SARKİSYAN’IN GÜNEY AMERİKA FACİASI

upa-admin 23 Temmuz 2014 2.343 Okunma SARKİSYAN’IN GÜNEY AMERİKA FACİASI için yorumlar kapalı
SARKİSYAN’IN GÜNEY AMERİKA FACİASI

Ermenistan’ın şimdiki Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’a Güney Amerika liderleri saygısız tutum gösterdi. Arjantin Devlet Başkanı onunla görüşmedi, Uruguay Devlet Başkanı ise köydeki evinde kısa süre sohbet etti. Bunun bir nedeni S. Sarkisyan`ın politikacı olarak zayıflığına ve acemiliğine bağlıysa, diğer tarafı Ermenistan’ın devlet olarak otoritesinin oldukça düşük olması ile ilgilidir. Bulunduğu bölgede dahi jeopolitik durumu ağır olan küçük bir ülke ile geniş işbirliği tesis etmek, coğrafi olarak uzak devletlerin neyine gerek? Somut değişle, ortada karşılıklı yararlı ilişkiler yaratabilen neden yoksa, tartışma sadece etiket hatırına ve genel konular üzerinden yapılabilir. Bu açıdan bakıldığında, S. Sarkisyan`ın Latin Amerika’ya yolculuğu siyasi başarısızlığın sıradaki örneğinden başka bir şey değildir.

Nüfuzsuz Devlet: Jeopolitik İflasın Belirtileri

Latin Amerika, Ermenistan’dan çok uzakta bulunmaktadır. Orada yaşayanların, genellikle, böyle bir devletin varlığından haberdar oldukları bile şüphelidir. Bu bölgenin ülkeleri için Güney Kafkasya’nın cüce bir devletinin sistemsiz ve uzlaşmaz siyasetinin herhangi bir önem arz ettiğinden konuşmaya değmez. Bunun nedeni ise açıktır; Erivan’ın yürüttüğü dış politika yerleştiği bölgede bile kabul edilmiyor. Bu politikanın somut ve olumlu sonuçlar verebileceğini Ermeni uzmanlar dahi inkar ederler. Son zamanlarda Erivan, anlamsız ve içeriksiz dış politika çizgisinden vazgeçmediği için keskin eleştiri yağmuruna tutuluyor.

Bunların zemininde Serj Sarkisyan’ın Güney Amerika ülkelerine ziyareti gösteriden başka bir şey değildir. Ermenistan Cumhurbaşkanı’nın bu gezide tam fiyaskoya uğraması da tamamen normal bir durumdur. Medya Arjantin Cumhurbaşkanı’nın S. Sarkisyan`ı kabul etmemesi hakkında bilgiler yayınladı. Cristina Kirchner, Ermenistan Cumhurbaşkanı ile görüşmek yerine, Arjantin’in futbol milli takımının maçına bakmayı tercih etti. Şüphe yok ki, bunun temel nedeni Ermeni liderin ziyaretinin küçük amaçlar gözetmesi olmuştur. Bu, aslında Ermenistan’ın bir ülke olarak, S. Sarkisyan`ın da bir Devlet Başkanı gibi Arjantin için ilkesel önem arz etmediğini gösteriyor. Bununla birlikte, Buenos Aires’te Ermeni Cumhurbaşkanı`nın hangi konuları görüşmek istediği biliniyordu. Cristina Kirchner bu konuların tartışılması için zaman ayırmayı gerekli bulmadı.

Ermenistan medyasının yaydığı bilgiye göre, S. Sarkisyan temel olarak iki konu hakkında konuşmak istiyormuş. Bu, sözde Ermeni soykırımının yıldönümüne resmi katılım ve Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) ile işbirliğine davet meseleleri. Gösterilen bu konular onun Arjantin, Uruguay ve Şili turnesinin başlıca görüşme konusu oldu. Latin Amerika’da bu konulara pek ilgi gösterilmemesi ise artık Ermenistan’ın jeopolitik niteliğine olan yaklaşımı ifade etmektedir. Açıkça, Güney Amerika ülkeleri Ermenistan’ı ciddi bir ortak olarak değil, şimdilik şımarıklığına katlandıkları cüce bir ülke olarak kabul ediyorlar. Erivan bu ülkelere bu nitelikte gerekebilir. Çünkü küresel jeosiyasetde hızlı değişiklikler ortamında ön karakollar belli anlarda geçici hizmetler gösterebilirler.

Aslında, bazı Ermeni uzmanlar bu konuda artık görüşlerini bildirirler. Örneğin, Akop Badalyan Arjantin’de S. Sarkisyan`ın BDT ve Gümrük Birliği ile Buenos Aires arasında ilişki kurmak önerisini şöyle değerlendiriyor: “… Ermenistan kendini kirli Avrasya evindeki yem olarak sunuyor. Bu, elbette, yine küçük ekonomik köpük yaratabilir, ancak o , çok çabuk patlayabilir de” (bk. Акоп Бадалян. Армении больше нечего сказать / “Lragir.am”, 8 Temmuz 2014).

Görüldüğü gibi, resmi Erivan’ın politikasının sahte olduğunu Ermenistan’da da anlayanlar vardır. “S. Sarkisyan Arjantin yönetimine başka ne teklif ederdi?” sorusunu Ermeni uzmanlar soruyorlar. Cevap da ilginçtir: aslında hiçbir şey! Çünkü, öyle ciddi bir ekonomik potansiyeli olmayan, doğal kaynakları kesat, enerji ve ulaşım projelerinden tecrit edilmiş bir ülke uzak mekandaki devletlere ne sunabilir? “Avrupa’dan Erivan’a gelen uçaklarda Rusya’nın göç kartları dağıtılıyor” yazan A. Badalyan, Sarkisyan’ın papağan gibi Kremlin`in ödevlerini kopyaladığı ayrıca vurgulamaktadır.

Ermenistan Cumhurbaşkanı Latin Amerika’da uydurma soykırım ve Gümrük Birliği’nden söz açsa da, onlara öyle özel bir ilgi gösterilmedi. Bunların her ikisi de doğaldır. Doğru, Ermeni uzmanlar “soykırım” iddialarına hak kazandırmaya çalışıyorlar. Fakat onun bir masal olduğunu herkes biliyor. S. Sarkisyan da tutarlı bir argüman sunamıyor. O, Arjantin’in “Clarin” gazetesine verdiği röportajda arşivlerin açılması yerine, “Türkler gelip yüzbinleri görsün” dedi (bk. Серж Саргсян: наш народ очень обеспокоен тем, что наш стратегический союзник продает оружие Баку / “1in.am”, 10 Temmuz 2014). Fakat insanların bir araya toplaşması, olayın meydana gelip-gelmediği hakkında verilen tarihi bir değerlendirme olamaz. Bu hikaye, “bilinçli blöf”tür.

Sarkisyan: Dış Talimat ve Yapay Amaçlar Arasında

Avrasya Ekonomik Birliği bağlamında Ermenistan’ın çekici olacağına da uzmanlar inanmıyorlar. Çünkü ne ortak sınır var, ne de Erivan’ın jeopolitik otoritesi… Dolayısıyla S. Sarkisyan`ın Gümrük Birliği ile ilgili söyledikleri aslında Kremlin`in talebidir. Mesele şu ki, Rusya Latin Amerika’da konumunu sağlamlaştırmak için ciddi adımlar atıyor. O, ABD, Fransa ve Çin’le burada mücadele edecektir. Moskova’yı daha çok bölgesel örgütün lideri olarak kabul edilmek ilgilendiriyor. Avrasya Ekonomik Birliği’nin esas devleti olarak sunulmak bu açıdan başarılı bir seçim olabilir. S.Sarkisyan ise Kremlin`in bu imajı için bir şeyler yapmaya gayret ediyor.

Bu olguların arka fonunda S. Sarkisyan`ın ne kadar da aciz durumda olduğu ve sahte bir oyun oynadığı ortaya çıkıyor. O, Cumhurbaşkanı olduğu ülkenin çıkarlarına uygun somut şekilde hareket edemiyor, bağımsız siyaset yürütemiyor. Dışarıdan gelen talimatları yerine getiren siyasetçiye ise gerçekte hiçbir kimse saygı göstermez. Latin Amerika’da da ona böyle davrandılar.

Ermenistan gerçekten dış politikada tam sekteye uğramış bir ülkedir. Onun hiçbir komşusu ile normal ilişkileri yoktur. Gürcistan Avrupa Birliği`ne ortak üye olduktan sonra Ermenistan`la ekonomik ilişkilere yeniden bakılabileceğini belirtiyor. Tiflis, AB`den gümrüksüz getirilen malların Gümrük Birliği üyesi olan Ermenistan’a hangi şartlarda verilebileceği konusunun net olmadığını vurguladı. Ermeniler bunu Gürcistan’ın uyarısı olarak değerlendirdiler.

İran’la ilişkilerde daha ağır durumlar da oluşabilir. Tahran, Meğri`den enerji hattının çekilmesinin ekonomik açıdan verimsiz olduğunu belirtti. Nahçıvan yolu ise Ermenilere kapalı. Öyle anlaşılıyor ki, İran’ın Batı ile ilişkileri normal hale gelirse, Tahran-Erivan hattında gerginlik yükselebilir. Rusya’nın bu ihtilafın çözülmesinde somut rol oynayabileceği ihtimali de azdır.

Ermenistan’ın Türkiye ve Azerbaycan’la ilişkileri de bilinmektedir. Dağlık Karabağ’dan işgalci ordular geri çekilmezse, Ankara ile Bakü’nün Erivan`la işbirliği mümkün olmayacaktır. İlginçtir ki, bunların arka fonunda ABD, Ermenistan tarafına işgal ettiği 7 bölgeyi boşaltması gerektiğini belirtti. Bunun nedeni birilerinin bölgede savaş çıkarabileceği ihtimalidir. 

Tabii ki, söz konusunun hangi devlet olduğu açıktır. Ukrayna olayları çok tehlikeli hususlardan haber veriyor. Demek ki, Ermenistan, aslında bölgesel ve küresel ölçekte dış politikası tam anlamda iflas olmuş ülkeye dönüşmüştür. Güney Amerika’da bu devlete kimler yardımcı olabilir? Tabii ki, hiç kimse. Herhangi ülkenin yöneticisini sözde “soykırım yıldönümü”ne davet ederek dış politikayı kurtarmak mümkün değildir.

Tüm bunlar S. Sarkisyan`ın Güney Amerika kıtasında karşılaştığı dikkatsizliğin asıl nedenlerini açıkça gösteriyor. Ön karakol ülkenin Devlet Başkanı`nı başka nasıl karşılamak olur? Zor ki, Ermeni politikacı bundan gerekli ders alsın… Bunu tecrübe üzerine söylemek mümkündür. Ancak, daha önce de olduğu gibi, Ermenistan’ın devlet olarak böyle davranıştan alacağı fayda yine de belirsizdir. Ermeniler tam manasıyla bağımsız devlet kuramadılar. Şimdi onların yöneticilerinin yabancı ülkelerin yöneticilerinin kabul odalarının bir köşesinde uykuya dalması, aslında, Ermeni Devleti`nin iflası demektir.

Bundan sonra Ermenistan’ı neler bekliyor? Bu konuda Ermenilerin kendileri düşünseler, daha iyi olur. Ancak Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü berpa etmekte daha ısrarlı olacağına şüphe yoktur. Birkaç yıl önce Ermeniler istila ettikleri toprakların bir karışının dahi iadesini görüşmek istemiyorlardı. Şimdi onların Amerika’daki ağaları doğrudan diyorlar: “7 bölgeden çıkmalısın” (bk. Акоп Бадалян. Знаки США Армении/ “Lragir.am”, 9 Temmuz 2014). Şüphesiz ki, tahliye edilecek bölgelerin sayısı artacak. Azerbaycan yönetiminin talimatlarını uygulayan diplomasi ve ordu buna kadirdir.

Kaynak: Newtimes.az

Comments are closed.