NATO VE AB’NİN DOĞU GENİŞLEMESİ VE RUSYA

upa-admin 19 Kasım 2014 2.472 Okunma 1
NATO VE AB’NİN DOĞU GENİŞLEMESİ VE RUSYA

NATO’nun 3-4 Nisan 2008’de yapılan Zirve Toplantısı’nda, Ukrayna ve Gürcistan’ın üyelik meselesi müzakere edildi. ABD, bu ülkelere desteğini yeniledi ama Fransa ve Almanya, bu devletlerin örgüte üye kabul edilmesinin Rusya’yı rahatsız edeceğini iddia ederek buna karşı çıktılar. Zirve Toplantısı’nda ortak karar alındı; Ukrayna ve Gürcistan’ın örgüte üye olması için resmi işlemler başlatılmasa da, önleri açıldı.

Bu gelişmeler yaşanırken, Rusya-NATO Zirve Toplantısı’nda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin açıkça “Eğer Ukrayna’yı NATO’ya üyeliğe alırlarsa, bu, Ukrayna’nın varlığını kaybetmesi ile sonuçlanacaktır” dese de, karşı taraf bu uyarıyı ciddiye almadı. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko; “Bugün biz görüyoruz ki, NATO’nun genişlemesi üye devletlerin güvenliğini korumuyor. Bazı durumlarda, özellikle Ukrayna ve Gürcistan’ın örgüte üye olması örneğinde, Avrupa kıtası ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilir”[i] diyerek karşı tarafı ikaz etti.

Bu ikazları dikkate almayan ABD ve Avrupa Birliği, 2008’de ‘Doğu İşbirliği’ programını devreye soktu. Programın amacı Ukrayna, Moldova, Gürcistan ve diğer devletlerin ekonomik kalkınmalarını ve Avrupa Birliği’ne entegrasyon sürecini hızlandırmaktı. İşte bu dönemde ekonomik ve güvenlik sorunlarını önemli derecede halleden, askeri sanayisini canlandıran Rusya, ilk fırsatta ABD ve Avrupa’ya karşılık vermek için uygun zamanı beklemeye başladı.

Uygun zaman ise 2008’de Gürcistan’ın Abhazya ve Güney Osetya üzerinde egemenliğini yeniden kurmak için askeri operasyonlara başlaması ile ortaya çıktı. Gürcistan ordusu askeri operasyonlarla bu bölgelerde kontrolü sağlayamadan, Rusya, Güney Osetya üzerinden ordusunu gönderdi ve kısa sürede Gürcistan ordusunu başkent Tiflis’e kadar takip etti. Sekiz günlük işgalden sonra, ABD ve Fransa’nın arabuluculuk girişimleri sonucunda Rusya ordusunu gerı çekti ama Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanımakla, ABD ve Avrupa’yı uyardı. ABD ve Avrupa, Rusya’nın bu askeri tehdidini yeterince ciddiye almadı ve 2009’da Arnavutluk ve Hırvatistan NATO’ya yeni üyeler olarak kabul edildi.

ABD, Ukrayna’nın ekonomik kalkınması ve demokratikleşmesi adına 1991-2013 yıllarında bu ülkeye 5 milyar dolarlık yardım yapmıştır. Bu yardımın büyük bir kısmı ABD’de faaliyet gösteren Demokrasinin Desteklenmesi Ulusal Vakfı tarafından Ukrayna’ya verilmiştir. Bu vakfın maliye yardımı ile Ukrayna’da demokrasinin gelişmesi, insan haklarının korunması, Avrupa ile ekonomik ve siyasi entegrasyon sürecini hızlandırma adına 60’tan çok proje hayata geçirilmiştir. ABD ve Avrupa Birliği’nin Ukrayna’da sosyal ve siyasi mühendislik girişimleri, Rus devlet yetkilileri tarafından hoş karşılanmadı. Demokrasinin Desteklenmesi Ulusal Vakfı Başkanı Karl Gershman; “Ukrayna’nın Avrupa’nın bir parçası olması kararlılığı Putin tarafından canlandırılmaya başlanan emperyalizmin ölümü demektir”[ii] diyerek, taraflar arasında yaşanan mücadelenin ne kadar gergin bir dönemden geçtiğini göstermiştir.

Avrupa Birliği’nin ve NATO’nun Doğu’ya doğru genişlemesi süreci, son 20 yılda Rusya tarafından endişe ile izlenmektedir. Avrupa Birliği’nin, NATO’nun Doğu’ya doğru genişlemesi, Rusya’nın siyasi ve ekonomik güvenliğini tehdit eden, onu sınırları içine kapanmaya mecbur etmekteydi. Rusya için bu, kesinlikle iyi bir şey değildir. Çünkü bu durumda post-Sovyet cumhuriyetleri doğal olarak Rusya’nın etki alanından uzaklaşacaktır. Rusya post-Sovyet cumhuriyetlerinin tamamında etkili mekanizmalara sahiptir ve halen bu mekanizmaları elinde bulundurmakta ve zaman zaman kullanmaktadır. Bu mekanizmaları kısaca şu şekilde özetlemek mümkündür:

– Eski Sovyet cumhuriyetlerindeki etnik sorunlar (Abhazya, Güney Osetya, Transdinyester, Dağlık Karabağ),

– Eski Sovyet cumhuriyetlerinin etnik yapısı ile oynayabilme yeteneği (Gürcistan’da Ermeni, Moldova’da Gagauz yeri),

– Eski Sovyet cumhuriyetlerinde Rus azınlıkların bulunması (Örneğin, Moldova’daki Transdinyester bölgesi. Ayrıca Rusya, Ukrayna’da direk bu faktörden yararlanmış, Kırım’ı ilhak etmiş ve Ukrayna’nın doğusunda Rus azınlıkların ayrılıkçı taleplerini destekleyerek krizi alevlendirmiştir),

– Enerji hatlarını kontrol etmesi,

– Eski Sovyet cumhuriyetlerinin Rusya’ya ekonomik bağımlılığı,

– Rusya’da eski Sovyet cumhuriyetlerinden gelen kalifiye olmayan çok sayıda insanın bulunması (Ermenistan vatandaşları 2.5 milyon, Gürcistan vatandaşları 1 milyondan fazla, Kazakistan 2 milyondan fazla, Özbekistan vatandaşları 2 milyondan fazla).

Dr. Hatem CABBARLI

[i] Э. Велиев, НАТО на Южном Кавказе пока не будет, «Зеркало».-2009. 3 апреля.-№55.-С.1.

[ii] Дж. Миршаймер, Почему Запад повинен в кризисе на Украине. Россия в глобальной политике, 3 сентября 2014.

One Comment »

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.