ÖN KARAKOLUN GÜMRÜK BİRLİĞİ’NDEKİ BOŞ YERİ: MİNSK FİYASKOSU

upa-admin 15 Mayıs 2014 2.379 Okunma 0
ÖN KARAKOLUN GÜMRÜK BİRLİĞİ’NDEKİ BOŞ YERİ: MİNSK FİYASKOSU

Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, Gümrük Birliği’ne üye olan devletlerin Minsk Zirvesi`ne gitmedi. Uzmanlar bunun sebebini çeşitli etkenlerle anlatıyorlar. Bazı Ermeni uzmanlar düşünüyor ki, Ermenistan’ın dış politikasının başarısızlığı ülkeyi zor duruma sokmuştur. Şimdi Erivan tamamen Kremlin’in talimatlarıyla oturup duruyor. Bu tür bir durum, Ermenistan’ı gittikçe daha büyük çapta dış çevrelere bağımlı hale sürükleyecek. Bunlar ülkenin Avrasya Ekonomik Birliği’nden vazgeçmesi anlamına gelmiyor. Onu Gümrük Birliği’ne dahil edeceklerdir. Fakat asıl mesele şu ki, bu süreçte Ermenistan tam bağımlı duruma düşecek.

Minsk’e Giden Yolun Kapanması

Rusya, Beyaz Rusya ve Kazakistan Devlet Başkanlarının Minsk görüşüne Ermenistan yönetimi belli umutlar besliyordu. Ülkenin Gümrük Birliği’ne kabul edilmesi sürecinde bu, önemli adımlardan biri olmalıydı. Beyaz Rusya`nın başkentinde Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) adlandırılan yeni kurumun yaratılış tarihi de belirlenmeliydi. Ancak tüm bu iyimser tahminleri Aleksandr Lukaşenko şüphe altına attı.

Aslında, Ermenistan’a karşı sorunun karmaşalılığında sadece Gümrük Birliği’ni oluşturan devletlerin kendi aralarındaki fikir ayrılığından çok, jeopolitik dinamiğin somut belirtileri rol oynuyor. Erivan için durumu zorlaştıran, her şeyden önce, kendisinin yürüttüğü belirsiz ve tereddütlü dış politikadır. Bunu Ermeni uzmanlar açık itiraf ediyorlar (bkz.: örn., Саргис Арутюнян. В неучастии Армении в минском саммите “нет ничего странного” / “Радио Азатутюн”, 29 Nisan 2014).

Daha sert görüşte olan uzmanlar ise S. Sarkisyan`ı ülkeyi çıkmaza soktuğu için keskin bir dille eleştiriyorlar. G. Grigoryan bu bağlamda yazıyor: “Sarkisyan şimdi tüm bu kargaşadan çıkmaya mecburdur. Çünkü, işte o, açıkça Avrupalılara “attı” (deyim G. Grigoryan`a aittir – Newtimes.az). Putin’le mahrem konuşmadan sonra Gümrük Birliği’ne dahil olmak için hazır olduğunu ve hatta bayıldığını beyan etti. Çünkü, işte onun talimatı ile Ermenistan Gümrük Birliği’ne dahil olmak için öylesine çaba gösterdi ki, Rusya diplomatları ve politikacıları hayrete düştüler” (bkz.: Галуст Григорян. Минский закат путинской России / “Armenian Report”, 30 Nisan 2014).

Ermenistan’ın geçen sonbaharda dış politikada bu tür keskin değişiklik yapması V. Putin`i razı salsa da, Erivan’ın güvenilmezliği imajını artırdı. A. Lukaşenko ve N. Nazarbayev çok iyi algılarlar ki, Brüksel`i aldatan Ermeni onlara da sadık olmayacak. Öte yandan, Moskova, Minsk ve Astana, Erivan’ın neden böyle hareket ettiğini iyi bilirler. Ermenistan böylece Dağlık Karabağ sorununu uzatmak için manevra yapıyor. Aynı zamanda, Azerbaycan`la Gümrük Birliği’ne üye olan ülkeler arasına nifak sokmaya çalışıyor. Bu durumda Erivan için sorunun adil çözümünü uzatmak için ek fırsat doğar.

Fakat Beyaz Rusya ve Kazakistan yönetimi dikkatli davranıyorlar. Onlar, Azerbaycan’la ilişkileri bozmak niyetinde değiller. Dolayısıyla, Ermenistan’ın Gümrük Birliği`ne hangi şartlarla ve çerçevede kabul edileceği bilinmemektedir. Minsk Zirvesi arifesinde tarafların 111 madde üzerinde mutabık ettiği belirtiliyordu. Kalan 25 madde anlaşmaya ilave edilecek. Bunun 1 Haziran`da  gerçekleşmesi beklenmektedir. Fakat uzmanlar bir takım hususları dikkate almayı tavsiye ediyorlar.

Mesele şu ki, Avrupa Birliği, Ermenistan`la Ortaklık Anlaşması`nın siyasi bölümünü imzalamanın olasılığı hakkında fikirlerini söyledi. Somut olarak, Batı Ermenistan’ın siyasi egemenliğini teminat altına almak arzusundadır. Erivan ise buna şimdilik cevap vermedi. Kremlin`in ona bu imkanı vermesi beklenmiyor. Buna rağmen, Ukrayna olaylarında Moskova’nın tutumu Ermeni yönetiminde belli tedbirlilik yarattı. Dolayısıyla, Minsk`te Ermenistan’ın üst düzey memurla temsil olunmaması tesadüfi görünmüyor. A. Lukaşenko`nun yorumları bağlamında bu, ilginç bir izlenim oluşturuyor (bkz.: Геворг Мирзаян. Мужской разговор / “Эксперт Online”, 30 Nisan 2014).

Beyaz Rusya`nın Cumhurbaşkanı, Rusya’yı Gümrük Birliği’nde tek taraflı pozisyon tutmakla açık bir şekilde suçladı. Zira Moskova, Beyaz Rusya`ya verdiği ham petrole göre gümrük hakkı alıyor, ancak ondan aldığı petrol ürünlerine göre gümrük hakkı ödemiyor. 22 Nisan tarihli Beyaz Rusya halkına ve Ulusal Meclis’e konumasında A. Lukaşenko, bu bağlamda şunları söyledi: “Gelin, her bir sınırı ortadan kaldıralım. Ancak eğer bugün sadece anlaşmayı imzalamaya hazırsak, kısıtlamaları ise 10-15 yıl sonra iptal etmek istiyorsak, o zaman anlaşmayı da bu zaman imzalarız” (bkz.: Союз в пользу бедных / “Gazeta.ru”, 28 Nisan 2014).

Jeopolitik Risk Kaynağı: Ermeni Politikasının Mahiyeti

Bunlar yeterince ciddi düşünceler… Onu diyelim ki, bu duruma sadece Beyaz Ruslar itiraz etmiyorlar. Geçen sene Ekim ayında Kazakistan Cumburbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Gümrük Birliği’ne üye olduktan sonra ülkenin ihracatının 7 milyar ABD doları civarında azalması fonunda, ithalatın 17 milyar dolar arttığını endişeyle söyledi. Elektrik ve gaz nakli alanında Moskova ile ortak bir noktaya varılamadığını kaydedildi. Kazakistan gıda ürünlerinin Rusya pazarına götürülmesi için de sıkıntıların olduğunu vurgulayan Kazak lider, bu durumun onları düşündürdüğünü açıkça söyledi (bkz.: önceki kaynağa).

Bu “ateşin” üstüne V. Jirinovski`nin bir fikri yakıt attı. O, Orta Asya ülkelerinin bağımsızlığını iptal etmek hakkında konuştu. Doğrudur, Dışişleri Bakanı S. Lavrov hemen böyle şeylere prim vermemeyi tavsiye etmişti. Ancak hem bazı Rus politikacıların Kazakistan’ın kuzey eyaletlerinde yaşayan Rus dillilerin haklarının korunması hakkında konuşması, hem de Ukrayna olayları resmi Astana`yı endişelendirmiş (bk. önceki kaynağa).

Bazı uzmanlar düşünüyorlar ki, A. Lukaşenko`nun kızgın yorumları V. Putin`i fikrinden döndürememiştir. Rusya Devlet Başkanı sonuçta ortak petrol ve gaz pazarı oluşturma konusunda mutabakat elde edebildi. Bunu 2025 yılına kadar gerçekleştirmek öngörülüyor. O zamana kadar aşamalı olarak belli programlar hayata geçmelidir. Aynı şekilde 1 Ocak 2015 tarihinde Avrasya Ekonomik Birliği faaliyete başlamalıdır (bkz.: Андрей Колесников. Баланс президентский / “Коммерсантъ”, 30 Nisan 2014).

Bunlara rağmen, Gümrük Birliği kapsamında bazı ilkesel konularda farklı yaklaşımların olması şüphesizdir. Ermenistan bu husustan yararlanıp, şimdilik dışarıda mı duruyor? Bu soruya olumlu cevap vermek zordur. Ermeni uzmanlara göre, S. Sarkisyan Minsk’e Kremlin`in talimatı ile gitmemiş. Böylece o, Rusya-Ukrayna olaylarının çözülmesini bekliyor. Şimdilik eski Sovyet mekanında bu konuda belli endişeler vardır. Ermenistan’ın böyle bir durumda Gümrük Birliği’ne girmesini Batı, anti-Rusya propagandası için kullanabilir.

Fakat bunlar meselenin bir tarafıdır. Belli ki, Ermenistan’ın Minsk`te Gümrük Birliği’ne üye olması ertelendi. Onu da kabul etmek gerekir ki, Ermeni yönetimi içte olası itirazlardan şimdiki hassas dönemde endişeleniyor. Bunlarla birlikte, resmi Erivan’ın doğasına özgü olan tereddütler de burada rol oynuyor. Onların bugüne kadar somut belirlenmiş bir dış politika hattı olmamıştır. Tüm hareketleri saldırganlığa ve patronların desteğine göre hesaplanmış. Dolayısıyla, jeopolitik durum zorlaşınca Ermenistan aciz duruma düşüyor.

Erivan’ın Minsk fiyaskosu Ermenistan’ın Gümrük Birliği’ne üye olmayacağı anlamına gelmiyor. Aksine, olağanüstü bir olay meydana gelmezse, onu 1 Haziran`da kuruma kabul edeceklerdir. Bununla birlikte, süreçler bir gerçeği tam olarak tasdik ediyor: Ermenistan gerçek olarak bağımsız bir ülke değildir! O, dışarıdan verilen talimatlara göre hareket ediyor. Meselenin de mahiyeti bundan ibarettir. Ön karakol hangi statüyle Gümrük Birliği ve Avrasya Ekonomik Birliği’ne üye olabilir?

Bu soru öncelikle Ermeni siyasetçileri düşündürmelidir. Bölgede jeopolitik dinamik bağlamında ise bunu rahatsız edici etken olarak değerlendirmek mümkündür. Çünkü belirsizlik ve dış güçlere bağımlılık, bütün bölgenin geleceği için ciddi tehlikeler yaratıyor. S. Sarkisyan`ın Minsk’e gitmemesi bu hususlar açısından normal görünüyor. Buna rağmen, zaman Erivan’ın kesin jeopolitik tercih etmesini gerektiriyor. İç gerilimin artması zemininde bunun ne derecede gerçek olduğunu söylemek zordur. Anlaşılan, yakın vadede Ermenistan’ın dış politikasında somutluk beklemek abestir.

Kaynak: Newtimes.az

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.