PEKİ EBOLA YA İLK ABD’DE ORTAYA ÇIKSAYDI?

upa-admin 14 Kasım 2014 2.018 Okunma 0
PEKİ EBOLA YA İLK ABD’DE ORTAYA ÇIKSAYDI?

Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Sağlık Örgütü’nün “Güvenli Bir Gelecek” adlı 2007 yılı raporunda, son 40 yılda 39 yeni salgın hastalık mikrobunun ortaya çıktığı açıklandı. Bu demek oluyor ki; her yıl yeni bir salgın hastalık ortaya çıkıyor. Gerçekten de hafızamızı yoklarsak, her yıl yeni bir hastalık tehdidiyle karşı karşıya kaldığımızı anımsarız: SARS, şarbon, kuş gribi, domuz gribi… Ve son olarak da Ebola.

“Ebola”, ismini son birkaç aydır duyduğumuz, virüsler yoluyla bulaşan bir hastalık türü. Son dönemde adını çok sık duymamıza rağmen, hastalığın ilk ortaya çıkışı bundan tam 38 yıl öncesine uzanıyor. 1976 yılında Sudan ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki salgınlarda tespit edilen hastalık, adını Kongo’daki Ebola Nehri’nden almaktadır.

Ebola bu sene, yine bir Afrika ülkesi olan Gine’de tekrar ortaya çıktı. Daha sonra Sierra Leone, Liberya ve Nijerya’da da görüldü. Hastalığın çıkışından bu yana her hafta yüzlerce kişi öldü, fakat dünya bu hastalıkla yeterince ilgilenmedi. Peki neden? Çünkü hastalığın yaşandığı yerler Afrika ülkeleriydi. Yıllarca sömürülen, ezilen, unutulan Kara Kıta’nın ülkeleriydi. Oradaki insanlar kurtarılmaya değer miydi?!

Virüsle bir şekilde temasa geçen herkes, hemen hastalığa yakalanıyor ve tedavisi bulunamadığı için hastalığın önüne geçilemiyordu. Peki, hastalığın tekrar tırmanışa geçtiği ilk zamanlarda tedavi için gerekli para ayrılsaydı ne olurdu? Cevabını Ulusal Sağlık Enstitüsü Başkanı Francis Collins veriyor; “Eğer bütçe kesintileri olmasaydı, Ebola aşısı çoktan bulunmuştu. Hastalığa para ayrılmış olsaydı, şu an bulunduğumuz durumdan bir veya iki yıl ileride olurduk ve bu da herşeyi değiştirirdi”.

Bu itiraf bize gösteriyor ki; Afrika, insanlığın terk edildiği yerdir. Biz bunu zaten biliyorduk, ama tekrar hatırlamış olduk. Afrika’da bu hastalık sebebiyle ölenlerin sayısı 5000’e yaklaştı. Ülkelerin zaten çok kötü olan ekonomileri daha da kötüleşti. Yaşam kalitesi daha da düştü. Tüm bunlar yaşanırken, Dünya Sağlık Örgütü birden sessizliğini bozdu ve Ebola’yı son dönemin en ciddi sağlık krizi olarak nitelendirdi. Peki bu ani değişimin nedeni neydi? Çok basit; hastalık Avrupa ve Amerika’da da görülmeye başlamıştı.

Burada vicdanları yaralayan bir durum söz konusu… İsterdik ki, hastalık ilk ortaya çıktığında bu açıklamalar yapılsın ve o yönde tedbirler alınsın. Fakat öyle olmadı… Bunları yazarken aklıma İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi geldi. Bildirgenin birinci maddesi, “Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar” diyordu ve devamı da hep bu temel üzerine kurulmuştu. Bu bildirgeyi kabul eden ülkeler, gerçekten “eşit” olduklarına inansaydı böyle davranırlar mıydı? Hastalık ilk çıktığında bu kadar ilgisiz kalırlar mıydı? Hiç zannetmiyorum… Demek ki eksik olan bir şeyler var. Ülkeler bencillikten, “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” mantığından bir an önce sıyrılmalı. İnsanlara sahip olduğu ten rengi veya ekonomik olanaklara göre değil, ruh taşıyan bir varlık olması nedeniyle değer verilmeli.

Bundan sonraki aşamada hastalıkla ilgili neler yapılabilir, artık bunları düşünmeliyiz. İlk olarak, hastalığın yaygın olduğu üç Afrika ülkesinde özel bir karantina uygulanabilir. Şu an hâlihazırda uygulanan karantina koşullarından çok daha iyi, çok daha gelişmiş bir yöntem belirlenip, o yönde hareket edilebilir. Oraya gönderilen sağlık ekipleri için dış dünyayla hiçbir şekilde bağlantı kuramayacakları, fakat aynı zamanda orada çok rahat edecekleri bir ortam oluşturulabilir. Bu mücadelede özellikle ABD büyük bir rol üstlenmeli ve Ebola tedavisinin ve aşısının bulunması için bütçe ayırmalı. ABD Savunma Bakanlığı, savunma için 2015 yılı bütçesinin 496 milyar dolar olduğunu açıkladı. Yani 496 milyar dolar ile silah, tank, füze vb. alınacak. Silaha -haklı gerekçeler de olsa- bu kadar para ayıran ABD, pekala Ebola tedavisi için de bütçe ayırabilir, ki bu kadar yüksek bir rakama da ihtiyaç yok. Dolayısıyla ABD ve diğer Avrupa ülkeleri bir an önce vicdanlı hareket etmeye başlamalı ve bu konuyu gündeme taşımalılar. Aksi halde Ebola sadece Afrika için değil, tüm dünya için felaketlere neden olacaktır.

Hüsna AKINCI

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.