İSVEÇLİ TÜRK ASILLI SİYASETÇİ DERYA UZEL SENİR’LE MÜLAKAT

upa-admin 23 Mayıs 2014 2.973 Okunma 0
İSVEÇLİ TÜRK ASILLI SİYASETÇİ DERYA UZEL SENİR’LE MÜLAKAT

1. Kendinizden bahseder misiniz?

İsmim Derya Uzel Senir ve 28 yaşındayım. Konya Kulu kökenliyim ama İsveç’te doğdum ve büyüdüm. Siyasal Bilimler üzerine master yaptım. Üniversiteden hemen sonra çeşitli devlet dairelerinde çalışmaya başladım ve şu an iş ve işçi bulma kurumunda proje yöneticisi olarak çalışıyorum. Parti içerisinde Stockholm Belediyesi’nin iş komisyonun ve Spånga-Tensta bölgesinin encümen azasıyım. 2010-2012 yılları arasında İsveç Yeşiller Partisi’nin (Miljöpartiet) Stockholm bölgesi yönetim kurulu üyeliği de yaptım. Siyasete atılmadan önce de değişik kurumlarda aktif görevlerde bulundum. Örneğin, üniversitenin öğrenci birliğinde yönetim kurulu, Türk Kadın Federasyonu’nda proje yöneticisi ve sekreterliği görevlerinde bulundum.

2. Bu yıl İsveç’te yapılacak olan genel seçimlerde beklentileriniz nelerdir? Partinizin oy oranı ne olabilir?

Hedefimiz oyların % 12’sini almak. Şu andaki seçmen istatistiklerine göre % 10 seviyelerindeyiz.

3. İsveç’te yaşayan gurbetçi vatandaşlarımız sizce ülkede önemli bir aktör müdür? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

Tabii ki önemli bir aktördür! Geçmiş seçim sonuçlarını karşılaştırınca görüyoruz ki, en düşük oy oranı yabancı kökenli vatandaşların yaşadığı banliyölerde. Örneğin, 2006 ve 2010 seçimlerinde Stockholm Belediyesi’nde Rinkeby en düşük oy oranıyla (% 49,8) seçimlere katılmıştı. Bu da demek oluyor ki, birçok yabancı kökenli vatandaş oy hakkını kullanmıyor. İstatistik olarak Türkiye kökenli vatandaşlarımızın oy kullanma oranını söyleyebilmemiz zor. Ama yaptığımız görüşmelerde ve gözlemlerde, vatandaşlarımızın siyasal hakkı olan oy kullanma hakkını çok da önemsemediklerini ve de oylarını kullanmadıklarını görebiliriz. Türkiye kökenli seçmenler olarak bu seçimlerde ve bundan sonraki seçimlerde katılım oranımızı arttırmalı ve “İsveç politikasında biz de varız” demeliyiz. Sorunuzdaki “vatandaşlarımız önemli bir aktör müdür” konusu burada önem taşıyor. Aslında gerçek anlamda çok önemli aktörler, çünkü sayımız hiç de az değil. Eğer yeterli özeni gösterip, oy hakkımızı kullanırsak mecliste sadece iki değil, çok daha fazla temsilcimiz olur.

4. Yeşiller Partisi’nde idol anlamında hangi lider öne çıkıyor? Sizin siyasetteki idolünüz kimdir?

Parti içerisinde tam manasıyla bir idolüm yok, ama bazı liderlerin yetenekleri ilgimi çekiyor. Mesela eski Parti Başkanı Maria Wetterstrand’ın konuşma yeteneği… Yine Yvonne Ruwaida’nın müzakere gücü saygı duyduğum ve hoşuma giden yeteneklerdir.

unnamed (1)

Derya Uzel Senir

5. Küresel ekonomik kriz İsveç’i de etkiledi. Bu arada İsveç ekonomisi ve özellikle bazı sektörlerin daraldığı ve istihdam sorununun arttığı ifade ediliyor. Bu konudaki değerlendirmelerinizi  okuyucularımızla paylaşır mısınız?

İsveç, 3 büyük sorun ile karşı karşıyadır. Bunlar ekonomik kriz, artan işsizlik ve iklim değişikliği tehdididir. İsveç bu üç sorunla mücadele edebilirse, uzun vadeli sürdürülebilir sonuçlar elde edeceğimize inanıyorum. Benim ve Yeşiller Partisi’nin üzerinde çalışmak istediğimiz konular; vergi yükü altında ezilen küçük ve orta ölçekli şirketlere daha düşük vergi uygulaması, işverenin ödemekle yükümlü olduğu işveren vergilerinin düşürülmesi ve işverenin ödemekle yükümlü olduğu hastalık maaşı yükünün işveren üzerinden kaldırılarak, onları ekonomik olarak rahatlatmak. Sonuç olarak; küçük ve orta ölçekli şirketler sanayi sisteminin bel kemiğidir. Bununla birlikte, yeni girişimlerde bulunmak isteyenler için de daha az prosedür içeren şirket kurulumu politikası üzerinde çalışmak ve iyileştirmelerde bulunmayı hedefliyoruz. Bu sayede işsizlik probleminde büyük ölçüde düzelme olacağına inanıyoruz. Eğitim, araştırma ve geliştirme yatırımları konusunda daha çok yatırım imkanı sunmayı hedefliyoruz. Bu sayede teknoloji ve bilgi üretip, İsveç ekonomisini eski seviyelerine yükseltmek amacındayız. Okullarımızda ve sağlık ve yaşlı bakım sistemindeki aksaklıklara odaklanıp, bunları ortadan kaldırabilmek için yeni politikalar devreye sokacağız. Bu sayede İsveç’teki vatandaşların yaşam kalitesi daha da artacaktır.

6. Son 10 yılın en önemli ve sihirli kelimesi; ”girişimcilik”. Partinizin bu konudaki projeleri nelerdir? 

Bugün İsveç ekonomisinin % 98’i küçük ve orta ölçekli şirketlerden oluşmaktadır. Doğal olarak, istihdam yükü de bu şirketlerin üzerindedir. Daha önceki soruda da belirttiğim üzere, partimin en önemli projelerinden bir tanesi bu küçük ve orta ölçekli şirketlerin üzerindeki yükü azaltarak, yeniden istihdam piyasasını canlandırmak ve işsizlik sorununa uzun vadeli çözümler üretmek olacaktır.

7. İsveç’in yaşam koşullarının genç jenerasyonu politikadan uzak tuttuğunu düşünüyor musunuz?

Sanırım siyaset gençlerimize sıkıcı geliyor, onların ilgisini tam olarak çekmiyor. Burada görev sanırım en çok bizim gibi bu işe gönül vermiş olanlara düşüyor. Gençlerimize bir şekilde ulaşarak, siyasetin ilginç ve güzel yönlerini onlara göstermek gerekiyor. Ama yine de bugünkü tablo bizlere gençlerimizin siyasete yavaş yavaş ilgi göstermeye başladıklarını gösteriyor. Mesela Yeşiller Partisi’nden Bayram Uludağ, gene Sosyal Demokratlardan Sultan Kayhan arkadaşımız ve daha birçok ismini zikredemediğim partilerin gençlik kollarında görev alan arkadaşlarımız var. Sonuç olarak, gidiş hattımız kötü değil ve çok daha güzel işlere imza atacağımıza inanıyorum!

8. Sizce İsveç’teki genç jenerasyon ailelerden yeterince destek alıyorlar mı? Siz ailenizden yeterince destek aldınız mı? 

Benim görüşüme göre; birinci ve ikinci jenerasyon birçok zorluklarla karşılaştılar ve belli bir ekonomik seviyeye gelmek için ailelerine çok da vakit ayıramadılar. Ama bugünkü refahı da bizlere onlar sağladı. Bugünkü gençlerimiz arasında yüksek okula devam etme oranlarına bakarsak, ailelerimiz artık bizleri sonuna kadar destekliyorlar. Bizlerin daha kaliteli yerlere gelmemiz için ellerinden geleni yapıyorlar. Ben ailemden destek gördüm mü? Evet ailemden destek gördüm, en azından engel olmadılar. Ellerinden geldiği kadar da beni yönlendirmeye çalıştılar. Ama bununla birlikte farklı zorluklarla da karşılaşmadım değil… Bazen kadın olmam, bazen ise kapalı olmam birtakım sorunlar önüme çıkarttı. Ama önemli olan zaten zoru başarmak değil midir? Güzel ve ikna edici bir diyalog ortamında birçok şey çözüm bulabiliyor. Burada da belki de en önemli şey biraz da insanın kendine olan özgüveni.

9. Hayatta keşke dediğiniz bir pişmanlığınız var mı? 

Keşkeler, geçmişte olup bitmiş olan şeylerdir. Keşkelere takılmadan, onlardan ders alıp geleceğe bu tecrübelerle devam etmek gerektiğine inanan birisiyim.

10. En son okuduğunuz kitap, en son izlediğiniz film nedir?

Şu an Dan Brown serisini Türkçe olarak okuyorum. En son izlediğim film ise Noah. 

11. Son olarak buradan vermek istediğiniz bir mesaj var mı? 

Yaptığımız ve konuştuğumuz politikayı derneklerden ve federasyonlardan bir üst seviyeye taşıyabiliriz ve taşımalıyız da… Bu  ister meclis olur, ister Belediye… Aynı zamanda kadınlarımızı ve  gençlerimizi, özellikle kızlarımızı siyasetle ilgilenmeye teşvik etmeliyiz. Şunu unutmamak gerekir ki; ülkeyi yöneten ve yönlendiren siyasettir. Eğer biz bu ülkede yaşıyor ve bu ülkeyi ikinci bir vatan olarak görüyorsak, siyasi arenada da kendimizi ispat etmemiz gerekir. Bence bugünkü genç nesil bu konuda oldukça hevesli. Bizim üzerimize düşen sahip olduğumuz oy hakkı ile onlara destek vermek ve onların daha kaliteli yerlere gelebilmeleri konusunda onları motive etmektir. İsveç’teki Türkiye kökenli nüfus azımsanmayacak kadar çok… Bu da demek oluyor ki; hepimiz oy hakkımızı ciddiye alıp oylarımızı kullanırsak, bu ve bundan sonraki seçimlerde bugünkü mecliste olan Türkiye kökenli milletvekili sayısını rahatlıkla üçe-dörde katlarız. Şu an 2 Türk kökenli milletvekilimiz var Meclis’te; Mehmet Kaplan ve Sedat Doğru. Eğer herkes oyunu kullanırsa, bu arkadaşlarımızın yanına en az 4 milletvekili daha eklenir ki, bu da Türkiye kökenlilerin toplum içerisinde aktif bir rol aldıklarının ispatı olur. Aynı zamanda bu tür başarıların İsveç’teki Türkiye göçmenlerinin genel görüntüsünü de pozitif olarak etkileyeceğini düşünüyorum. Yıllar boyu birlik olarak hareket etmekte zorluklar yaşadık ama henüz hiçbir şey için geç değil… Birinci ve ikinci nesil bizlere bugünkü imkanları sağladılar, bugün bizlere düşen ise toplumumuzu ve kültürümüzü en iyi şekilde temsil etmek. Bu ve bundan sonraki seçimlerde üstüne tekrar tekrar basarak söylüyorum; herkesi seçimlerde oyunu kullanmaya davet ediyorum. Hangi parti ya da kime olduğu önemli değil, görüşlerimize en yakın kimi görüyorsak, bizi kimin en kaliteli şekilde temsil edeceğine inanıyorsak, oylarımızla onu destekleyelim.

 

Röportaj: Murat TOPÇU

23.05.2014

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.