ORTADOĞU: YENİ BİR ÇATIŞMA MI OLUŞUYOR?

upa-admin 14 Aralık 2014 1.797 Okunma 0
ORTADOĞU: YENİ BİR ÇATIŞMA MI OLUŞUYOR?

Dünyada son dönemde jeopolitik durumun karmaşıklığını uzmanlar sık sık vurguluyorlar. Ayrı bölgelerde çeşitli nitelikli ihtilafların meydana çıkması, küresel ölçekte gerilimi tamamen artırıyor. Son günlerde uzmanlar, İsrail-Filistin sorununun yeni bir içerik aldığından bahsediyorlar. Burada önemli bir faktör olarak radikal dini grupların etkinleşmesi gösteriliyor. Şimdi olaylar tehlikeli bir senaryo üzerinde gelişiyor. Tel Aviv’in Müslümanlar için kutsal sayılan bir takım yerlere nüfuz girişimleri, Kudüs’te çatışmalara neden oldu. Halihazırda büyük devletler arasındaki çelişkilerin derinleşebilmesinden endişe ediliyor. Terörün İran’ın sınırlarına yaklaşması ayrı bir sorun yaratıyor. Çıkış yolları var mı?

İflas ve Sefalet: Terörün Besin Kaynakları

Uzmanlar, Asya-Pasifik bölgesinde jeopolitik gelişmelerin yoğunlaştığını yazıyorlar. Kasım ayında üç büyük etkinlik Çin’de, Myanmar’da ve Avustralya’da yapıldı. Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği, Güneydoğu Asya Devletleri Birliği ve “G-20” gibi kurumların etkinlikleri çerçevesinde, modern dünya için güncel olan çevresel, siyasi, jeopolitik, ekonomik ve kültürel sorunlar ele alındı (bkz: Виктор Сумский. Большая Политика пошла на Восток / “Международная жизнь”, 19 Kasım 2014).

Fakat ilginçtir ki, bu fikirlerin detaylı analizi için olanak bulunmadan, Ortadoğu’da durumun daha da gerginleşebileceğine işaret eden analizler meydana çıktı. Sanki “büyük siyaset”in Asya’ya geçmesi, beraberinde ek sorunlar getirdi. Bu iki süreç arasında doğrudan ilişki açık görülmeyedebilir. Duruma küresel dönüşümler düzleminde bakıldığında ise, bu konuda biraz dikkatli fikir yürütmek zorunda olduğumuzu hissediyoruz.

Şimdi uzmanlar, Ortadoğu’da İsrail-Filistin çatışmasının yeni bir bağlamda keskinleşebileceğini öngörüyorlar. Bunun temel nedeni olarak, radikal dini grupların faaliyetlerinin genişlemesi gösteriliyor. Onların arasında en çok tehlike yaratanın IŞİD olduğu kabul ediliyor (bkz: Вениамин Попов. На Ближнем Востоке разгорается новый пожар / МГИМО Университет, 21 Kasım 2014).

Bu terör örgütünün kimliği hakkında ayrıntılı ve net bilgi verilmiyor. Fikirler çeşitlidir. Hatta ABD başta olmak üzere birçok devletin ona karşı planladığı önlemler dahi beklenen sonucu vermiyor. Öyle anlaşılıyor ki, ya bazı büyük güçler IŞİD`e destek veriyor, ya da Ortadoğu’da insanların hoşnutsuzluğu o kadar arttı ki, en riskli adımları bile deniyorlar.

Bu bağlamda, Türk uzman İhsan Bal`ın terör örgütlerinin oluşması ile ilgili ilginç bir fikrini vurgulamak isteriz. O, Türkiye Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) için yazdığı analiz yazısında bu durumu şöyle ifade ediyor: “Bölgede (Ortadoğu öngörülüyor) ortaya çıkan terör örgütleri, iflasın, çaresizliğin nefret hissinde birleşmesi örneğini temsil ediyor” (bkz: İhsan Bal. IŞİD’e Çare Tunus’ta mı? / www.usak.org.tr, 17 Kasım 2014).

Eğer bu fikir gerçeği ifade ediyorsa, o halde bölgede katastrofik bir durum hüküm sürmektedir. İnsanlara dışarıdan olan etkileri de dikkate almak gerekir. Bu durumda, bireysel itirazlarla somut devletlerin jeopolitik çıkarları üstüste düşebilir ki, onun da sonucu tamamen dünya için oldukça ağır olur. İsrail’le Filistin arasında yaranmakta olan yeni gerginlik fonunda bu fikirlerin değerlendirilmesine ihtiyaç vardır.

Uzmanlar, Tel Aviv’in Müslümanların Kudüs’teki kutsal yerlerine hücum etmesine verilen tepkiyi işte bu açıdan değerlendirmeye çalışırlar (bkz: önceki kaynağa). Aynı şekilde, El-Aksa Camisi`ne Yahudilerin girmesi ve burada dine aykırı hareketlere yol vermesi keskin protestolara neden oldu. Müslümanlar bunu kabul etmek istemiyorlar. Artık ilk kurbanlar da vardır.

Filistinliler birkaç Yahudi genci katlettiler, İsrail tarafında ise bir Filistinli genç yakıldı. Kudüs’te taraflar arasında çatışmalar oluyor. Kayıplar vardır. İsrail’in yönetici kesiminin, 12 Kasım’da Doğu Kudüs’te 200 yeni konut inşa edilmesi hakkında karar alması durumu daha da gerginleştirdi. Filistin muhtariyetinin yöneticileri bunu büyük bir kötü niyet örneği olarak adlandırarak, meselenin BM’ye çıkarılmasını talep ediyorlar.

Büyük Çatışmaya Doğru: Siyasi Açıklamalar ve Jeopolitik Çıkarlar

Yaşananların zemininde, 16 Kasım`da Benyamin Netanyahu’nun “Kudüs uğruna savaşı kazanmaya” yemin etmesi düşündürücü bir izlenim oluşturuyor. Öyle anlaşılıyor ki, Tel Aviv meseleyi çok ciddiye alıyor ve taviz vermiyor. Başbakanlık görevine gerçek anlamda güçlü adaylardan biri olarak hesap edilen ve şu anda da Ekonomi Bakanı görevini üslenen Naftali Bennett, İsrail’in yeni işgal ettiği topraklardan çıkmasının mümkün olmadığını söyledi. Aynı zamanda, Ürdün nehrinin batı kıyısında Filistin devletinin kurulmasına izin verilmeyeceğini de vurguladı. Ayrıca N. Bennett, Gazze ile herhangi bir teması da istisna ediyor (bkz: Al-Ahram Weekly, 12 Kasım 2014).

Olaylar İsrail-Ürdün ilişkilerini gerginleştirdi. Amman, Tel Aviv’deki Büyükelçisini geri çağırdı. İsrail’in bu ülkedeki Büyükelçisi ise ilişkilerin bozulabileceği hakkında uyardı. Ayrıca, uzmanlar ABD Dışişleri Bakanı John Kerry`nin barış oluşturma girişimlerinin başarısız olduğunu özel olarak vurguluyor, bunun onayı gibi bölgede durumun daha da karmaşık hale geldiğini buna örnek gösteriyorlar.

Tüm bunlardan radikal dini grupların yararlanabileceğinden endişe ediliyor. Nitekim IŞİD lideri taraftarlarını yeni bir cihada çağırdı. Hatta üçüncü İntifada`nın (direniş hareketi) oluşmakta olduğunu iddia eden fikirler de seslendiriliyor. Kudüs’te çatışmalara ara verilmiyor. Tel Aviv, durumun kontrolden çıkabileceğinden endişeleniyor. “The Guardian” gazetesi, Müslümanlarla Yahudiler arasında dini bir savaşın tutuşabileceğini öngörüyor.

En tehlikeli husus ise, terör örgütlerinin jeopolitik amaçlar için kullanma olasılığı ile bağlantılıdır. Ortadoğu’nun genel manzarasına aynı açı altında bakarsak, kelimenin gerçek anlamda riskli noktalarını görürüz. Suriye, Irak, Libya, Lübnan, Mısır ve başka bölge devletlerinde de istikrara teminat yoktur. IŞİD, yeni araziler istila ederek, aslında İran sınırlarına yaklaşıyor. Öte yandan, İsrail’e karşı radikal dini grupların sert tutum sergilemesi gerçek tehditlerden haber veriyor. Öyle görünüyor ki, yakın vadede İsrail ve İran’ı da kapsayan bir istikrarsızlık dalgası meydana çıkabilir. Bu sürecin genellikle dünya için çok tehlikeli olduğuna şüphe yoktur.

Meseleyi zorlaştıran etkenlerden biri de, bölgedeki aktif terör gruplarının Ortadoğu’nun çeşitli ülkelerinden destek alması hakkında fikirlerin seslendirilmesidir. Çünkü bu durumda bölge devletleri birbirini itham eder ve çatışmaya girerler. Bu zeminde, bölgesel ölçekte sonu görünmeyen çatışmalar oluşabilir.

Diğer taraftan, büyük jeopolitik güçler oluşmuş belirsiz durumdan kendi çıkarları için yararlanmaya gayret gösterebilirler. Tecrübe gösteriyor ki, bu fikir asılsız değildir. Ortadoğu’da İsrail’i ve İran’ı kendisine müttefik olarak gören ülkeler, genel olarak daha karmaşık bir tablo oluşturabilirler.

Ortadoğu’da terörle radikal dini görüşün sentezi, başka bölgeler için de tehlike oluşturuyor. Orta Asya’dan Avrupa’ya kadar geniş bir bölgede kaos meydana gelebilir. Bu açıdan İsrail-Filistin sorununda IŞİD gibi örgütlerin artık rol oynamaya başlaması, sadece Ortadoğu’nun kaygısı gibi kabul edilmemelidir. Süreç, daha geniş bir mekanda terör gruplarının faallaşmesine neden olabilir. Aynı şekilde, Kafkasya’da Ermeni terörünün kapsam alması ihtimali mevcuttur. Çünkü Ermenilerin her fırsatı kullanmaya çalışması, artık tarihin onayını almış bir olgudur.

Demek ki, mesele sadece IŞİD faktörü ile sınırlı değildir. Daha tehlikelisi, bu terör örgütünü birilerinin kendi jeopolitik amaçları için kullanmaya gayret etmesidir. Görünür şekilde, böyle konuların varlığı dünyada terörün kökünün kazınması yolunda ciddi bir engeldir. Tel Aviv’in Müslümanların kutsal yerlerine sert şekilde nüfuz etmeye çalışması, bu mülahazalar düzleminde mantıksal görünmüyor. Kudüs uğruna giden bu mücadelenin hiç kimsenin yararına olmayacağı açıktır. Hangi nedenlerle devletler böyle adımlar atarak, tüm dünyayı tehdit altına atıyor? 21. yüzyılda bu soruya tam ve net bir cevap bulunabilecek mi?

Newtimes.az

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.