ERMENİSTAN KRİZLE YÜZYÜZE: ÇÖKÜŞÜN İLK BELİRTİLERİ

upa-admin 16 Ocak 2015 2.191 Okunma 0
ERMENİSTAN KRİZLE YÜZYÜZE: ÇÖKÜŞÜN İLK BELİRTİLERİ

2015 yılının Erivan için ağır bir yıl olacağı tahmin edilir. Ülke ekonomisinde gelişme müşahede edilmemektedir. Rus rublesinin değer kaybetmesi bu durumu daha da zora soktu. Eskiden dışarıdan yüklü miktarda yardım alan Ermenistan’ın, bu yıldan itibaren ondan da mahrum olacağı belirtiliyor. Bu ise nüfusun maddi durumunu ciddi şekilde etkileyecektir. Öte yandan, iç imkanların kısıtlılığı, ek gelişme kaynaklarını arayıp bulmaya izin vermez. Aslında tüm ekonomik sistem, dış faktörlere bağımlı durumdadır. Erivan’ın yürüttüğü dış politika, onun bölgesel işbirliği projelerine katılımını imkansız kılar. Bu yönde Ermenistan yönetiminin herhangi bir değişiklik yapma isteği de görülmez. Onun hareketsizliği ülkeyi tam bir yıkıma götürüp çıkarabilir.

Yeni Yıl: Sıkıntıların Başlangıcı

Uzmanlar 2015 yılı için Ermenistan’ın hayli karmaşık olacağını tahmin eder. Onların argümanları, ekonomik alan ile birlikte jeopolitik yönü de kapsıyor. İşin ilginç tarafı da işte buradadır. Çünkü bağımsızlık kazandıktan sonra Ermenistan’ın ekonomik durumu hep ağır oldu. Bu kez ise Erivan, yanlış dış politikaları ve jeopolitik seçimlerinin bedelini ödemekle yükümlü olacak.

Sorunların Ocak ayından itibaren derinleşeceği bildirilir. Burada Rus rublesinin değer kaybetmesi ve petrol fiyatlarının hızla düşmesi şeklinde iki faktör gösteriliyor. Uzmanlar her yıl Ermenistan’a yurtdışından 2 milyar ABD doları tutarında nakit gönderildiğini söylüyor. Bunun % 90’ı Rusya’dan geliyordu. Şimdi bu imkan yoktur (bkz.: Проблемы еще впереди, и они проявятся уже в январе / Lragir.am, 30 Aralık 2014).

Ayrıca, son dönemde Ermenistan’dan Rusya’ya ihracat % 7 azaldı. Sebep şu ki, asıl Moskova ihracat yapma hedefindedir. Onun iç pazarında canlılık hayli düştü. İlginçtir ki, Kazakistan’ın iş çevreleri Başkan N. Nazarbayev’e başvurarak, Avrasya Ekonomik Birliği çerçevesinde imzalanan anlaşmayı geçici olarak sınırlamayı teklif ettiler. Onlar başka ülkelerle ikili olarak geniş işbirliği yapmak arzusundadırlar.

Ermenistan’da durum Kazakistan’dan kat kat kötüdür. Hatta ülke ekonomisinde bu yıl artışın % 2 bile olmayacağı belirtiliyor. Öte yandan, Erivan’ın başka ülkelerle ekonomik ilişkileri de çok zayıftır. Doğrudur, ona başta ABD olmak üzere Batı yardım eder. Fakat bu ortamda bu yolla ekonomiyi canlandırmak mümkün değildir. Burada Ermenistan’ın Avrupa Birliği’ne ortak üyelikten vazgeçme faktörünü de dikkate almak gerekir. Brüksel’in Erivan’a yönelik böyle bir adım atması zordur.

Aslında, Batı’da da sosyo-ekonomik durum çok umut verici değil. Yakın gelecekte buradaki krizin de devam etmesi bekleniyor. Enerji sektöründe yaşanan ve risklerle nitelendirilen süreçler ek zorluklar yaratıyor.

İran’ın Ermenistan’ın önceki seviyede arkasında duracağına da umut azdır. Hem Tahran da izole durumundan çıkmalıdır, hem de küresel ölçekte gözlenen istikrarsızlık İran yönetimini dikkatli davranmaya zorlamaktadır. Tesadüfi değil ki, Ermeni uzmanlar Erivan’ın İran-Ermenistan-Gürcistan-Rusya demiryolu hattının döşenmesi ile ilgili umutlarını saçma olarak adlandırırlar. Çünkü bu proje, en erken 5 yıla gerçekleşebilir. Aynı zamanda, onun kesin olarak gerçekleşeceği de belli değil – bölgede ve dünyada cereyan eden jeopolitik gelişmelerin görünümü insanı bu açıdan temkinli davranmaya sevk ediyor.

Bunların dışında, artık Moskova’nın Erivan’ı Batı’yla “Soğuk Savaş”a tahrik ettiği de belirtiliyor. Kremlin, ekonomide oluşan zor durum sebebiyle, Ermenistan’ın Avrupa’ya yönelebileceğinden endişeleniyor. Şimdi birtakım uzmanlar Avrasya Ekonomik Birliği’nin bile sekteye uğrayacağını yazarlar (bkz.: Игорь Мурадян. Что ожидается в 2015 году / Lragir.am, 31 Aralık 2014).

Hataların Bedeli: Yanlış Jeopolitik Manevralar ve Tecrit

Bu nedenlerden ötürü, Kremlin’in Erivan’ı etki altında tutma isteği normal karşılanmalıdır. Burada Güney Kafkasya’nın hassas jeopolitik alan olmasını da dikkate almak gerekir. Moskova’nın çalışmalarını Gürcistan’ın tamamen kontrolden çıkma ihtimalinin olması da etkileyebilir. Bu durumda Rusya’nın son direniş yeri Ermenistan olacaktır.

Bunlar sebebiyle, Moskova Erivan’la Brüksel’in yukarıda vurguladığımız ekonomik alanın yanısıra, jeopolitik açıdan da anlaşmasına sürekli engel yaratabilir. “Soğuk Savaş”, bu bağlamda uygun yöntemlerden biri olarak kabul edilir. Artık V. Putin Avrasya Ekonomik Birliği’ne dahil olan ülkelerin ortak savunma merkezinin oluşturulduğunu beyan etti. Aynı zamanda, örgüte üye ülkelerin topraklarından Avrupa üretimi olan malların transit geçişine yasaklar konuldu. Bu iki karar, bu devletleri Avrupa’dan tecrit etmeye yönelik adımlardır.

Bu şartlar altında Ermenistan’a hangi çıkış yolu kalıyor? Somut hiçbir kurtuluş imkanı gözükmüyor. Üstelik, Erivan’ın Dağlık Karabağ çatışmasının çözümündeki uzlaşmaz tutumu da onun durumunu hayli zorlaştırır. Malumdur ki, Azerbaycan bu sorun çözülmedikçe Ermenistan ile herhangi bir ilişki kurmaz. Bölgede sosyo-ekonomik gelişmeye imkan yaratan tüm uluslararası projeler ise Azerbaycan’sız hayata geçirilemiyor. Öyle anlaşılıyor ki, Ermenistan’ın bölgesel ölçekte izole edilmesi, bütünüyle onun varlığına tehlike yaratır. Rusya’da iç ekonomik durumun ağırlaşması, bu bağlamda Ermenistan’ın elini kolunu daha da bağlıyor.

Böyle bir ortamda Erivan, Azerbaycan-Rusya ilişkilerinin kötüleşmesinden medet umabilir mi? Aslında bu, Ermenistan yönetiminin eskiden beri arzusudur. Ancak Bakü ile Moskova, daima işbirliğine can attıklarını beyan ediyor ve bunu gerçekte de ispat ediyorlar. Şimdiki durumda iki devlet arasında ilişkilerin zayıflama olasılığı yoktur. Çünkü Rusya bilir ki, Azerbaycan bağımsız dış politika yürütür ve verdiği sözlere her zaman bağlıdır. Dolayısıyla Bakü ile işbirliğini genişletmek Kremlin için oldukça kazançlıdır.

Görüldüğü gibi, Ermenistan Rusya aracılığı ile Azerbaycan’ı etkileme imkanından da mahrum olur. Bu nedenle bölgesel projelere Erivan’ın katılımı mümkün değildir. Artık Ermeni iş dünyası bu gerçeği tamamen kabul ederek, başka yollara başvurmaktadır. Örneğin, Gürcistan üzerinden Avrupa’ya çıkış için ek koşulların oluşturulmasını talep ederler. Aynı zamanda, ülke genelinde az da olsa, kazanç elde etmeye çalışırlar. Böyle yöntemlerle genel ekonomik sistemi geliştirmek mümkün değildir. Uzmanlar, oluşan durumda Ermeni dramının değersizleşeceğini söyler. Bu sürecin Ocak ayından başlayacağı vurgulanıyor. Azerbaycan manatına oranla dram hayli değerden düştü. Onun dolar karşısında da değer kaybettiği bir gerçektir.

Bu süreçlerle, birtakım Ermeni uzmanlar düşünüyor ki, Erivan NATO ve Avrupa Birliği’ne yönelebilir. Onlar umut ediyorlar ki, Avrasya coğrafyasında Rusya’nın etki gücü azalacak ve onun yarattığı entegrasyon modelleri dağılacaktır. Bu nedenle Ermenistan şimdiden Batı’ya yönelmelidir. Bu, tamamen Ermenilere mahsustur. Çünkü şimdilik Avrasya Ekonomik Birliği’nin kaderi bilinmemektedir. Öte yandan, Ermenistan bir süredir bu örgüte resmen üyedir. Şimdi eskiden bağlılık gösterdiği Rusya’ya arka çevirip, Avrupa’ya doğru adım mı atmalıdır?

Aslında, gerçekten de Ermenistan’ın devlet olarak çıkmaza düştüğü bir gerçektir. Birbiri ardına atılan yanlış adımlar onu iç ve dış çelişkiler düzlemine attı. Bu çelişkilerden çıkış yolunu ise Erivan bulamıyor.

Bu durum tamamen bölgede belirsizliği artırır. Tiflis bunu idrak ederek Erivan’a umut vermeye çalışır. Avrupa mallarının Gürcistan üzerinden Ermenistan pazarına çıkarılma yolları tartışılmıştır. Mesele şu ki, Avrasya Ekonomik Birliği’ne üyelik sonucunda 700 ürün üstündeki vergi artabilir. Rusya’da gözlenen ekonomik sıkıntı uzun sürerse bu, Ermeni nüfusuna ciddi darbe olacaktır. Erivan bunu telafi edecek yollar arar.

Ermenistan’ın yapacakları olumlu sonuç verecek mi? Buna inanmak zor. Çünkü mevcut şartlar dahilinde Erivan’ın şansı yok derecesindedir. O, bağımsız bir devlet kurmak yerine, yönünü tamamen yanlış seçti. Başkalarını itham etmeye dayanan devlet sisteminin sonu iflastır.

Newtimes.az

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.