İSRAİL’DE YENİ DÖNEM ESKİSİ GİBİ OLACAK MI?

upa-admin 24 Ocak 2013 3.037 Okunma 0
İSRAİL’DE YENİ DÖNEM ESKİSİ GİBİ OLACAK MI?

Merakla beklenen İsrail genel seçimleri nihayet sonuçlandı. Türkiye ile ilişkilerin kopma noktasına geldiği, Filistin-İsrail barış görüşmelerinin tıkandığı, İran tehdidinin yakından hissedildiği ve Beyaz Saray yönetimi ile görüş ayrılıklarının yaşandığı bir dönemde, Netanyahu’nun akıbeti merak konusuydu.

Genel seçimlerde sağcılar ve merkez sol ittifak, İsrail Meclisi Knesset’te eşit sayıda sandalye elde etti. Başbakanlık görevinin yeniden Netanyahu’ya verilmesi beklenen yeni koalisyon hükümetini kurmak hiç de kolay olmayacak. Öncelikle ülke içinde siyasi birliğin tesis edilmesi ve karar alma sürecinin nispeten kusursuz işlemesi sağlanmalı. Bunun için iki farklı siyasi kesimin “ortak akıl” ile hareket etmesi gerekiyor fakat bu hiç de kolay olmayacak. İç politika sürecinde, özellikle dış politikada keskin görüş ayrılıkları partiler arası uzlaşı sağlama önünde en büyük engeli teşkil ediyor.

Seçim sonuçlarının belli olmasından sonra Netanyahu yeni koalisyon hükümetinin öncelikleri arasında İran nükleer programını durdurma olduğunu söylerken bunu hangi somut adımlarla gerçekleştireceğinden bahsetmedi. Diplomasi veya müzakere yollarının en azından Netanyahu anlayışında bir idare için kapalı olduğu düşünülürse, geriye sadece askeri operasyon seçeneği kalıyor. İsrail devletinin sosyolojik tabanı halkın büyük çoğunluğunun ülkelerinin İran ile savaşa girmelerine şiddetle karşı çıkıyor. Hatta Facebook üzerinden kurulan bir grup sayesinde yüzlerce İsrailli ve İranlı, internet ortamından özgürce iletişime geçiyor ve halklar arasında bir problem olmadığının mesajını tüm dünyaya veriliyor.

Diğer taraftan Beyaz Saray yeni dönemde İsrail-Filistin barış görüşmelerinin kesintiye uğramadan devam etmesi yönünde telkinlerde bulundu. “İki devletli” çözüm modeli üzerinde ısrar eden Barack Obama, ikinci başkanlık döneminde Filistin meselesini iki tarafında haklarını gözeterek nihayete erdireceğini söylüyor. Netanyahu’nun ABD Başkanlık seçimi döneminde diğer aday Romney’i desteklediğin unutmamak gerekir.

Netanyahu seçimlerden güç kaybederek zaferle ayrılmış olsa da, şahin kanatın etkisi bölge genelinde tedirginliğin devam etmesine neden olacak. Bilhassa İsrail-Filistin barış görüşmelerinin tıkanmasıyla iplerin gerilmesi “çözümsüzlüğün” kronikleşmesine katkı sağlayacak.

Tel Aviv yönetiminin Türkiye ile ilişkilerin donma noktasına geldiği, Filistin meselesindeki tehditkar ve yıkıcı tutumu ve Beyaz Saray ile görüş ayrılıkları yaşadığı dönemde oy kaybının daha yüksek olması bekleniyordu. Fakat İsrail’in iç dinamiklerinin ne kadar hassas dengeler üzerine kurulduğu göz önünde bulundurulursa, Netanyahu’nun önceki dönem “şahin” politikalarını aynı şekilde sürdürmesi beklenmemeli.

Neticede İsrail Devleti dış politikasında ciddi revizyona ihtiyacı var. Müslüman Arapları bölgeden dışlayan anlayışla yeni hükümet, ülkenin ulusal güvenliğini sağlayacağını düşünerek sadece “güvenlik paranoyası” içinde olduğunu kanıtlamaktadır. “İki devletli” çözüm modeli ile Filistin topraklarında yeni yerleşim yerlerinin durdurulması kararı mümkün mertebe en kısa sürede alınmalı, Netanyahu hükümetinin elindeki kartları kuvvetlendirebilmesi için Türkiye ile ilişkilerini iyileştirmelidir.

Haftanın Sözü: “Dik Tepelere tırmanmak için önce yavaş yürümek gerekir.” – Shakespare

Furkan KAYA

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.