AZERBAYCAN-AB: STRATEJİK İŞBİRLİĞİNİN YENİ MODELİNE DOĞRU – 1

upa-admin 10 Haziran 2014 1.869 Okunma 0
AZERBAYCAN-AB: STRATEJİK İŞBİRLİĞİNİN YENİ MODELİNE DOĞRU – 1

Küresel çapta jeopolitik süreçlerin dinamiği hızla değişiyor. Meydana endişe yaratan ciddi sorunlar çıkıyor. Bu bağlamda Avrupa Birliği’nin bağımsızlığını elde etmiş ülkelerle ilişkilerinin perspektifleri meselesi güncelleşiyor. Örneğin, Azerbaycan’la bu kurumun ilişkilerinin kaderi üzerinde düşünmeye değer. Yaşanan süreçler gösteriyor ki, Bakü AB ile ilişkilerini eşit ortaklar gibi geliştirmekte kararlı. Bununla ilgili yeni işbirliği programının hazırlanması meselesi ilginçtir. Bu yönde Azerbaycan – AB ilişkilerinin gelişmesinin Güney Kafkasya’da hangi değişikliklere neden olabileceği üzerinde düşünmeye değer.

Yeni Eğilimler: Modern Jeosiyasetin Dinamikleri

Dünyanın jeopolitik ortamında oluşan yeni eğilimler bütün manzarayı değişiyor. Büyük devletler farklı oyun kuralları uygulamaya çalışıyorlar. Küresel güç olmak iddiası ile hareket edenler arasında rekabet giderek daha keskin ve acımasız içerik alıyor. Avrupa Birliği (AB) bu durumda dış politikasında belli ayarlamalar yapmaya mecburdur. Çünkü bu kurumun dünyanın temel jeopolitik merkezlerinden biri olmayı hedeflediği sır değil.

Bu bağlamda Avrupa için ciddi önem arz eden bölgelerden biri Güney Kafkasya`dır. Bunun bir takım nedenleri vardır. Güney Kafkasya öncelikle enerji kaynaklarıyla zengindir. Öte yandan, o, Rusya, Türkiye ve İran’a komşu, Orta Asya’ya açılan köprüdür. Güney Kafkasya Karadeniz ve Hazar Denizi havzalarını birleştiriyor. Bu nedenlerden Güney Kafkasya’da jeopolitik nüfuz sahibi olmaya çokları can atıyor.

Fakat burada küresel düzeyde gözlenen jeopolitik trendleri dikkate almak gerekir. Onların arasında doğrudan bölgeye etkileyen hususlara ayrıca dikkat etmek gerekir. Burada ilk olarak Ukrayna olayları akla gelebilir. Esas süreçler bu ülkenin AB ile ortaklık sözleşmesi belgesini imzalamamasından sonra başladı (Bkz.: 1). Kiev’in bu adımı “Avrupa’da umutları yıktı, Rusya’yı sevindirdi, üçüncü tarafları ise şaşırttı” (Bkz.: 1, s. 3).

Aslında, burada ciddi jeopolitik değişiklikten söz ediyoruz. Hatta Batı’nın ve Rusya’nın bazı analistleri soruyu şöyle soruyorlar: “Ukrayna krizi arka fonunda Avrupa güvenlik sistemi nasıl olacak?” (Bkz.: örn., 2). Bu konumda olanlar kabul ederler ki, Avrupa “soğuk savaş”tan tam çıkmamış yenisini ona “kakalıyorlar”.

Batılı analistler ve siyasetbilimciler oluşmuş durumu daha dramatikleştiriyorlar. Onlar Ukrayna olaylarının yeni dünya savaşına yol açmasından endişeleniyor, bu konuda görüşlerini açıkça belirtiyorlar. Zira örneğin, G. Allison yazıyor: “… Ukrayna’da başlayan Ukrayna ile sinirli kalmayacak” (Bkz.: 3).

Ünlü siyasi analist George Friedman da aslında aynı mahiyette sorular soruyor. O, özel olarak Rusya ile Avrupa arasında bulunan ülkelerin dahil olduğu  sınır toprakları” terimini kullanıyor. G. Friedman düşünüyor ki, bu mekanda “yeni stratejik manzara” oluşuyor (Bkz.: 4). Bu değişikliği I ve II Dünya Savaşları sırasında oluşmuş durumla karşılaştıran “Stratfor”un kurucusu ilginç fikirler ileri sürüyor. O yazıyor: “Süreç başlangıç aşamasındadır ve artık Almanya’nın 1914 yılında düştüğü çizgiye “bağlanmıştır”. Güçler toparlanıyor ve eğer süreç gidiyorsa, o, iyi niyetleri olanların kontrolünde olmayacak” (Bkz.: 4).

Dünya Savaşı: Geçmişle Paralellikler ve Şimdiki Şartlar?

İtiraf edelim ki, bu, yeterince ciddi bir iddiadır. Burada dünya jeosiyaseti bağlamında yaşanan köklü değişikliklerden bahs ediliyor. Eğer şu anda Ukrayna meselesi 1914 ve 1941 yıllarını hatırlatıyorsa, o zaman III. Dünya Savaşı’nın başlaması ihtimali mevcuttur. Küresel güçler artık barışçıl ilişkilerin belirlenmesindeki “kırmızı çizgiyi” geçiyorlar? Öyleyse neden uluslararası kurumlar somut adımlar atmıyor? Gerçekten de, BM gibi kurumların pasifliği ve görünüşte ihmali çok düşündürücüdür. Bu olgu da gösteriyor ki, halen büyük jeopolitik güçler meydana gelen sorunları uluslararası hukuk çerçevesinde çözmenin tekmil mekanizmasını bulamamışlar.

Yukarıda Rusya ve Batı analistlerinden verdiğimiz fikirler açık onaylıyor ki, taraflar sert mücadele yollarına baş vurmaya meyillidirler. Neredeyse, her iki taraf yeni büyük savaş tehlikesine işare ediyor. Acaba, herhalde, bu husus küresel jeosiyasetin temel trendine mi dönüşüyor? Bizce, böyle tehlike artık mevcuttur.

Peki bu tür durumun oluşmasının nedeni nedir? Batı’da düşünüyorlar ki, hızla gelişen ülkeler arasında “teftişçiler” meydana geldi ve “cevap saldırıcı” yapıyorlar (bk. örn., 5). Sonuçta “jeosiyasetin dönüşü” oluşuyor. Bunun temel belirtisi olarak uluslararası ilişkilerin “rekabete sürüklenmesi”, askeri güce baş vurulmasının araç olarak seçilmesi, acımasız yarışmanın başlaması gösteriliyor (Bkz.: 5). Tüm bunlar sonuçta dünyanın gelecek jeopolitik düzenini” dumanlara sarar” (W.Rassell Mead).

Onu belirtelim ki, W. Mead “rövanşist teftişçiler” derken, esasen Rusya, Çin ve İran’ı öngörüyor. Tabii ki, listeyi genişletmek de mümkündür. Fakat burada önemli olan yaklaşımdır. Mesele şu ki, W. Mead`in belirttiği anlamda “revanşizm” aslında “soğuk savaş” döneminin jeopolitik mücadele yöntemlerinin dönüşü demektir. Bu da diğer analistlerin değerlendirmeleri ile örtüşüyor. Somut olarak, bu, küresel jeosiyasetde çatışma, sert araçların kullanımı, askeri güce dayanma gibi faktörlerin güncellenmesi demektir. Sürecin tehlikeli tarafı budur.

Fakat mesele şu ki, dünya çapında jeopolitik sıkıntıların oluşmasına olan bu yaklaşımı herkes kabul etmiyor. Örneğin, bazı uzmanlara göre, Batı ekspansionist siyaset yürüttüğünden temel sorun ABD’nin dünya ağalığı davasından vaz geçmemesindedir. Bazı uzmanlar Washington’un bu iddiasına hak kazandırıyorlar. Diyelim ki, Z. Brzezinski, H. Kissinger ve G. Friedman bu konumdadırlar. Onlar arasında fark sadece ABD’nin dünya liderliğinin optimum modelini bulmasında kendini gösteriyor. İlginçtir ki, şimdilik Amerika’nın bu görevin üstesinden gelemediği izlenimi vardır.

Bunların yanında, dünya liderliği iddiasının aslında insanlığı “iki hukuki mekana” böldüğünü vurğulayanlar da az değil Onların görüşlerine göre, şimdi jeosiyaset “yasallık ve ahlak” perdesi altında yapılıyor (Bkz.: örn., 6).

Aslında, R. Müllerson oluşmuş duruma bütün Batı politikacıların jeopolitik iddiaları açısından yaklaşır. O yazıyor: “Vladimir Putin’i gerçekçi pozisyon tutmakta itham etmekle Batı analistleri, medyası ve uzmanları kendilerinin yarattıkları “beyin yıkama” sisteminin etkisi altına düşüyorlar” (Bkz.: 6). Somut ifade edersek, R. Müllerson gibi analistler küresel jeosiyasette gözlenen belirsizliği sadece Russell Mead`in “rövanşist teftişçiler”inin üzerine atmıyorlar. Onlar başta ABD olmak üzere Batı’nın jeopolitik hırslarının etkisinin daha fazla olduğunu söylüyorlar.

Kamal ADIGOZALOV

Kaynaklar

  1. Habibe Özdal. AB ve Rusya Arasında Ukrayna: Hayaller ve Gerçekler / Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Analiz № 26, Kasım, 2013.
  2. Сергей Караганов. Европа и Россия: не допустить новой “холодной войны” / “Россия в глобальной политике”, cilt 12, № 2, Mart/Nisan 2014, ss. 8-17.
  3. Graham T. Allison. Could the Ukraine Crisis Spark a World War? / “The National Interest”, 6 Mayıs 2014.
  4. George Friedman. Borderlands: The New Strategic Landscape / Stratfor, “Geopolitical Weekly”, 6 Mayıs 2014.
  5. Walter Russell Mead. The Return of Geopolitics: The Revenge of the Revisionist Powers / “Foreign Affairs”, Mayıs/Haziran 2014, cilt 93, № 3.
  6. Рейн Мюллерсон. Два мира – два права? Геополитика под прикрытием законности и морали / “Россия в глобальной политике”, cilt 12, № 2, Mart/Nisan 2014, ss. 86-95. 
  7. Novruz Məmmədov. Xarici siyasət: reallıqlar və gələcəyə baxış. Bakü, 2013, s. 264.
  8. Elmar Məmmədyarov. Uğurlu xarici siyasət strategiyasının Azərbaycan modeli: nailiyyətlər və perspektivlər / “Azərbaycan” gazetesi, 10 Eylül 2013. 
  9. Hicran Hüseynova. Avropaya inteqrasiya və regional təhlükəsizlik. Bakü, 2003.
  10. Şəmsəddin Hacıyev. İlham Əliyevin çoxvektorlu geoiqtisadi siyasətinin növbəti uğurları / “Azərbaycan” gazetesi, 27.04.2014, 30.04.2014 və 01.05.2014 tarihli sayıları. 

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.