PUTİN’İN DAYANAK NOKTASI: ASYA

upa-admin 09 Haziran 2014 2.092 Okunma 0
PUTİN’İN DAYANAK NOKTASI: ASYA

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Rusya’nın St. Petersburg şehrinde 22-24 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen Uluslararası Ekonomi Forumu’nda “tek kutuplu” dünya düzeninin sona erdiğini ifade etmesi yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Putin’in açıklamasının 20-21 Mayıs tarihlerindeki Çin ziyareti sonrasında yapılması Batı’ya mesaj niteliği taşıdı. Ukrayna krizi neticesinde Batılı ülkelerle yaşadığı gergin ortamda çıkmaza giren Putin Rusyası, Asya’ya yüzünü çevirirken, Putin’in Çin ziyareti, Moskova’nın “Asya’ya dönüşü” şeklinde yorumlandı. Öte yandan, 29 Mayıs’ta Astana’da Rusya, Belarus ve Kazakistan liderlerinin 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek Avrasya Ekonomik Birliği’nin (AEB) kurulmasına yönelik anlaşmaya imza atmaları bölgede hareketliliğe neden oldu. Bu çerçevede, Mayıs sonunda yaşanan hareketlilik, önümüzdeki zaman diliminde Kremlin’in dış politikasında nasıl bir yol izleyeceğinin ipuçlarını gösteriyor.

“Tek kutuplu” dünyanın sonu mu?

Hatırlanacağı üzere ilk defa 2007 yılında 43. Münih Güvenlik Konferansı’nda Putin, “tek kutuplu” dünya düzeninin kabul edilemeyeceğini vurgulamıştı. Çin ziyareti sonrası Rusya’nın St. Petersburg şehrinde düzenlenen Uluslararası Ekonomi Forumu’ndaki konuşmasında Rus lider, “tek kutuplu” dünya sisteminin başarısızlığa uğradığını ve sona erdiğini ifade ederek dikkatleri bu yöne çekti.[1] Ukrayna kriziyle birlikte Soğuk Savaş sonrası dönemin sonlandığını ifade eden Carnegie Moscow Center Müdürü Dmitri Trenin, Rusya’nın Batı ile entegrasyonun başarısızlığa uğradığını ileri sürüyor.[2]

Rusya, eskiden olduğu gibi Batı ile bütünleşmeye mesafeli durdu. Çünkü Rusya’nın Batı ile entegrasyonunun, eski SSCB coğrafyasında gücünün zayıflamasına neden olacağı bir gerçek. AB’nin “Doğu Ortaklığı” ile Ukrayna, Moldova, Belarus, Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan gibi eski SSCB ülkeleriyle temasa geçmesini Rusya’nın Batı ile diyalogun bir ürünü olduğunu söylemek abartı sayılmaz. Eski Doğu Bloğu lideri Rusya’nın Batı ile iyi ilişkiler geliştirmesi eski SSCB ülkelerini de Batı’ya yönelten bir nedendir. Moskova, Soğuk Savaş sonrası dönemde Batı ile diyalog içerisinde olsa da siyasi, askeri ve  ekonomik olarak kendi sınırlarını çizmesini bildi. Öte yandan,  Rusya, AB formatında olacağı söylenen AEB’yi kullanarak kendi nüfuz alanı olarak gördüğü eski SSCB coğrafyasında etkin politika izlemek isteyen güçlere engel olmak istiyor. AEB, Putin’in iddia ettiği gibi sona eren “tek kutuplu” dünya sisteminde nüfuz alanı oluşturmada şu an itibariyle güçlü bir “blok” değil. Tek başına Batı’ya karşı direnmede zararlı çıkabilme ihtimalini düşünen Moskova, Asya’ya dönüşü ile Çin’e ağırlık vererek istediği nüfuz alanını oluşturmaya çalışıyor.

“Enerji kartı” yine sahnede

Rusya ve Çin’in Soğuk Savaş sonrasında ABD-NATO hegemonyasındaki “tek kutuplu” politik sistemden rahatsız oldukları artık bir gerçek. ABD’nin Asya-Pasifik politikasından hissedilir seviyede rahatsız olan Çin, uzun zamandır güçlü bir müttefik arıyordu. Pekin yönetimi, istikrarlı ekonomik büyümesini Batı ile siyasi polemiklere girerek baltalamak istemedi. Ancak, Asya-Pasifik bölgesinde artan ABD nüfuzundan da memnun değildi. Bu çerçevede Rusya’nın Asya’ya dönüşünün kârlı taraflarından birinin Pekin olacağı açık gibi. ABD’nin Asya-Pasifik politikasının bölgedeki etkisini kırmaya çalışan Pekin, Rusya’yla yakınlaşmaya önem veriyor.

Putin’in Çin ziyaretinde on milyarlarca dolar değerinde çeşitli antlaşmaların imzalanmasını bu doğrultuda okumak daha gerçekçi olacaktır. Özellikle 400 milyar dolar değer biçilen doğal gaz antlaşması, ziyarete damgasını vurdu. 10 yıldır süren görüşmeler sonucunda 2018’den başlamak üzere Rus enerji devi Gazprom ve Çin Milli Petrol Şirketi (China National Petroleum Corporation/CNPC) arasında imzalanan antlaşma ile 30 yıl boyunca yılda 38 milyar metreküp (talebe göre 60 milyara çıkarılabilecek) doğal gaz Çin’e taşınacak. “Sibirya Gücü” (4000 km uzunluğunda ve 60 milyar metreküp doğal gaz taşınabiliyor) boru hattı üzerinden taşınması planlanan gaza ek olarak “Altay” (2600 km uzunluğunda ve yılda 30 milyar metreküp taşınabilecek) boru hattından da doğal gaz pompalanacak.[3]

Putin, imzalanan antlaşmanın Sovyetler Birliği tarihi de dâhil olmak üzere Rusya’nın yaptığı en büyük doğal gaz antlaşması olduğunu söyledi. Rusya, dünyanın en büyük doğal gaz üreticisi. Görüşmelerin uzun sürmesinin nedeninin Pekin yönetiminin doğal gazı daha ucuza tedarik etmek istemesi olduğu söylenebilir. Öncesinde, Rusya’nın bin metreküp için 450 dolar fiyat talebine karşılık, Çin 250 dolarlık teklif sunmuştu. Karşılıklı tavizlerle en son nihai fiyatın bin metreküp için 350 dolar civarında olduğu anlaşılıyor.

Çin’in hâlihazırda en büyük doğal gaz tedarikçisi Türkmenistan. Bu antlaşmayla birlikte Çin’in en büyük doğal gaz tedarikçisi Rusya olacak. Zira Türkmenistan’ın üretim kapasitesinin azlığı ve pompalanan gazın 20 milyar metreküple sınırlı kalması bunu gösteriyor. 2013 verilerine göre Çin’in doğal gaz talebi 140 milyar metreküp oldu. Pekin, 100 milyar metreküp doğal gazı kendi üretirken 40 milyar metreküpü dışarıdan karşıladı. Pekin’in doğal gaz ihtiyacının 2020’de 320 milyar metreküpe, 2030 yılında ise Avrupa’nın şu an tükettiği miktara, yani 600 milyar çıkacağı tahmin ediliyor. Çin’in bu miktarın sadece %25 kısmını kendisinin karşılayacak olması pazar çeşitlenmesine gitmek isteyen Rusya’yı özelde Çin’e yöneltirken, AB’ye karşı yeni dönemde fiyat belirleme konusunda üstünlük sağlıyor.[4] Gazprom Başkanı Aleksey Miller’in antlaşmayla birlikte Avrupa’ya taşınan gaz fiyatlarının etkileneceğini söylemesi hâlihazırda AB ülkelerin yaptırımlarına karşı Rus tarafının daha iyi pozisyon aldığını söyleyebiliriz.[5] Bu nedenle Rusya’nın “enerji kartının” önümüzdeki zaman diliminde yeniden etkisini göstereceği ifade edilebilir.

Rusya sınırlarını çiziyor

Rusya, bir yandan Çin’le ilişkilerini geliştirirken, öte yandan, AEB ile eski SSCB coğrafyasında Pekin’in de nüfuz alanı oluşturmasına engel olmak istiyor. Orta Asya’da artan Çin etkisi Moskova’yı rahatsız ediyor. Çin’e sınır olan Tacikistan, Kırgızistan gibi ülkelerde artan Çinli nüfus bölge ülkelerini tedirgin ediyor. Ayrıca, Pekin’in Orta Asya’da bölge ülkelerine yönelik politikaları Kremlin tarafından da onaylanmıyor. Çünkü Moskova, Asya’ya açılarak Çin ile stratejik ortaklık kurayım derken Orta Asya bölgesinde nüfuz alanı oluşturma çabası içerisinde olan Pekin’e kendi eliyle kapıları açmayı sakıncalı görmekte.

Öte yandan, Çin, Orta Asya’yı önemli ve güvenli bir enerji merkezi olarak görüyor. Kazakistan ve Özbekistan ile yapılan toplamda 45 milyar dolara varan antlaşmalar ve Türkmenistan’daki dünyanın ikinci büyük doğal gaz yatağı Galkınış sahasının işletme hakkının Çin’in elinde olması Orta Asya’da Pekin’in nüfuz alanının oluştuğunu gösteriyor. Bu çerçevede Moskova, AEB ile büyük bir pazar oluşturarak eski SSCB ülkelerinin kendi rızalarıyla birliğe dâhil olmalarını sağlamaya çalışıyor. Kırgızistan ve Ermenistan’ın birliğe girmek için olumlu mesaj vermeleri, birliğin etkisini gösterdiğini söyleyebiliriz.

Çin’in büyük bir pazar olması ve Batı dünyasının yaptırımlarına karşı rahat bir nefes almak isteyen Putin Rusyası, bir yandan manevra alanını da daraltmak istemiyor. Rusya’nın St. Petersburg şehrinde yapılan Uluslararası Ekonomi Forumu’nda Çinli yetkililer Uzak Doğu ve Çin’in kuzey kısmını kapsayacak şekilde ortak ekonomik bölge teklifinde bulundular.[6] Rus tarafı ise bu teklifi kendi manevra alanının daralması olarak gördüğünden teklife mesafeli durdu. Savunma ve dış politika konusunda uzman Rus siyaset bilimci Sergei Karaganov, Uzak Doğu’nun önemli merkezlerinden Vladivostok’un ikinci başkent olması gerektiğini söylüyor.[7] Rusya’nın güneydoğusunda artan Çinli nüfusun bir milyonu aşması Rusya açısından tehdit olarak görülüyor. Kremlin’in Asya’ya yönelme planlarının uzun zamandır olduğunu söyleyen Russia in Global Affairs Genel Yayın Yönetmeni Fyodor Lukyanov, Çin’le yapılacak bir işbirliğinin ciddi bir karar olduğunu ve oluşan tablonun ciddi karmaşıklıklar içerdiğini ifade ediyor. Lukyanov, Çin’in küresel bir güç olduğunu ve Rusya’nın Asya’ya açılayım derken Çin gibi küresel bir güçle stratejik ortaklığa girişmesinin manevra alanını daraltabileceğini söylüyor.[8]

Sonuç itibariyle aslında Rusya, ABD, AB ve Çin gibi küresel güçlere yönelik denge politikası izleyerek kendi nüfuz alanının güvenliğini sağlamaya çalışıyor. Asya’ya açılarak Batılı ülkelerin yaptırımlarına karşı alternatif güç oluşturabilme potansiyelini göstermeye çalışıyor. AEB ile de hem Batı’ya hem de yakın müttefiki sayılan Çin’e kendi nüfuz alanının sınırlarını göstermek istiyor. Siyasi konjonktürü iyi okuyan Putin Rusyası, kendi gücünün farkında. Kremlin, realiteleri göz ardı etmiyor ve işini şansa bırakmadan, seri ve stratejik hamlelerle dış politikada emin adımlarla hareket ediyor.

                                                                                                         Bakır OFLAZ

Siyaset Bilimci

                                                                                                                               Email: bakiroflaz@gmail.com

KAYNAKÇA

1. Путин заявил об окончании однополярного мира, URL: http://www.interfax.ru/russia/377686#.U3-PASKYCks.twitter.

2. Trenin D. Get Ready World: The U.S.-Russian Rivalry Is Back, URL: http://nationalinterest.org/feature/get-ready-world-the-us-russian-rivalry-back-10545.

3. Russia and China seal historic $400bn gas deal, URL: http://rt.com/business/160068-china-russia-gas-deal/.

4. Kerim Has, Putin’in Çin ziyareti: Stratejik ortaklığa yeni halkalar, URL: http://www.usak.org.tr/kose_yazilari_det.php?id=2311&cat=326#.U47dpvl_tX8.

5. Миллер: заключение контракта с CNPC повлияет на цены на газ в Европе, URL: http://itar-tass.com/ekonomika/1208866.

6. Сергей Карагонов, России нужна еще одна столица – сибирская, URL: http://www.globalaffairs.ru/pubcol/Rossii-nuzhna-esche-odna-stolitca—sibirskaya-15553.

7. Федор Лукьянов, Логичное патрнерство, URL: http://russiancouncil.ru/inner/?id_4=3736#top.

8. Китай поднимет Дальний Восток, URL: http://www.gazeta.ru/business/2014/05/24/6046385.shtml.

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.