ALMANYA’DA KOALİSYON HÜKÜMETİNİN BİRİNCİ YILI VE BAŞBAKAN OLAF SCHOLZ’UN ÇİN ZİYARETİ

upa-admin 22 Aralık 2022 995 Okunma 0
ALMANYA’DA KOALİSYON HÜKÜMETİNİN BİRİNCİ YILI VE BAŞBAKAN OLAF SCHOLZ’UN ÇİN ZİYARETİ

Giriş

Almanya’da 2021 federal seçimlerinin ardından 8 Aralık 2021 tarihi itibariyle partisi SPD (Almanya Sosyal Demokrat Partisi), Yeşiller Partisi ve Hür Demokratlar (FDP) arasında kurulan üçlü koalisyon hükümeti (trafik lambası koalisyonu) sonucunda Şansölye (Başbakan) makamına gelen Olaf Scholz, görev süresinin birinci yılını doldurdu. Bu yazıda, Scholz’un görevdeki ilk yılını ve geçtiğimiz günlerde yaptığı Çin Halk Cumhuriyeti (kısaca Çin) ziyaretini değerlendireceğim.

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Almanya’ya Etkileri

Olaf Scholz’un iktidardaki ilk yılının en önemli olayı, hiç şüphesiz, Rusya’nın Şubat ayında Ukrayna’yı işgaliyle başlayan ve halen devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı oldu. Bu savaş, tüm dünyayı ve Avrupa’yı olduğu gibi, Almanya’yı da derinden ve olumsuz etkiledi. Ukrayna’yı işgali nedeniyle Rusya’yı ve Rus lider Vladimir Putin’i eleştiren Scholz, bu savaşı Rusya’nın Batılı liberal demokrasilere karşı girişmiş olduğu “haçlı seferinin bir unsuru” olarak değerlendirdi.[1] Ülkesinin Rusya ile gelişmiş ekonomik ve siyasi bağlarına karşın bu süreçte Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) başını çektiği ve tüm Avrupa ülkelerinin katılmak zorunda kaldığı yaptırımlara destek veren Scholz, Eylül ayında Putin’le yaptığı 90 dakikalık telefon görüşmesinde ise Putin’i Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne saygı göstermesi ve askeri birliklerini geri çekmesi konusunda uyardıysa da, görüşme sonrasında onun bu meseleyi bir “hata” olarak görmediğini ve onu ikna edemediğini kaydetti.[2] 77. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada ise Rusya’nın bu emperyal savaşı kazanamayacağını dile getiren Alman Şansölyesi, bu savaşın kurallara dayalı uluslararası düzen için bir felaket olduğunu da sözlerine ekledi.[3] Bu süreçte ekonomik açıdan ve özellikle de enerji güvenliği bağlamında büyük sıkıntılar yaşayan Almanya’da, hükümetin Avrupa Birliği’nin (AB) Ukrayna politikasına yön verme konusunda eleştirilmesi üzerine, Başbakanlık Dairesi Başkanı SPD’li Wolfgang Schmidt ise, ülkesinin dış güvenlik politikası konusunda henüz yeni yetme (ergen) düzeyinde olduğunu söyledi ve bu konuda müttefiklerden sabırlı olunması istedi.[4]

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve Başbakan Olaf Scholz

Almanya, bu süreçte Ukrayna’ya insani ve mali yardımın yanı sıra silah desteği sağlarken, içeride zorlaşan ekonomik koşullar nedeniyle asgari ücret ve sosyal yardımlarda da artış sağlandı.[5] Ek olarak, güvenlik gerekçesiyle Alman Ordusu’nun modernizasyonu için 100 milyar avroluk bir ödenek ayıran Başbakan Scholz ve koalisyon hükümeti, yükselen enflasyon nedeniyle de içeride oluşan tepkileri göğüslemek durumunda kaldı. Ülkede son 70 yılın en yüksek enflasyon seviyesine ulaşılırken, hükümet, toplam hacmi yaklaşık 100 milyar euro olan üç yardım paketi açıklayarak vatandaşların tepkilerini dindirmeye çalıştı.[6] Savaş ve yaptırımlardan etkilenen şirketlerin yanı sıra, Almanya, yaklaşık 1 milyon kadar Ukraynalı mülteciyi de ülkesine kabul ettiği için, ekonomik olarak zorlanmaya başladı. Bu durum, hükümetin dış politika söylemine de etki etti. Rusya’nın politikasını eleştirmesine karşın, yaptırımlar konusunda Başbakan Scholz daha isteksiz davranırken, Dışişleri Bakanı Baerbock ise çok daha köşeli ve sivri açıklamalar yaptı.

Almanya Ekonomisi İçin Rusya’nın Önemi

Almanya’da hükümetin Rusya’nın bu kabul edilemez politikalarına karşın çok sivri ve köşeli tavırlardan almaktan kaçınmasının “reel politik” düzlemde önemli bir karşılığı var. Öyle ki, 2021 yılı itibariyle, Rusya, Almanya’nın en önemli 15. ihracat pazarı ve 12. ithalat ülkesi durumunda. 2021 esas alındığında, Almanya’nın Rusya’ya 26,6 milyar avroluk ihracat yaptığı ve Rusya’dan 33,1 milyar avroluk ithalat yaptığı görülmekte.[7] Sıralama açısından 15.lik ve 12.lik çok etkileyici gibi durmasa da, Türkiye’nin dış ticaretinde Almanya’nın yıllardır açık farkla ilk sırada olduğu ve Almanya açısından Türkiye’nin ihracatta 16. ve ithalatta 18. sırada yer aldığı düşünülürse (her iki istatistikte de Rusya’nın gerisinde), Rusya-Almanya ekonomik ilişkilerinin ne derece gelişmiş olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Ürün bazında bakıldığında ise; Almanya’nın Rusya’dan büyük ölçüde ham petrol ve doğalgaz (tüm ithalatın yüzde 59’u oranında) ithal ettiği, Almanya’nın ise Rusya’ya daha çok makineler, motorlu cihazlar, yarı römorklar ve kimyasal ürünler sağladığı anlaşılmaktadır.[8]

Almanya’nın 2021 yılı itibariyle en büyük ticaret ortaklarına baktığımızda ise şöyle bir tablo ortaya çıkmaktadır:

İhracat açısından Almanya’nın en büyük pazarları:

  1. ABD
  2. Çin
  3. Fransa
  4. Hollanda
  5. Polonya
  6. İtalya
  7. Avusturya
  8. Birleşik Krallık
  9. İsviçre
  10. Belçika
  11. Çekya
  12. İspanya
  13. Macaristan
  14. İsveç
  15. Rusya Federasyonu
  16. Türkiye
  17. Danimarka
  18. Güney Kore
  19. Romanya
  20. Japonya

İthalat açısından Almanya’nın en önemli partnerleri:

  1. Çin
  2. Hollanda
  3. ABD
  4. Polonya
  5. İtalya
  6. Fransa
  7. Belçika
  8. Çekya
  9. İsviçre
  10. Avusturya
  11. İspanya
  12. Rusya
  13. Birleşik Krallık
  14. Macaristan
  15. Japonya
  16. İrlanda
  17. Norveç
  18. Türkiye
  19. Slovakya
  20. İsveç

Almanya dış ticaretinde 2021 verileri

Kaynak: De Statis (2022), “Ranking of Germany’s trading partners in foreign trade(englisch)-2021_final”, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.destatis.de/EN/Themes/Economy/Foreign-Trade/Tables/order-rank-germany-trading-partners.pdf?__blob=publicationFile

Genel toplamda bakıldığında ise tablo şöyle olmaktadır:

  1. Çin
  2. Hollanda
  3. ABD
  4. Fransa
  5. Polonya
  6. İtalya
  7. Avusturya
  8. İsviçre
  9. Belçika
  10. Birleşik Krallık
  11. Çekya
  12. İspanya
  13. Rusya
  14. Macaristan
  15. İsveç
  16. Japonya
  17. Türkiye
  18. Danimarka
  19. Romanya
  20. Slovakya

Almanya Enerji Politikasında Rusya’nın Yeri

Bu ekonomik bağların yanında, Almanya hükümetini zorlayan daha önemli bir konu ise, Almanya’nın yenilenebilir enerji alanında öncü bir ülke olmasına rağmen enerji ithalatı konusunda da Rusya’ya çok ciddi oranda bağımlı olmasıdır. Öyle ki, 2020 yılı verileri incelenirse[9]; Almanya’nın doğalgaz kaynaklarının yüzde 55,2’sini Rusya’dan, yüzde 30,6’sını Norveç’ten, yüzde 12,7’sini Hollanda’dan ve yüzde 1,6’sını da kalan Avrupa ülkelerinden temin ettiği görülmektedir. Bu bağlamda, Rusya ile ticareti sınırlayan ve hatta neredeyse imkânsız hale getiren Rusya’nın SWIFT sisteminden çıkarılması ve her alanda yaptırımların uygulamaya sokulması gibi politikalar, Alman hükümetini zor durumda bırakmıştır. Nitekim bu süreçte ilk olarak savaşın başlaması nedeniyle Şubat ayı sonlarında artık tamamlanma aşamasına gelmiş Kuzey Akım-2 boru hattı projesi rafa kaldırılmış[10], daha sonra da Rusya, Avrupa’ya gaz gönderdiği en büyük boru hattı olan Kuzey Akım-1’i Ağustos ayında kapatmıştır.[11] Rusya’ya yakınlığıyla bilinen SPD’li Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder döneminde başlatılan proje, Almanya’nın doğalgaz tedariği konusunda en önemli girişimlerden biri olup, Putin’in tavırları nedeniyle yıllardır uygulanan politikalar atıl yatırımlar hale gelmiştir. Ancak şunu da eklemek gerekir ki, Rusya’nın koyduğu ruble ile ödeme şartını kabul eden Alman firmaları aracılığıyla[12] iki ülke arasında halen farklı boru hatlarıyla doğalgaz ticareti devam etmektedir.

Almanya’nın 2020 yılındaki doğalgaz ithalat kaynakları

Kaynak: Statista, “Share of natural gas imports in Germany in 2020, by country”, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.statista.com/statistics/1331539/natural-gas-import-share-by-country-germany/

Bu sürece hazırlıksız yakalanmayan Almanya’da, hükümetin proaktif politikaları ve kaynakları çeşitlendirme arayışları neticesinde, 2022 yılı kış ayının sorunsuz şekilde geçirilebileceği koşullar gaz depolama tesislerinde önceden depolanan gaz stokları sayesinde sağlanabilmiştir.[13] Almanya’da Ekonomi Bakanlığı’nın yayımladığı Nisan 2022 tarihli rapora göre, bu süreçte izlenen doğru politikalar neticesinde, Rus petrolüne olan bağımlılık yüzde 35’den yüzde 12’ye, Rus kömürüne olan bağımlılık yüzde 50’den yüzde 8’e ve Rus doğalgazına olan bağımlılık da yüzde 55’den yüzde 35’e inmiştir.[14] Bu konuyu çok ciddiye alan Alman hükümeti, Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck’in açıklamasına göre bu amaçla enerji güvenliği ve ekonomik istikrar için yeni bir birim kurmuş ve bunun başına da Ekonomi Politikası 1. Departman sorumlusu olan Philipp Steinberg’i getirmiştir.[15]

Hükümetin çabalarıyla 2022-2023 kışı için sorun aşılsa da, ilerleyen yıllarda Rusya’dan ithalat yapılamadığı ve enerji fiyatlarının yükseldiği bir ortamda Almanya ve Avrupa ekonomilerinin ne duruma geleceği büyük bir muamma olarak ortada durmaktadır. Bu nedenle, Almanya için en öncelikli konu, Rusya’nın Ukrayna işgalinin sonlandırılması ve ilişkilerin normalleşmeye başlaması ya da ABD’nin Rus gazı ve petrolünü ikame edecek ucuz kaynakları alternatif olarak ortaya koyabilmesidir. Zira resmi istatistiklere göre savaş öncesinde Avrupa’nın doğalgaz ihtiyacının yıllık bazda yüzde 35’in üzerindeki bir bölümü Rus gazından karşılanmaktaydı.[16] Almanya, bu süreçte Katar gibi ülkelerle yeni sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) anlaşmaları yaparken, Robert Habeck’in önceki hükümetlerin ülkesinin Rusya’ya bu kadar bağımlı hale getirilmesi konusundaki eleştirel tutumu, savaş sona ersin veya ermesin, bu politikada kararlı davranılabileceğini gösteriyor.[17]

Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Yeşiller Partisi’nden Robert Habeck

Koalisyon Hükümetindeki Sorunlar

Hükümetin karşılaştığı bir diğer önemli sorun ise, Rusya’ya yönelik eleştirilerin ve olumsuz tutumun koalisyon hükümeti içerisinde de sıkıntılar yaratması oldu. Şöyle ki, bu konuda Yeşiller Partisi’nden gelen Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock daha sert bir tutum takınılması ve Rusya ile iplerin tamamen atılması gerektiğini savunmuş, Başbakan Scholz ve hükümetin geneli ise diplomasinin sürdürülmesi yönünde tavır almıştır. Bu konuda ABD’ye yakın duran Baerbock, Die Zeit gazetesi için yazdığı makalede, Rusya ile ilişkilerde geri dönüşün mümkün olmadığını vurgulamıştır.[18] Nitekim Yeşiller Partisi’nin 2021 federal seçimlerine girerken seçmene vaat ettiği tüm nükleer santrallerin kapatılması konusu da bu süreçte gündeme gelmiş ve Robert Habeck, bu konuda geri adım atarak, gerekirse nükleer santrallerin yeniden canlandırılabileceğini açıklamıştır.[19] Benzer şekilde, seçim öncesinde Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi ülkeleri insan hakları ve demokrasi sicilleri nedeniyle yerden yere vuran Yeşiller, enerji krizi sonrasında Habeck’in bu ülkelere giderek emirler ve şeyhlerle doğalgaz ve petrol pazarlığı yapmasına ses çıkaramamıştır. Bu sayede, Baerbock’un sivri çıkışları haricinde hükümet büyük bir uyumsuzluğa sahne olmamış ve güvenle yoluna devam etmeyi -şimdilik- başarmıştır. Ancak ekonomik sorunların derinleşmesi durumunda, hükümet içerisinde çatlakların oluşabileceği ve halk tepkilerinin de artabileceği öngörülmektedir.

Başbakan Scholz’un Çin Ziyareti

Bu sorunların üstesinden gelmeyi büyük ölçüde başaran Başbakan Olaf Scholz, başta iki ülke arasındaki ticari ilişkiler olmak üzere ikili ve bölgesel konuları görüşmek üzere Kasım ayı başında Çin’in başkenti Pekin’e giderek, bu ülkeye resmi bir ziyarette bulunmuştur. Scholz’a bazı önemli Alman iş adamlarının eşlik ediyor olması, bir günlük ziyarette ekonomik ilişkilerin özellikle ön plana çıkacağı yorumlarını beraberinde getirirken, Alman Şansölyesinin Covid-19 (koronavirüs) salgınından bu yana Çin’i ziyaret eden ilk Batılı lider olması da dikkat çekmiştir.[20] Benzer şekilde, Scholz, 20. Çin Komünist Partisi (ÇKP) Ulusal Kongresi sonrası Çin’i ziyaret eden ilk uluslararası liderlerden de birisi olarak ayrışmıştır. Olaf Scholz, ziyaret öncesinde Politico dergisine bir makale yazmış ve Çin’e yönelik politikasını “Çin’e çok bağımlı olmak istemiyoruz ama Çin’le ayrışmak da istemiyoruz” şeklinde izah ve formüle etmiştir.[21] Scholz, ziyareti öncesinde Tayvan sorununa da değinmiş ve ülkesinin “tek Çin politikası”nı uygulamaya devam ettiğini ve bunun “statükonun ancak barışçıl bir şekilde ve karşılıklı rıza ile değiştirilebileceği” anlamına geldiğini ifade etmiştir.[22] Scholz, ayrıca ülkesinin Çin’le olan kapsamlı ekonomik ilişkilerini daha da geliştirmekten söz etmesine karşın, ilişkilerde mütekabiliyet talep ettiklerini vurgulamış ve şirketlerin pazara erişimi, lisanslar, fikri mülkiyetin korunması ya da yasal kesinlik ve vatandaşlara eşit muamele gibi konularda Pekin’e karşı eleştirel bir tutum takınmıştır.[23] Ek olarak, Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da dahil olmak üzere tüm Avrupalı ortaklar ve Transatlantik dostlarla yakın bir koordinasyon içinde olduklarını belirtmiş ve “Çin on yıl önceki Çin değil. Çin değişirse bizim de Çin ile ilişkilerimizin değişmesi gerektiği açıktır.” ifadesini kullanmıştır.[24]

Ziyareti kapsamında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’le de görüşen Scholz, ziyaret vesilesiyle Şi ile yüzyüze görüşmenin faydalı olacağının altını çizmiş ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinden biri ve önemli bir jeopolitik aktör olan Çin’in Rusya üzerinde etki uygulaması gerektiğini ifade etmiştir.[25] Şi Cinping ise, 2022’nin Almanya-Çin diplomatik ilişkilerinin başlamasının 50. yıldönümü olduğunu vurgulayarak, “Çin ve Almanya’nın etki sahibi iki büyük ülke olarak değişim ve kaosun hâkim olduğu bir dönemde küresel barışa ve kalkınmaya katkı sağlaması gerektiği” görüşünü dile getirmiştir.[26]

Çin-Almanya Ekonomik İlişkileri

İki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler, yukarıda bahsedilen veriler ve tabloda da görüldüğü üzere, hayli ileri bir noktadadır. Öyle ki, Çin, 246,5 milyar avroluk dış ticaretle, Almanya’nın en büyük dış ticaret ortağıdır.[27] Almanya ihracatında ABD’nin ardından ikinci sırada bulunan Çin, ithalatta ise birinci sıradadır. Genel toplamda da, Çin, ABD ve Hollanda’nın önünde ilk sırada yer alırken, ikili ticari ilişkilerde Pekin’i daha avantajlı olduğu ve dış ticaret fazlası verdiği görülmektedir.[28] İki ülke arasında yeni ve önemli bir ticari faaliyet ise, Hamburg Limanı’ndaki üç terminalin yüzde 24,9 hissesinin Çin’in devlet lojistik şirketi Cosco’ya satılmasının gündemde olmasıdır.[29] Bu durum Başbakan Scholz açısından bir eleştiri konusu olmaz ve Scholz bunu onaylarken[30], Dışişleri Bakanı Baerbock bu konuyu sorun etmekte ve Çin’le ikili ilişkilerde Rusya ile yaşanan hataya düşülmemesi gerektiğini vurgulamaktadır.[31] Nitekim koalisyon ortaklarından Yeşiller ve Hür Demokratlar (FDP) bu ziyareti zamansız bulmuş ve genel anlamda Scholz’un girişimine eleştirel yaklaşmışlardır. Yeşiller ve FDP dışında, birçok Bakanlık, istihbarat örgütü Federal İstihbarat Dairesi ve Avrupa Birliği Komisyonu da Cosco’nun Hamburg Limanı’nda hissedar olmasına ve bu sayede Çin’in Almanya’daki çok kritik altyapının bir bölümüne daha erişim izni verilmesine karşı çıkmaktadır.[32] Buna karşın, Scholz’un Çin açılımını destekleyen Volkswagen, BMW ve kimya devi BASF gibi Alman şirketleri, Çin’deki yatırımlarını ilerleyen yıllarda büyütmeyi hedeflemektedirler.[33] Bu anlamda, Scholz’ün önceki Şansölye Angela Merkel’in başlattığı “Wende durch Handel” (ticaret yoluyla değişim) politikasını sürdüreceği anlaşılmaktadır.[34]

Ziyarete Yönelik Tepkiler

Ziyaret başarısız geçmemesine karşın, Almanya basınının bir bölümü (örneğin Frankfurter Allegemeine Zeitung ve Tagesspiegel gazeteleri), Şansölye Scholz’u AB’den bağımsız hareket etmek noktasında eleştirmiş ve koalisyonun bu konuda ortak hareket edemediğini vurgulamıştır.[35] Bu tarz eleştirilerde öne çıkan husus ise, ziyaretin ÇKP yönetimine ve Şi Cinping’e destek gibi algılanabilecek olmasıdır. Diğer bir kısım basın-yayın organları ise (örneğin Süddeutsche Zeitung gazetesi), ziyareti ve zamanlamasını genel olarak başarılı bulmuş ve Scholz’u çabaları nedeniyle övmüştür. Başbakan Scholz ise, eleştirileri kabul etmeyerek, Çin Devlet Başkanı Şi’nin Rusya’nın Ukrayna’da nükleer silah kullanmaması gerektiği yönündeki sözlerine destek verdiğini ve sırf bunun için bile ziyarete değdiğini söylemiştir.[36] Scholz, ayrıca, “Dünya genelinde açlık, iklim değişimi ve ülkelerin yüksek borçları gibi sorunlar var. Bizim bu sorunların çözümü için Çin ile konuşmamız, görüşmemiz gerekiyor” diye konuşmuştur.[37] Badische Zeitung gazetesi de, Başbakan Scholz’un Şi Cinping’in ağzından Rusya ile ilgili endişelerini ifadeler alabilmesini Şansölye’nin başarısı olarak öne çıkarmıştır.[38]

Almanya uzmanı Türk akademisyen – Koç Üniversitesi Asya Araştırmaları Merkezi’nden- Doç. Dr. Burak Gürel, Scholz’un ÇKP Kongresi’nin ardından Çin ziyareti planlamasını Berlin’in kısmen de olsa ekonomik ve jeopolitik olarak “Washington’dan özerk davranma arayışı” olarak değerlendirmiştir.[39] Amerikan basını ise, ziyareti genel anlamda eleştirmiş; örneğin The Washington Post gazetesi, Almanya’yı “çizgiyi aşmak”la suçlamıştır.[40] Amerikan menşeli Foreign Policy dergisi de “Olaf Scholz Is Undermining Western Unity on China” başlıklı yazı ile Scholz’ü eleştirenler kervanına katılmıştır.[41] Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da ziyarete pek sıcak bakmayanlar arasında yerini almıştır.[42] Çinli uzmanlar ise, Scholz’ün akılcı ve pragmatik davrandığını vurgulamışlardır.[43] Ancak elbette Almanya’nın Çin’le uzun vadeli ilişkilerde bu tavrının kalıcı hale gelmesi ancak Kuşak Yol Projesi’ne desteğinin sürmesi ile mümkün olacaktır.

Sonuç

Sonuç olarak, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ticaretle kalkınan ve dünya siyasetinde yeniden söz sahibi olan bir ülkenin Başbakanı olarak, serbest ticareti mümkün olduğunca yaymaya ve geliştirmeye çalışarak bence de doğruyu yapmakta ve hem Almanya iç politikası, hem de küresel ekonomi açısından sağduyulu davranmaktadır. Zira Rusya’nın küresel ekonomiden dışlandığı, gıda ve enerji fiyatlarının yükseldiği bir ortamda bir de Çin gibi dünyanın üretici ve tüketici merkezlerinden birinin küresel ekonomiden izole edilmesi durumunda, dünya ekonomisinde büyük bir durgunluk yaşanabilecek ve devletler iyice korumacılığa yönelebileceklerdir. Bu durum ise kesinlikle Almanya’nın lehine bir gelişme olmayacaktır. Bu anlamda, Almanya’nın yeni dönemde bir taraftan Rusya ile ilişkileri düzeltmeye çalışırken, diğer taraftan da alternatif enerji kaynakları ve rotalarına gözünü dikmesi ve özellikle de Doğu Akdeniz’de yeni keşfedilen kaynakların Avrupa’ya arzı konusunda projeler geliştirmeye çalışması bence çok doğru bir tavır olabilir.

Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ

 

[1] Reuters (2022), “Germany’s Scholz: Putin’s war against Ukraine part of larger crusade against West”, 13.10.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.reuters.com/world/europe/germanys-scholz-putins-war-against-ukraine-part-larger-crusade-against-west-2022-10-13/.

[2] Merlyn Thomas (2022), “Ukraine war: Olaf Scholz says Vladimir Putin does not see war as mistake”, 14.09.2022, BBC, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.bbc.com/news/world-europe-62907923.

[3] CNBC (2022), “Putin must recognize he cannot win Ukraine war, German Chancellor Olaf Scholz says at UN”, 20.09.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.cnbc.com/2022/09/21/putin-must-recognize-he-cannot-win-ukraine-war-olaf-scholz-says-at-un.html.

[4] Philip Oltermann (2022), “Germany still a ‘teenager’ in leading foreign security policy, says Scholz aide”, The Guardian, 13.10.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.theguardian.com/world/2022/oct/13/putins-war-on-ukraine-part-of-crusade-against-liberal-democracy-says-scholz.

[5] Sabine Kinkartz (2022), “Alman hükümeti: Krizinde gölgesinde bir yıl”, DW Türkçe, 08.12.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.dw.com/tr/analiz-scholz-h%C3%BCk%C3%BCmetinin-ilk-y%C4%B1l%C4%B1/a-64024494.

[6] A.g.e.

[7] De Statis (2022), “Ranking of Germany’s trading partners in foreign trade(englisch)-2021_final”, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.destatis.de/EN/Themes/Economy/Foreign-Trade/Tables/order-rank-germany-trading-partners.pdf?__blob=publicationFile.

[8] De Statis (2022), “Facts on trade with Russia”, 24.02.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.destatis.de/EN/Press/2022/02/PE22_N010_51.html#:~:text=Goods%20traded%20between%20Russia%20and,of%20all%20imports%20from%20Russia..

[9] Statista, “Share of natural gas imports in Germany in 2020, by country”, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.statista.com/statistics/1331539/natural-gas-import-share-by-country-germany/.

[10] Temiz Enerji (2022), “Almanya, Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattı projesini durdurdu”, 23.02.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://temizenerji.org/2022/02/23/almanya-kuzey-akim-2-dogal-gaz-boru-hatti-projesini-durdurdu/.

[11] BBC News Türkçe (2022), “Avrupa’da enerji krizi: Rusya Kuzey Akımı’nı kesti, AB ne yapacak?”, 20.09.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-62971871.

[12] Habertürk (2022), “Uniper, Rus gazını ruble ile ithal edecek”, 29.04.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.haberturk.com/son-dakika-alman-devi-ruble-ile-odemeyi-kabul-etti-3424116-ekonomi.

[13] Sabir Askeroğlu (2022), “Rusya-Almanya Enerji İşbirliğinin Sona Ermesi”, ANKASAM, 12.09.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.ankasam.org/rusya-almanya-enerji-isbirliginin-sona-ermesi/.

[14] Euronews (2022), “Almanya, Rusya’ya enerji bağımlılığını önemli ölçüde düşürdü”, 01.05.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://tr.euronews.com/2022/05/01/almanya-rusya-ya-enerji-bag-ml-l-g-n-onemli-olcude-dusurdu.

[15] Hürriyet (2022), “Almanya’da enerji krizi… Ve beklenen adım atıldı!”, 25.09.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.hurriyet.com.tr/dunya/almanyada-enerji-krizi-ve-beklenen-adim-atildi-42142909.

[16] Gökalp Badak (2022), “Almanya’nın enerji krizi: Avrupa’nın en büyük ekonomisinin Rus gazı ile imtihanı”, Medyascope, 02.04.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://medyascope.tv/2022/04/02/almanyanin-enerji-krizi-avrupanin-en-buyuk-ekonomisinin-rus-gazi-ile-imtihani/.

[17] A.g.e.

[18] Federal Foreign Office (2022), ““There is no way back” – Foreign Minister Baerbock on Russia in the newspaper DIE ZEIT”, 31.08.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.auswaertiges-amt.de/en/newsroom/news/baerbok-verbatim-zeit/2549618.

[19] Cem Dalaman (2022), “Enerji Krizi ve Alman Yeşiller’den ‘U Dönüşü’”, İstanbul Politikalar Merkezi, 15.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://ipc.sabanciuniv.edu/Content/Images/CKeditorImages/20221219-15121391.pdf.

[20] Euronews (2022), “Almanya Başbakanı Scholz, Çin ile ticari ilişkileri geliştirmek üzere Pekin’de”, 04.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://tr.euronews.com/2022/11/04/almanya-basbakani-scholz-cin-ile-ticari-gelistirmek-uzere-pekinde.

[21] Olaf Scholz (2022), “We don’t want to decouple from China, but can’t be overreliant”, Politico, 03.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.politico.eu/article/olaf-scholz-we-dont-want-to-decouple-from-china-but-cant-be-overreliant/.

[22] Euronews (2022), “Almanya Başbakanı Scholz, Çin ile ticari ilişkileri geliştirmek üzere Pekin’de”, 04.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://tr.euronews.com/2022/11/04/almanya-basbakani-scholz-cin-ile-ticari-gelistirmek-uzere-pekinde.

[23] Cüneyt Karadağ (2022), “Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ülkesinin yeni Çin politikasını açıkladı”, Anadolu Ajansı, 03.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/almanya-basbakani-olaf-scholz-ulkesinin-yeni-cin-politikasini-acikladi/2728391.

[24] A.g.e.

[25] Frédéric Lemaître (2022), “In China, Olaf Scholz pleads for an economic reconciliation between Berlin and Beijing”, Le Monde, 05.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.lemonde.fr/en/international/article/2022/11/05/in-china-olaf-scholz-pleads-for-an-economic-rapprochement-between-berlin-and-beijing_6003032_4.html.

[26] Bianet (2022), “Almanya Şansölyesi Scholz, Çin’de Devlet Başkanı Xi ile görüştü”, 04.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://m.bianet.org/bianet/siyaset/269498-almanya-sansolyesi-scholz-cin-de-devlet-baskani-xi-ile-gorustu.

[27] De Statis (2022), “The People’s Republic of China is again Germany’s main trading partner”, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.destatis.de/EN/Themes/Economy/Foreign-Trade/trading-partners.html.

[28] De Statis (2022), “Ranking of Germany’s trading partners in foreign trade(englisch)-2021_final”, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi:

[29] Bianet (2022), “Almanya Şansölyesi Scholz, Çin’de Devlet Başkanı Xi ile görüştü”, 04.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://m.bianet.org/bianet/siyaset/269498-almanya-sansolyesi-scholz-cin-de-devlet-baskani-xi-ile-gorustu.

[30] Cem Dalaman (2022), “Olaf Scholz’den Çinli Cosco’ya Onay”, VOA Türkçe (Amerika’nın Sesi), 26.10.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.voaturkce.com/a/olaf-scholz-den-cin-li-cosco-ya-onay/6806008.html.

[31] Bianet (2022), “Almanya Şansölyesi Scholz, Çin’de Devlet Başkanı Xi ile görüştü”, 04.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://m.bianet.org/bianet/siyaset/269498-almanya-sansolyesi-scholz-cin-de-devlet-baskani-xi-ile-gorustu.

[32] Cem Dalaman (2022), “Alman Hükümetinde Çin Krizi”, VOA Türkçe (Amerika’nın Sesi), 21.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.voaturkce.com/a/alman-hukumetinde-cin-krizi/6799347.html.

[33] Cem Dalaman (2022), “Almanya Başbakanı Scholz Çin Yolcusu”, VOA Türkçe (Amerika’nın Sesi), 03.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.voaturkce.com/a/almanya-basbakani-scholz-cin-yolcusu/6818087.html.

[34] Alain Tao (2022), “Olaf Scholz’s China Gamble”, The Diplomat, 21.12.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://thediplomat.com/2022/12/olaf-scholzs-china-gamble/.

[35] Gazete Duvar (2022), “Scholz’un Çin ziyareti Almanya’da tartışma konusu oldu: Tek başına hareket ediyor”, 05.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.gazeteduvar.com.tr/scholzun-cin-ziyareti-almanyada-tartisma-konusu-oldu-tek-basina-hareket-ediyor-haber-1587965.

[36] Hürriyet (2022), “Almanya lideri Scholz Çin ziyaretini savundu”, 07.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.hurriyet.com.tr/dunya/almanya-lideri-scholz-cin-ziyaretini-savundu-42166449.

[37] A.g.e.

[38] Euro Topics (2022), “Scholz Çin’de: Ziyaret ne getirdi?”, 07.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.eurotopics.net/tr/291253/scholz-cin-de-ziyaret-ne-getirdi.

[39] BirGün (2022), “Scholz’un Çin açılımı“, 04.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.birgun.net/haber/scholz-un-cin-acilimi-408768.

[40] Diken (2022), “Nasuhi Güngör: Scholz’un Çin’i ziyaretinde Batı’da kıyamet koptu”, 07.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.diken.com.tr/nasuhi-gungor-scholzun-cini-ziyaretinde-batida-kiyamet-koptu/.

[41] Fergus Hunter & Daria Impiombato (2022), “Olaf Scholz Is Undermining Western Unity on China”, Foreign Policy, 23.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://foreignpolicy.com/2022/11/23/germany-china-eu-scholz-xi-meeting-economy-trade-g-20/.

[42] Hemant Adlakha (2022), “Olaf Scholz was in Beijing, is it Germany’s big bet on China or the other way around?”, Modern Diplomacy, 18.11.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://moderndiplomacy.eu/2022/11/18/olaf-scholz-was-in-beijing-is-it-germanys-big-bet-on-china-or-the-other-way-around/.

[43] Wan Hengyi (2022), “Scholz’s reiteration against decoupling with China offers friendly signal: experts”, Global Times, 09.12.2022, Erişim Tarihi: 22.12.2022, Erişim Adresi: https://www.globaltimes.cn/page/202212/1282176.shtml.

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.