5. İZMİR İKTİSAT KONGRESİ’NİN GETİRDİKLERİ

upa-admin 03 Kasım 2013 5.473 Okunma 0
5. İZMİR İKTİSAT KONGRESİ’NİN GETİRDİKLERİ

İlk olarak, 1923 yılı Türkiye’sinin 17 Şubat’ında Mustafa Kemal Paşa’nın konuşması ile başlayıp gerçekleştirilen İzmir İktisat Kongresi, ülkenin içerisinde bulunduğu koşullar altında, ekonomik yaşamın devamı için yeni bir yol haritası oluşturulması arayışlarını ifade etmiştir. Kongrenin toplanacağı adresin İzmir’i işaret etmesi, tesadüfi bir karar olmayıp, işgalin tüm ağırlığını hissetmiş, savaşın yıkımını yaşamış, iktisadi bakımdan çökmüş olan kentin, aynı zamanda Kurtuluş Savaşı’nın bir sembolü olmasından kaynaklanmaktadır. İzmir, artık iktisadi kurtuluşa ve ulusal bir ekonomik yapıya geçiş için bir sembol görevi yapacaktır.

İlk İzmir İktisat Kongresi Mustafa Kemal Paşa’nın, ulusal sermaye kavramının üzerinde durduğu ve bu bağlamda, yerli gayrimüslimlerin ticarette sahip olduğu etkinliğin azaltılması için hükümetin önlemler getireceği bir anlayışı simgelemiştir. Mustafa Kemal Paşa böylece, yıllar sonra ülkenin yerli üreticisi ve tüccarlarına hayal ettikleri imkânları sunmuş ve ihtiyaç duyulan iktisadi milliyetçiliğin çizgilerini belirlemiştir.

Üreticinin ve tüccarın, ihtiyaçlarını ve fikirlerini paylaşma şansını bulduğu kongre, belli başlı bazı kararların alınmasına sahne olmuştur. Böylece gelecekte, Türkiye Cumhuriyeti’nin “Çağdaş Uygarlık” seviyesine erişmesi için önemli bir aşamayı oluşturan, ulusal ekonomik yapının kurulması mümkün olacaktır. Bu kongrede alınan kararlar; hammaddesi yurt içinde olan endüstri kollarının kurulması, özel girişimcilerin desteklenmesi, yatırımcılara kredi sağlayacak bankaların kurulması, günlük tüketim mallarının üretimine öncelik verilmesi, özel teşebbüsün gücünün yetmediği durumlarda devletin yatırımlara öncülük yapması, stratejik önem taşıyan kuruluşların ulusallaştırılması, yerli malı kullanımının teşvik edilmesi, yerli mallarının taşımacılığında uygun bir tarifenin uygulanmasının sağlanması, gümrük vergilerinin yerli sanayiyi koruyacak şekilde uygulanması, demiryolu yapımının bir programa bağlanması, işçi ve sendika haklarının geliştirilmesi, teknik eleman yetiştirilmesine önem verilmesi ve aşar vergisinin kaldırılması gibi konularda yoğunlaşmıştır. Yine kongrede, üretici ve tüccarların talepleri doğrultusunda; bağımsız bir örgütlenmeye sahip, ticaret ve sanayi odalarının oluşturulması talebi ön plana çıkmış ve bu örgütlerin yöneticiliğini yapacak kişilerin doğrudan doğruya tacirlerce belirlenmesi yönündeki arzu da dile getirilmiştir.

İzmir İktisat Kongresi’nde o dönemde alınan kararlar, oldukça ileri görüşlülüğe sahiptir. Zira bugün iktisatçıların önemle üzerinde çalışmalar yaptığı, beşeri sermaye kavramı ya da işgücü piyasasındaki modernleşme hareketlerinin öncülleri bu kararlarda kendini göstermektedir. Bunların yanında, yıllar boyu ülke yöneticilerine seslerini duyuramayan üretici ve tüccarlar, kongrede birinci ağızdan ihtiyaçlarını, önerilerini ve beklentilerini aktarma imkânını yakalamış ve sorunlarının birçoğunu gündeme taşıyabilmişlerdir. Kongrenin yapıldığı dönemin koşulları düşünüldüğünde, “Çağdaş Uygarlık” seviyesinde bir Cumhuriyet için doğru ekonomi politikalarının belirlendiği açıktır.

2013 yılı Türkiye’sinde düzenlenen 5. İzmir İktisat Kongresi, 30 Ekim-1 Kasım tarihleri arasında T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın organizasyonu ile “Küresel Yeniden Yapılanma Sürecinde Türkiye Ekonomisi” ana teması ile gerçekleştirilmiştir. Kongreye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim katılmıştır. Kongrede pek çok akademisyen, bürokrat ve iş dünyasından önemli isimler sunum yapmış ve görüşlerini açıklamışlardır. Yine kongre katılımcıları da genel olarak bu eksenlerdedir.

5. İzmir İktisat Kongresi organizasyon açısından oldukça başarı ile yürütülmüştür. EXPO 2020’nin İzmir’de yapılması için bir tür ön değerlendirme olarak görülen organizasyonun, güzel İzmir’e kazanım sağlaması arzu edilmektedir. Kuşkusuz organizasyonun başarısı önemli bir faktör olmakla birlikte, bu metnin ilk paragraflarında özetlenen ilk İzmir İktisat Kongresi’nde sağlanan büyük bir başarının ıskalandığını ifade etmek gerekmektedir. Çünkü kongrede gerçekleştirilen paylaşımlar gerçekten kıymetli olmakla birlikte, tek yönlüdür ve ekonomik birimleri genel anlamda temsil edememiştir. Buna ek olarak, günümüz modern Türkiye’sinde hâlihazırda kapalı kapılar ardında gerçekleştirilen büyük, önemli ve nitelikli çok sayıda bilimsel etkinliğin mevcut olduğu bilinmektedir.

Kongrede devletin zirvesinden panelistlere dek verilen mesajlar, Türkiye ekonomisi için önümüzdeki dönemde kayda değer yol haritası değişikliklerinin gerçekleşmeyeceği yönündedir. Türkiye ve içinde yer aldığı bölge için yeniden barış ve huzur çağrıları yapılmış ve bunun ekonomik getirilerine dikkat çekilmiştir. Ayrıca Türkiye ekonomisi üzerine yapılan değerlendirmelerde uzlaşılan en temel hususlar, düşük tasarruf oranı ve cari açık sorunları olmuştur. Özellikle parasal genişleme politikalarının terk edildiği dünyada bu sorunları aşmanın ne ölçüde güç olduğu üzerinde fikir birliği sağlanan bir diğer konudur.

Kongre, Onuncu 5 Yıllık Kalkınma Planının çerçevesinin detaylarıyla vurgulanması için bir fırsat olmuştur. Ekonomide gelecek dönem için tüm temenniler bu plana dayandırılmıştır. Bunlara ek olarak, Türkiye ekonomisinde gelir dağılımının düzeltilmesi, yoksullukla mücadele edilmesi, sermaye piyasasının derinleştirilmesi, işgücü piyasasının esnekleştirilmesi, kayıt dışı ekonominin önüne geçilmesi ve bölgesel dengesizliklerin giderilmesi hususlarında çağrı ve çözüm önerilerine kongrede yer verilmiştir. Bu bağlamda, Türkiye ekonomisi üzerine bilimsel etkinliklerde yazılıp-çizilen ve ortaya konulan çözüm önerileri bağlamında 5. İzmir İktisat Kongresi’nin de paralel bir çerçeveyi ortaya koyduğu ifade edilmelidir. Ancak pek tabii, önemli olan kongrede ortaya konulan prensiplerin ne ölçüde ve nasıl hayata geçirileceğidir.

Oytun MEÇİK

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.