KCK tutuklamaları konusunda da AB’nin iç işlerimize karışmamasını beklemek hakkımız olsa gerek. İsrail’in ise şu anki durumdan memnun olduğu aşikardır. Türk dış politikasının böyle devam edeceği ve Esad sonrasına yatırım yapacağı görülüyor.

 

Şahin KESKİN/UPA Erzurum Atatürk Üniversitesi Temsilcisi


[1] İlgili haber için bkz; http://www.cnnturk.com/2011/turkiye/08/05/turuncu.devrimin.lideri.tutuklandi/625248.0/index.html.

[2] Wikipedia’dan yardım alınmıştır. Konu ile ilgili detaylı bilgilerin Arap Baharı’nın bölgede olgunlaşmasıyla netlik kazanacağı unutulmamalıdır.

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.