CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN BM TEMASLARI

upa-admin 20 Eylül 2023 437 Okunma 0
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN BM TEMASLARI

Giriş

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu temasları çerçevesinde önemli liderler ile bir araya gelerek, bölgesel ve küresel gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunmuştur. Birleşmiş Milletler, İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesi sonrası 1945 yılında uluslararası barışı korumak amacıyla Türkiye dahil 51 ülke tarafından kurulmuştur. BM Genel Kurulu, örgütün neler yapması gerektiğine karar verilen ana toplantı. 193 BM üyesinin tümü sadece Genel Kurul’da temsil etmektedir. Genel Kurul, her Eylül ayında BM’nin New York’taki merkezinde toplanmaktadır. BM Genel Kurulu’nda uluslararası kalkınma, göç, iklim değişikliği, sosyal ekonomik sorunlar, finans, salgın hastalıklar ile mücadele gündemin üst sıralarında yer almaktadır. Bu sene Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İngiltere Başbakanı Rishi Sunak BM Genel Kurulu’na katılmayan liderler arasındadır.

Erdoğan’ın ABD Temasları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Kurul toplantısı kapsamında New York’da bulunan Türk Evi’nde Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile bir araya gelmiştir. Aynı zamanda, Amerikalı iş insanları ve düşünce kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya gelerek yoğun bir diplomasi trafiği yaşamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası sorunlara diplomatik çözümler bulabilmek, güncel gelişmeleri insani boyuttan ele alabilmek ve kurumsal reformların revizyonu konusunda diğer liderlere ışık tutabilmek amacıyla adil ve kalıcı bir çözümü  önemli kılmıştır.  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 5 gün sürecek yoğun diplomasi trafiği  ilk olarak Gürcistan Başbakanı Irakli Garibaşvili ile başlamıştır. Gürcistan’ın, Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi sonrası desteğine bir kez daha teşekkürlerini sunduğu ve iki ülke ticaret hacminin 3 milyar dolar düzeyinden 5 milyar dolara revize edilebileceğini söylediği aktarılmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gürcistan’daki FETÖ okullarının kapatılarak mal varlıklarının dondurulmasının önemli olduğunu belirterek bu konudaki destek için teşekkürlerini iletmiştir. Türk Evi’nde ayrıca Ahıska Türklerini kabul eden Erdoğan, Türk toplumunu ilgilendiren tüm konularda eş güdüm içinde hareket edeceğinin sözünü vermiştir. Erdoğan, Genel Kurul toplantısı öncesi Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi’nin  akşam yemeğine katılmıştır. Burada özellikle  İsveç ve Hollanda’nın Müslümanların kutsal kitabı Kuran-ı Kerim’e yönelik çirkin saldırıları kınadığının bir kez daha altını çizmiştir. Bu kapsamda, Türkiye’nin terörü önlemeye yönelik çalışmaların ve mücadelenin kararlılıkla devam ettiği yönünde açıklamalara da yer vermiştir. Siyasi temasların yanında işadamları ile olan temaslarıyla da ön plana çıkan Erdoğan, Tesla ve SpaceX’in Üst Yöneticisi (CEO) Elon Musk ile görüşmüştür. Bu bağlamda, Tesla’nın 7. fabrikasının Türkiye’de kurulması yönünde talebini iletmiş ve ayrıca 27 Eylül-1 Ekim tarihinde İzmir’de düzenlenecek olan TEKNOFEST’e kendisini davet etmiştir. BM Genel Kurul öncesi ikili görüşmeler siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda olmak üzere çeşitli platformlar üzerinden gerçekleştirilmiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM 78. Genel Kurulu Konuşması

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2014 yılında 69.BM Genel Kurulunda dile getirdiği  “Dünya beşten büyüktür” ifadesi, BM’nin reform ihtiyacını ortaya koymuştur. BM’nin kurumsal reform ihtiyacının önemini vurgulayan Erdoğan, 78. Genel Kurul’da, İkinci Dünya Savaşı sonrasında inşa edilen BM kurumunun kendisini yenilemesi gerektiği, Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülkenin uluslararası barış ve istikrarı sağlamada yetersiz kaldığı ve insan odaklı bakış açısının hakim olmadığı kurumsal yapının acilen değişmesine vurguda bulunmuştur. Beş ülkenin siyasi çıkarlarının, ulusal değerlerinin ve ülke stratejilerinin uluslararası platformlarda çatıştığını küresel güvenliğe ve istikrarı sağlama konusunda yetersiz kaldıklarını ve siyasi stratejilerinin çarpışma noktasına geldiğini dile getirmiştir. Erdoğan, “Güvenlik Konseyi artık dünya güvenliğinin teminatı olmaktan çıkmıştır” ifadelerine yer vermiştir. Ülkeler arasında artan ayrımcılık, ötekileştime ve ya kutuplaşma bölgesel ve küresel barışa zarar vermektedir.

Güven ve dayanışma içerikli bir temayla kürsüde yerini alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel sorunlara daha geniş bir perspektiften bakabilmeyi amaçlamaktadır. Örneğin, artan yabancı karşıtlığı, ırkçılık ve İslam düşmanlığının son bulması, ülkeler arasındaki sosyo ekonomik eşitsizliğin azaltılması ve küresel sorunlar karşısında enerjiden gıda güvenliğine ortak hareket edebilmeyi amaçlamaktadır. Erdoğan’ın konuşmasında diğer önem verdiği başlık ise Avrupa Birliği olmuştur. Erdoğan, Brüksel’i, Avrupa ülkelerinin beklentilerimizi karşılayamadığını ve AB üye devletlerinin tutarsız tavırlar sergileyerek çifte standart uygulamalarını sürdürdüğü yönde eleştirmiştir. Batılı ülkelerin ırkçılık ve İslamofobi dahil olmak üzere artan ötekileştirme girişimleri ve ya ırkçılık salgını karşısında eleştirerek, buna son verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Erdoğan, özellikle, savaşların sosyo ekonomik etkisini ön plana çıkararak, insani trajedinin son bulması için tüm liderlere bir kez daha seslenmiştir. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün kazanılması, barış ve istikrarın yeniden inşa edilmesi için gerekli olan arabuluculuk faaliyetlerine sürdüreceğini açıkça dile getirmiştir. Bu anlayışla, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başından beri “savaşın kazananı barışın kaybedeni olmaz” tezi ile hem Rus, hem Ukraynalı dostlarımızı masada tutmaya gayret ediyoruz ifadelerini kullanmıştır. Bu bağlamda, Rusya ve Ukrayna üst düzey liderlerini Antalya Diplomasi Forumu ile bir araya getirmiş, tahıl koridoru kapsamında dünya piyasalarına 33 milyon ton tahıl ürünü sevk edilmesini sağlayarak küresel açlık krizi tehlikesinin önüne geçtiğini önemle  vurgulamıştır. Öncelikle, 1 milyon tahılın Afrika ülkelerine sevkini öngören planı bu bakımdan önemsediğini belirtmiştir. Erdoğan, ‘’Amacımız çevremizdeki çatışma ve ihtilaflar karşısında dünya barışına ve refahına mümkün olan en büyük katkıları sunmaktır” ifadelerini kullanmıştır. BM ve uluslararası toplumun bu çağrıya ivedilikle cevap vermesi gerektiği önemle vurgulanmıştır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın altığı çizdiği bir diğer konu ise Karabağ Sorunu olmuştur. ‘’Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu’’ ifade eden Erdoğan, bunun dışında bir statünün kabul edilemez olduğunu dile getirmiştir. Azerbaycan ve Ermenistan görüşmelerine yönelik desteği her zaman gösteren Erdoğan, Karabağ konusundaki keskin tavrı ile dikkat çekmiştir. Erdoğan, Genel Kurul konuşmasında bu konudaki tavrını kesin bir şekilde belirtmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ermeniler dahil herkesin Azerbaycan topraklarında barış içinde yan yana yaşaması öncelikli hedefimiz olmalıdır” diye hoş bir ifadede bulunmuştur. Bölgedeki gelişmelerin süratle sona ermesini de temenni ettiğini dile getiren Erdoğan, “tek millet, iki devlet” şiarıyla hareket ettiğimiz Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü koruma yönünde attığı adımları destekliyoruz ifadelerine yer vermiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu Akdeniz’in önemini de vurgulayarak, komşu ülkeler ile yaşadığı sorunlara değinmiştir. Örneğin, Doğu Akdeniz’in barış, refah ve istikrarın egemen olduğu coğrafyaya dönüşebilmesinin tüm tarafların hak ve hukukuna saygı gösterilmesiyle mümkün olacağını dile getirmiştir. Erdoğan, “Bu çözümün artık federasyon modeli temelinde gerçekleşemeyeceği herkesin kabul ettiği bir gerçektir. Uluslararası toplumu bunu kabullenerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanımaya bu ülke ile diplomatik, siyasi ve ekonomik bağlar kurmaya davet ediyoruz’’ ifadelerine yer vermiştir. Kıbrıs meselesinin çözüme kavuşması, KKTC’nin uluslararası alanda tanınması, diplomatik, siyasi ve ekonomik bağların kurulmasının gerekliliği belirtilmiştir. Kıbrıs’ın 60. yıldönümünde kalıcı bir çözümün gerekliliği, bu modelinin artık işlemediği yeni bir çözümün bulunması gerektiğinin altı çizilmiştir.

Erdoğan, güncel gelişmelere de değinerek, bölge ülkelerde yaşanan insani sorunlara da konuşmasında yer vermiştir. Örneğin, yarım asırdır zor günler yaşayan Afgan halkının çok ciddi insani yardıma ve desteğe ihtiyacı olduğunu, ülkedeki geçici hükümetin ve  toplumun tüm kesimlerinin adil bir şekilde temsil edildiği kapsayıcı bir yönetime dönüşmesi Afganistan’ın önünü açılması gerektiğini vurgulamıştır. Benzer şekilde, Hindistan ve Pakistan konusundaki Keşmir Sorunu’nun çözüme kavuşmasının gerektiği konusunda destek göstereceğini dile getirmiştir. Çin halkının toprak bütünlüğünü desteklediklerini fakat Uygur Türklerinin hak ve özgürlüklerinin korunmasıyla ilgili hassasiyetlerinive gündemde tutmaya devam edeceğini dile getirmiştir. Afrika Birliği’nin G20 üyeliğini memnuniyetle karşıladığını, Afrika kıtasındaki sorunların çözümüne destek olacağına ve Nijer’deki istirkrarsız düzenin bir an önce anaysal düzene kavuşması yönünde destek verdiklerini dile getirmiştir. Örneğin, Erdoğan, 13. yılına giren Suriye’deki insani trajedinin, köken ve inanç fark etmeksizin yaşam şartlarının her geçen gün daha fazla zorlaştığını dile getirmiştir. Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik en büyük tehditin terör olduğunu ve bu gruplara yönelik desteğin ise hala devam ettiğinin altını çizerek, çözümün her geçen gün zorlaştığını belirtmiştir. Önemli başlıkların yer aldığı kurul toplantısında sıfır atık projesi de geleceğe yönelik en önemli miras olduğu belirtilmiş, uluslararası sivil toplum kuruluşlarının sıfır atık projesine davet edilmiş ve  bu projeye uluslararası toplumun destek vermesi talep edilmiştir.

Sonuç

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 78. Genel Kurul konuşması öncesi ve sonrasında siyasi, ekonomik ve kültürül temaslar kapsamında çeşitli görüşmelerde yer almıştır. Cumhurbaşkanı, Suriye’den Doğu Akdeniz’e, Filistin sorununa, Suriye’deki PKK varlığına, Kuran yakma eylemlerine, Ukrayna’ya ve AB ile ilişkilere kadar birçok başlıkta değerlendirmeler yaptı. Beş günlük seyahati kapsamınad çeşitli küresel sorunların altını çizerek  adil ve eşit yapısal düzenin inşasına yönelik çağrıda bulunmuş, küresel sorunlara insan odaklı ve yapıcı bir bakış açısı getirmiştir. Ortak mücadele alanlarının tanımlanmasına yönelik herkesi göreve çağırmış, mevcut düzen ve kurumların sorumlulukları yerine getiremediklerini ve küresel tehditler karşısında tüm insanlığın yararına hareket etmede geç kaldıkları konusunda eleştirilerde bulunmultur. BM Genel Kurulunda yapılacak çalışmalarda,Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel işbirliğini, dayanışma ruhunu ve diyalog odaklı yaklaşımın güçlendirilmesini temenni etmektedir.Küresel sorunlara değinerek ulusal sorunların çözümüne yönelik  çağrıda bulunan Erdoğan, ülkenin uzun yıllardır karşı karşı kaldığı Kıbrıs Sorunu, AB üyelik süreci, Suriye mülteci problemi, Uygur Türklerinin akibeti, terör problemleri ve ırkçılık gibi ana sorunların çözüme kavuşmasını amaçlamaktadır. Ulusal sorunların küresel platformlarda ortak sorun başlığı altında lanse edilmesi diplomatik kanalların artan önemini bir kez daha ortaya koyarak aynı zamanda sorunların çözümüne de önemli katkı sağlamaktadır.

Dr. Seda Gözde TOKATLI

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.