ABD Başkanlık yarışında, Obama’nın işi bu defa hiç de kolay değil. Zira 2008’de Obama’ya oy veren birçok seçmen, Amerikan Başkanı’nın kendilerini hayal kırıklığına uğrattığı görüşünde. Barack Obama, bundan dört yıl önce seçim kampanyasında milyonları “Yes We Can (Evet başarabiliriz)” sloganıyla peşinden sürüklemişti. Obama seçilirse Amerikalılara “umut ve değişim” vaat etmişti: “Washington’da o kadar da uzun bir zaman geçirmediğimin farkındayım. Ancak orada Washington’un kurallarının değişmesi gerektiğini fark edecek kadar kaldım”.
Dört yıl sonra Obama’nın cephesindeki bu iyimserlik yerini gerçekçiliğe bırakmış görünüyor. “Daha bitirilmemiş çok işimiz var” sözleri bunu ortaya koyuyor. Obama, 6 Kasım’da yapılacak Başkanlık seçimlerinde yeniden göreve seçilebilmek için eyaletler arasında adeta mekik dokuyor. 51 yaşındaki Obama’nın başkanlık savaşındaki en önemli cephesiyse, 2008’de şaşırtıcı bir şekilde önseçimleri kazandığı, ardından da Cumhuriyetçi John McCain’i geride bırakmayı başardığı Iowa eyaleti. Barack Obama ve rakibi Cumhuriyetçi aday Mitt Romney burada anket sonuçlarına göre şu an için başa baş gidiyor.
Alçak gönüllü açıklamalar
Obama’nın seçim propagandaları da eskisine nazaran oldukça alçak gönüllü bir hal almış durumda: “Dönüp 2008’e baktığınızda, o zaman da ‘Bakın ben mükemmel bir adam değilim, bunu eşim Michelle’e de sorabilirsiniz’ demiştim. Ve yine diyorum ki mükemmel bir başkan olmayacağım… Bunu kimse başaramaz…”. Ancak Obama’nın Amerikalılar için daha birçok planı var ve “Daha inşa edilecek okullar, işe alınacak öğretmenler, evlerine ulaştıracağımız bir sürü asker, yapılacak yollar var…” diyor. Amerikan Başkanı’nın yapılacaklar listesi uzayıp gidiyor. Ancak çözüm arayan en önemli sorun Amerikan ekonomisinin krizden çıkarılması. Ülkede işsizlik yüzde 8’i aşmış durumda. Obama’nın 2009 yılında devreye soktuğu konjonktür paketine rağmen ekonomi henüz toparlanabilmiş değil. Obama planladığı göç yasası ve finans reformu gibi birçok projeyi de istediği şekilde hayata geçiremedi.
Sağlık reformu
Obama hükümetinin odaklandığı, hükümet ile kongre arasında bir iktidar mücadelesine dönüşen sağlık reformuysa ülkeyi az daha borcunu ödeyemez hale getiriyordu. Ardı ardına yaşanan bu olumsuzluklar Obama’nın popülaritesinde büyük düşüşe yol aştı. Piyasa araştırmaları firması Gallup’un yaptığı ankete göre göreve ilk geldiği dönemde Amerikalıların yüzde 68’i Obama’dan hoşnut olduğunu söylerken, bu rakam yüzde 45’e geriledi. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse benzer anketlerde dört yıl sonunda Bill Clinton’un anket sonucu yüzde 52, George W. Bush’unki ise yüzde 49’du.
Bin Ladin’in öldürülmesi
Obama en büyük desteğe Usama bin Ladin’in öldürüldüğü dönemde ulaştı. O dönem, “20 yıldan bu yana ilk kez Usame bin Ladin artık bu ülke için bir tehdit oluşturmuyor” demişti. Bu dönemde Amerikan Başkanı’ndan “hoşnut” olanların sayısı bir anda yüzde 81’e vardı. Demokrat Partili Barack Obama, geride bıraktığı zorlu dört yılın ardından artık daha temkinli… Bu kez “umut ve değişim değil” Amerikalıları ileriye taşıma sözü veriyor.
Kaynak: Deutsche Welle Türkçe
