Cumhurbaşkanı İlham Aliyev çok aktif dış politika yürütüyor. Devlet başkanı birbiri ardına etkili sonuçlar veren geziler yapıyor. Son yolculuklardan biri Yunanistan’a oldu. Atina’da Yunan liderleri ile yapılan görüşmelerde çeşitli alanlarda işbirliğini genişletmeye ilişkin anlaşmalara varıldı. Taraflar ilişkilere modern jeopolitik gerçekleri bağlamında içerik vermeyi karara almışlardır. Enerji güvenliği, bilim, eğitim, ticaret ve diğer alanlarda karşılıklı yararlı işbirliğini güçlendiren belgeler imzalandı. Avrupa Birliği konularında da ortak çalışma konusunda anlaşmaya varıldı. Bu açıdan AB-Azerbaycan ilişkilerinin gelişme dinamiği çekici görünüyor.
İşbirliğinin İki Seviyesi: Atina Anlaşması
Azerbaycan’la Yunanistan arasındaki ilişkilerin tarihi eskidir. Modern aşamada ise bu, pragmatik niteliktedir. İki ülke bir çok alanda işbirliği yapıyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Yunanistan’a seferleri bu süreçte ciddi rol oynamıştır. Yunanistan’ın Devlet Başkanı da ülkemize resmi gezi yaptı. Karşılıklı fayda verebilen anlaşmalar inzalandı.
Devlet Başkanı İlham Aliyev’in Atina’ya son ziyareti işbirliğinin yeni bir seviyeye yükseltilmesi bağlamında büyük önem taşımaktadır. Burada meseleyi iki düzeyde ele almak gerekir. Birincisi, Azerbaycan’la Yunanistan ikili ilişkileri geliştiriyor. İkincisi, iki ülke arasındaki işbirliği Avrupa Birliği programları kapsamında yeni içerik taşımaktadır.
Bu düzlemlerin her biri önemlidir. Aslında, onların gerçekleştirilmesi taraflar arasındaki ilişkileri sistematik ve tutarlı olarak sağlıklı biçimde geliştirmeye olanak tanır. Bu bağlılıkta İlham Aliyev’in işte Yunanistan’a yolculuk etmesi net düşünülmüş siyasetin sonucudur. Meselenin özü son zamanlarda AB’nin eski Sovyet mekânı ülkeleri ile işbirliği modelinde çelişkilerin ortaya çıkmasına bağlıdır. Ukrayna’da yaşanan kriz bunun açık örneğidir. Şu anda bu ülke tam manasıyla AB ile Rusya arasında sıkıştırılıyor. Ortak üyelikle ilgili belgenin imzalanmasına rağmen, olayların hangi yönde gelişeceği bilinmemektedir.
Azerbaycan ise AB ile ilişkilerini, hem örgütün somut programları, hem de onun üyeleri ile ikili işbirliğinin net kısımları üzere geliştiriyor. Bu tür yaklaşım beklenen verimi vermekle birlikte, jeopolitik çelişki yaratmıyor. Atina ile ilişkilerin evrimi bu açıdan güzel örneklerden biridir. Tesadüfi değil ki, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in son ziyareti sırasında imzalanan belgelerden biri şöyle denir: “Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ve Yunanistan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı arasında Avrupa Birliği konularında işbirliğine ilişkin Memorandum”.
Bu belge Azerbaycan’ın AB ile stratejik ortaklık programının artık somut içerik aldığını belirtiyor. Atina ile Bakü Avrupa Birliği bağlamında işbirliğinin yeni hükümlerini belirlemişler. Onlar ekonomik, enerji, siyasi, bilim, eğitim, tarım, gençlerle çalışma alanlarını kapsamaktadır. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, iki ülke arasındaki işbirliğinin temel içeriğini aşağıdaki gibi özetledi: “İlişkilerimizin önemli bölümü enerji güvenliği ile ilgilidir. Burada Yunanistan-Azerbaycan ilişkileri stratejik önem taşıyor. TAP projesi sadece enerji güvenliği projesi, aynı zamanda, iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerini daha da yüksek basamağa taşıyacaktır. Azerbaycan’ın girişimi ile yürütülen “Şahdeniz”, TANAP ve TAP şu anda Avrupa’nın en büyük altyapı projeleri. Bu projelerin uygulanması sonucunda bundan sonra yıllardır Azerbaycan Avrupa pazarına kendi doğal gazını ihraç edecektir. Bugün, aynı zamanda, karşılıklı yatırım meseleleri de tartışıldı, kültür alanında işbirliği hakkında görüş alışverişi yapıldı. Kısacası, bizim ilişkilerimiz çok geniş nitelik taşıyor ve eminim ki, gelecekte daha hızlı gelişecektir”.
Enerji Güvenliği ve Kültür: Stratejik Açıdan Uzlaşma Alanları
Azerbaycan-Yunanistan ilişkilerinde enerji güvenliğinin stratejik nitelik taşıması tam anlaşılabilir. Çünkü şu anda küresel çapta enerji kaynakları uğruna gergin mücadele gidiyor. Bazı Batılı politikacılar “Güney Akım” projesinden vazgeçmek gerektiğini beyan ediyorlar. Artık Romanya ve Bulgaristan bu projede bulunmalarını durdurdurlar. Bunun arka fonunda TANAP ve TAP-ın Avrupa için önemi daha da artıyor. Azerbaycan bu projeler aracılığıyla Avrupa ile Asya’yı enerji konusunda birleştirmiş oluyor. Bakü, mecazi ifadeyle, köprü rolünü oynuyor.
Egemenlik açısından ise Bakü iki önemli temettü alıyor. Birincisi, AB ile karşılıklı ilişkileri yoğunlaştırıyor, onunla stratejik ortaklık somut çerçevede geliştiriyor. İkincisi, ülkenin güvenliğini korumak için uluslararası teminat alır. Bilindiği gibi, bu yönleri anda tüm eski Sovyet mekânı ülkeleri için günceldir.
Buradan Azerbaycan’ın neden Yunanistan’la ilişkilere özel önem verdiği açıkça görülmektedir. İşte bu ülkenin topraklarından geçecek enerji güzergahı umut verici ve güvenlidir. Bunun yanı sıra, Azerbaycan’ın stratejik ortakları olan Gürcistan ve Türkiye’nin de enerji güvenliği teminat altına alınır. Tiflis’in AB ile ortak üyeliğe dair anlaşması imzalamasına rağmen, Gürcistan Moskova’dan darbe alacağını düşünüyor. Avrupa ve Avrupa Atlantik mekanına entegreden Sorumlu Devlet Bakanı Aleksi Petriaşvili bu bağlamda söyledi: “Biz düşünüyoruz ki, Rusya yandan ekonomik nitelikteki sorunlar oluşturulabilir”.
Görüldüğü gibi, Bakü ile Atina’nın enerji alanındaki işbirliğini aslında bölgesel ve küresel jeosiyasetde oluşmuş sorunların çözümüne hizmet ediyor. Bu bağlılıkta Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in basına yaptığı açıklamada iki hususu vurgulaması dikkati çekiyor. Devlet Başkanı ayrıca kaydetti ki, “Biz Devlet Başkanı Papulyas ile bölgesel güvenlik konularını da geniş şekilde ele aldık. Bölgesel güvenlik için en büyük tehdit Ermenistan-Azerbaycan, Dağlık Karabağ sorununun çözümlenmemesidir. Yirmi yılı aşkın bir süredir, Ermenistan Azerbaycan’ın uluslararası topluluk tarafından tanınmış topraklarının %20`sini işgal altında tutuyor. Sorunun kısa sürede çözümü bölgeye barış, işbirliği getirecektir”.
Bununla Yunanistan ve Azerbaycan bölgesel ölçekte sorunların adil çözülmesi sürecinde işbirliği yapmayı kastediyorlar. Aynı mantıkla da küresel düzeyde enerji güvenliği sisteminin oluşturulmasında ortak faaliyet gösteriyorlar. İlginçtir ki, bu gibi somut adımlar Azerbaycan-AB ilişkilerinin stratejik nitelik alması yönünde önemli faktör olarak kabul edilmektedir. Bu dinamikle taraflar arasındaki ilişkileri gerçek ve yararlı işbirliği düzlemine getirmek mümkün olabilir. Bununla Azerbaycan’ın Avrupa değerlerine entegrasyonu da orijinal bir model üzerinde olur.
Atina ile Bakü’nün ilişkilerinde bilimle eğitimin özel yer alması ayrıca vurgulanmalıdır. Mesele şu ki, Azerbaycan’da Yunan kültürü ve felsefesine ilgi büyüktür. Hatta IX yüzyılda tarihi Azerbaycan topraklarında Yunanistan’daki akademilere benzer bilim merkezleri kurulmuştu. Şimdi gençlerin eski Yunan dilini öğrenmesi entelektüel gelişime olumlu etki edebilir. Bununla birlikte, Rumlar Azerbaycan kültürünün incileri ile yakından tanışmak imkanı elde edecekler. Bu demektir ki, Yunanistan’la Azerbaycan arasında stratejik ortaklık kültür faktörünün özel yeri vardır.
Tüm bunlar Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas`ın aşağıdaki fikrini paylaşmaya temel oluşturur. O, basına yaptığı açıklamada vurguladı: “Bugünkü sefer Yunanistan ile Azerbaycan arasında güzel ilişkilerin yeni bir işaretidir, işbirliğimiz için yeni yollar, yeni ufuklar açar”. Şüphe yok ki, Azerbaycan her zaman olduğu gibi, bu yolda da sadık dost ve güvenilir bir ortak olacaktır. Azerbaycan devleti şimdi çok güçlenmiştir ve ihtiyacı olana yardım elini uzatır. Bu “elle” Dağlık Karabağ’da da adaletin yapacağı gün uzakta değil.
Kaynak: Newtimes.az