BORU HATLARINA GERÇEKLEŞTİRİLEN TERÖR SALDIRILARI, ORTAYA ÇIKAN BİLANÇO VE GÜVENLİK KALKANI ÜÇGENİNDE KRİTİK ENERJİ ALTYAPI GÜVENLİĞİ ANALİZİ

upa-admin 24 Kasım 2017 9.521 Okunma 0
BORU HATLARINA GERÇEKLEŞTİRİLEN TERÖR SALDIRILARI, ORTAYA ÇIKAN BİLANÇO VE GÜVENLİK KALKANI ÜÇGENİNDE KRİTİK ENERJİ ALTYAPI GÜVENLİĞİ ANALİZİ

GİRİŞ

Ateşin bulunmasıyla başlayan süre zarfında, ‘enerji’ tanımı güncellenerek daha kapsamlı bir hale gelmiştir. Yıllar içerisinde, ateşten kömüre, kömürden petrole, petrolden doğalgaza ve doğalgazdan nükleere enerjiye evrilerek dönüşen bir talep doğmuştur. Günümüzde ise, doğalgaz ve nükleer enerji hayatımızın en önemli yapı taşlarını oluşturmaktadır. Süreç olarak, hammaddenin ilk kaynaktan çıkışı, iletimi ve evlere dağıtımı ise yüksek güvenlik önlemleri çerçevesinde mümkün olmaktadır. Kömür, petrol ve doğalgazın yanı sıra nükleer enerjinin yaygın kullanımı, enerjinin kullanımını temin eden enformasyon teknolojileri ve dağıtım sistemlerini oluşturan kritik altyapıların güvenliğinin sağlanarak, günlük yaşamda kesintisiz akışı zorunlu kılmıştır.[1] Bu bağlamda, kavramsal çerçeve olarak kritik altyapı kavramı devletin ve ekonominin işlemesi için gerekli olan fiziksel ve mantıksal sistemlerin bütünü olarak adlandırılabilir. Taşımacılıktan bankacılığa, telekomünikasyondan finansa hemen hemen her alanda enerjiye duyulan talep çok yüksektir. Bu kapsamda enerjiye duyulan ihtiyaç ve önem bölgelere ya da ülkelere göre de değişebilmektedir. Tropikal bir bölge ile İskandinav ülkelerinin kritik enerji kavramı ile ilgili algısal olarak önemli faklar olması muhtemeldir. Enerjinin uluslararası ekonomideki dinamik yapısı ise, devletlerin enerji taleplerinin karşılanmasında sürdürülebilir güvenliğin kesintisiz teminini zorunlu kılmaktadır. Diğer bir ifadeyle, uluslararası rekabet ortamında, devletler, enerjinin arzı ve taşınması, üretimin sürekliliğinin teminatı konularında iyi planlanmış çalışmalara ulaşmayı arzu etmektedirler. Bu yüzden, enerji sektörünün kritik altyapı güvenliği “tedarikçi-transit-ithalatçı” konumundaki ekonomik-siyasal açıdan paydaş statüsündeki ülkelerin fiziki, çevresel ve toplumsal kaotik tehditlerin korunmasını sağlayan organize bir işletme güvenliğinin temini, tüm aktörlerin müşterek çıkarlarının karşılanması ile sağlıklı bir zemine oturabilir. Müşterek çıkarların korunması noktasında zaman zaman ülkeler arasında sorunlar çıkabilmektedir. Bu çıkarların korunamadığı zamanlarda boru hatlarına terör saldırıları gerçekleşebilmektedir. Bu da, enerji rezervi yüksek ya da tedarik zinciri döngüsündeki ülkelerin bu yönde belli başlı enerji güvenliği politikalarını sağlam zemine oturtmaları gerekliliğini sabit kılmaktadır.  Bu çalışmada, kritik altyapı güvenliğinin kavramsal çerçevesini ele alırken aynı zamanda boru hatlarına gerçekleştirilen terör saldırılarını da ele alıp ağırlıklı olarak ortaya çıkan maddi hasarların analizi yapılmaya çalışılacaktır.

KRİTİK ALTYAPI GÜVENLİĞİ KURAMSAL ÇERÇEVESİ VE TERÖR SALDIRILARI

Enerji güvenliğinin değişen yapısı, savaş ve olağanüstü haller dışında terör saldırıları ile de tehdit edilmektedir. Geçtiğimiz 60 yıl boyunca en önemli petrol rezervleri keşiflerinin dünyanın fiziksel, politik, sosyal açıdan istikrarsız bölgelerinde yapıldığı görülmektedir.[2] Petrol arama ve üretim firmaları, bu zorlu durumlarla mücadele etme hususunda tecrübe kazanmışlardır. Ancak bunlar yapılırken, söz konusu firmalar bu süreç esnasında sıklıkla oluşabilen insani ve mali kayıpları da kabullenmek durumunda kalmışlardır. Ticari olarak kullanılabilir rezervlerin artmasından dolayı, petrol sahasındaki faaliyetler küreselleşmiş, ancak buna ilaveten dünya daha tehlikeli ya da en azından öngörülemeyen bir yer haline gelmiştir. Devlet dışı aktörler ve özellikle teröristler çok uluslu şirketleri meşru hedefler olarak algılamaktadır. Aynı zamanda birçok bölgede petrol ve doğalgazın stratejik kaynaklar halini almasıyla, bu kaynaklar terörizm açısından da stratejik hedefler olarak görülmeye başlanmıştır.[3] Büyük bölümü toprağın üstünde yer alan yüz binlerce kilometrelik petrol, petrol ürünleri ve doğalgaz boru hatları evreni boydan boya geçmektedir. Bunlar, görünür ve büyük oranda korunmasız hedefler olup, boru hatlarına hizmet eden kompresör ve pompalama istasyonları, acil bypass boru hatları ve ilgili tesisler gibi birçok altyapı tesislerini de kapsamaktadır.[4] Buradan da anlaşılacağı üzere, boru hatlarının basit bir yapıdan ziyade karmaşık bir yapı içerisinde olduğu kolaylıkla anlaşılabilmektedir. Bu kapsamda, bir zincirin herhangi bir yerinde meydana gelen aksaklık sistemin genelini etkileyip bilançosu ağır faturalar çıkartabilmektedir. Uluslar, bu tehditle mücadele etmek için politikalar geliştirmeye çalışmaktadırlar. Bu çerçevede, ABD Savunma Bakanlığı bir Siber Güvenlik Komutanlığı kurmuştur. Kritik enerji altyapılarına yönelik önemli bir saldırıda askeri karşılık vermeyi meşrulaştıran bir savaş durumu oluşturabilecek yeni bir doktrin geliştirmektedir.

Enerji Boru Hatları Dağıtım Sistemi[5]

Bununla birlikte, modern devletlerin altyapı güvenliği, ulusal güvenlik perspektifi kapsamında askeri, sosyal, ekonomik, hukuki ve siyasal caydırıcı tedbirlerin hayata geçirilmesini zorunlu kılar. Başta boru hatları olmak üzere birçok enerji hatlarına saldırılar ağır hasar ve kayıplara sebep olmaktadır. Özellikle 1968-2003 yılları arasında terör olayları nedeniyle ciddi kayıplar verilmiştir.

Uluslararası Terörizm Eylemlerinde Olay ve Ölü Sayısı (1968-2003)[6]

Bu kapsam dâhilinde konu ele alınacak olursa, terör saldırılarının boru hatları başta olmak üzere genel olarak verdiği hasarlar çok büyüktür. Devletlerin bu konuda attığı adımlar önleyici olmalıdır. Bunun için ise önemli ölçüde stratejik planlar periyodik bir şekilde gerçekleştirilmeli ve sorunların çıkabilecek muhtemel nedenlerine odaklanılmalıdır.

Terörizm ekonomiyi nasıl etkiler?[7]

Sadece 2014 yılındaki saldırılarda verilen kayıplar önemli ölçüde yankı uyandırmıştır. Bunun neticesinde, yine devletler enerji altyapı güvenliğini üst düzeye çıkartarak bu tip saldırılara karşı mücadele etmeye çalışmışlardır. Bununla birlikte yeni stratejiler geliştirilerek sorunlara karşı alternatif yöntemler geliştirilmeye çalışılmıştır.

Kritik Enerji Altyapı Güvenlik Kalkanı[8]

Sonuç

Sonuç olarak, 21. yüzyılın en önemli enerji kaynaklarından biri olan boru hatları devletlerin güvenlik politikalarında önemli bir yere sahiptir. Bu hatlara gerçekleştirilecek en ufak bir saldırı, o devletin uluslararası arenada itibar ve saygınlık kaybetmesine yol açmaktadır. Bu kapsamda, devletlerin ulusal ve uluslararası güvenlik stratejilerini her an güncel tutarak kuvvetlendirmeleri gerekmektedir. Yapılan her bir saldırı ciddi ekonomik zararlara neden olduğu için, önleyici tedbirler süreklilik gerektirmektedir. Ülke olarak bizim de bu konudaki güvenlik stratejilerini üst düzeye çekerek özellikle önleyici tedbirler kapsamında yeni ve sürdürülebilir politikalarla bu konuda nemli adımlar atmamız gerekmektedir. Böylelikle, karşılaşılabilecek saldırı ya da eylemlere karşı daha sağlam ve istikrarlı neticeler alabiliriz.

 

Cihad Furkan ELİAÇIK

 

 

[1] Caşın, Mesut Hakkı & Kısacık, Sina (2014), “Kritik Enerji Altyapı Güvenliği”, Hazar Strateji Enstitüsü, İstanbul, s. 3.

[2] Köknar, Ali M. (2009), “The Epidemic of Energy Terrorism”, Gal Luft & Anne Korin (ed.), Energy Security Challenges for the 21st Century: A Reference Handbook, (Santa Barbara, California: Praeger Security International, ss. 18-31.

[3] Caşın, Mesut Hakkı (2008), Uluslararası Terörizm, Nobel Yayınevi, İstanbul, ss. 27-46

[4] Caşın, Mesut Hakkı & Nifti, Erkan & Gücüyeter, Ayhan (2015), “Kritik Enerji Altyapı Güvenliği El Kitabı”, Hazar Strateji Enstitüsü, İstanbul, ss. 7-22.

[5] http://www.hazar.org/analizdetail/analiz/understan-ding_critical_energy_infrastructure_protection_cip_poli-cies_in_modern_states_a_complicated_and_tough_missi-on_804.aspx, (Erişim Tarihi: 27.05.2015).

[6] Frey, B. Luechinger & Stutzer, Alois (2007), “Calculating Tragedy: Assessing the Costs of Terrorism”, Journal of Economic Surveys, (21).

[7] DNB (De Nederlandsche Bank) (2005), ‘Terrorisme: beperkte gevolgen voor de economie’, Kwartaalbericht, September, ss. 50-57

[8] Caşın, Mesut Hakkı & Nifti, Erkan & Gücüyeter, Ayhan (2015) “Kritik Enerji Altyapı Güvenliği El Kitabı”, Hazar Strateji Enstitüsü, İstanbul, s. 11.

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.