Siyaset?
Nedir siyaset? Kelime kökeni Eski Yunan dilinden gelen “politikos” (vatandaşa dair) dilimize ise Arapça bir kelime olan “siyaset” şekliyle yerleşmiştir. Siyaset, temelinde kelime anlamıyla da vatandaş için; halk için; insanlar için uygulanan bir sistem, Aristo’nun tanımıyla “kent ilişkileri” olarak da bilinen bir yapıdır.
Eski çağlardan bu yana siyaset, birçok hükümdarlıklar ve devletler tarafınca, insanları düzenli bir şekilde kontrol altında tutabilmek için farklı üsluplarla uygulanmıştır. Gerek zoru kullanarak, gerekse alternatif propaganda yöntemleriyle insanlar inandırılmış ve yönlendirilmişlerdir.
İyi bir siyaset, hükmeden kişi veya kişilerin onlara ittifak ya da muhalefet eden kesimleri eşit şekilde idare edebilen ve adil paydalar sağlayabilendir. Her ne kadar hükmeden belirli bir görüşe sahip olursa olsun yapılması gereken; eşitliği bozmadan her bir bireye orantılı siyaset uygulayarak mümkün olabilecek en azami memnuniyeti sağlayabilmektir.
Ya Kıbrıs?
Bazen oturup düşünüldüğünde pervasızca olarak nitelendirilen bazı siyasi kararlar her ne kadar da olumsuz eleştirilere maruz kalıyor olsa da, bu yapıyı, siyasetçiyi ve söz konusu hükümet eden birey ve/veya partileri toplum kendi görüşüne münhasır, demokratik ve özgür iradesine dayalı bir şekilde her oy dönemi oy sandığına gidip mührünü basarak seçimini yapar ve seçtiği düzenden ötürü olabilecekleri diğer bir seçim süresine kadar onaylamış olur. Dolayısıyla “demokratik” olarak nitelendirilen bu düzende halkın çoğunluğunun seçtiği yönetim kadrosu diğer söz konusu yönetim kadrosunun lehine oy kullanmayanlara da, eşit muamele etmek adına devlet yönetimine geçer ve hükümet olmanın avantajlarını kullanmaya başlar.
Hükmedenin yanı sıra normalde karşıt görünen ama esasında seçim sonrasında ortak kararlar almakla ve halkın istikbaline ve yararına olumlu iştiraklar sağlayabilecek muhalefet yer alır. Muhalif taraf, hükümet eden taraf ile her ne kadar da karşıt görüşe sahip olsa da, yapacakları muhalif siyaset halkı olumsuz değil olumlu etkileyecek düzeyde olmalı ve olabildiğince çözüm odaklı kavramlar üzerinde fikir beyan edip hükmeden tarafa bu beyanatlarını sunmalıdır.
Ancak hal bu değil ise çarpık siyasi yapılanmalar, taraflı politikalar, toplum arasında ayrımlar ve buna benzer bir çok olumsuz sonuç kötü yönetilen veya düzgün güdülmeyen bir siyasi yönetimin neticesi olmaya mecburdur.
Ne Yapılmalı?
Genel olarak gidişat, sorunların giderilmeyeceği yönünde ise ve halkın çıkarları çıkmaza doğru sürüklenmekte ise, halk çoğunlukta tek bir görüş olup gelecek seçimlerde güvenebilecekleri yeni hükümeti seçer. Eğer hükümet edecek olanlar yeterli değil yada adil olmayan bir politika ile halkın iktidarında yer alıyorsa bu noktada halk vicdan ve ahlak çerçevesi içerisinde bireysel eleştiri yaparak kendi şahsi çıkarları doğrultusunda yetkili makamlardan yanlı menfaatler talep etmeyecek ve beklemeyecektir; nitekim adil bir sistem ancak özünde, bireyin kendi vicdan-i adaleti ile ölçülebilendir.
Unutmayın! Daha doğru siyaset ancak vicdan ile sağlanabilir.
Ali ÜNCÜ