IRAK-ŞAM İSLAM DEVLETİ’NDEN BÜYÜK ORTA DOĞU PROJESİ’NE GEÇİŞ ADIMLARI

upa-admin 04 Temmuz 2014 2.929 Okunma IRAK-ŞAM İSLAM DEVLETİ’NDEN BÜYÜK ORTA DOĞU PROJESİ’NE GEÇİŞ ADIMLARI için yorumlar kapalı
IRAK-ŞAM İSLAM DEVLETİ’NDEN BÜYÜK ORTA DOĞU PROJESİ’NE GEÇİŞ ADIMLARI

IŞİD’in Haziran ayında Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nu ele geçirip, 49 vatandaşımızı kaçırmasının ardından[1] gelişen süreçte, Irak’ın toprak bütünlüğü konusunda ele alınan bütün argümanlar tekrar masaya yatırılmıştır. Bu konuda diğer 4 bölgesel gücün oynayacağı roller artık hayatı önem taşımaktadır. ABD-İran-İsrail ve Türkiye’nin tutumlarının Irak’ın geleceği konusunda belirleyici rol oynayacağı açıktır.

Geçmişe gidildiğinde ise, Irak Savaşı’nın ilk yıllarında kurulan ve 2004 yılında El Kaide’ye bağlılık yemini eden bu terörist yapının, günümüzde Suriye iç savaşından faydalanarak bölgesel ilerlemesini arttırdığı ve Irak’ın özelikle Sünni nüfusun yaşadığı bölgelerini ele geçirmeye başladığı görülmektedir. Bu konuya kronolojik olarak bakıldığında, 11 Eylül felaketi sonrasında ABD’nin Irak’ı işgali ile başlayan süreçten sonra patlamaya hazır saatli bir bombaya dönüşen Orta Doğu’nun, Arap Baharı’nın başlamasıyla birlikte nerdeyse tüm bölgede domino taşı etkisinde bir değişim sürecini başlatmış olduğu görülmektedir. Kuzey Afrika’da başlayan eylemler, önce Suriye’ye, devamında ise Irak’a sıçramıştır.

Arap Baharı’nın başlarında bu süreç pozitif bir ivme ile kavramsallaştırılmıştır. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun danışmanlığında T.C. Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “komşularla sıfır sorun” politikasıyla çıktığı Orta Doğu’da yeni dış politika sürecinde, İsrail’le yaşanan “one minute krizi”nin ardından 2010 Kasım ayında Lübnan’da verdiği mesajlar, o dönemde Araplar arasında özellikle Sünni Araplar arasında büyük bir hayran kitlesi yakalamasını sağlamıştır. Ancak devamında gelişen Mısır olayları, Mısır ordusunun darbe yaparak yönetimi ele geçirmesi ve Suriye iç savaşının patlak vermesi, Türkiye’nin bölgesel güç olması bakımından geliştirdiği bazı argümanları değiştirmesiyle sonuçlanmıştır. Burada sorulacak soru şudur; Irak ve Suriye gibi devletlerin toprak bütünlüğünü savunan Türk Dış Politikası, belirli fay hatlarında rotasını değiştirmiş midir? Bu konuda en çarpıcı açıklama Başbakan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi için söylediği sözlere bakıldığında daha net anlaşılmıştır.[2] Türk Dış Politikası’ndaki bu değişim düşündürücüdür. Türkiye’nin Irak’a ticareti % 70 oranında Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi üzerinden yapılmaktadır. Özellikle Kürt lider Mesut Barzani’nin son günlerde verdiği demeçlerde bağımsız Kürdistan’ın yakın zamanda kurulacağını söylemesi ve İsrail’in bu konuda Kürtlere destek verdiğini açıkça söylemesi, sürecin ne boyutta olduğunu daha net gözler önüne sermektedir. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman’ın bu sürece verdiği açık destek de görülmektedir.

Türkiye’de görev yapmış olan diplomat Alon Liel, Kürtlerin bağımsızlığından duyduğu memnuniyeti artık saklamamasının arkasında Türkiye’nin tutumunun da etkisi olduğunu söylemiştir; “Türkiye, Irak Kürtlerine karşı tavrını değiştirdi. Dolayısıyla Kuzey Irak ile ilişkileri nedeniyle İsrail’in Türkiye’nin tepkisine neden olmaktan çekinmesine gerek kalmadı”.[3] Bu kısım çok önemlidir, Türkiye burada bölgesel Kürt yönetimi için taşıyıcı hamilelik mi yapacaktır? Doğal olarak bu soru akla gelmektedir…

Sürecin başına döndüğümüzde, ayrışmanın bu kadar hızlanmasının altında IŞİD’in yarattığı terör dalgasının etkili olduğu görülmektedir. Olaya yakından bakıldığında, Sünni aşiretlerin terörist gruplara destek vermesi ve eski BAAS kökenli Iraklı askerlerin grup içindeki yapısı da gözle görünür durumdadır. Irak ordusunun IŞİD’in girdiği bölgelerden sanki özellikle çekilmiş olması ve bölgeyi kaderine terk etmiş olması da oldukça düşündürücüdür.[4] Fakat bakıldığında BAAS-IŞİD ittifakı da çok sağlam görülmemektedir. Zira özellikle Hamrin bölgesindeki Nakşibendîler ile çatışmalar yaşandığı haberleri gelmiştir.[5]

Sonuç olarak bakıldığında, tüm sürecin birbiri ile bağlantılı olduğu görülmektedir. Suriye’de iç savaşın uzaması üzerine, jeopolitik açıdan daha müsait durumda olan Irak’ın özellikle Sünni bölgelerinin IŞID’in güdümüne girmesini oldukça kolay hale gelmiştir. Burada şu tespitler önemlidir;

1-) Irak’taki mezhepsel çatışmaların halkı ayrıştırması,

2-) Iraklı kimliğinden çok mezhep kimliğin ön plana çıkarılması ve toplumsal bunalım yaşanması,

3-) Merkezi Irak yönetiminin dini gruplar üzerindeki güçsüzlüğü,

4-) Suriye’deki iç savaşın heterojen bir yapıya dönüşen Irak için geri dönüşü olmayan organik bağlara yol açması,

5-) Türkiye-ABD ve İsrail’in Irak’ın demografik yapısı hakkındaki manevralarının etkisi.

Bu saydıklarımız çok derinlemesine değerlendirmeler olmasa bile, şu anki süreç için kavramsal olarak betimlenebilir. Bütüne döndüğümüzde, IŞİD’in yarattığı kaos ile Kürt bölgesel yönetiminin verdiği son demeçlere bakarsak, bağımsız bir Kürt devletinin kurulacağına kesin gözüyle bakılmaya başlanmıştır. Irak’ın 3 parçaya bölüneceği senaryoları ve Şii kesim ve Türkmen kesimin durumu şu an için belirsizliğini korumaktadır. Ancak gelişmeler  BOP’un halen uygulamada olduğunu ve Kürdistan’ın kurulma sürecinin başladığını göstermektedir. Türkiye’nin bu konudaki tepkisizliği ise bu sürecin planlı olduğu ve Türk hükümetinin de onayıyla geliştiği görüşlerini haklı çıkarmaktadır.

 

Saltuk Buğra BOZKURT

KAYNAKLAR

[1] “IŞİD Türk Konsolosluğu’na saldırıp çalışanları kaçırdı”, Hürriyet, http://www.hurriyet.com.tr/dunya/26591687.asp.

[2] “AKP’den Kürdistan’a yeşil ışık”, DW, http://www.dw.de/akpden-k%C3%BCrdistana-ye%C5%9Fil-%C4%B1%C5%9F%C4%B1k/a-17718142.

[3] “İsrail’in Kürdistan arayışı”, Al Jazeera, http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/israilin-kurdistan-arayisi.

[4] “Baas, IŞİD’e destek veriyor”, Sabah, http://www.sabah.com.tr/Dunya/2014/06/14/baas-iside-destek-veriyor.

[5] “Irak’ta IŞİD-BAAS İttifakı Çatlamaya Başladı”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, http://www.21yyte.org/tr/fikir-tanki/3286/irakta-isid-baas-ittifaki-catlamaya-basladi.

Comments are closed.