Sahip olduğu zengin bakır madeni yatakları[1] sayesinde Güney Amerika’nın en hızlı gelişen ülkelerinden biri olan Şili’de dün (17 Kasım 2013) yapılan Başkanlık seçimleri ilk turu sonucunda, çocukluk yıllarından arkadaş olan iki kadın siyasetçi Michelle Bachelet ve Evelyn Matthei, diğer Başkan adayı olan rakiplerinin önünde yer alarak ikinci tura kalmayı başardılar. Ancak ilk turdaki oy oranlarında rakibine büyük fark atan Bachelet, ikinci tur öncesinde seçimlerin mutlak favorisi olarak gösteriliyor. Bu yazıda Şili’deki seçimleri mercek altına alacağım.
Şili halkı ülkeyi dört yıl boyunca yönetecek devlet başkanını belirlemek için dün sandık başına gitti. 9 adayın devlet başkanlığı için yarıştığı genel seçimlerde, aynı zamanda ülkede yerleri boşalan 20 senatör ve alt meclisin 120 yeni üyesi de beli oldu.[2] Ülkenin ilk kadın Başkanı olan Michelle Bachelet, üyesi olduğu ve efsanevi lider Salvador Allende’nin partisi olan Şili Sosyalist Partisi’nin başını çektiği Nueva Mayoria (Yeni Çoğunluk) adlı seçim ittifakı ile merkez solun adayı olarak girdiği seçimlerin ilk turunda oyların yüzde 46,67’sini toplayarak büyük bir zafer elde etti.[3] 15 Aralık 2013 tarihinde yapılacak ikinci tur öncesinde moral depolayan Bachelet, seçim sonrasında “Adayların sayısını dikkate aldığımızda, büyük çaba harcadık ve ilk turda kazanmaya çok yakındık. Bu gece kazandık ve Aralık ayında büyük bir zafer elde etmek için daha çok çalışacağız” şeklinde konuştu.[4] Bachelet’in ardından ise ikinci sırayı alarak ikinci turda yarışmaya hak kazanan aday, Bağımsız Demokratik Birlik Partisi – UDI’nin başını çektiği Alianza (Şili İttifakı) koalisyonunun desteklediği merkez sağ çizgideki Evelyn Matthei oldu. Yüzde 25 destek bulan muhafazakar aday, sonuçları değerlendirdiği konuşmasında ikinci tur için seçmenin desteğini istedi: “Şili için ikinci turlar iyidir; çünkü siyasete ılımlılık getirir ve daha odaklı konuşmalar yapılır. Bizim de ülkemiz için istediğimiz bu”.[5] Uzmanlar ikinci tur öncesinde sosyal demokrat Bachelet’in seçilmesine kesin gözüyle bakıyorlar.[6] Ancak kazananı büyük ölçüde önceden belli olan bu yarışın arka planında çok ilginç bir hikaye yatıyor.
BBC News’den Gideon Long’un kaleme aldığı haberde anlatılan hikaye, uzun yıllar öncesine 1958 yılına dayanıyor. Her ikisinin babası da Şili Ordusu’nda Hava Kuvvetleri’nde görev olan 1951 doğumlu Bachelet ve 1953 doğumlu Matthei, babalarının beraber görev yaptığı 1958 yılında Atacama Çölü’ndeki askeri üsten başlayarak çocukluklarında uzun süre beraber zaman geçirmişlerdir.[7] Aynı mahallede yaşayan ikili, aralarındaki 2 yaş farkına rağmen birlikte oynamışlar, beraber bisiklete binmişler ve aileleri arasındaki siyasal görüş farklılıklarına rağmen yakın arkadaş olmuşlardır. Aslına bakılırsa iki çocuğun babaları olan Alberto Bachelet ve Fernando Matthei de o dönemde iki yakın arkadaştır. Edebiyat ve müzik gibi ortak zevkleri paylaşan Michelle Bachelet ve Evelyn Matthei’nin kaderleri, 1973’ün kanlı Şili darbesi sonrası değişecektir. General Augusto Pinochet’nin ABD destekli bir darbe ile seçilmiş sosyalist Cumhurbaşkanı Salvador Allende’yi Başkanlık Sarayı içerisinde katletmesi, o yıllarda Türkiye solu da başta olmak üzere birçok solcuyu derinden yaralayan bir olay olmuş, Bachelet ve Matthei’nin hayatlarını da birbirinden koparmıştır. Bu dönemde solcu Alberto Bachelet tutuklanıp işkence görürken (en sonunda gördüğü işkencelere dayanamayarak kalp krizinden vefat etmiştir), sağcı Fernando Matthei ise Londra’da askeri ataşe olarak rahat bir hayat sürmektedir.[8] Her ne kadar Michelle Bachelet babasının durumu nedeniyle Matthei ailesini suçlamasa da, yakın arkadaşının başına gelenlere engel olamamak Fernando Matthei’yi de suçluluk psikolojisine sürüklemiş ve iki genç kadın arasındaki ilişkileri de baltalamıştır.
Yıllar sonra bu ikilinin yolları bir kez daha Başkanlık seçimleri için kesişmiştir. Daha önce 2010-2013 tarihleri arasında ülkenin ilk kadın Başkanı olarak görev yapan Bachelet ve sağ siyasette yıllar içerisinde yükselen Matthei’nin bu arkaplandaki hikaye ile renklenen yarışmalarının sonucu 15 Aralık’ta belli olacaktır. Bachelet’nin seçimlerde mutlak favori olduğu tekrar vurgulanmalıdır.
Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ
Girne Amerikan Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Başkanı
Twitter: https://twitter.com/ozanormeci
[1] Bu konuda bir analiz için; Kıvanç Sağır (2013), “Bakır Madenleri Şili’yi Latin Amerika’nın Parlayan Yıldızı Yapıyor”, Uluslararası Politika Akademisi, Erişim Tarihi: 18.11.2013, Erişim Adresi: http://politikaakademisi.org/bakir-madenleri-siliyi-latin-amerikanin-parlayan-yildizi-yapiyor/.
[2] “Şili’de genel seçim başladı”, Euronews, Erişim Tarihi: 18.11.2013, Erişim Adresi: http://tr.euronews.com/2013/11/17/sili-de-genel-secim-basladi/.
[3] “Chilean presidential election, 2013”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 18.11.2013, Erişim Adresi: http://en.wikipedia.org/wiki/Chilean_presidential_election,_2013.
[4] “Şili’de devlet başkanı seçimi ikinci tura kaldı”, Euronews, Erişim Tarihi: 18.11.2013, Erişim Adresi: http://tr.euronews.com/2013/11/18/sili-de-devlet-baskani-secimi-ikinci-tura-kaldi/.
[5] “Şili’de devlet başkanı seçimi ikinci tura kaldı”, Euronews, Erişim Tarihi: 18.11.2013, Erişim Adresi: http://tr.euronews.com/2013/11/18/sili-de-devlet-baskani-secimi-ikinci-tura-kaldi/.
[6] “Michelle Bachelet favored to win Chilean presidency”, Unasur Outlook, Erişim Tarihi: 18.11.2013, Erişim Adresi: http://unasuroutlook.org/index.php/michelle-bachelet-favored-to-win-chilean-presidency/.
[7] Gideon Long (2013), “Chile’s election: A tale of two daughters”, BBC News, Erişim Tarihi: 18.11.2013, Erişim Adresi: http://www.bbc.co.uk/news/world-latin-america-24938253.
[8] Gideon Long (2013), “Chile’s election: A tale of two daughters”, BBC News, Erişim Tarihi: 18.11.2013, Erişim Adresi: http://www.bbc.co.uk/news/world-latin-america-24938253.