Ukrayna etrafında jeopolitik durumun hızla keskinleşmesi dünya birliğini ciddi rahatsız ediyor. Cenevre’de ABD, AB, Rusya ve Ukrayna temsilcilerinin yaptığı tartışmalara dolayısıyla ilgi büyük oldu. Taraflar arasında belli konularda düzenlemeler yapılması umutlar yarattı. Fakat gerçek adımların atılması yönünde hangi işlerin görüldüğü tam olarak net değildir. Hatta bazı karamsar öngörüler yapılıyor. Resmi Kiev`e karşı konuşan gruplar da yeni talepler ileri sürüyorlar. Onlar imzalanan belgede bazı terimlerin “çifte anlamlı” olmasından yararlanmaya çalışıyorlar. Sonuçta, konuyla ilgili belirsiz durum ortaya çıktı ve bunun ne zaman sona ereceği belli değil.
İmzalanan Belge: Umutlar Sönüyor mu?
Cenevre bir kez daha dünya siyasetinin dikkat merkezine dönüştü. ABD, Rusya, Avrupa Birliği ve Ukrayna temsilcileri burada 17 Nisan tarihinde görüşmeler yaptılar. Konu Ukrayna etrafında oluşmuş tartışmalı durumdan çıkış yollarının aranması idi. Genel olarak küresel jeosiyaset için birkaç açıdan önemi olan karar kabul edildi. Uzmanların bu konudaki görüşleri farklıdır. Diplomatlar da kesin görüş bildirmiyorlar.
Taraflar Ukrayna’da gerilimin azaltılmasını öngören belge üzerinde mutabakata vardılar (Bkz.: US, EU, Russia strike a balance on Ukrayna / “The Washington Post”, 18 Nisan 2014). Orada gösteriliyor ki, Ukrayna krizi aşamalı şekilde ortadan kaldırılabilir. Bunun için yasadışı silahlı grupların terk-silah edilmesi, istila edilen idari binaların boşaltılması, gözaltına alınan aktivistlerin affedilmesi ve anayasa reformu gerçekleştirilmelidir. Bunların yanında, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov söyledi ki, Ukrayna’nın alyanslara katılmamak konumu değişirse, bu hususların hiçbiri gerçekleşmeyecek (Bkz.: Украинский кризис до Женевы довел / “Коммерсантъ“, 17 Nisan 2014).
Cenevre’de varılan anlaşmaya analistlerin yaklaşımı ilginçtir. Bunlardan hiçbiri neredeyse belgeyi tam olumlu değerlendirmiyor. Rus uzman F. Lukyanov ise genelde, “Cenevre görüşmesi çatışmanın başlangıcı gibi” ifadesini kullandı (Bkz.: Лукьянов. Встреча в Женеве как начало противостояния / “Forbes“, 19 Nisan 2014). Buna rağmen o da itiraf ediyor ki, “görüşmenin sonuçları birçoklarını şaşırttı”.
İlginçtir ki, bazı Rus gazeteciler de belgeyi memnunlukla karşılamadılar ve “Moskova’ya güvenmemeye” seslediler (örneğin, Ukrayna’da çalışan Rus bağımsız gazeteci Vladimir Fedorin, Bkz.: Julia Ioffe. What Does the Geneva Agreement Mean for Ukrayna ? / “The New Republic”, 17 Nisan 2014). V.Fedorin`e göre, Kremlin gücünü toparlamak için zaman kazanıyor ve gerekli gördüğü zamanda saldıracak. Rus gazeteci imzalanan belgeyi “ölü kağıt parçası” şeklinde değerlendirdi.
Onu diyelim ki, Washington da bu belgeye sırf “kağıt parçası gibi” bakıyor. Başkan Barack Obama orada konulan şartlara uyulacağına inançsızlığını belirten fikirler söyledi. O, genel olarak elde edilen anlaşmanın umut verdiğini vurgulamanın yanı sıra, Rusya’nın şartlara uymadığı takdirde yeni yaptırımların uygulanacağını da hatırlattı (Bkz.: Барак Обама напомнил России об угрозеновых санкций / “Коммерсантъ“, 18 Nisan 2014).
Yüksek rütbeli Amerikalı diplomat ise daha açık konuşarak, V. Putin’in Ukrayna’daki Başkanlık seçimini bozmaya çalışacağını söyledi. Bunu dikkate alan ABD aksi önlemler almayı planlıyor (Bkz.: Julia Ioffe. Gösterilen makalesi).
Belirtmek gerekir ki, bazı Batılı uzmanlar bu tür düşünmüyor. Örneğin, Alman siyaset bilimci Rar düşünüyor ki, “Putin çatışmayı derinleştirmek istemiyor” (bk. önceki kaynağa). Moskova da birkaç kez bu konuda görüş bildirdi. Aynı zamanda, Rusya yetkilileri Batı’nın samimi davranmadığını vurğuluyorlar. Onlar sorunu çözmeyi hedeflemiyor. Bunu B. Obama`nın “gerginliğin azaltılması” ifadesini kullanması gösteriyor. Somut olarak, Batı Ukrayna’da durumu kendi planlarına uygun hale getirmeye çalışıyor. Burada temel amaç ise Avrasya’da güçler dengesini korumaktan ibarettir (Bkz.: Федор Лукьянов. Gösterilen makalesi).
Amaç Samimi Değilse: Karşılıklı Suçlamaların Kaynağı
Washington ve Brüksel’in böyle bir niyeti varsa, Ukrayna’da sorunların çözülmesi mümkün olmayacaktır. Tabii ki, meselenin diğer tarafı Rusya’nın davranışlarına bağlıdır. Cenevre görüşmesinin ardından yaşanan olayların analizi gösteriyor ki, taraflar gerekli düzeyde samimi hareket etmiyor. Onlar artık birbirlerini itham etmeğe başladılar.
Burada temel eleştiriler “yasadışı silahlı gruplar” ifadesine yöneliktir. Amerika bu sözü Ukrayna’nın doğu eyaletlerinde isyan eden gruplara, Rusya ise şimdiki Ukrayna hükümetine ve “sağ sektör”e ait ediyor. Moskova artık Donetsk`teki taraftarlarının dili ile bu konuda görüşünü iletti. Bu şehirdeki Rusya taraftarı grubun lideri D. Puşilin düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, Kiev`de istila edilen hükümet binaları boşaltılmadıkça (o, gaspçı olarak yeni hükümeti öngörüyor – Newtimes.az), Donetsk`ten Ukraynalı askerler çıkarılmadıkça ve gözaltına alınan aktivistler serbest bırakılmadıkça, onlar kendi askeri gruplarını terk – silah etmeyeceklerdir (Bkz.: Митингующие в Донецке отказались признать женевские договоренности / “ИТАР-ТАСС“, 18 Nisan 2014).
Batı ise tamamen aksini düşünüyor. Washington ve Brüksel “yasadışı silahlı çeteler” derken sadece Ukrayna’nın doğu eyaletlerinde ve Kırım’da faaliyet gösteren Rusya taraftarlarını öngörüyor. Şu anda her iki taraf birbirini itham etmek için “deliller topluyor “. Örneğin, isyancılar onlara karşı “sağ sektör”ün güç uyguladığını diyorlar. Son olarak Donetsk`te silahlı çatışma meydana geldi. Moskova hemen Kiev`i ve “sağ sektör”ü suçladı. Bunun üzerine Ukrayna yönetimi durum belirlenmedikçe Rusya’nın olaya değer vermesini süreçlerin Kremlin’den yönetiminin belirtisi olarak değerlendirdi.
Bunlarla birlikte, Kiev ülkenin doğu bölgelerine taviz vermeye hazır olduğunu belirtti. Başkan yetkilerini yerine getiren A. Turçinov beyan etti ki, bu bölgelerde Rusçaya özel statü vermeye, gözaltına alınan aktivistler tahliye etmeye hazırdırlar (Bkz.: Киев готов пойти на встречу восточным регионам Украины /“BBC“, 18 Nisan 2014). Buna karşılık olarak protestocular neredeyse hiçbir adım atmırlar. Aksine, onlar yeni yeni talepler ileri sürüyorlar.
Tüm bunlar Cenevre’de Ukrayna ile ilgili elde edilen anlaşmanın daha resmi nitelik taşıdığını göstermektedir. Aslında, gerçek hiçbir ilerleme yok. Anlaşılan, imzalanan belge, gerçekten de “ölü kağıt parçası”dır. F. Lukyanov düşünüyor ki, bu tür sözeşmeler henüz çok imzalanacak, böyle anlaşmalara çok varılacak (Bkz.: Федор Лукьянов. Gösterilen makalesi).
Eğer böyle olacaksa, o zaman Dağlık Karabağ ile ilgili oluşmuş duruma benzer durum meydana çıkacak. Buna Batı’nın nasıl tepki vereceği ilginçtir. Fakat itiraf edelim ki, amaç Rusya ve Ukrayna’yı sürekli gergin duruma salmaksa, o halde farklı bir tutum beklemeye değmez. Genel olarak, büyük bir bölgede halkların eziyet çekmesi, insanların ölmesi büyük endişe yaratıyor. Ne zamana kadar bu böyle devam edecek?
Kaynak: Newtimes.az