Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras’ın katılımıyla, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 3. Toplantısı yapıldı. İki lider, aile fotoğrafı çekimine katıldıktan sonra ortak basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) Toplantısı’nın ardından Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras ile ortak basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu toplantıda, Yunan mevkidaşı Samaras’a misafirperverliği ve toplantılarda dostane görüş alışverişi dolayısıyla teşekkür etti. YDİK toplantısının ilk defa Atina’da 2010’da ilan edildiğinde bölgede ve dünyada takdir topladığını, ama birçok tarafın da bu duruma şaşırdığını anlatan Davutoğlu, “Türkiye ile Yunanistan on yıllarca, neredeyse birtakım gerilimler içinden geçmişken, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi gibi ortak kabine toplantısı şeklinde bir araya gelmesi, iki halka da, Avrupa’ya da, dünyaya da çok büyük bir mesajdı ve örnek ilişki biçimiydi. Şimdiye kadar başarılı şekilde geldik. Bundan sonra da bunu devam ettirmeye kararlıyız” diye konuştu.
“Artık arada psikolojik bir bariyer yok”
Birlikte hareket etme kabiliyetini artıran iki hususu vurgulayan Davutoğlu, “Birincisi, artık arada psikolojik bir bariyer yok. Bakan arkadaşlarımız konuşurken, acaba karşı taraf nasıl anlar gibi kaygıyla konuşmuyorlar. Birbirlerine sadece dilleriyle değil, gönülleriyle hitap ediyorlar. Bu çok önemli bir aşama” ifadesini kullandı.
“Türkiye ile Yunanistan arasında artık zihnimizdeki birtakım tabular ve kalıplarla değil, aksine zihnimizi, gönlümüzü, en önemlisi de iki ülke arasındaki bütün kapıları açarak yürümeye kararlıyız” diyen Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “İkinci pozitif unsur ise tamamlayıcılık ilişkisinin görülmüş olması. Yani rekabet değil, hangi konu açılırsa açılsın, iki taraf da birbirini tamamlayan aktörler olarak olaya bakıyor. Mesela ulaştırmayı dinledik biraz önce, ulaştırma politikalarımız birbirini tamamlıyor. Ege’de deniz ulaşımı, kara ulaşımı, hava ulaşımı birbirini tamamlayan unsurlar. İki ülke arasında, yine mesela Çanakkale Köprüsü inşa ediyoruz. Muhtemelen Midilli’den kuzey Yunanistan’a en kolay geçiş, Çanakkale Köprüsü üzerinden sağlanacak. Karayolu itibarıyla söylüyorum. Yine İstanbul ile Selanik arasında hızlı tren inşa edildiği günü düşünün, iki önemli tarihi şehir birbirine irtibatlanacak. Hava ulaşımı, deniz ulaşımı, kara ulaşımında birbirini tamamlayan bir döneme giriyoruz. Artık planlama yaparken bu işbirliği konseyinde, iki ülkenin coğrafyasını bir bütünmüş gibi planlamak, iki ülkenin çıkarına olacak bir ulaştırma stratejisi geliştirmek ihtiyacı var. Nihayetinde biz, Yunanistan’ın Asya’ya açılan kapısıyız. Yunanistan da, bizim Avrupa’ya açılan kapımız. Yine enerjide tamamlayıcılık ilişkisi var. TANAP projesi TAP projesiyle birleştirildiğinde, Türkiye olarak biz çok memnun olmuştuk. 20 sene öncesinde böyle bir enerji networkunun oluşmasının Türkiye ve Yunanistan’ı bu derece memnun edeceğini kimse düşünemezdi bile. Bugün çok büyük memnuniyet duyuyoruz. Enerji koridorlarımız birleşiyor.”
“Bakanlarımıza birlikte hareket etmeleri talimatı verdik”
Kıbrıs sorunu çözüldüğünde, Doğu Akdeniz’deki enerji koridorları konusunda hep beraber yine omuz omuza çalışacaklarını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti: “Ya da ticaret, gümrük politikalarında, yatırımda, kültür ve turizmde. Turizmde birlikte planladığımız zaman daha fazla turisti iki ülke de çekecek. Özellikle de kültürde beni çok etkiledi ve onun devam etmesini arzu ediyorum, Tanrı Zeus Anıtı’nın Yunanistan’a tekrar kazandırılması konusunda en güçlü desteği Türkiye verdi, İngiltere ile olan ihtilafta. Çünkü bütün bu tarihi eserlerin, Türkiye’ye ve Yunanistan’a dönmesi, bu kültür havzasının birlikte uyanması için çok önemli. Yunanistan’a bir tek tarihi eser geri döndüğünde, bundan en çok büyük memnuniyeti Türkiye duyacaktır. Türkiye’ye döndüğünde de Yunanistan duyacaktır. Çünkü ortak eserlerimiz. Yine Yunanistan’daki Osmanlı eserlerinin restorasyonu, Türkiye’deki Hristiyan kültürüne ait eserlerin restorasyonu konusundaki işbirliği de ortak kültürümüzü, tarihimizi artık bir rekabet değil, birbirini tamamlayan tarihler olarak gördüğümüzün işareti. Bizans, Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti, Yunanistan, bunlar ortak kültür havzasının ürünleri. Bu konularda olağanüstü pozitif atmosferde tamamlayıcılık ilişkisi içinde çok güzel sunuşlar dinledik ve iki Başbakan olarak da bu bütün bu sunuşlarda Bakanlarımıza birlikte hareket etmeleri talimatı verdik, bundan sonraki çalışmalarda. Bu çok önemli.”
“İki halk da kaygı duymamalılar”
İki komşu ülke arasında görüş ayrılıkları olabileceğini, dünyada görüş ayrılığı olmayan iki komşu ülke de bulunmadığını vurgulayan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önemli olan görüş ayrılığı olması değil. Görüş ayrılığına nasıl yaklaşıldığı, hangi yöntemle, hangi dil ve üslupla bu görüş ayrılıklarının giderilmeye çalışıldığı ya da derinleştirildiği. Dün bir vesileyle Sayın Cumhurbaşkanı Papulyas’a ifade ettiğim hususu vurgulamak istiyorum; İki halk da kaygı duymamalılar. Ankara’da da, Atina’da da artık çok sağduyulu ve vizyoner liderler var. Sayın Cumhurbaşkanımızın burada başlatmış olduğu YDİK’i bugün devam ettiriyoruz. O zaman başlatılan bu toplantılar aynı hızla devam edecek. Ankara’da da, Atina’da da Atatürk ve Venizelos’daki ortak ruhu harekete geçiren sağduyulu vizyoner liderler var. Bu anlayış ile, iki halkın menfaatine olan yeni bir dönemi açmaya kararlıyız.”
“Kıbrıs konusunda, müzakerelerin bir an önce başlamasını arzu ediyoruz”
Kıbrıs sorununa da değinen Davutoğlu, şunları kaydetti: “Kıbrıs konusunda, müzakerelerin bir an önce başlamasını arzu ediyoruz. Çok pozitif görüşmeler yaptık. Bu görüşmeler devam edecek. Doğu Akdeniz’de ve Ege’de ortak çıkarlarımızı öne çıkaran yaklaşımları benimsiyoruz. Sayın Anastasiadis’a tekrar sağlık diliyorum. En kısa zamanda Kıbrıs’ta iki taraf arasında yapıcı müzakerenin sağlanmasına önem veriyoruz. Buradaki doğal kaynaklar konusunda ise, iki taraf da aslında bu doğal kaynakların bütün Kıbrıs’a ait olduğu konusunda müttefik. Bu konularda bir anlaşma var. Bundan sonra, bu sürecin nasıl işleyeceği konusunda iki tarafın yaklaşımı da önem taşıyor. Önemli olan tek taraflı adımlardan kaçınmak. Birlikte Kıbrıs adasında oluşacak yeni bir barış atmosferinin, Türkiye ve Yunanistan çıkarlarına da büyük katkı sağlayabileceğini hepimizin gördüğünü müşahede etmekten bir kez daha memnuniyet duydum.”
“Yunanistan her zeminde Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini ifade ediyor”
Yunanistan’a, Avrupa Birliği’ye üyelik konusunda Türkiye’ye verdiği destek dolayısıyla müteşekkir olduklarını dile getiren Davutoğlu, şunları söyledi: “Öyle dönemler oldu ki, biraz önce sohbet ederken vurguladım, öyle dönemler olduğu ki sanki Yunanistan, Türkiye’nin AB üyeliğine karşıymış gibi bazı ülkeler kendi karşıtlıklarını Yunanistan ile örtmeye çalıştılar. Ama bugün Yunanistan, her zeminde Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini ifade ediyor. Özellikle vizelerin kaldırılması, iki tarafa da çok büyük bir turizm momentumu getirecek. O bakımdan bu desteğin devamına büyük önem veriyoruz. Yeni fasıllar açılması konusunda Yunanistan’ın öncülük yapmasını arzu ediyoruz. Bugün Avrupa’da hızlı değişimler yaşanıyor. Türkiye ile Yunanistan, Avrupa kıtası içinde ve AB içinde ortak bölgeyi, ortak çıkarları, ortak bir perspektifi en önemlisi de Avrupa kıtasını etkileyen, geçmişte de etkileyen çok önemli bir kültür havzasını bünyesinde barındırıyorlar. Ümit ederiz ki, Yunanistan’ın desteğiyle bir an önce Türkiye’nin AB süreci kesinleşir. Bu süreçte sonunda herkes görecek ki Avrupa da kazanacak, Türkiye ve Yunanistan da kazanacak.”
“Türkiye ve Yunanistan’daki azınlıklar dostluk köprüleri”
Türkiye ve Yunanistan’daki azınlıkların dostluk köprüleri olduğuna işaret eden Davutoğlu, “İhtilaf konuları değildir. Uluslararası evrensel haklara dayalı, karşılıklı mutabakatlara dayalı şekilde bu dostluk köprülerini sürdürmek bizim için büyük önem taşıyor. Dün hem Batı Trakyalı soydaşlarımızl, hem Türkiye’den Yunanistan’a göç etmiş Rum dostlarımızla birlikte ayrı ayrı akşam görüşmekten ve her birinde iki ülke arasındaki dostluğun nasıl onların da atmosferini değiştirmiş olduğunu görmekten büyük memnuniyet duydum. Bunları hep dostça ele alacağız” diye konuştu.
İki ülke arasındaki Avrupa’daki işbirliğinin uluslararası alana da taşınması gerektiğine dikkat çeken Davutoğlu, “BM’de, Türkiye ve Yunanistan birlikte girişimler yapabilir. Türk-Yunan ortak girişimi şeklinde projeler geliştirebiliriz. Mesela Türkiye ile İspanya Medeniyetler İttifakı başlattı. Bu, dostluk nişanesidir. Biz buna hazırız. Çevre konusunda, iklim değişikliği konusunda, değişik alanlarda Türkiye ile Yunanistan birlikte girişimlerde bulunabilir” ifadesini kullandı.
“Türkiye de vaktinde ekonomik sıkıntılar yaşadı”
Davutoğlu, Türkiye’nin G20 Dönem Başkanlığını üstlendiğini, 1 yıl boyunca bu Dönem Başkanlığını yürüteceğini hatırlatarak, şunları kaydetti: “Yunanistan’ın küresel ekonomik istikrar konusunda ve Yunanistan’ın görüşleri konusunda fikirlerini alıp, onları G20 gündeminde gerektiğinde dile getirmekten de memnuniyet duyacağız. Yunanistan, potansiyeli yüksek bir ülkedir. Buradan Yunanistanlı dostlarımıza ve dost Yunan halkına seslenmek istiyorum; Yunanistan’ın potansiyeli güçlüdür. Türkiye de vaktinde ekonomik sıkıntılar yaşadı. O sıkıntılı dönemlerden Türkiye vizyoner bir yaklaşımla çıktı, komşu ülkelerle ilişkiler üzerinden bunu aşabildik. Yunanistan’ın da bütün bu sıkıntıları aşarak, çok güçlü bir şekilde geleceğe yürüyeceğine inancımız tamdır. Bu konuda da her zaman her konuda Yunanistan ile işbirliği yapmaya, gerektiği zaman gerektiği destek söz konusu olduğunda bunu birlikte istişare etmeye, karşılıklı saygı içinde birlikte ülkelerimizin istikrar refah ve güvenliği için geleceğe dönük çalışmakta büyük bir menfaat görüyoruz ve temel felsefemiz yaklaşımımız da budur”.
Ziyaretinin bir dostluk ziyareti olduğunu belirten Davutoğlu, bu dostluğun gelece, on yıllara, yüz yıllara sirayet edeceğine olan inancını dile getirdi. Davutoğlu, Yunanistan Başbakanı Samaras’a ve bakanlara misafirliklerinden ötürü teşekkür etti.
(AA)