Erivan’da cumhurbaşkanı adaylarından birini kurşunladılar. Bu olayı yerel uzmanlar terörün yeni dalgasının başlaması olarak değerlendiriyorlar. Aynı zamanda, bu olayın bazı adaylara baskı aracı olarak kullanılacağından bahsediliyor. Genel olarak ise, Ermenistan’da durumun daha da gerginleşebileceği öngörülüyor.
Yeni Terör Dalgası
Ermenistan’ın başkentinde açılan iki ateş ülkeyi karıştırdı. Milli Tayini-Kader Birliği Parti Başkanı Paruyr Hayrikyan’ın suikast girişimine uğramasının arkasında siyasi ve jeopolitik unsurların olduğuyla ilgili görüşler dile getirildi. Bazı yorumcular “büyük terör başlıyor” şeklinde öngörülerde bulundu.
Bu tür tahminlerin aslı var; çünkü cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Ermenistan’da terörün artması bu devletin profiline uygundur. Bu açıdan iki husus ele alınabilir: Birinci husus iç durumla ilgilidir. Şu anda ülkede muhalefet gerçek bir güç değildir. 20’den fazla silahlı çete iktidar için mücadele vermektedir.
İkinci husus, Ermenistan’ın bir devlet olarak Rusya’nın ön karakolu olmasından kaynaklanıyor. Bunu artık ülkenin politikacıları, siyaset bilimcileri, gazetecileri ve analistleri de itiraf ediyor (Bkz.: Джеймс Акопян.«Барабанная» дипломатия. Lragir.am, 21 Aralık 2012). P. Hayrikyan, ona yapılan suikast girişiminin arkasında Rusya’nın olduğunu açıkça söyledi (Кого подозревает Айрикян. Lragir.am, 1 Şubat 2013).
Buradan hareketle, günümüzde Ermenistan’da yaşanan siyasi olayların genel mantığını çözmek olasıdır. Bu ülke bağımsız politika yürütemiyor ve bunun olumsuz sonuçlarını görüyor. L. Ter-Petrosyan’ın cumhurbaşkanlığı döneminde Ermeni meclisinde toplu katliam yapılması (1999) ile P. Hayrikyan’a suikast girişiminde bulunulmasının birbiriyle ilişkili olduğu izlenimi oluşuyor. Her ikisi de siyasi terör zincirinin halkalarıdır.
Ermeni uzmanlar, Erivan’ın Rusya’nın baskılarına maruz kaldığını vurguluyor (Ayrıntılı bilgi için bkz.: Наира Айрумян. От чего Паруйр Айрикян спас Армению. Lragir.am, 2 Şubat 2013). Meselenin bu tarafı aslında, Ermeni politikasının iflası ile ilgilidir. Bununla birlikte, diğer cumhurbaşkanı adaylarının da hayati tehlikede olduğunu bildiriyorlar. Örneğin, Ermenistan basını, adaylar arasında daha etkin olan Andrias Gukasyan’a karşı kışkırtmalar olabileceğini göz ardı etmiyor.
Aslında Ermenistan yönetimi, yıllardır yürüttüğü kötü dış politikanın sonuçlarını alıyor. Bir süre önce ABD, Avrupa Birliği ve Rusya’dan diplomatlar Erivan’a gezi düzenlemiştir. Hepsi de Ermenistan’a güvenliğe ilişkin güvence vermeye çalışmıştır. Ancak bu önerilerin hepsinin arkasında büyük devletlerin çıkarları yatmaktadır. Ülkenin bazı basın kuruluşları “ ‘Nankör Ermenistan’ Daha Fazlasını da Talep Ediyor” şeklinde ironik görüşleri manşetlere çıkarmıştır (Bkz.: Наира Айрумян. «Неблагодарная Армения» требует больше. Lragir.am, 31 Ocak 2013).
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Erivan’a gezisi sırasında “güvenliğin yeni öğeleri”nden söz etmiştir. Fakat mesele Ermenistan’da askeri araçların servis hizmetlerini açmak ve “KamAZ” markalı otomobillerin bazı bölümlerini hazırlamaktan öteye geçmemiştir. Rus Bakan’dan sonra ABD Büyükelçisi John Heffern Ermenilere; “muhteşem bir sözleşme” önermiştir. Bu, yönetim sistemi ve demokrasinin gelişimi ile ilişkilidir. Uzmanlar, bu proje için 6 ile toplamda 32 milyon Dolar kaynak ayrıldığını, bunun da Bakanların maaşını ödemeye yeteceğini vurguluyor.
Avrupalı devletler de meseleye ABD ve Rusya’dan farklı yaklaşmıyor. Fransa, Ermenistan ile askeri bir anlaşma imzalamış, fakat burada somut olarak ciddi iş birliği yapılması yer almamıştır. Bu belgede söz konusu olan kadroların hazırlanmasıdır.
Bunlar büyük devletlerin Ermenistan’ı kendi çıkarlarına tabi ettirmek için ona çeşitli vaatler verdiğini gösteriyor. Şimdilik bu ülkeyi ciddiye almıyorlar. Moskova’nın ona etkisi ise çok güçlüdür. Günümüzde Ermeni uzmanlar bununla ilgili tehlikeli bir oyunun kurulduğunu vurguluyor.
Jeopolitik Tehlikeler
Ermenistan basını; Rusya’nın “güvenliğin yeni öğeleri”nden söz ederken, Karabağ’ın işgal altındaki bölümüne ve ülkenin İran sınırına asker konuşlandırmayı öngördüğünü yazıyor (Bkz.: Наира Айрумян.От чего Паруйр Айрикян спас Армению. Lragir.am, 2 Şubat 2013). Erivan ise buna onay vermiyor; çünkü S. Sarkisyan Batı’nın baskılarından çekiniyor. Seçim arifesinde Ermeni Cumhurbaşkanı bunu hiç istemiyor. P. Hayrikyan’a suikast girişiminde bulunulması bu bakımdan şüpheli görünüyor – Bunu Erivan kendi de düzenleyebilirdi. Her halükarda, bu olayın Ermenistan’da siyasi terörü azaltmak ve bölgede yaşanan jeopolitik gelişmeleri gözönünde bulundurmak amacıyla gerçekleştirildiği hissediliyor.
Burada Ermenistan’ın çekindiği hususlar var. Ermeniler her şeyden önce, Batı’nın Suriye’ye olası askeri müdahalesinden endişe ediyor. B. Esad iktidarının çöküşünden sonra İran üstünde gerilim daha da artacak. Şimdiden uzmanlar Tahran’ın Suriye’deki savaşa katılma olasılığından söz ediyor. İran’da durumun ağırlaşmasıyla bölge bütünüyle daha yüksek gerilime sahne olabilir. İşte bu konuda Ermenistan’ın nasıl bir tehlike ile karşı karşıya kalacağı tam olarak net değildir.
Rusya Karabağ ve Ermenistan’ın İran sınırına asker konuşlandırırsa, Erivan zor duruma düşebilir; çünkü bu durumda Ermenistan doğrudan doğruya Batı’nın hedefine dönüşür. Ermeni politikacılar bundan çok endişe ediyor. Fakat bir çıkış yolu da bulamıyorlar, çünkü sağlam bir dış politika çizgisi yoktur.
S. Sarkisyan’ın son Moskova gezisi sırasında Gümrük Birliği’nin Ekonomik kurulunun Başkanı V. Hristenko Ermenistan’ı Kaliningrad’la karşılaştırmıştır. Bu, fiili olarak Ermenistan’a hakaret etmek demektir. Fakat Ermeni politikacılar bu duruma ciddi bir itirazda bulunamadı; çünkü ülkenin dış politikası tamamen büyük devletlerin çıkarlarına hizmet ediyor.
Sorunun bir başka tehlikeli tarafı, bölgenin belirsizliğe sürüklenmesidir. Ermenistan’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, jeopolitik oyunların bir öğesine dönüştüğü açıkça görülmektedir. Ülke genelinde suç oranının artması her an bir sosyal patlamanın olabileceğini kanıtlıyor. Bu da genel olarak Güney Kafkasya’da gerilimi arttırabilir.
Erivan’ın bu durumdan çıkış yolu bulacağına pek güven duyulmuyor. Buna siyasi iradesinin yeteceği şüphe uyandırmaktadır. P. Hayrikyan’a suikast girişiminde bulunulması, bu açıdan bazı güçlerin iktidara bir uyarısı olarak da kabul edilebilir. Ermeni basını da, Ortaklaşa Güvenlik Sözleşmesi Örgütü (CSTO) Genel Sekreteri Nikolay Bordyujan’ın; “Bunun bir suikast olduğu netleştirmek gerekir”, sözleri aslında bunun bir uyarı olduğunu vurgulamaktadır. Yani şimdilik sadece birilerini korkutuyorlar.
Görüldüğü gibi, Ermenistan bölgenin belirsizlik kaynağıdır. Cumhurbaşkanlığı seçimleri zamanında gerçekleşse bile, bu ülke tehlike yaratmayı sürdürecek. Bazı dış güçler, bölgede gerginlik yaratmak için onu kullanacaktır. Bu durumda, bölgede çatışmaların çözümlenmesi konusu daha da zorlaşabilir. Ne yazık ki, büyük devletler halen bölgenin geleceğine kayıtsız kalıyor. Erivan’ı her fırsatta savunmak, Güney Kafkasya’yı büyük tehlikelerle yüz yüze bırakmak demektir.
Kamal ADIGOZALOV
Kaynak: Newtimes.az