Eğitim her toplumun temeli ve geleceğidir. Günümüzde uluslararası düzlemde devletlerin derecesi de öncelikle eğitime ve insan sermayesine ayırdığı dikkat ve ilgiyle yoğun olarak bağlantılıdır. Hiç de tesadüfi değildir ki, ülkelerin gelişme seviyesini ölçen İnsan (Beşeri) Sermayesi Endeksi, gittikçe diğer ekonomik göstergelerden bile üstün tutuluyor. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev tarafından ortaya konulmuş “siyah altını insani sermayeye dönüştürmek” ilkesi, devletin karşısında duran en önemli görevlerden biridir ve bu doğrultuda sürekli adımlar atılıyor. Azerbaycan eğitime büyük yatırım yapıyor. Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra diğer alanlarda olduğu gibi eğitim alanında da ciddi kriz vardı. Bu kriz, bağımsızlığını yeni kazanmış bir takım ülkelerde eğitim seviyesinin keskin şekilde düşmesine paralel olarak radikal eğilimlerin artmasına yol açmıştı. Azerbaycan’da ise halihazırda okuryazarlık düzeyi % 100’e yakındır. Son 10 yılda ülkemizde 3.000’den fazla yeni okul inşa edilerek kullanıma açılmış veya esaslı şekilde tamir edilmiştir.
Askeri rejimin dikte altında yaşayan Ermenistan’da ise durum oldukça vahimdir. Cunta rejiminin resmi açıklamalarına göre, bu yıl Ermenistan toplumu yeni öğretim yılını 13 okulun kapanması ile karşılayacak. Öyle görünüyor ki, temel amacı reformlarıyla Ermenistan’ı kötü durumdan çıkarmak olan Başbakan Karapetyan da reformu okulları kapatmakta görüyor. Karapetyan’ın sözlerine göre, “ülkede okulların istihdamı ve yükü çok farklıdır ve bu da maliyetlerin büyük ölçüde artmasına neden oluyor, karşılığında ise verimlilik artmıyor”. Bu nedenle, artık nasıl bir mantıkla ise verimliliği arttırmak için maliyetleri azaltmayı düşünebilmişlerdir.
Okulların kapanması veya azaltılması Ermenistan toplumunda 2 önemli eğilimi gösteriyor ve askeri cuntanın yalanlarını ifşa ediyor. Birincisi, okulların kapatılması öncelikle öğrenci ve genel olarak insan eksikliği ile ilişkilidir. Hiç kimse için sır değildir ki, Ermenistan’da yıllardır demografik bir kriz yaşanıyor. Her yıl 90.000 ila 120.000 kişi ülkeden ayrılıyor. Suriye’den gelen mülteciler tarafından bu boşluğu doldurmak isteyen yetkililerin planları ise gerçekleşmiyor. Resmi verilere göre, Ermenistan şu ana kadar Suriye’den 22.000 göçmen (özellikle Ermeni asıllı) kabul etti. Bununla birlikte, bu akış demografik dengeyi etkilemedi. Çünkü Suriye Ermenileri üçüncü ülkelere kaçmak için hemen Avrupa Büyükelçiliklerine başvuruyorlar. Ermenistan’daki diplomatik temsilciler bunu defalarca belirttiler. Ermenistan’ın demografik geleceği kuşku altındadır. Ülkeden kaçanların sayısı her yıl artıyor, doğal artışın oranı ise azalıyor. Eğer bu sene kapanan okul sayısı 13’se, geçen yıl ülkede 10’dan fazla okula birinci sınıfa başlayan öğrenci olmamıştı. 2016’da, bir önceki yıla kıyasla, üniversite kazanan öğrenci sayısı 6.000 azalarak 10.000’e düştü. Bu ise, sürekli demografik bir düşüşü gösteriyor. Karşılaştırma için belirtelim ki, ilk tahmine göre, Azerbaycan’da 2050 yılına kadar nüfusun 12 milyon kişi olması bekleniyor.
İkincisi ise, Ermenistan’da okulların kapatılması ülkenin acınacak ekonomik durumunu ve iktidarın bu alana ilgisini gösteriyor. Bu, hem de mevcut öğretim yılında okulların azaltılmasını verimliliği arttırmak gibi sunan askeri cunta rejiminin yalanlarını ifşa ediyor. Öyle ki, Ermenistan Cumhurbaşkanı’nın günlük çalışma grafiğine bakıldığında, okulların açılması döneminde hiçbir yeni öğretim kurumunun açılışına rastlanmıyor. Bununla birlikte, Azerbaycan’da yeni öğretim yılının başlanmasıma ilişkin olarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı Bakü’de yeni açılış törenlerine katıldı. Yeni öğretim yılı arifesinde Ermenistan yönetiminin tek okul bile açamaması azalmaların asıl nedenini gösteriyor ve yalanları ifşa ediyor.
Dolayısıyla, Ermenistan’ın ekonomik gerilemesi ülkenin demografik geleceğini sarsmıştır. İşgal rejimi, Ermeni toplumunu düşünmüyor. Tüm dünyadan dilendikleri hibeyi ise işgal ettikleri Dağlık Karabağ’a yöneltiyorlar. Aslında bu husus, sıradan Ermenistan vatandaşlarını da kışkırtıyor. Erivan’daki bir okulu onaramayan bir askeri cunta, Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarında bir askeri okulunun temelini nasıl koyabilir? Kanaatimizce, Ermenistan halkı da rejimin yalan ve boş vaatlerinden bıkmıştır. Demografik göstergeler geleceğin bir işaretidir. Azerbaycan’da açılan, Ermenistan’da ise kapanan okullar her geçen yıl daha da artmaktadır. Ermenistan’da sıradan vatandaşların saldırgan rejime daha ne kadar boyun eğebilecekleri ise karanlıktır.
Arastü HABİBBEYLİ
Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dış Politika Dairesi Başkan Yardımcısı