22 Eylül 2013 tarihinde gerçekleşen genel seçimler sonrasında[1] bilindiği üzere Avrupa Birliği’nin lokomotif ülkelerinden Almanya’da Hıristiyan Demokratlar (CDU-CSU) ve Sosyal Demokratlar (SPD) arasında bir “büyük koalisyon” kurulmuştur.[2] Koalisyonun küçük ortağı olmasına karşın, Alman demokrasisinin teammülleri uyarınca bu yeni koalisyon hükümeti döneminde Dış İşleri Bakanlığı sosyal demokratlara verilmiş ve bu göreve, daha önce de 2005-2009 yılları arasında bu görevi üstlenmiş olan SPD’nin deneyimli politikacısı Frank-Walter Steinmeier[3] getirilmiştir. Tecrübeli bir politikacı olan Steinmeier, göreve başladığı tarihten bu yana geçen kısa süre zarfında birçok önemli sorunla karşılaşmıştır. Bunlardan en önemlileri; şimdilik geçici olarak çözülmüş gibi algılanan ancak hala önemli bir kriz potansiyeli olan İran’ın nükleer programı ve Rusya-Ukrayna krizi ile sonrasında gelişen Kırım’ın Rusya tarafından ilhakı meseleleridir. Bu nedenle ilerleyen aylar ve yıllarda Almanya ve Steinmeier’in önünde zorlu bir yol var gibi gözükmektedir. Bu yazıda bu konuları ve özellikle de Rusya-Almanya ilişkilerini ele almaya çalışacağım.
Öncelikle Rusya-Almanya ilişkilerinde son durumu ele alalım. Rusya-Almanya ilişkilerinin tarihsel ve siyasal boyutları olsa da, ilişkilerin esas niteliğini ekonomik ilişkiler ve özellikle enerji politikaları karakterize etmektedir. Moskova, 11 Eylül sonrası dönemde bir taraftan Amerika Birleşik Devletleri ile ekonomik ilişkilerini geliştirmeye çalışırken, diğer yandan da başta Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa devletleri ile ekonomik bağlarını kuvvetlendirmenin yollarını aramış ve bunu ikili ilişkiler çerçevesinde yaparak AB içerisindeki çatlakları derinleştirmeye gayret göstermiştir.[4] Özellikle 2000-2004 yılları arasında Almanya’da Gerhard Schröder[5] iktidarı (1998-2005) döneminde, Putin ve Schröder 28 defa biraraya gelmiş, bunun sonucu olarak taraflar arasındaki ticaret hacmi 2004 yılı itibariyle 35 milyar dolara ulaşmış ve Almanya 10 milyar dolarlık yatırımla Rusya’nın en büyük dış yatırımcısı konumuna sahip olmuştur.[6] Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, Başbakanlığı sonrasında Schröder’i adeta ödüllendirmek istercesine onu Gazprom’un Kuzey Akım projesinde Yönetim Kurulu Başkanı yapmıştır.[7] Kısacık’ın ifadesiyle; “Almanya, Rusya’nın en büyük ticari ortağıdır. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2009 yılının ilk altı ayında bir önceki yıla göre % 36,1 oranında artmış ve 20,8 milyar euro olarak gerçekleşmiştir. Almanya’dan Rusya’ya yönelik ithalat ise % 39,92 oranında artarak 9,6 milyar euro’ya ulaşmıştır. Rusya’dan Almanya’ya hammadde ve enerji kaynakları ihraç edilirken, Almanya’dan Rusya’ya makine, motor, kimyasal maddeler, elektrik donanımları ve tarımsal ürünler ihraç edilmektedir. Burada göz önünde bulundurulması bir husus; Berlin’in Moskova’nın doğal gaz kaynaklarına, Moskova’nın da Berlin’in ülkesine yapacağı yatırımlara duyduğu ihtiyaçtır. Rusya’da bulunan 4000’e yakın Alman firmasının enerji, otomotiv ve tarımsal sektör şirketlerinde yatırımları bulunmaktadır.”[8]
Almanya’nın Rusya’ya doğalgaz bağımlılığı yüzde 36 dolaylarındadır
Ayrıca ekonomik ve siyasal ilişkilerde etkili bazı önemli faktörler bulunmaktadır. Örneğin Schröder döneminde zirveye taşınan Alman solundaki Rus sempatisi, iki ülke arasında önemli bir bağdır. Yine uzun süredir ülkesinde iktidarda olan Alman Şansölyesi Angela Merkel’in de Doğu Alman kökenli olduğu ve Hıristiyan Demokratların kategorik olarak Rus karşıtı bir parti olmadığı bilinmektedir. İki ülke arasındaki en önemli siyasal platformlar ise; 2005’te oluşturulmuş AB-Rusya Enerji Birliği, 1997’den beri yapılan Fransa-Almanya-Rusya Troykası ve iki ülke arasında 2001’den beri yapılan “Stratejik Ortaklık” toplantılarıdır.[9] 2008’de Rusya’nın Gürcistan’la yaşadığı gerilim sonucunda bu ülkeye savaş açarak Güney Osetya ve Abhazya’yı bu ülkeden koparması ilişkileri ciddi ölçüde gerse de, şu ana kadar ilişkileri kopma noktasına taşımamıştır.
Ancak bu güçlü ekonomik ilişkiler ve devam eden siyasal ilişkilerin yanında, ikili ilişkileri gelecekte bozma potansiyeline sahip çok ciddi sorunlar da bulunmaktadır. Almanya’nın Rusya’daki insan hakları durumu ve demokrasinin kalitesi konusunda ciddi çekinceleri olduğu bilinmektedir.[10] Avrupa’nın demokratik yönetim geleneği ve otoriter Rus yönetim tarzındaki uyuşmazlıklar son derece açıktır. Buna ek olarak, son yaşanan Ukrayna krizi ve Rusya’nın Kırım’ı ilhakı nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri ve genel olarak Batı dünyası, Rusya ile ilişkileri yeniden gözden geçirme noktasına gelmiş ve bu ülkeye yönelik bazı ekonomik yaptırımlara gitmiştir. Bunlar kuşkusuz iki ülke ilişkilerini ilerleyen aylarda olumsuz yönde etkileyecektir. Bu durum şüphesiz ki Alman hükümetini ve Steinmeier’i zorlayacak konular olacaktır.
Steinmeier’in aslına bakılırsa SPD ve Schröder ekolünden gelen bir politikacı olarak Rusya’ya yakın bir duruşunun olduğu iddia edilebilir. Ancak Rusya’nın Kırım ilhakı sonrasında Başbakan Merkel’in son açıklamalarına verdiği güçlü destek, Alman solu ve Steinmeier’in Rusya’ya bakışında yakın bir gelecekte geçici bir ton değişikliğinden öte, kalıcı bir dönüşüm yaşanabileceği izlenimi uyandırmıştır.[11] Steinmeier’in ilk Dış İşleri Bakanlığı döneminde (2005-2009) Rusya Federasyonu’nda Devlet Başkanlığı koltuğunda Avrupalıların daha çok benimsediği bir isim olan Dimitri Medvedev’in olduğu unutulmamalıdır. Putin ve yakın ekibine kıyasla daha Avrupacı olarak bilinen Medvedev ve yanlıları, şimdi ise ülkelerinde ipleri tamamen Avrasyacılara kaptırmış gözükmektedir. Bu durumda Steinmeier ve Almanya’nın Rusya’ya bakışında değişiklik yaşanması da doğal hale gelebilir. Nitekim Steinmeier’in Rusya’ya yakın Gernot Erler’i Almanya dış politikasının Doğu Avrupa ve Rusya koordinatörü olarak ataması başta kuşkular yaratsa da, Ukrayna krizi sonrasında Rusya’yı sert bir tonda eleştirmesi ve Rusya’ya yönelik ekonomik yaptırımlardan söz eden ilk Alman kabinesi üyesi olması Rusya’ya bakışındaki değişiklileri ispatlamıştır.[12] Ancak Batı ile Rusya arasındaki krizin derinleşmesi durumunda Steinmeier’in Rusya’ya ne ölçüde tavır alabileceği hala kuşkuludur. Zira henüz Ocak 2014’te Alman dergisi Focus’ta yayınladığı “Ohne Russland geht es nicht” (Rusya Olmadan Olmaz) makalesinde Steinmeier, Rusya’nın önemine dikkat çekerek, AB’nin Ukrayna’yı bir seçim yapması konusunda çok sıkıştırdığını ifade etmiştir.[13] Makale, koalisyonun büyük ortağı CDU çevrelerinden tepki çekmiştir.
Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse; Almanya’nın bu ikircikli tavrının bocalamaktan ziyade çok boyutlu bir dış politika oluşturmak için bilinçli yapıldığı iddia edilebilir. SPD üzerinden Rusya ile ilişkilerini sıcak tutmaya gayret eden Almanya, CDU aracılığıyla da ABD ile ilişkileri sıcak tutmaktadır. Böylelikle Almanya’nın her iki tarafla da ilişkileri yakın kalmaya devam etmektedir. Ancak ilişkilerin çok gerilmesi durumunda, Batı bloğunun daimi bir üyesi olan Almanya’nın yapacağı tercih kuşkusuz Batı olacaktır. Bu nedenle Putin’in ilişkileri gittikçe zorlayan tavrı ilerleyen süreçte de devam ederse, Steinmeier ve SPD’ye rağmen ilişkiler bir daha düzelmeyecek noktalara varabilir.
Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ
[1] Genel seçimlerin bir analizi için; Tüysüzoğlu, Göktürk (2013), “Almanya’da Büyük Koalisyona Doğru”, Uluslararası Politika Akademisi, Erişim Tarihi: 12.04.2014, Erişim Adresi: http://politikaakademisi.org/almanyada-buyuk-koalisyona-dogru/.
[2] Detaylar için, Örmeci, Ozan (2013), “Almanya’da ‘Büyük Koalisyon’”, Uluslararası Politika Akademisi, Erişim Tarihi: 12.04.2014, Erişim Adresi: http://politikaakademisi.org/almanyada-buyuk-koalisyon/.
[3] Frank-Walter Steinmeier (1956-) Angela Merkel’in büyük koalisyonunda 22 Kasım 2005 – 28 Ekim 2009 tarihlerinde Almanya Dış İşleri Bakanı olarak hizmet etti. 15 Aralık 2013 tarihi itibariyle yeniden Dış İşleri Bakanı oldu. 2007 yılının ilk yarısında Avrupa Birliği Konsey Başkanlığı yaptı. Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) üyesidir. Detaylar için; “Frank-Walter Steinmeier”, Vikipedi, Erişim Tarihi: 12.04.2014, Erişim Adresi: http://tr.wikipedia.org/wiki/Frank-Walter_Steinmeier.
[4] Merve İrem Yapıcı (2010), Rus Dış Politikasını Oluşturan İç Etkenler: Yeltsin ve Putin Dönemleri, Ankara: USAK Yayınları, ss. 401-402.
[5] Gerhard Schröder (1944-), bir Alman politikacı ve 1998 ile 2005 yılları arasında Almanya Başbakanı (Şansölyesi). Halk arasında Gerd Schröder olarak da bilinen SPD’li (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) politikacı olarak, 1990-1998 yılları arasında Almanya’nın aşağı Saksonya eyaletinin Başkanlığı ve 1998-2005 yılları arasında Almanya’nın Başbakanlığını yapmıştır. Ayrıca 1999-2004 yılları arasında da Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nin parti Genel Başkanlığını yapmıştır. Detaylar için; “Gerhard Schröder”, Vikipedi, Erişim Tarihi: 12.04.2014, Erişim Adresi: http://tr.wikipedia.org/wiki/Gerhard_schr%C3%B6der.
[6] Kısacık, Sina (2012), “Putin Döneminde Rus-Alman Siyasi İlişkileri”, Uluslararası Politika Akademisi, Erişim Tarihi: 12.04.2014, Erişim Adresi: http://politikaakademisi.org/putin-doneminde-rus-alman-siyasi-ve-ekonomik-iliskileri/.
[7] Mischke, Jacob & Umland, Andreas (2014), “Germany’s New Ostpolitik”, Foreign Affairs, Erişim Tarihi: 12.04.2014, Erişim Adresi: http://www.foreignaffairs.com/articles/141115/jakob-mischke-and-andreas-umland/germanys-new-ostpolitik?nocache=1.
[8] Kısacık, Sina (2012), “Putin Döneminde Rus-Alman Siyasi İlişkileri”, Uluslararası Politika Akademisi, Erişim Tarihi: 12.04.2014, Erişim Adresi: http://politikaakademisi.org/putin-doneminde-rus-alman-siyasi-ve-ekonomik-iliskileri/.
[9] Anıl, Bihter (2011), “Almanya-Rusya İlişkileri: Avrasya’nın Yükselen Dinamiği”, Erişim Tarihi: 12.04.2014, Erişim Adresi: https://www.google.com.cy/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=1&cad=rja&uact=8&ved=0CCoQFjAA&url=http%3A%2F%2Fwww.bilgesam.org%2FImages%2FHaberler%2FHaberlerDiger%2Falmanyarusya.ppt&ei=_w9JU-GmM8PA7AbRuIGwDg&usg=AFQjCNFHDINEVoqbwxRFpe8c0DSi9XSEMw&bvm=bv.64542518,d.ZGU.
[10] Detaylar için; Anıl, Bihter (2011), “Almanya-Rusya İlişkileri: Avrasya’nın Yükselen Dinamiği”, Erişim Tarihi: 12.04.2014, Erişim Adresi: https://www.google.com.cy/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=1&cad=rja&uact=8&ved=0CCoQFjAA&url=http%3A%2F%2Fwww.bilgesam.org%2FImages%2FHaberler%2FHaberlerDiger%2Falmanyarusya.ppt&ei=_w9JU-GmM8PA7AbRuIGwDg&usg=AFQjCNFHDINEVoqbwxRFpe8c0DSi9XSEMw&bvm=bv.64542518,d.ZGU.
[11] Mischke, Jacob & Umland, Andreas (2014), “Germany’s New Ostpolitik”, Foreign Affairs, Erişim Tarihi: 12.04.2014, Erişim Adresi: http://www.foreignaffairs.com/articles/141115/jakob-mischke-and-andreas-umland/germanys-new-ostpolitik?nocache=1.
[12] Mischke, Jacob & Umland, Andreas (2014), “Germany’s New Ostpolitik”, Foreign Affairs, Erişim Tarihi: 12.04.2014, Erişim Adresi: http://www.foreignaffairs.com/articles/141115/jakob-mischke-and-andreas-umland/germanys-new-ostpolitik?nocache=1.
[13] Steinmeier, Frank-Walter (2014), “Ohne Russland geht es nicht”, Focus, Erişim Tarihi: 12.04.2014, Erişim Adresi: http://www.focus.de/politik/ausland/von-aussenminister-frank-walter-steinmeier-ohne-russland-geht-es-nicht_id_3569027.html.