ERMENİSTAN EKONOMİSİ VE DIŞ POLİTİKA ANLAYIŞI

upa-admin 21 Haziran 2014 2.414 Okunma 0
ERMENİSTAN EKONOMİSİ VE DIŞ POLİTİKA ANLAYIŞI

Ermenistan 1991 yılında bağımsızlığını ilan ettikten sonra yıkılan ekonomisini canlandırmak, dışa göç sorunlarını çözmek ve bölge güvenliğini sağlanması için komşu devletlerle işbirliği yapmak yerine, Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini işgal etmiş, Gürcistan’ın Cavahetya bölgesinde yaşayan Ermenilerin bölücülük faaliyetini desteklemiş ve Türkiye’ye yönelik dış politikasında sözde Ermeni soykırımı iddiasını ön plana çıkararak dış politika hattında ciddi sorunların yaşanmasına neden olmuştur.

Son 20 yılda ne bölge devletleri, ne de bölge dışındaki devletler Ermenistan’ın egemenliğini ve bağımsızlığını tehdit eden politika uygulamamıştır. Eğer Ermenistan yukarıda sıralanan politika yapmasaydı, şimdi bölgeyle bütünleşen, sosyoekonomik, enerji ve siyasi sorunlarını çözen bir devlet olarak tüm alanlarda gelişmeye fırsat bulurdu. Ermenistan devlet yetkilileri hala ortaçağ siyasi zihniyeti ile yaşıyor ve işgal etmekle toprak elde edeceklerine inanıyorlar. Evet, Ermenistan Azerbaycan topraklarını işgal etmiş ve işgal halen devam ediyor. Ne elde etti Ermenistan? Azerbaycan’ı yenebildi mi, sözde rejimi dünya devletlerine tanıtabildi mi, sosyoekonomik sorunlarını çözerek, nüfusunun artmasını sağlayarak, yabancı sermayeyi ülkeye getirerek, bölgenin güvenliğine katkıda bulundu mu? Hayır. Bu söylenenlerden hiçbirini sağlayamadı ve sağlaması da oldukça şüphelidir.

Ermenistan yetkilileri uluslararası alanda şekillenen siyasi dinamizmi görmüyor veya görmek istemiyor. Her ne kadar dünyada hala savaşlar devam etse de, bu Avrupa ve Amerika kıtasında değil, post Sovyet coğrafyasında, Ortadoğu’da ve diğer coğrafyalarda oluşuyor. Avrupa’da son savaş ise İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilk kez Yugoslavya’nın çöküşü sırasında yaşandı ve Avrupa bu sorunu büyük ölçüde çözdü. Yugoslavya örneğinden başka Avrupa’da potansiyel savaş tehdidi var mı?

Avrupa ve özellikle ABD vatandaşlarının refahını yüksek düzeyde sağlayarak bu refahın devamlılığını sağlamak için tüm ekonomik, siyasi ve askeri araçları ustalıkla kullanıyor. Savaşların yaşandığı tüm coğrafyanın doğal kaynakları, jeopolitik konumuna baktığımızda, savaşların esasen bu devamlılığı sağlamak için yapıldığını anlamak için dikkatli bir bakış yeterlidir.

Ermenistan bu gerçeği görmüyor. Yabancı devletlerin yardımı ve bağışlar hesabına şöyle-böyle yaşıyor ve görünen odur ki, yönetim kendisi için ciddi iç ve dış tehdit hissetmediği süre içinde durumun bu tür “sabit” kalmasından memnundur ve değiştirmeye siyasi iradeleri yetmiyor. Avrupa devletlerinden farklı olarak Ermenistan hükümeti halkın refahını sağlamaktan çok, kendilerinin siyasi yönetiminin devamlılığını sağlamaya çaba gösteriyor. Bunun için ona “destek” olan devletlerin taleplerini memnuniyetle yerine getiriyorlar.

Ermenistan Azerbaycan topraklarını işgal ettiği için kuzey koridorunu (demiryolu hattını), Türkiye’yi sözde Ermeni soykırımı iddiaları ile tehdit ettiği için batı ulaşım koridorunu ve Abhazya sorununa göre Gürcistan üzerinden geçen ulaşım koridorunu kullanamıyor. Abhazya sorunu hariç diğer iki koridoru kullanamamasının tek nedeni Ermenistan kendisidir.

Dünyada bir devletin diğer devletin topraklarının bir bölümünü işgal etmesinden, birinin diğerini mantıksız iddialarla (sözde Ermeni soykırımı gibi) dış politikada sorunlar yaşatmasından sonra işgal ettiği ve mantıksız iddialarla suçladığı devletlerin jeopolitik konumundan yararlanarak sorunlarını çözmeye çalışmasının örneği var mıdır? Yok elbette. Ama bunun tam tersi uluslararası alanda AB ve Avrupa devletleri tarafından yıllardır kullanılıyor. Örneğin, Irak, İran, ABD ve Avrupa devletleri için ciddi tehdit olmasa da, yıllarca bu devletlere karşı ekonomik ve siyasi yaptırımlar uygulandı, İran’a karşı ise bu hala geçerlidir. Rusya’nın son zamanlarda post-Sovyet coğrafyasında uyguladığı politikaya göre, bu devlete karşı çeşitli yaptırımlar uygulanacaktır. Böyle örnekleri artırmak mümkündür.

Ermenistan ve ona destek olan devletler Azerbaycan ve Türkiye’yi bu devlete “yasadışı” ekonomik yaptırım uygulamakta itham ediyor. Azerbaycan ve Türkiye’nin Ermenistan’a yaptırım uyguladığını iddia eden devletlerin yukarıda adı geçen devletlere karşı uyguladığı yaptırımlar meşru mudur? Herhangi uluslararası mahkemenin bu konuda tarafları bağlayacak bir kararı var mı? Yok elbette. Bu devletler yukarıda adı geçen devletlerin kendi devlet çıkarlarına karşı politika yaptıklarını düşündükleri için yaptırımlar uyguluyorlar. Evet, sadece düşündükleri için… Yani yaptırım uyguladıkları hiçbir devlet Avrupa devletlerinin ve ABD’nin topraklarını işgal etmedi. Sadece onların ekonomik, siyasi ve güvenlik politikası önünde engel olabilecekleri ihtimali olduğu için yaptırıma maruz kalmışlardır.

Ermenistan ve ona destek olan devletler bu iddialardan el çekmiyor, hep gündeme getirmeye gayret ediyorlar. Nitekim, İsviçre Cumhurbaşkanı Didier Burkhalter geçtiğimiz günlerde Ermenistan’a gezi yaparken bu konuya değinerek “Türkiye’nin Ermenistan’a karşı yasadışı yaptırım uygulamasının uluslararası yapıların ve AGİT`in ilgi odağında olduğunun bildirmiştir”.(1) Sayın Burkhalter`i neden sadece Ermenistan rahatsız ediyor? Irak’a yaptırım uygulandığı sırada ilaç kıtlığından binlerce çocuk, hasta öldüğünde neden Sayın Burkhalter hak sesini dünyaya bağırmıyordu? İsviçre’nin Türkiye Ermenistan ilişkilerini düzeltmek için arabuluculuk girişiminin devam ettiğini bildiren Sayın Burkhalter İsviçre’nin aracılığı ile Türkiye ve Ermenistan arasında 2009 yılında imzalanan protokollerin onaylanması için Ermenistan parlamentosunun gündemine getirilmesini yasaklayan kararname imzalayan Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan`ı neden itham etmiyor? Azerbaycan ve Türkiye’den Ermenistan için karşılıksız ödün vermelerini talep ederek neler elde etmek istiyorlar?

Ermenistan gerçekliğini anlayan ve yönetiminin ikinci beş seneliğinde Dağlık Karabağ sorununu çözmeye ve Türkiye ile ilişkilerini düzene sokmaya çalışan Levon Ter-Petrosyan (Kendi siyasi ekibi tarafından istifa etmeye zorlandı) başka diğer Cumhurbaşkanları-Robert Koçaryan ve Serj Sarkisyan Azerbaycan ve Türkiye’nin yaptırımlarına karşı Ermenistan ekonomisinin bağışıklığı olduğunu bildiriyorlar. Mükemmel değil mi? Hastanın bağışıklığının güçlü olması onun iyileşmesi için temel şarttır. Demek ki, Azerbaycan ve Türkiye’nin iddia edilen yaptırımları Ermenistan ekonomisini olumsuz etkilemiyor. Hatta onun bağışıklığını güçlendiriyor. Bağışıklığın daha da güçlenmesi için Ermenistan ve onu destekleyen devletlerin Azerbaycan ve Türkiye’nin Ermenistan’a uyguladıkları iddia edilen yaptırımları daha da sertleştirməsini rica etmektense, bu yaptırımların iptal edilmesini neden talep ediyorlar?

Dr. Hatem CABBARLI

 

1. “Незаконная” блокада Армении со стороны Турции должна оставаться в центре внимания ОБСЕ – президентwww.regnum.ru/news/fd-abroad/armenia/1810334.html, 04.06.2014

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.