Giriş
Güney Kore, Asya’nın en gelişmiş ekonomik ve demokratik güçlerinden biri olarak bilinse de, 2024 yılı Aralık ayı başındaki krizler, ülkenin siyasi istikrarını ciddi şekilde tehdit etmiştir. Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un sıkıyönetim ilanı, muhalefetin “sivil darbe” suçlamasıyla karşılaşmış ve siyasi atmosfer son derece gergin bir hal almıştır. Bu yazıda, darbe girişimi öncesi, sıkıyönetimin ilanı ve ardından yaşanan olaylar, bölgesel ve uluslararası etkiler bağlamında analiz edilecektir.
Yoon Suk Yeol
Güney Kore’de Sıkıyönetim İlanı: Hukuki ve Siyasi Çerçeve
Güney Kore Devlet Başkanı ve Halkın Gücü Partisi lideri Yoon Suk Yeol, anayasal düzeni korumak ve “devlet karşıtı unsurları” bastırmak amacıyla önceki gün ülkesinde sıkıyönetim ilan etmiştir. Bu kararın resmi gerekçeleri arasında Kuzey Kore’nin siber saldırıları ve Güney Kore içinde “Kuzey Kore yanlısı” grupların faaliyetlerinin artışı yer almıştır. Ancak muhalefet, bu girişimi demokratik düzeni baltalamaya yönelik bir hamle olarak değerlendirmiştir.
Sıkıyönetimle birlikte:
- Parlamento geçici olarak işlevsiz hale getirilmiştir.
- Basın özgürlüğü kısıtlanmış, birçok gazeteci ve muhalif lider gözaltına alınmıştır.
- Güney Kore ordusu, başkent Seul ve diğer büyük şehirlerde kontrol noktaları kurmuştur.
Hukukçular, Güney Kore’nin barış ortamında sıkıyönetim ilan etmesinin hukuki dayanaklarının zayıf olduğunu belirtmiş ve bu durumun demokrasinin temel prensiplerine aykırı olduğunu savunmuştur.
Darbe Girişimi ve Siyasi Gerilimler
Sıkıyönetim kararı öncesinde, sene başında, ülkenin en büyük muhalefet partisi olan Demokrat Parti lideri Lee Jae-myung’a yapılan suikast girişimi, bu yaşanacak krizin habercisi olmuş ve sıkıyönetim ilanıyla birlikte düşünülünce, krizin boyutunu daha da büyütmüştür. Bu olay ve sonrasında ilerleyen aylarda yaşanan sıkıyönetim kararı, hükümete olan güveni ciddi şekilde sarsmış ve protesto gösterilerini tetiklemiştir. Lee’nin boynundan bıçaklanması ve ağır yaralanması, yıl başından itibaren ülkedeki iki büyük siyasi parti arasındaki kutuplaşmayı derinleştirmiştir.
Lee Jae-myung
Protestolar ve Halk Tepkisi
Gerçek ve ciddi bir tehdide dayanmadıklarını düşündükleri sıkıyönetim ilanını protesto etmek için, yüz binlerce Güney Kore vatandaşı, Seul’de ve diğer büyük şehirlerde hükümete karşı sokaklara dökülmüştür. Protestocular, sıkıyönetimin kaldırılmasını ve demokratik sürecin yeniden tesis edilmesini talep etmiştir.
Muhalefetin Tepkileri
Muhalefet, sıkıyönetim ilanını “anayasal darbe” olarak nitelendirmiş ve Devlet Başkanı Yoon’un istifasını istemiştir. Bunun yanı sıra, birçok sivil toplum örgütü, sıkıyönetim kararını uluslararası mahkemelere taşımakla tehdit etmiştir.
Uluslararası ve Bölgesel Dinamikler
Güney Kore’deki siyasi çalkantılar, Asya-Pasifik bölgesinde ciddi yankılar uyandırmıştır. Kuzey Kore, bu gelişmeleri Güney’in “iç çöküşü” olarak nitelendirerek, yaşananları propaganda malzemesi olarak kullanmıştır.
ABD ve Japonya’nın Yaklaşımı
ABD ve Japonya, Güney Kore’deki demokratik kurumların korunması gerektiğini vurgulamış ve Yoon hükümetine itidal çağrısında bulunmuştur. ABD’nin Güney Kore’deki askeri varlığı, olası bir darbenin önlenmesinde caydırıcı bir faktör olmuştur.
Kuzey Kore’nin Rolü
Kuzey Kore’nin, Güney Kore’deki bu kaostan faydalanarak sınırda askeri hareketlilik gösterdiği belirtilmiştir. Güney Kore hükümeti, darbe girişiminde Kuzey Kore destekli grupların rol oynadığına dair bir soruşturma da başlatmıştır.
Sonuç
2024 yılı, Güney Kore demokrasisi için bir stres testi niteliği taşımıştır. Sıkıyönetim ilanı ve darbe girişimi, ülkenin demokratik geleneklerini zedelemiş, ancak halkın güçlü tepkisi ve uluslararası toplumun baskısı, bu girişimin engellenmesinde etkili olmuştur.
Bu bağlamda, Güney Kore’ye verilebilecek demokratik tavsiyeler şunlardır:
Hukukun Üstünlüğü: Anayasa Mahkemesi ve bağımsız yargı organlarının, sıkıyönetim kararını derhal incelemesi gerekmektedir.
Uluslararası Gözlem: BM ve diğer uluslararası kuruluşların, Güney Kore’deki demokratik sürecin devamını sağlamak için aktif rol alması önerilmektedir.
Siyasi Reformlar: Güney Kore hükümeti, siyasi kutuplaşmayı azaltacak reformlara odaklanmalıdır.
Seçim: Bu tarz büyük badirelerin ardından demokratik olarak seçime gidilmesi, halk iradesinin yansıtılması açısından faydalı olacaktır.
Oğuzhan MANİOĞLU