Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Daire Başkanı Sayın Novruz Mammadov, İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt`in Washington’da Atlantik Konseyi’nde Azerbaycan’la ilgili seslendirdiği fikirlere dair basına açıklama yaptı. Aşağıda bu açıklamayı bulabilirsiniz.
Ne yazık ki, modern uluslararası alanda böylesine siyasetçiler az değildir. Onlar öyle düşünüyorlar ki, ne deseler herkes kabul etmeli ve itaat etmelidir. Ama hala anlamıyorlar ki, böyle sorumsuz ve seviyesiz fikirlerle dünyayı şimdiki duruma onlar düşürmüşlerdir. Bugün dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşanan olumsuz süreçler, çatışma, istikrarsızlık ve gerginlikler bu tür siyasilerin düşüncelerinin ve çalışmalarının sonucudur. Çünkü onlar, dünyada yaşanan süreçlerin mahiyetini anlamaktan uzaktırlar. Onlar, sadece papağan gibi birkaç cümle ve kelimeyi ezberlemiş, onları baskı aracı olarak kullanarak tekrarlamakla görevlerini bitirmiş sanırlar.
Carl Bildt de ne yazık ki böylelerindendir. O da Füle gibi Ermenistan’ın Avrasya Ekonomik Birliği’ne girmesini haklı bir adım olarak görüyor. Ama kendisine sormuyor, peki neden bu ülkeyi komşuluktan sonra, Doğu Ortaklığı`nda 3. sıraya koymuştu?
Azerbaycan’la ilgili ise Carl Bildt`in şöyle bir cümle kullanmasının bir değil, birkaç nedeni olabilir. Birincisi belirtelim ki, o, bu fikirleri Washington’da kullandı. Muhtemelen, bu da rastgele değildir. Çünkü onun 1973’den beri Washington’da belli kurumlarla sıkı ilişkilerini, hatta muhbirlik etmesi hakkında bilgileri Wikileaks`in belgelerine erişme imkanı olan “Expressen” gazetesi birkaç yıl önce yayınlamıştı. Gazete şöyle yazıyordu: “Bildt`in İsveç kanunlarına aykırı olarak Amerika yönetimi ile işbirliği yapmasını ifşa eden gizli belge var”.
İkincisi, Carl Bildt birkaç yıl önce Bakü’deyken görüşme sırasında akıl hocası gibi davranmaya gayret etse de, hemen cevabını alarak, yerine oturtuldu. Ona anlatıldı ki, onun Azerbaycan’da yaşanan süreçlere yaklaşımı, yumuşak bir ifadeyle ilkeldir, gerçek dışıdır.
Üçüncüsü, Carl Bildt kendini çok beğendiğinden, iddialıdır. Çaba sarf ediyordu ki, Avrupa Komisyonu’nda yüksek bir göreve atansın. Sanırım bu da mümkün olmuyor. Hırslı politikacıları ise böyle şeyler güçlü bir şekilde etkiler. Muhtemelen stres yaşıyor.
Nihayet, Carl Bildt bilmelidir ki, bugün uluslararası alanda en önemli değer adalettir. Adalet olmazsa, tüm diğer evrensel değerlerin hiçbir anlamı yoktur. Dünyada her şey adalet ilkesi ihlal edildiğinde, önyargılı davranıldığında gerçekleşir. Çek Dışişleri Bakanı Sayın Schwarzenberg (onun da ismi Karel`dir) de, bir süre önce Azerbaycan’la ilgili önyargılı, teyit etilmemiş görüşler belirtmekten çekinmiyordu. Fakat, uzun sürmedi ki, Schwarzenberg, böylesine açıklama ve görüşleri nedeniyle görevini kaybetti.
Aynı duruma Carl Bildt`in de düşmesini istisna etmek olmaz.
Kaynak: Newtimes.az
