1 Ekim 2012’de Gürcistan’da gerçekleştirilen parlamento seçimlerinin nihai sonuçlarını 19 Ekim’de Gürcistan Merkezi Seçim Komisyonu’nun (MSK) açıklamasıyla birlikte zafer Gürcistan Rüyası Siyasi Koalisyonu’nun olmuştur. Bu seçim sonuçlarının Güney Kafkasya tarihinde bir ilk niteliğinde olduğunu söyleyebiliriz. Zira bu bölgede ilk defa bölge devletlerinin birinde iktidar muhafaza ettiği iktidar koltuğunu, seçimle muhalefet partilerine devretmiştir.
Muhalefet partilerinin koalisyonu “Gürcistan Rüyası”; hem nispi temsil sistemine göre, hem de çoğunluk sistemine göre seçimleri kazanarak oyların yüzde 54,97’sini almıştır. İktidardaki Birleşik Ulusal Hareket Partisi ise oyların ancak yüzde 40,34’ünü kazanabilmiştir. 150 sandalyeli yeni Gürcistan parlamentosunda böylece muhalefet koalisyonu 85 milletvekiliyle, iktidar partisi ise 65 milletvekiliyle temsil hakkı elde etmiştir.(1) Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili, muhalefet lideri Bidzina İvanişvili’nin lideri olduğu Gürcistan Rüyası koalisyonunun seçimleri kazanmasından hemen sonra halka yaptığı duyuruda Birleşik Ulusal Hareket Partisi’ne bundan sonra muhalefet görevi verildiğini dile getirmiştir.(2)
2003 yılında mevcut Cumhurbaşkanlığı seçiminde Mihail Saakaşvili’nin önderliğinde gerçekleşen Gül Devrimi ile Gürcistan yeni bir döneme girmişti. 1 Ekim 2012 seçimleri ile Gürcistan demokrasisinin çok büyük yol katetmiş olduğu ve Gül Devrimi ile başlayan süreçte bu ülkenin diğer eski Sovyet Cumhuriyetlerine örnek olabilecek demokratik bir sisteme terfi ettiği anlaşılmıştır. Seçim sonrasında Bidzina İvanişvili de bu duruma dikkat çekerek, Gürcü halkının tarihte ilk kez iktidarı oy kullanarak değiştirdiğini, bu hadisenin ülkenin tarihine geçeceğini söylemiştir.(3)
“Gül Devrimi” ve Saakaşvili İktidarının Kısa Tarihçesi
2004 yılında Gürcistan’da Arap Baharı’na benzer şekilde gerçekleşen “Gül Devrimi” ile hükümet değişikliği gerçekleşmiştir. Devletin başına geçen Saakaşvili kısa dönemde Gürcistan ekonomisinde ve siyasal sistemde yenilikçi reformları başlatarak, ülkesini Sovyet Birliği’nin yıkılmasıyla ortaya çıkan ülkelere örnek olacak şekilde yönetmiştir. Başlattığı reformlarla, aynı zamanda Gürcistan’ın dış politikasını AB, NATO ve ABD ekseni üzerinde proaktif hale getirmiştir. Çok kısa zamanda AB, NATO ve ABD ile sıkı ilişkiler kurarak, dış politikasının Avro-Atlantik ekseni doğrultusunda gelişimini gerçekleştirmiştir.(4)
Rusya bölgede Gürcistan’ın izlemiş olduğu politikadan her alanda rahatsız olduğunu dile getirmekten çekinmemiştir. Rusya çoğu platformda Saakaşvili’nin bir ABD piyonu olduğu ve ABD’nin bölgedeki politikasını uygulamada maşa görevi üstlendiğini dile getirmiştir. Gül Devrimi sonrası Saakaşvili, Gürcü halkının desteğini alabilmek için birçok vaatte bulunmuştur. Ancak en çok heyecan uyandıran vaadi hiç kuşkusuz “Gürcistan topraklarının bütünlüğünü yeniden oluşturmak” olmuştur. Ayrıca “rüşvet ve istihdam gibi sorunları halletmek” Saakaşvili egemenliğini pekiştirecek önemli bir etken olarak gösterilmekteydi. Fakat işler Saakaşvili’nin istediği yönde gitmedi ve 2004-2007 yılları arasındaki Saakaşvili hükümetinin en parlak günleri yerini 2007-2012 yılları arasındaki hükümetin toplum içinde güvenini kaybettiği yıllara bıraktı. Son olarak 2008 yılında Gürcistan-Rusya arasındaki gerilim bardağı taşıran son damla oldu.
2008’deki Rusya-Gürcistan Savaşı’nı değerlendirdiğimiz zaman dikkate alınması gereken bazı hususlar vardır. Bunlardan biri savaşın başlama nedenidir ki, bu konuda iki farklı görüşün olduğunu görüyoruz. Seçimden önce küçük bir grup savaşın Gürcistan tarafından başlatıldığını iddia ediyordu. Diğer grup Saakaşvili hükümeti ve onun çevresinde olan insanlardı ki, onlar da Rusya’nın savaşı başlattığını iddia ediyordu. Böylelikle Rusya ve Gürcistan birbirine karşı aynı ithamları seslendirmekteydi. Fakat 1 Ekim seçimlerinden sonra parlamentoda yapılan komisyon toplantılarının birinde Gürcistan’ın yeni Başbakanı olarak seçilen Bidzina İvanişvili savaşın başlama nedenlerinin Saakaşvili hükümetinin yanlışlıklarından kaynaklandığını açıkça ifade etmiştir. Gürcistan’ın yeni Başbakanı’nın böyle bir tutum sergilemesi, Saakaşvili hükümetinin dört yıldır sergilediği tutuma ters olmakla birlikte halkta ikinci bir şok etkisi yaratmıştır. Çünkü Saakaşvili hükümeti savaş başladığı andan itibaren halka ve dünya kamuoyuna bu savaşın Rusya tarafından yapılan provokasyonla başladığını iddia ediyordu.(5)
Rusya-Gürcistan Savaşı’nın Sonucu ve Saakaşvili hükümetinin çöküşü
2008 yılında yaşanan savaş, Gürcistan ekonomisini geriletmekle birlikte var olan borçlara yeni borçlar eklemiştir. İhraç edilen malların azalması, özellikle Rusya’nın kapılarını Gürcü mallarına kapatmasıyla, ekonomik kriz had safhada hissedilmeye başlanmıştır. Saakaşvili hükümetinin ekonomiyi bu ağır durumdan çıkarmak için birçok önlemler alması gerekiyordu. Kısa vadede bu krizin etkileri turizm gelirleriyle azaltılmaya çalışıldı. Yaz turizmi için Acarya, kış turizmi için Gudauri gibi bölgeler geliştirildi. Acarya’da Batum bölgesi Türkiye’nin yadsınamaz katkısı ile kalkındırıldı ve sıcak para döngüsü sağlandı. Fakat turizmin kalkınması için lojistiğin ve şehirlerde tarihi yerlerin de restore edilmesi gerekiyordu. Yolların yeniden yapılması, tatil yapmak isteyen yabancılar için eğlence yerlerinin ve parkların açılması gerekiyordu. Bunun da yapılmasının ancak bir yolu vardı; vergilerin artırılması. Zamları ekonominin birçok alanına yayarak böyle bir süreç başlatıldı. Başka bir alternatif yol da yoktu, çünkü savaştan çıkmış bir ülkeye yabancı yatırımın getirilmesinin çok zor olduğu anlaşılıyordu. Acarya’da “LAZIKO” adında yeni kentlerin yaratılması gibi dev projelere imza atıldı. Bu projeler için gerekli para ise zaten fakir olan halktan toplanmaktaydı. Ekonomiyi böyle bir yolla geliştirmenin ve yabancı turistleri cezbetmenin zor ve uzun bir yol olduğu anlaşıldı. Böyle bir politika az da olsa insanların geçimini iyiye doğru geliştirdi fakat halkın çok az kısmı bunu hissedebildi. Halkın geneli için yaşam şartları daha da zorlaşmaktaydı. Bu durum karşısında muhaliflerin Rusya ile işbirliği yapmak konusunda suçlanması durumu da vardı. İktidara karşı olan herkesin Rusya işbirlikçisi olduğu düşüncesi halka aşılanmaktaydı. İktidarı koruma çabaları bu düşünceyle sağlanıyordu. Böyle bir imajın yaratılmasında Rusya’nın da rolü büyüktü.(6)
Gürcistan’ın Yükselen Değeri Bidzina İvanişvili Kimdir?
İşadamı Bidzina İvanişvili, 6,4 milyar dolarlık serveti ile Gürcistan’ın en zengini konumundadır. İvanişvili aynı zamanda Mart 2012’de Forbes dergisinin tespit ettiği dünyanın en zenginleri sıralamasında 153. sırada yer almıştır. Dünyanın en büyük enerji şirketlerinden sayılan Gazprom’da hissesi bulunan ve Rusya’da banka sahibi olan İvanişvili, zenginliğini Rusya’ya borçludur. Servetini Rusya’da toplayan eski muhalefet lideri ve yeni Başbakan, Gürcistan siyasi hayatında 2011’den itibaren tanınmaya başlamıştır. 2011 yılı sonlarına doğru Rusya’da malvarlığını satarak Gürcistan’da parlamento seçimlerine katılmak isteğini duyuran İvanişvili, kısa zamanda ülkedeki muhalefetin başına geçmiştir. Gürcü halkının Rusya’ya yakınlığıyla bilinen bir muhalefet liderine neden oy verdiği merak konusudur. Gürcü seçmenin ülkedeki ekonomik durumun kötüleşmesi ve işsizlik sorunundan dolayı zengin bir işadamına yöneldiği değerlendirmesi yapılabilir. Halka karşılıksız yardımlar yaparak saygınlık kazanan İvanişvili’ye Gürcü toplumunun sorunların çözümü için umut olarak bakmaya başladığı ifade edilebilir.(7)
Rusya tarafından desteklenen Bidzina İvanişvili’nin, Saakaşvili hükümetinin yaratmış olduğu karamsar tabloyu değiştirecek gücü ve azmi bulunmaktadır. Elbette ki Rusya devleti ile komşuluk eden, onunla ihtiyatlı bir politika izlemeli ve Rusya’yı bölgede görmezlikten gelmemelidir. Rusya’nın çıkarlarını öngörmeden bu bölgede karar almak mantık dışı bir yaklaşımdır. Gerçi İvanişvili NATO’ya katılma ve Batı ile daha derin entegrasyon isteğini de bildirmişti. Yandaşlarının gösterilerinde NATO bayraklarının görülmesi de entegrasyon arzusunu açıkça ifade eden bir harekettir. Fakat bu adımlar İvanişvili’nin gerçek niyetini ispat etmeye yeterli değildir. İvanişvili’nin topladığı oylar, hükümeti protesto eden seçmenlerin oylarıdır, bu sebeple “yüzen” oylardır. Saakaşvili’nin dış (anti-Rusya) politikasından değil, iç politikasından hoşnut olmayanlar İvanişvili’ye oy vermişlerdir. Diğer taraftan, Abhazya ve Osetya sakinlerine Rus pasaportlarını dağıtan Rusya’nın, bu ayrılıkçı bölgelerin bağımsızlığını tanıdığı beyanını geri çekmesi ihtimali bir hayli zordur ve bu nedenle de sıradan Gürcü vatandaşlarının bundan sonra Rusya’ya karşı muhabbet hissi besleme ihtimali azdır. İvanişvili’nin “pro-western (Batı yanlısı)” beyanlarının daha çok iç seçmene ve Batı’dan destek almaya yönelik olmasının sebeplerinden biri de budur.(8)
Sonuç
Batı’nın uzun süre Gürcistan’daki gidişat konusunda beklemede olacağını düşünmek yanlış olurdu. Amerika’daki seçimlerin bitmesi, bu ülkenin Gürcistan konusuna daha yakın ilgi göstermesine sebep olacaktır. Gürcistan’ı Rusya gibi bir devletin önünde tek koymak, Batı’nın “Rusya’yı engelleyici” politikasının tam bir fiyaskosu olurdu. Diğer taraftan Rusya, bu maratonu kaybetmek istemeyecektir ve etkili yollarla İvanişvili’yi kendi yörüngesine çekip kaybetmemeye çalışacaktır. Azerbaycan ve Türkiye de, Gürcistan’a yatırımlarını artıracak ve Gürcistan’ın kendilerine daha fazla entegre edilmesi için gayret edecektir. Yatırımların korunması hakkında karşılıklı sözleşmeler, Gürcistan’ın ÜTT üyeliği, dış yatırımcılara güvence verecektir. AB, Gürcistan’la vize şartını ortadan kaldırabileceği gibi, Gürcistan’ı Azad ticaret bölgesine dahil edebilir ya da ileri bir adım olarak üyelik süreci sözleşmesini imzalayabilir.(9) Önümüzdeki yıl Gürcistan’a dikkat artacaktır. Çünkü Kafkasya ve Orta Asya’nın anahtarının kimin elinde olacağı, halihazırda Rusya ve Batı’nın yanı sıra bölge ülkelerini, özellikle Azerbaycan ve Türkiye’yi de ilgilendiren bir konudur.(10)
Ali KOCA/UPA Yalova Üniversitesi Temsilcisi
DİPNOTLAR
(1) Central Election Commission of Georgia, Summary protocol of the Elections of the Parliament of Georgia of October 1, 2012, http://cesko.ge/files/2012/SUMMARY_PROTOCOL_2012.pdf
(2) Georgia President Mikheil Saakashvili admits election loss, 02 Ekim, 2012, www.bbc.co.uk/news/world-europe-19798323
(3) Georgia votes in historic elections amid rising tensions, 02 Ekim, 2012,
(4) Orhan GAFARLI, Gürcistan Seçimleri ve Türkiye’nin Güney Kafkasya Politikası, BİLGESAM, 2012.
(5) Orhan GAFARLI, Gürcistan Seçimleri ve Türkiye’nin Güney Kafkasya Politikası, BİLGESAM, 2012
(6) Orhan GAFARLI, Gürcistan Seçimleri ve Türkiye’nin Güney Kafkasya Politikası, BİLGESAM, 2012
(7) Elnur İSMAYİLOV, Seçim Sonrası Gürcistan, BİLGESAM, 2012
(8) Dr. Farhad Mehdiyev, Gürcistan Seçimleri ve Bölgeye Etkileri, Hazar Strateji Enstitüsü Analiz
(9) Dr. Farhad Mehdiyev, Gürcistan Seçimleri ve Bölgeye Etkileri, Hazar Strateji Enstitüsü Analiz
(10) Dr. Farhad Mehdiyev, Gürcistan Seçimleri ve Bölgeye Etkileri, Hazar Strateji Enstitüsü Analiz