Reina saldırısının üstünden çok geçmeden, 5 Ocak 2017 tarihinde İzmir’de büyük bir terör saldırısıyla karşı karşıya kalınmıştır. İzmir’in Bayraklı Adliyesi önünde polis noktasına çok yakın yerde bombalı bir araçla İzmir Adliyesi Otopark’ına girmek isteyen teröristler, trafik polisimiz Fethi Sekin’in engeliyle karşılaşmışlar ve ellerindeki silahlarla kaçmaya çalışmışlardır. Çıkan çatışma sonunda iki terörist öldürülmüştür. Fakat ne yazık ki, trafik polisimiz Fethi Sekin ve adliye çalışanımız Musa Can da şehit olmuşlardır. Olaya yakından baktığımız zaman, 2 Kalaşnikof tüfek ile RPG-7, bu silaha ait 8 fişek ve 8 el bombasının ele geçirilmesi[1], aslında bu olayla çok büyük bir katliamın hedeflendiğini göstermektedir. Dikkat çekici nokta ise, Reina saldırısında olduğu gibi Kalaşnikof’taki şarjörlerin ters bantlandığına dair çıkan haberlerdir.[2] Bu da, terör örgütlerinin uyguladığı yöntemler adına bize biraz olsun bilgi verebilir. Terör ülkemizde bu denli tırmanmışken, benim dikkat çekmek istediğim nokta ise, hassas dönemlerde ne yazık ki yeterince hassas davranılmamasıdır.
Fethi Sekin
Hatırlanacağı üzere, bu saldırı öncesinde, gerek sosyal medyada, gerekse kişisel paylaşımlarda “İzmir’de hiç patlama olmuyor…” şeklinde yapılan yorumlar ve bu yorumlara karşı oluşan tepkiler vardı. Türkiye’nin her yerinde terör tehditleri devam ederken, her karış toprağımızda bu olaylar olurken ve terör saldırılarına karşı dimdik durmamız gerekirken, bu ve bunun gibi ayrıştırıcı bir dil kesinlikle kullanılmamalıdır. İzmir’deki üç çocuk babası olan trafik polisimiz Fethi Sekin’in teröristleri engellemek ve daha büyük bir kıyımı önlemek adına kendisini hiçe sayması, bize aslında İzmir’in ve tüm Türk milletinin nasıl büyük vatan sevgisi olduğunu ve bu tarz ayrıştırıcı sözlerin kimseye bir faydası olmadığını göstermektedir. Terör örgütlerinin beslendiği durum kaostur ve iç savaştır; bu yüzden, birlik-beraberlik mesajları elbette gereklidir, fakat bunun dışında, stratejik olarak alınacak olan önlemler de önem arz etmektedir. Medyanın dili ise büyük öneme sahiptir, çünkü gereksiz yapılan ve taraflı yorumlar fayda yerine zarar getirmektedir. Devletimizi ve emniyet güçlerimizi ilgilendiren bilgilerin de basın aracılığıyla paylaşılması, bence terör örgütlerinin bilgilenmesine neden olabilir. Bu konuya da ayrıca önem vermek gerektiğini düşünüyorum.
Saldırının krokisi
Ülkemiz terörle çok uzun zamandan beri mücadele etmektedir. Bu süreçte, barışçıl politikaların üretilmesi, milleti ötekileştiren eylemler ve söylemlerden uzak durulması, siyasi liderlerin de bu konuya önem vermesi gerekmektedir. Başka ülkelerle olan ilişkilerimizi dengeli ve adil politikalar üzerine oturtmak, ülke menfaatimizi koruyan uzun vadeli, stratejik ilişkiler kurmak bunun dışında dış mihraklara karşı ülkemizin ve sanayimizin caydırıcı güce sahip olması da önemli bir unsurdur.
Tülin AVCU
[1] http://www.ntv.com.tr/turkiye/son-dakika-izmir-adliyesi-onunde-bombaliteror-saldirisi-2-sehit,_ZCYCYk_Q0uUsiQTCAiKKg [Erişim: 06.01.2017]
[2] https://tr.sputniknews.com/turkiye/201701051026646848-izmir-reina-yontem/ [Erişim: 06.01.2017]