Halihazırda dünya çapında yoğun bir bilgi savaşı yaşanıyor. Bazen bir devlet hakkında yanlış tasavvurlar yaratmaya çalışanlar da oluyor. Ancak sadece gerçekliğin nesnel analizi doğru bir görünüm oluşturabilir. Azerbaycan’ın bağımsızlık yıllarında geçtiği yol ve elde ettiği başarılar gösteriyor ki; onu, Avrasya coğrafyasının en başarılı ülkeleri arasında göstermek mümkündür. Hızlı ekonomik gelişme temposu, temelli sosyo-kültürel ve siyasi reformları, küresel enerji güvenliği alanında oynadığı rol ve milli dayanışma yönünde elde ettiği başarılar bu tezi doğrulayan olgulardandır. Bundan dolayıdır ki, Azerbaycan bağımsız iç ve dış politika yürütebiliyor.
Mükemmel Kavram: Devlet Yapılanması Hattının Verimliliği
Öngörülen başarılı gelişme stratejisinin geliştirilmesi, modern bir bağımsız devlet için son derece önemli meselelerdendir. Eski Sovyet Cumhuriyetlerinin tecrübesi gösterdi ki; bu mesele çok sayıda jeopolitik, jeoekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel faktörleri dikkate almayı gerektirir. Azerbaycan, son yıllarda bağımsız bir devlet olarak ciddi başarılar elde etti. O, tüm alanlarda hızla gelişiyor. Buna ulaşmak ise, o kadar da kolay değil.
Ülkenin kapsamlı düşünülmüş mükemmel kavram doğrultusunda ilerleme yaptığı göz önündedir. Bu sürecin çeşitli yönleri vardır ki, onların da üzerinde daha fazla durmaya gerek duyuluyor. Azerbaycan’ın ekonomik gelişme temposuna göre bir dünya gücüne dönüşmesi, birçokları için beklenmedik bir olay oldu. Özellikle Güney Kafkasya’nın diğer devletlerinin yaşadıkları sosyo-ekonomik sorunlar fonunda, bu durum ziyadesiyle ilginç görünüyor.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Avrupa’nın “Neurope.eu” bilişim sitesine verdiği röportajında bu bağlamda vurguladıkları, meselenin mahiyetini idrak etmeye olanak sağlar. Devlet Başkanı şöyle söyledi: “Düşünülmüş programlara dayalı amaçlı faaliyet neticesinde; son 10 yılda gayri safi yurtiçi hasıla 3,4 kat, ekonominin petrol sektörü 2,6 kat, bütçe gelirleri 16 kat artmış, ayrıca, stratejik döviz rezervlerinin hacmi 50 milyar ABD dolarını geçmiştir. Milli ekonomiye 170 milyar ABD dolarından fazla yatırım konulmuştur” (bkz: Azerbaijan. A powerful regional hub again / www.neurope.eu, 1 Temmuz 2014).
Geçen yüzyılın 1990’lı yıllarında ağır sosyoekonomik durumda olan, topraklarının % 20’si Ermenistan’ın saldırısına maruz kalan ve neredeyse tamamen uluslararası destekten mahrum edilen bir ülke için, bu, son derecede ciddi bir gelişmedir. Komşu ülkelere dışarıdan büyük yardımlar gösterilse de, bu tür bir başarıya ulaşamamışlardır. Demek ki, burada Azerbaycan’ı bölgenin lider devletine dönüştüren bazı esaslı sebepler vardır.
Tabii ki, burada öncelikle ulu önder Haydar Aliyev’in yarattığı ileri görüşlü etkin strateji geliştirme kavramını örnek göstermek gerekir. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bu hattı çok başarılı ve hızla değişen dünyanın gereksinimleri düzeyinde geliştiriyor. Genellikle bu iki faktör, Azerbaycan’ı gelişme temposuna göre dünyanın lider devletlerinden biri seviyesine yükseltti.
Strateji geliştirme teorisinin tüm yönlerini bir yazıda analiz etmek imkansızdır. Fakat bir takım önemli hususlar üzerinde durmak mümkündür. Burada sanayinin modernizasyonu, ilerici teknolojinin uygulaması ve enerji politikasının içeriği en önemli faktörler olarak gösterilmelidir. Aynı yönler, genel olarak toplumun yenilenmesini de büyük ölçüde etkiliyor. Bunlara, Dağlık Karabağ çatışmasının çözümünün uluslararası gündemin güncel tartışma konusuna dönüştürülmesi de eklenmelidir. Çünkü bu sorun, ülkenin uluslararası konumunun algılanması ile doğrudan bağlantılıdır.
Çağdaş tarihi aşamada iç ile dış politika birbiriyle sıkı sıkıya bağlıdır. Onlar, vahdet teşkil etmelidirler. Aksi takdirde, sürecin belli aşamasında her şey dağılabilir. Bunu kanıtlayan deneyler yeterincedir. İşte bu açıdan; Azerbaycan’ın gerçekleştirdiği iç sosyoekonomik, enerjik, siyasi ve kültürel reformlarla dış siyasi hat arasında yoğun bağlılığı görmek çok önemlidir.
Özellikle dikkate almak gerekir ki; enerji politikaları, stratejik gelişme teorisinin önemli bir parçasıdır. Bir takım çevreler Azerbaycan’ın işte bu başarısına gölge düşürmeye ve ülkenin demokratik gelişim hattı ile güvenliğin temini arasında uçurum yaratmaya çalışıyorlar. Bazen şer-iftira ve yalan bilgilerle dünya kamuoyunda yanlış tasavvurlar oluşturmaya gayret ediyorlar.
Söylenenler bir faktörü güncelliyor. Biz, Azerbaycan toplumunun bilgi güvenliğinin sağlanması işinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin kullanılması konusunu kastediyoruz. Bu alanda elde edilen başarılar, Azerbaycan’ın Avrupa ve dünya devletleri ile açık rekabete girme potansiyelinin habercisidir.
Yönetim Stratejisi: Mükemmellik Yolu
Yukarıda vurgulanan faktörlerin fonunda, yönetimin tekmilleştirilmesinin bağımsız devletçiliğin gelişmesinde stratejik rol oynadığı açıkça görülmektedir. Günümüzde yeniliklerin uygulanması ile bu sorun arasında çok yoğun ilişkinin olduğu bilinmektedir. İlginçtir ki, bu bağlılık karmaşık bir niteliğe sahiptir. Yani her zaman yeni teknolojilerin uygulanması demokratik yönetime götürmüyor.
Bunu gerçekleştirmek için, bilimsel açıdan derinden düşünülmüş reformlar programları gerçekleştirmek gerekir. Azerbaycan artık bir uzay ülkesidir. Burada çağdaş ihtiyaçlara tam olarak cevap veren bir hizmet sistemi uygulanır. Doğu ile Batı arasındaki birçok çokuluslu ulaşım-iletişim projelerinde ülke aktif yer alıyor.
Yönetimlerinin geliştirilmesi ile hızlı ekonomik gelişmenin uyarlanması, devletin gücünü ciddi şekilde etkiliyor. Buna dayanarak bağımsız iç ve dış politika yürütmek mümkündür. Azerbaycan’ın tecrübesi, bu tezin doğruluğunu tam olarak teyit etmektedir. Dünyanın büyük devletleri açıkça itiraf ediyorlar ki; artık Güney Kafkasya’da hiçbir ciddi uluslararası proje, Bakü’nün rızası olmadan gerçekleşemez. Özellikle enerji konusunda bölgede önemli söz sahiplerinden biri de Azerbaycan`dır.
Meselenin bu tarafının ülkenin stratejik gelişme teorisine büyük etkisi vardır. Azerbaycan’ın Avrasya’nın enerji haritasının yenilenmesinde etkin görev aldığı itiraf ediliyor. Bu seviyeye ulaşmak için, tabii ki, büyük ve sistemli faaliyet gereklidir. Bağımsızlığını yeni kazanmış bir ülke için, bu, oldukça karmaşık bir konudur. Fakat Azerbaycan yönetiminin seçtiği gelişim kursu, bunun üstesinden gelmeye olanak verdi.
Bölgesel düzeyde enerji projelerinin temel girişimcisi olarak konumunu güçlendirdikten sonra, Bakü, küresel ölçekte güvenliğin teminine de katkıda bulunmaya başladı. “Güney Gaz Koridoru”nun temel atma töreninde konuşma yapan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in şu sözleri, bu bağlılıkta mevcut durumu dolgun ifade ediyor: “Bence, bugün petrol ve gaz alanında yeni uluslararası takım oluşuyor. Takımın bütün üyeleri bugün salondadırlar. Eminim, bizim ortak faaliyetimiz başarılı olacak ve takımımız zafer kazanacaktır” (bkz:Prezident İlham Əliyev Bakıda “Əsrin müqaviləsi”nin 20 illiyinə və “Cənub qaz dəhlizi”nin təməlinin qoyulmasına həsr olunmuş təntənəli mərasimdə iştirak edib / www.president.az, 20 Eylül 2014).
Böyle anlaşılıyor ki; Azerbaycan bağımsız bir devlet olarak tam anlamıyla oluşmuş ve bu durum, onun jeopolitik ağırlığını olumlu etkiliyor. Büyük bir jeopolitik mekanda uluslararası takımın şekillenmesinde ciddi rol oynayan devletin perspektifine şüphe olamaz. Bunu, ülkenin jeostratejik gelişme teorisinin temel tezlerinden biri olarak görebiliriz.
Yukarıda söylenenlerin bağlamında, devletin uluslararası nüfuzunun yükseldiği de vurgulanmalıdır. Ülke, aslında bir uluslararası diyalog ve işbirliği merkezine dönüşmüştür. BM’de, Avrupa kurumlarında onun konumu her geçen gün güçleniyor. Azerbaycan’da çok sayıda siyasi, jeopolitik, kültürel ve dini konularda uluslararası etkinliklerin yapılması tesadüf değildir. Ayrıca, ülkemiz BM Güvenlik Konseyi’nin başkanlarından biri olmuştur.
Açıktır ki, bağımsızlık döneminde Azerbaycan kendi ihtiyaçlarını tam sağlayan, bağımsız iç ve dış politika yürütmeye muktedir olan, gerekli maddi, manevi ve insan kaynaklarına sahip olan bir devlete dönüşmüştür. Onun devlet yapılanması hattı, günümüz ihtiyaçlarına tam olarak cevap vermekle birlikte, gelecekte de etkili olacak ilkelere dayanıyor. Bunlara göre, Azerbaycan’ı Avrasya mekanının en başarılı ülkelerinin sıralarına ait etmek mümkündür.