GÜVENLİK İKİLEMİ: ERMENİSTAN’DAN BÖLGESEL TEHDİT

upa-admin 04 Ocak 2016 1.818 Okunma 0
GÜVENLİK İKİLEMİ: ERMENİSTAN’DAN BÖLGESEL TEHDİT

Son günlerde Ermeni medyası bir konuyu çok abartıyor. Onlar, cephe hattında bir “sınır savaşı”nın sürdüğünü yazıyor, bu konuda da Azerbaycan’ı suçluyorlar. Durum öyle sunuluyor ki, sanki Azerbaycan yönetimi askeri operasyonları giderek genişleterek Ermenistan’a yeni tehlikeler yaratıyor. Gerçekte ise, durum bunun tam tersidir. Yıkıcı eylemleri Ermenistan oluşturuyor, bölgede gerginliği yükseltiyor ve jeopolitik temettü elde etmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanlarının Bern ziyaretinde anlaşıldı ki, Erivan’ın konumunda herhangi bir değişiklik yoktur. Aksine, yeni spekülatif adımlar atarak, kendisinin saldırgan politikasını devam ettirmek istiyor; bu konuda hatta AGİT Minsk Grubu’nun eylemsizliğinden de yararlanmaya çalışıyor. Aracılar sorunun sürekli siyasi çözümler bulmak yerine, “Ermenistan’ın incitilmemesi”ne çalışıyor. Onların bu tür konumu ve Ermenistan yönetiminin olumsuz hizmetleri, Güney Kafkasya’da genel durumun daha da kötüleşmesine neden olabilir.

“Cesur” Konuşma veya Bir Sonraki Yıkıcı Adım?

Ermenistan, yıkıcı ve işgalci politikasının acı behrelerini görmektedir. Erivan, adeti üzere bunun sebebini kendinde aramak yerine, başkalarına suçlamalar yağdırıyor. Bu kez onun hedefinde Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (CSTO) vardır. Onu belirtelim ki, Ermeni uzmanlar da bu konuda coşkun bir tepki vermiş ve Serj Sarkisyan’ın CSTO`nun son Moskova toplantısındaki konuşmasını büyük coşku ile yorumlamışlar.

Ermenistan’ın ciddi tehlikelerle yüz yüze kaldığını kaydetmekle birlikte, onlar S.Sarkisyan2ın CSTO’yu aslında “darmadağın” ettiğini de belirttiler (bkz.: örn., Разгромная речь Сержа Саркисяна на саммите ОДКБ / “Lragir.am”, 21 Aralık 2015). Bes Ermenistan Cumhurbaşkanı’nın konuşmasının “muhteşemliği” neden ibaretmiş?

Gerçekte, S. Sarkisyan bir kez kendisinin zayıf ve mantıksız dış politikasının acı sonuçlarını CSTO’nun diğer üyeleri ile paylaşmıştır. O, bu örgütü Azerbaycan’ı desteklemekte suçlamıştır. S. Sarkisyan demiş ki; NATO Türkiye’yi Rusya konusunda kesin olarak destekledi, CSTO’nun bazı üyeleri ise Ermenistan aleyhine uluslararası organizasyonlarda oy veriyorlar (bkz.: önceki kaynağa).

Ermenistan Cumhurbaşkanı CSTO’nun aslında mevcut olmadığını da söylemiş. O, üye devletlerden Ermenistan’ın güvenliğini korumalarını istemiş. Tabii ki, buna yönelik ciddi bir destek alamamış. Çünkü gerçeği CSTO’ya dahil olan devletler bile biliyorlar. Onlar Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgal ettiğini inkar edemezler. Üstelik, cephe hattında ateşkesi sırf Ermeniler bozuyor, provokasyonlarla dünyayı aldatmaya ve Azerbaycan’ı suçlu gibi göstermeye çalışıyorlar. Bunları bilenler Ermenistan’ı neden savunmak zorunda olsun?

Meselenin gerçeklikte iki tarafı var. Birinci yönü, küresel düzeyde jeopolitik mücadelenin şiddetlenmesinin arka planında Erivan’ın oldukça çelişkili bir duruma düşmesi vardır. Çünkü Ermeniler hissediyorlar ki, er ya da geç onlardan işgal ettikleri bölgelerden çekilmelerini talep edecekler. Zira bölgesel istikrarı sağlamanın başka bir yolu yoktur. Enerji projelerinin gerçekleşmesi açısından da Güney Kafkasya’da istikrar şarttır. Bunun için de, Ermenistan saldırgan politikasından el çekmeli ve sonuçta bölgede işbirliği imkanları genişletilmelidir. Bunun aksi, ihtilaflar, savaşlar ve toplu katliamlar yoludur. Erivan da, barışa ve işbirliğine değil de, ikinci seçeneğe eğilimlidir. Dolayısıyla, kendisi provokasyon durumu yaratmış, CSTO üyelerini de (özellikle Rusya) buna çekmek istemiştir. Ermenistan’ın bu amaçla Rusya-Türkiye ilişkilerinin gerginleşmesinden yararlanmaya çalışması da tesadüfi değildir.

Kuşkusuz, diğer üyeler de bu iddiaların arkasında duran noktaları iyi biliyorlar ve Erivan’a gerektiğinde destek vermek fikrinde değillerdir. Ana unsur ise şudur ki; NATO ile CSTO’nun çatışma durumuna gelmesini istemiyorlar. Ermenilerin bu basit komplosunun bir sonuç vermeyeceği açıktır.

Erivan’ın dış politikadaki sorunlarının diğer boyutunu Ermeni uzmanların kendileri de vurguluyorlar. Bunu Ermenistan yönetiminin yürüttüğü iç ve dış politikanın yarıtmazlığı ile açıklamaktadırlar (bkz.: örn., Айказн Гагриян. Настало время расплаты / “Lragir.am”, 23 Aralık 2015 ve Муса Микаелян. Война на границе и сладкий плод коррупции / “1in.am”, 23 Aralık 2015).

CSTO’ya Şantaj: Erivan’ın Köle Davranışı

Oluşan durumun mahiyeti şudur ki; Ermenistan, cephe hattında provokasyonlara el atıyor, durumu kritik noktaya ulaştırıyor ve sonra gürültü koparıyor ki, Azerbaycan savaşa başladı. Bern’de Cumhurbaşkanları`nın görüşünün düzenlendiği zamanda Ermenistan Savunma Bakanlığı Basın Servisinin Başkanı Artsrun Ovannisyan beyan etti: “Öyle bir uzman veya analitik kalmamış ki, oluşmuş durumu savaş olarak değerlendirmesin. Bu, savaştır ve artık ateşkes rejiminin ihlalinden söz etmek imkanı yoktur, çünkü şimdi o yoktur” (bkz.: Минобороны Армении: “Режима прекращения огня больше нет. Это война” / “1news.az”, 23 Aralık 2015).

Gerçeği bilmeyen uluslararası kamuoyunda ise şöyle tasavvur ortaya çıkabilir ki; “zavallı” Ermenistan’a karşı savaşa başladılar ve tabii ki, onun da “korunmaya hakkı vardır”. Aslında, neler olup bittiğini bölge devletleri çok iyi biliyorlar. Ermeniler, patronlarına danışarak provokasyon yaratıyor ve Azerbaycan’ın cevap vereceğine emindirler.

Sonra gürültü koparıyorlar ki, “Azerbaycan savaş siyaseti yürütüyor”. Ermeniler, bunu iki yönde kullanmayı planlıyor. Birincisi, Batı, Azerbaycan’a karşı adım atmaya zorlanıyor. İkincisi, CSTO üyelerinde şantajla Türkiye ve Azerbaycan aleyhinde bir ruh hali oluşturmaya gayret ediliyor. Sizce, kenar güçlerin tahakkümü ile oturup kalkan Ermeni lider, ani ve izin olmadan neden böyle “cesur” davranmıştır? O, ağalarının iradesine karşı çıkabilir mi? Mümkün değil… Bunu CSTO’ya üye olan ülkeler de bilirler.

Görünür, Ermenistan’da da bu hususları anlayanlar var ve onlar durumu şöyle açıklıyorlar: “Serj Sarkisyan’ın konuşması (CSTO’daki konuşma öngörülüyor) Rusya ve Ermenistan’ın dış ve güvenlik politikasını kurban verdiklerini göstermektedir. Bu gibi durumlarda her zaman bedel ödemek zamanı geliyor – politikaya, seçilen yöne, bakış açısına vb. göre … Bundan kaçış yoktur (bkz.: Айказн Гагриян. Настало время расплаты / “Lragir.am”, 23 Aralık 2015).

İlginçtir ki, Ermenistan’ın düştüğü zor durumun başka tarafı iç politikadaki belirsiz durumla ilişkilendiriliyor. Musa Mikaelyan şöyle bahsetmektedir ki; “Sınırda savaş gidiyor, Ermenistan için yolsuzlukla mücadele önemli cephe içeriği alıyor… İktidar ise şimdilik yolsuzluğun tatlı behrelerini tatmaktadır…” (bkz.: Муса Микаелян. Война на границе и сладкий плод коррупции / “1in.am”, 23 Aralık 2015). Öyle anlaşılıyor ki; Sarkisyan yönetiminin yolsuzluğa kurşanması öylesine bir noktaya ulaştı ki, artık toplum ona dayanamıyor. Bu konuda açık konuşuluyor ve iktidara karşı doğrudan suçlamalar öne sürülmektedir. Neden olarak bazı uzmanlar “Ermenistan’ın güvenlik ikilemiyle karşılaştığını” vurguluyorlar. Şimdi “güvenlik boşluğunda olan” Ermenistan çıkış yolu bulmalıdır (bkz.: Егиазар Айнтабци. Новая дилемма на армянском политическом поле / “1in.am”, 23 Aralık 2015).

Bunun için, Erivan bağımsız bir dış politika yürütmelidir. Ama Ermeni uzmanlar bile bunun mümkünlüğüne inanmıyorlar. Demek ki, Ermenistan neredeyse umutsuz bir çevreye düştü. Oradan kurtulmak yolunu bilen yoktur.

Bunların arka fonunda Ermenistan resmi çevrelerinin “Azerbaycan savaşı başlatıyor” beyanatlarının gerçekte bölgenin güvenliği için ciddi tehdit olması göz önündedir. Biz buna şaşırmıyoruz; çünkü Erivan uzun yıllardır bu tür yıkıcı bir rol oynuyor. Bölge halklarını ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakıyor, ihtilaflar yaratıyor ve çatışmalara neden oluyor.

Fakat daha tehlikelisi odur ki; şimdiki karmaşık durumda bazı büyük devletler, Ermenilerin bu marjinal durumundan kendi amaçları için yararlanmaya çalışıyorlar. Sonuçta, çok ciddi problemler oluşabilir, bölgede dayanılmaz negatif süreçler oluşabilir. Bundan kimsenin kazanacağı bir şey yoktur. Zarar gören ise bölge halkları ve insanlık olacaktır.

Newtimes.az

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.