20. YÜZYIL BAŞLARINDA AZERBAYCAN MATBUATI

upa-admin 03 Ocak 2013 4.445 Okunma 0
20. YÜZYIL BAŞLARINDA AZERBAYCAN MATBUATI

20. yy Azerbaycan için belirsizliklerle dolu bir dönemin başlangıcı idi. Avrupa’da yaşanan bloklaşma süreci, Azerbaycan’ın bir parçasını oluşturduğu Rusya’yı da yakından ilgilendirmekteydi. Nihayet beklenen savaş başladığında, Rus Çarlığı da savaşa İtilaf Devletleri safında müdâhil oldu. Rusya savaş boyunca hâkimiyeti altındaki Türk ve Müslüman toplumları kontrol etmekte zorlandı. 1916 yılında Azerbaycan’dan Kırgızistan’a kadar grevler ve isyanlar dalga dalga yayılmaktaydı. Rusya, St. Petersburg’dan taşraya yayılmakta olan sosyalist hareketin kuvvetlenmesi nedeniyle, ayrıca bir çalkantı içinde bulunmaktaydı. Önü alınamayan bu hareketler, 1917’de Çarlık rejiminin düşmesi ve sosyalistlerin iktidarı ele almasıyla neticelendi. Ekim Devrimi bölgedeki politik dengeleri bütünüyle değiştirirken, bu süreçte İngilizlerin İran’da bulunuyor olması, önceye nispetle daha büyük bir önem kazandı. İngilizler ve Ruslar arasında sürmekte olan denge oyununa, Türkiye de Kafkas İslam Ordusu’nun 1918 tarihli harekatı ile katıldı.

Azerbaycan 20 yy.’ın ilk çeyreğinde Türkiye, Çarlık Rusyası, yeni sosyalist Rusya ve İngilizlerin etkisi ile şekillenmekte, şekillendirilmekte iken, içeride de birlik hâlinde bir görünüm arz etmiyordu. Liberal-milliyetçi Müsavat, muhafazakar İttihad, sosyalistler ve daha küçük muhtelif gruplar Azerbaycan’ın mukadderatını şekillendirmek için birbirleriyle mücadele etmekteydiler. Bu mücadele çeşitli örgütlenmeler içerisinde gerçekleştiği gibi, matbuat vasıtasıyla da sürmekteydi.

Azerbaycan politik belirsizliklerin ve uluslararası oyunların sahnesi olarak uzun süre istikrarsız bir görünüm arz etse de, bu süre içerisinde kültür ve sanat bakımından daima gelişmiş bir coğrafya olmuştur. Edebiyatta, müzikte ve genel olarak sanatta gözlemleyebildiğimiz bu gelişkinlik, 20. yy’ın erken dönemlerinde Azerbaycan’ın geniş bir matbuata sahip olmasında da kendini göstermiştir. Azerbaycan’daki siyasi çeşitlilik de şüphesiz matbuatın çeşitliliğini besleyen bir faktör olmuştur.

Azerbaycan basını, henüz 19. yy’da teşekkül etmeye başlamıştı. Bu erken dönem için, Ünsîzadeler ve Hasan Zerdabi özellikle bahis konusu yapılmalıdır. Malikzade Hasan Bey Zerdabi, Azerbaycan matbuatı tarihinde önemli yeri olan kalem sahiplerinden biridir. 1875 yılında çıkardığı “Ekinçi” adlı gazete, yalnızca Azerbaycanlıların değil, bütün Rusya Türklerinin ilk gazetesi olmak özelliğini taşır. Böylece, Rusya Türklüğünü matbuat hayatına sokan da Hasan Zerdabi olmuştur.

Ünsizade Hacı Said ve Celal kardeşler, Zerdabi’nin ardından Azerbaycan basınının yaratılmasında ve kuvvetlenmesinde önemli rol oynamışlardır. Ziya gazetesi ile 1879’da yayın hayatına atılan Ünsizade kardeşler, daha sonra Ziya-yı Kafkasiyye ve Keşkül gazetelerini de çıkarmışlardır. Bu süreçte Çarlık rejiminin baskısı ve sansürü ile mücadele etmek zorunda kalmış, sonunda çareyi Türkiye’ye yerleşmekte bulmuşlardır.

20. yy başlarında, Azerbaycan’da Çarlık karşıtı çalışmalar sürmekte iken bu hususta en etkili kurumlardan biri olan ve Rusya’daki Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin uzantısı olan Hümmet teşkilatı, yine Hümmet adı ile broşürler basıp dağıtmakta idi.

1905-1906 yıllarında, Ahmed Ağaoğlu ve Ali Hüseynzade tarafından yayın hayatına sokulan Hayat, kısa süre içerisinde Azerbaycan’da önemli bir etkinlik kazandı ancak toplam 325 sayılık bir yayın ömrüne sahip olabildi. Hayat ile aynı yıllarda etkinlik gösteren İrşad gazetesi de yine Ahmed Ağaoğlu tarafından neşredilmekteydi. Bu gazetelerde, ünlü Azerbaycanlı müzisyen Üzeyir Hacıbeyov’un da yazıları yayımlanmıştır.

Birinci Dünya Savaşı başladığında (1914) Azerbaycan’da Türkçe yayın yapan iki günlük gazete vardı. Bunların biri 1914 Ekim’inden sonra yöneticiliğini Memmed Emin Resulzade’nin yürüttüğü İkbal gazetesi, diğeri ise S. Tahirov tarafından neşredilen ve başyazarlığını H. Vezirov’un yaptığı Sada-yı Hak gazetesi idi. Aynı dönemde, Hacı Zeynelabdin Tağıyev’in mali desteği ile Hasan Bey Zerdabi tarafından Rusça çıkarılan Kaspi gazetesi de yayın hayatına devam etmekte idi.

Rusça yayın organlarından bir diğeri olan Bakinski Raboçi yayın hayatına Mayıs 1906’da başlamıştır ve günümüzde de faaldir. Azerbaycan matbuatının en uzun ömürlü gazetesi olan Bakinski Raboçi (Bakinskiy Raboçiy, Bakü İşçisi) Neriman Nerimanov (fotoğraftaki) gibi Azerbaycan sosyalizminin önde gelen isimlerinin de yazılar kaleme aldıkları bir yayın sahası oluşturmuştur.

Birinci Dünya Savaşı sürmekte iken, 2 Ağustos 1915 tarihinde, Memmed Emin Resulzade, Açık Söz gazetesini neşretmeye başladı. Gazete liberal-milliyetçi bir çizgide idi ve Mehmet Emin Resulzade’nin belirlediği, daha sonra kurulacak Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin de esasını teşkil edecek fikirleri yaymaktaydı. Açık Söz gazetesi, o zamana kadar yaygın olarak kabul edilen “Rusya Müslümanları” tabirinin yerine “Rusya Türkleri” ve “Türkler” tabirini kullanarak, tartışmaları dini değil, milli bir mecrada değerlendireceğini gösterdi. Türkiye gibi Azerbaycan’da da aydınlar ve devlet tarafından yürütülmeye çalışılan “ümmetten millete geçiş” süreci, Azerbaycan için belki de ilk kez Açık Söz gazetesi ile hedef olarak belirlenmekte idi.

Azerbaycan matbuatı içerisinde, elbette, Azerbaycan gazetesinden de bahsetmek gerekir. Bu gazete Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin resmi yayın organı işlevini görmüştür. İlk redaktörlüğü Üzeyir Hacıbeyov tarafından yapılan gazete, yayın hayatına Azerbaycan Halk Cumhuriyeti ile birlikte, 1918 yılında başlamıştır.

Azerbaycan basınında, bunlardan başka, 1903’te Tiflis’te çıkarılan Şark-ı Rus gazetesi ve Memmed Emin Resulzade’nin yazılarına yer veren Dirilik dergisi gibi yayın organlarından ve daha pek çok basın kuruluşundan bahsetmek mümkündür. Keza, bazı özel nitelikli matbuat da bahis konusu edilebilir. Örnek olarak, 1917’de basılan ve Azerbaycanlıların Anadolu’ya yardımını anlatan Kardaş Kömeyi dergisi, niteliği itibariyle ilgi çekicidir. Şark Şurası’nın (Doğu Halkları Kongresi Propaganda ve Hareket Sovyeti) çalışmalarını duyurmak ve buradaki fikirleri yaymak amacıyla Türkçe, Arapça, Farsça ve Rusça olarak neşredilen Şark Eli, bir diğer özel nitelikli yayındır.

1906’dan itibaren kesintili olarak 38 sayı hâlinde neşredilen edebiyat ağırlıklı Füyuzat dergisi ve 1906-1931 yılları arasında yayın hayatına devam eden Molla Nasreddin dergisi, yine özel bir yeri hak eden yayınlardır. Bunlardan Molla Nasreddin dergisi, hiciv içerikli bir kült eser olarak ele alınabilir. Azerbaycan’ın hiciv şairlerinden Mirza Elekber Sabir’in de yazılar kaleme aldığı Molla Nasreddin, 1906’dan 1917’ye kadar Tiflis’te, 1921’de Tebriz’de ve 1922’den 1931’e kadar Bakü’de neşredilmiştir.

Özetlediğimiz kadarıyla arz ettiğimiz üzere, 20. yy başlarında Azerbaycan’ın yaşadığı çalkantılı dönem, kendisini Azerbaycan siyasetinde olduğu kadar Azerbaycan basınında da göstermiştir. Siyasal ve ideolojik ayrışma, muhtelif yayın organlarının yayın hayatına girmesine neden olmuştur, bir taraftan Azerbaycan’daki tartışmalar devam ederken, diğer taraftan Azerbaycan basın-yayın kültürü gelişme imkânı bulmuştur.

Uğur Sönmez ÖZLÜ

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.