LATİN AMERİKA ÜLKELERİNİN FİLİSTİN POLİTİKASI

upa-admin 31 Temmuz 2014 3.630 Okunma 0
LATİN AMERİKA ÜLKELERİNİN FİLİSTİN POLİTİKASI

Latin Amerika’da 1998 yılında Hugo Chavez ile birlikte sol düşüncenin ve partileri[1] yükselişe geçmesi, bölgenin iç politikasında olduğu kadar dış politikasında da bir takım değişiklikler yaşanmasına neden olmuştur. Bu tarihe kadar iç politikada neoliberal, dış politikada ise Batı merkezli kararlar alan Latin Amerika ülkelerinde artık rüzgâr ters taraftan esmeye başlamıştır. Yıllarca Batı’nın hegemonyasında ve sömürüsünde kalan bölge ülkeleri, artık iç politikada anti- kapitalist, dış politikada ise bağımsız kararlar almaya başlamıştır.

Latin Amerika’nın 1998’den beri iç ve dış politikasında önemli değişiklikler yaşamasına rağmen, geçmişte bölgede iktidara gelmiş olan ya da bölgede varlığını sürdüren sol örgütler bu politikaların temelini oluşturmaktadır. Kısacası bugün Latin Amerika’nın sol politikalarının kökenler bölgenin tarihinde saklıdır. Özellikle sürekli baskıya uğrayan sol gruplar ile gerillalar Batı merkezli isteklere karşı çıkmaktaydı.

Latin Amerika’daki İsrail karşıtlığı da İsrail’in ilk kurulduğu dönemlere kadar uzanmaktadır. Bu, devletlerden çok anti-kapitalist örgütlerin temel politikasıydı. Filistin sorununun Birleşmiş Milletler’de ilk tartışıldığı süreçte iki plan ortaya atılmıştı. İlk plan bölgede bağımsız bir İsrail devletinin kurulmasına izin veren Taksim Planı’ydı. İkincisi ise federatif bir Filistin devletinin kurulmasıydı. 1947’de yapılan oylamada Arjantin, El Salvador, Honduras, Kolombiya, Meksika, Şili çekimser kalırken Bolivya, Brezilya, Kosta Rika, Dominik Cumhuriyeti, Ekvador, Guatemala, Haiti, Nikaragua, Panama, Paraguay, Peru, Uruguay ve Venezüela Taksim Planı’nın lehinde oy kullanmışlardır. Küba ise bu planının aleyhinde oy kullanmıştı.[2] Bu dönem Latin Amerika’nın ABD’nin arka bahçesi olduğu düşünüldüğünde yapılan oylamada verilen desteklerin dönemin konjonktüründe normal olduğu anlaşılmaktadır. Ancak ABD’nin bölgedeki etkisi kırıldıktan sonra, bu ülkelerin önemli bir kısmı İsrail’e karşı cephe almaya başlamıştır. Hatta Hugo Chavez 2009 yılında İsrail’in Filistin’e yaptığı saldırı sonrasında İsrail büyükelçisini Venezuela’dan kovmuş[3] ve İran ile yakın ilişkiler kurmuştur.[4]

Sol partilerin yönetiminde olan Latin Amerika’da yaşanan İsrail karşıtlığının kökenine bakıldığında karşımıza Ilich Ramirez Sanchez (Müslüman olduktan sonraki ismiyle Salim Muhammed Nuri) ya da dünyaca bilinen lakabıyla Çakal Carlos karşımıza çıkmaktadır. Çakal Carlos’u dünyaca ünlü yapan gençlik yıllarındaki eylemlerdir. Carlos, 1949’da Venezuela’da doğmuş Marksist bir ailenin çocuğudur. 1970’lerde Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’ne katılarak İsrail’e karşı mücadele vermeye başlamıştır. Daha sonra İsrail’e karşı verilen bu mücadeleyi uluslararası alana taşıyarak özellikle Batı ülkelerindeki İsrail’le bağlantılı birçok kuruluşa saldırılar düzenlemiştir. 1975 yılında Müslüman olan Carlos, 1980 yılında dünyanın en çok aranan adamı olarak ilan edilmiş ve 1994 yılında yakalanmıştır. Yakalandığından beri Fransa’da tutulan Carlos, Chavez’in girişimlerine rağmen serbest bırakılmamıştır. Saddam Hüseyin ile Muammer Kaddafi tarafından finanse edildiği düşünülen Carlos’un ömür boyu hapis cezası 2013 yılında Fransa temyiz mahkemesi tarafında onanmıştır.[5]

Carlos, 2012 yılında yaptığı açıklamada Siyonizm’i dinden sapmış ırkçı, emperyalist ve sömürgeci bir ideoloji olarak ifade etmektedir. Siyonistlerin kendilerini Yahudi halkının tarihi haklarının savunucusu olduğu iddialarına karşı çıkan Carlos, Yahudiliğin temelde ırk olmadığını sadece bir din olduğunu vurgulayarak “Yahudi halkı” söylemi ile bu kesimin yalana başvurduğunu dile getirmektedir. Özellikle “üstün ırk” söylemini bir emperyalist araç olarak kullanan İsrail’in bu politikası ona göre faşizmdir. Hatta Hitler’in “üstün ırk” politikası ile benzer özellikler taşımaktadır. Emperyalizm ile Siyonizm arasındaki bağlantıyı ise 1900’lü yıllarda bulunan petrol yatakları ile bölgede yaşanan çatışmalardan kendisine yer edinerek bölgeye yerleşmiştir. Burada emperyalizm ile Siyonizm arasında dirsek teması bulunmaktadır.[6]

Her yıl çeşitli gerekçelerle Gazze’ye saldıran İsrail, birçok İslam ülkesinin yaptırımıyla karşılaşmadan işgallerini sürdürmektedir. Ancak hem sol görüşlü, hem de Katolik Hıristiyan olmalarına rağmen Latin Amerika ülkeleri İsrail’i soykırım yapmakla suçlamakta ve İsrail’le ilişkilerini gözden geçirmektedir. Örnek vermek gerekirse; İsrail’in son bir aydır Gazze’ye başlatmış olduğu askeri harekât sonrasında Venezuela İsrail büyükelçisini sınır dışı ederken, Şili’de bu ülke ile olan bütün ekonomik ilişkilerini kestiğini duyurmuştur.[7] Bunların yanı sıra Şili, Peru, El Salvador, Brezilya ve Ekvador, İsrail’den büyükelçilerini çekme kararı almışlardır.[8] Ayrıca Brezilya, Şili, Arjantin, Kosta Rika, Küba, Meksika ve Venezuela BM’de İsrail’in savaş suçlarının araştırılması amacıyla oy kullanan ülkeler arasındadır.[9] Son olarak Bolivya, İsrail’le arasındaki vize anlaşmasını iptal ederek Bolivya meclisinde aldığı kararla İsrail’i terörist devlet ilan etmiştir.[10]

Latin Amerika’da sol partilerin aldıkları destek her geçen gün artarken, bu ülkeler İsrail’in ve Batı’nın karşısında bir engel olarak durmaktadır. İslam ülkeleri ile sosyolojik açıdan Müslüman olan ülkelerin İsrail saldırıları karşısında sessiz kalması ya da fiili bir yaptırıma gitmemeleri ise büyük eleştirilere neden olmaktadır.

Emrah KAYA

 

[1] Sol düşünce veya sol partilerden kasıt sosyalist, merkez sol, sosyal demokrat ve halkçı politikaları savunan düşünceler veya partilerdir. Bkz. Sonay Bayramoğlu Özuğurlu, “Latin Amerika’da Solun Yükselişinin Siyasal Sisteme Etkileri”, Mülkiye Dergisi, Cilt: 36, Sayı: 274, 2012, s. 15.

[2] Sedat Kızıloğlu, “İsrail Devleti’nin Kuruluşuna Kadar Geçen Süreçte Yahudiler ve Siyonizm’in Gelişimi”, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 1, Ocak 2012,  ss. 57- 62.

[3] “İsrail’e Meydan Okuyan Tek Adam”, http://www.hurriyet.com.tr/dunya/10714995.asp (31.07.2014).

[4] Güneş Özyurt, “İran-Latin Amerika İlişkileri”, http://www.bilgesam.org/incele/85/-iran-latin-amerika-iliskileri/#.U9oHqfl_tn4 (31.07.2014).

[5] Amy Zalman, “Carlos the Jackal – Profile of Carlos the Jackal”, http://terrorism.about.com/od/groupsleader1/p/CarlostheJackal.htm (31.07.2014); “Carlos the Jackal Fast Facts”, http://edition.cnn.com/2013/04/26/world/americas/carlos-the-jackal-fast-facts/index.html (31.07.2014).

[6] İbrahim Danacılar, “Emperyalizm ve Siyonizm’in Korkulu Rüyası ‘Çakal Carlos'”, http://www.habername.com/haber-emperyalizm-ve-siyonizmin-korkulu-ruyasi–71910.htm (31.07.2014).

[7] “Latin Amerika’dan İsrail’e Sert Tepki”, http://haber.sol.org.tr/dunyadan/latin-amerikadan-israile-sert-tepki-haberi-94913 (31.07.2014).

[8] “İslam Ülkelerinin İlişkileri Devam Ederken 5 Latin Amerika Ülkesi İsrail Büyükelçilerini Geri Çekti”, http://www.abna.ir/turkish/service/america/archive/2014/07/30/627765/story.html (31.07.2014).

[9] “Latin Amerika’dan İsrail’e Karşı Dik Duruş”, http://www.incanews.com/manset/10143/latin-amerikadan-israile-karsi-dik-durus (31.07.2014).

[10] “Bolivia Exigira Visado a Israelies”, http://www.telesurtv.net/news/Bolivia-exigira-visado-a-israelies–20140730-0067.html (31.07.2014); “İsrail’i Terörist Devlet İlan Ettiler”, http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/100239/israil_i_terorist_devlet_ilan_ettiler.html (31.07.2014).

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.