ÇİN ORTADOĞU’DA: “SESSİZ VE TEMKİNLİ” SİYASET

upa-admin 27 Mart 2014 2.961 Okunma 1
ÇİN ORTADOĞU’DA: “SESSİZ VE TEMKİNLİ” SİYASET

Pekin dış politikasını gittikçe daha da etkinleştirir. Onun dünyanın çeşitli bölgelerine etki imkanları genişliyor. Ortadoğu bu açıdan daha çok ilgi çekmektedir. Çin bu mekanda çok değişkenli siyaset yürütür. Uzmanlar bunun özel bir içerik arz ettiğini söylüyorlar. Bu politikanın önemli noktaları açısından Pekin’in jeopolitik stratejisinin birtakım önemli yönlerini belirlemek mümkündür. Burada bu yönde gözlemlenen yeni boyutlar büyük ilgi uyandırıyor.

”Dört Modernleşme”: Yeni Diplomasiye Geçiş

Çin dünyayı sadece şaşırtmakla kalmıyor, ayrıca da düşündürüyor. Pekin’in yürüttüğü siyasetin mahiyetine varılmaya çalışılıyor. Bu süreç 70’li yıllarda ”dört modernleşme” denilen ve temelde, ekonomik gelişmenin yeni modelini öngören programın hazırlanması ile başladı. Çin hedeflediği yeni jeopolitik, ekonomik, siyasi, askeri ve kültürel amaçlara ulaşmak için diplomasisini de yenilemeliydi.

Uzmanlar bunu ”temkinlilik diplomasisi” olarak isimlendirir. Bu diplomasinin içeriği Çin kültürel-siyasi geleneğinden kaynaklanıyor. Ana hedefi şöyledir: ”Faaliyet gösterilen bölgede jeopolitik etki alanını genişleterek, bu mekanda bulunan devletlerin oradaki jeopolitik etki alanını sınırlamak”.

Bunun için temel prensip hiçbir devletin iç işlerine karışmamak ve bölgeyi etkileyen ülkelere engel olmamaktır. Uzmanlar mecazi olarak bu diplomasiyi ”sessiz ve yumuşak” siyaset olarak nitelendiriyorlar (Bkz.: Eyüp Ersoy. Çin Dış Politikasında Ortadoğu: Temkinlilik Diplomasisi Üzerine Bir İnceleme / Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK), Uluslararası Hukuk ve Politika, 2012, Cilt: 8, Sayı: 31, s. 37-55). Çin dış politikasında bu hat tam anlamıyla 90’lı yıllarda kendini göstermeye başladı. Bunun sebebi ise ülkenin büyük enerji ithalatçısına dönüşmesi oldu. Pekin ihtiyaçlarını karşılamak için daha önce çok ilgi göstermediği bölgelerle yoğun ilişki kurmaya başladı.

Bu sırada Çin’in dikkatini Ortadoğu daha fazla çekti. Bu bölgenin devletleri ile diplomatik ilişkiler 1956 yılında Mısır’la ilişkilerin kurulmasıyla başlar. Sonra Suriye, Yemen ve Irak geliyor. Ayrıca, Suudi Arabistan Mısır’dan sonra Çin’in önem verdiği diğer bir ülkedir. Pekin için Libya özel yer tutuyordu. Muammer Kaddafi devrildikten sonra Çin’in bu ülkedeki 18,5 milyar dolar yatırımı battı. Uzmanlar Pekin’in bundan “ders aldığını” vurguluyorlar (Bkz.: Сергей Лузянин. Политика Китая на Ближнем Востоке: “накормить волков и сохранить овец” / Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı portalı, 17 Aralık 2012).

Çin’in Ortadoğu’da İsrail faktörüne yaklaşımı da ilginçtir. Bu ülke ile diplomatik ilişkileri Pekin 1992’de kurdu. Aynı zamanda, o, Filistin’le de yakın iş birliği yaptı. BM’de Filistinlileri savundu. Buna rağmen, Çin İsrail’le askeri alanda ciddi ilişkiler kurdu. Ancak Washington’un ciddi müdahalesinden sonra bu sürecin gelişmesi biraz zayıfladı (Bkz.: Eyüp Ersoy. Gösterilen eser, s. 48). 2000-2006 yıllarda ise genel olarak, silah satışı ile ilgili Tel Aviv, Pekin’e karşı yükümlülüklerini yerine getiremedi.

Çin’in Arap ülkeleri, İran ve Türkiye ile enerji ve ekonomi ilişkileri ise daha başarılı gelişmektedir. 2007 yılında Çin enerjiye olan talebinin % 38,7’sini Ortadoğu ülkelerinden karşılarken, bu rakam 2010 yılında % 47 oldu. 2012 yılında ise % 30’a düştü. Fakat aynı yıl Çin’in 18 Arap ülkesi ile ticaret hacmi 200 milyar dolar oldu (Bkz.: Eyüp Ersoy. Gösterilen eser, s.46).

Yukarıda değinilen bağlamda Çin-İran ilişkilerini ayrıca belirtmek gerekir. Çin 2007-2009 yılları arasında İran ile 3,76 milyar dolarlık petrol ve doğal gaz anlaşması imzaladı. Şu anda bu ülke enerjiye olan ihtiyacının % 14’e kadarını İran’dan karşılıyor. Çin’in “Chery” otomobil şirketi ilk dış temsilciliğini İran’da açmıştır. Şu anda iki ülke arasında enerji alanında işbirliği genişledi. Pekin Washington’un baskılarına rağmen, Tahran’la ilişkilerini geliştiriyor. Doğru, bu yılın Şubat ayında ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Çin’e ziyareti sırasında Pekin’in İran nükleer programı meselesine yaklaşımını yapıcı bulduğunu demişti. Ancak o, aynı zamanda, Çin-İran ilişkilerinin tarzını değiştirmenin zamanının geldiğini de vurguladı.

Ortadoğu’da Stratejik Rekabet: Pekin ”Sessizliğini” Bozuyor Mu?

Uzmanlara göre, Pekin bu tavsiyeyi kulak ardı etti. Çünkü “Çin’in İran’a desteği ABD ve Çin’in Ortadoğu’daki stratejik rekabetinin önemli bir unsurdur” (Bkz.: Николай Бобкин. Иран и Китай: в основе дружественных отношений прагматизм / “Новое Восточное Обозрение”, 21 Şubat 2014).

Çin’in Ortadoğu politikasının ilginç bir yönünü askeri alan oluşturuyor. Bu yönde Pekin daha çok İsrail ve Suudi Arabistan ile iş birliği yapıyor. Son yıllarda Irak, Suriye ve Katar ile de ilişkiler genişledi. Türkiye’nin Çin’den yeni füzeler almayı öngören sözleşme imzalaması unutulmamalıdır. NATO buna itiraz etse de, Ankara vazgeçmiyor.

Bütün bunlar Çin’in Ortadoğu politikasının temel bölümlerini ifade eder. Burada öncelikle, Pekin’in bu bölgeye, genel olarak, Batı Asya ve Kuzey Afrika bağlamında yaklaştığını belirtmek gerekir. Burada temel amaç ülkenin ekonomik gelişimi ile jeopolitik çıkarlarını daha geniş mekanda sistemli şekilde temin etmektir. Çin öncelikle ekonomik ve askeri alana ağırlık verdi. Son yıllarda ise sosyo-kültürel yöne dikkatini artırdı. Dil ve kültürün yayılmasında Pekin’in başarılar elde ettiği itiraf edilir.

Genel olarak Çin’in Ortadoğu politikası “temkinli”dir, ancak “teşkil edici” değildir (Bkz.: Eyüp Ersoy. Gösterilen eser, s. 53). Yani Pekin bu bölgede jeopolitik süreçlerin genel yönünü belirlemez. O, şimdilik mevcut koşullar kapsamında yerel devletlerin iç işlerine karışmayarak “tarafsız taraf” olmaya çalışıyor. Fakat bölgede git gide yeni durum oluşur ve Pekin, dış politikasında sıkıntılar hisseder. Uzmanlar ABD, Rusya ve Çin’in Ortadoğu politikasında farklılıkların da bu düzlemde olduğunu vurguluyorlar.

ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel (Çak Heygel) Washington’ın Ortadoğu politikasının mahiyetinin “süreçlerin gidişatının oluşturulması'” olduğunu söyledi (Bkz.: Наташа Мозговая. США, Китай, Россия – три разных взгляда на Ближний Восток / “Голос Америки”, 10 Mayıs 2013). Amerika bölgenin genel jeopolitik manzarasını belirlemeye çalışır. Böylece, bütün durumun değişim dinamiğini kontrol etmek amacı ile hareket ediyor.

Uzmanlara göre, bundan farklı olarak, Rusya’nın bu bölgedeki politikası çelişkilidir. Örneğin, Rusya Bilimler Akademisi ABD ve Kanada Enstitüsü Ortadoğu Çatışmalarının Analizi Merkezi Direktörü Alexander Şumilin şunları söyler: “… Özellikle İran ve Suriye konusunda Moskova zor anlaşılır adımlar atıyor. Diyelim ki, bir yandan İran’la ekonomi, enerji vb. alanlarda iş birliğinde çıkarlı iken, diğer yandan bu ülkenin nükleer silaha sahip olmasını istemiyor. İsrail’le ilişkilerde de aynı durum hakim. Moskova bu ülke ile vize rejimini iptal eder ve aynı zamanda, BM’de onun aleyhine oy verir ” (Bkz.: önceki kaynağa).

Pekin Üniversitesi’nden Prof. Vu Bingbing Çin’in ABD ve Rusya’dan farklı olarak Ortadoğu’da hiçbir sürece etki etme fikrinde olmadığını söyler (Bkz.: önceki kaynağa). Bunun yanı sıra, Pekin BM’de Suriye’yi savunuyor, İran’la enerji alanında iş birliğini geliştiriyor ve Filistin’i savunmaya kalkıyor. Bunlara paralel olarak, bu bölgenin büyük devletleri ile tüm alanlarda ilişkileri genişletmeye çalışıyor. Böyle anlaşılıyor ki, sözde gizli olmasına rağmen, Çin Ortadoğu’da jeopolitik çıkarlarını giderek daha fazla savunmaya çalışıyor. Bunun somut nedeni vardır.

Mesele şu ki, ABD son yıllarda Çin’i ”jeopolitik ablukaya alma” yönünde faaliyet gösteriyor. Bu süreçte Ortadoğu özel bir yere sahiptir. Tesadüfi değil ki, Washington bu bölgede Çin ile işbirliği yapan ülkelerin hepsine baskı yapıyor. Bölgedeki sorunların coğrafyasına bakınca bunu görmek mümkündür. Böyle bir ortamda Çin’in dış politikasının Ortadoğu’da ne kadar ”sessiz, yumuşak ve temkinli” olacağını tahmin etmek zordur.

Kaynak: Newtimes.az

One Comment »

  1. dergi 10 Nisan 2014 at 20:13 - Reply

    Kolay gelsin! Paylaşımınız için teşekkürler.. Kaliteli paylaşımlarınızın devamını bekliyoruz…

Leave A Response »

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.