Batı ile Ukrayna uğruna derinleşmekte olan çatışma, Rusya’yı keskin bir ekonomik krize yuvarlanma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. Beklendiği gibi bu kriz, bir ölçüde, onun başta Avrasya Ekonomik Topluluğu’nda olmak üzere ortakları olan ülkelerde de hissediliyor. En büyük darbeyi ise ekonomik açıdan zayıf olan Ermenistan hissediyor. Buna rağmen bu ülkenin hâkim daireleri, Ermenistan’ın yakında önemli ölçüde kar edeceğini tebliğ ediyorlardı.
Ermenistan’ın Avrasya Ekonomik Birliği’ne girmesinden sonra ihracatının artacağı konusundaki tahminler gerçekleşmedi. Ülkede ekonomik durumun vahim noktaya yaklaştığını Ermeni basını geniş şekilde yorumluyor. “Lragir” sitesinin verdiği bilgiye göre, her şey Rusya pazarındaki durumla ilgilidir, çünkü Kazakistan ve Beyaz Rusya bu konuda pek önemli bir rol oynamıyor, Ermenistan’ın ise bu ülkelerle yeni anlaşması da yoktur. Ermenistan tesisleri, Rusya Federasyonu’na kendi ürünlerini daha pahalıya satmak niyetinde, çünkü anlaşmalar ruble üzerinden, ruble ise hayli değersizleşmiş. Fakat Rusya pazarında pahalı ürün alınmaz ve böyle ürün rekabete giremez. Ocak ayında ihracat keskin şekilde azaldı. Daha fazla zarar gören ise konyak ve şarap tedarikçileridir. Rus tarafı para ile çalışmak, Ermenistan şirketleri ise zarara çalışmak istemiyor. Herşey sanki donmuştur (bkz: Российский рынок для армянских экспортеров закрывается / “Lragir”, 10 Şubat 2015).
Konuya devam eden “Graparak” gazetesi, Rusya pazarına mallarını ihraç eden şirketlerin eteklerinin tutuştuğunu bildirir. Üreticiler, iş yerlerinin yoğunluğunun zayıfladığından, ucuzlayan ruble üzerinden imzalanan anlaşmaların ağır sonuçlarından haber verirler. “Aykakan Jamanak” gazetesi, Ovik Abramyan başkanlığındaki heyetin Moskova ziyaretinin tamamen başarısızlıkla sonuçlandığını bildirir. Gazetenin hükümetteki kaynakları haber verirler ki, Ermenistan Başbakanı gazın fiyatının düşürülmesi dâhil hiçbir konuyla ilgili ortak sonuca varamamıştır (bkz: СМИ Армении: армяно-российские отношения дошли до точки / “ИноСМИ”, 19 Şubat 2015).
Ermenistan’da sandılar ki, uygun düzenlemeler yaptıktan sonra gazın fiyatını ruble ile ödeyecekler. Ayrıca Ermeni tarafı, büyük Rusya şirketlerini etkilemeyi veya Rusya hükümetinden büyük hacimli kredi elde etmeyi umuyordu. Fakat hiçbiriyle ilgili sonuç elde edilmedi. “Jamanak” bunun en azından gülünç olduğunu; Ermenistan’ın uçuruma gitmesinin önünü Rusya’nın yok olmakta olan ekonomisine umut beslemekle değil, başka bir yolla almayı düşünmek gerektiğini bildirir. Hiç kimse Ermenistan’a sermaye yatırmak istemiyor, Rusya’ya gelince, bu konuda konuşmak da şaşırtıcıdır, çünkü onun da çok miktarda kaynağa ihtiyacı var (bkz: Арам Аматуни. Давос не помог бы в деле экспорта огурцов и помидоров / “Jamanak”, 10 Şubat 2015).
“Lragir”in değerlendirmelerine göre, Ermenistan-Rusya ekonomik ilişkileri genel olarak kritik noktaya yaklaşıyor. Bundan sonra “sömürünün sonlandırılmasına” başlanacaktır. Rusya’nın şimdi Ermenistan’a destek verememesi mutlaka şuna yol açacaktır ki; Erivan yeni kaynak ve pazar arayışına çıksın. Moskova, onun İran’la gaz konusunda ilişkiler kurmasına, ABD’yle Vorotan Su Santrali ile ilgili anlaşmasına, Avrupa Birliği (AB) ile serbest ticaret bölgesi anlaşması imzalamasına izin vermez (bkz: Наира Айрумян. Армяно-российские отношения дошли до критической точки / “Lragir”, 12 Şubat, 2015).
Böyle karmaşık bir durumda seçenekleri sınırlı olan Ermenistan, kendini güvenceye almak istiyor. Ülke, Ocak ayında Moskova’nın önderlik ettiği Avrasya Ekonomik Birliği’ne dahil olsa da, üst düzey Ermeni bir yetkili EurasiaNet.org’a bildirir ki; Erivan, AB ile ilişkileri hakkındaki sözleşmenin yeni şekli üzerinde dondurduğu çalışmaları sürdürmüştür (bkz: Гаянэ Абрамян. Армения возобновила переговоры об ассоциации с Евросоюзом/ “EurasiaNet”, 10 Şubat 2015).
Yaşanan son jeopolitik gelişmeler Ermenistan’ın siyasi konumunu da hayli zayıflattı. Son birkaç hafta içinde Erivan, “geleneksel Ermenistan-Rusya ilişkilerinin ruhuna” uymayan bazı hamleler yaptı. 28 Ocak’ta Ermenistan’ın AKPA’daki heyeti, Rusya’nın bu kurumda oy hakkından mahrum edilme meselesi oylanırken çekimser kaldı. Rusya’yı destekleyen Türkiye ve Azerbaycan heyetinin davranışıyla birlikte, bu durum, özellikle göze çarptı. Ermeni yetkililer ve uzmanlar, çok dikkatli bir şekilde bunu ülke temsilcilerinin bağımsız seçimi, birtakım Ermeni basın organları ise sadece siyasi bağımsızlığın başarısız taklidi olduğunu bildirdi. Böyle bir taklidin başarısızlığı, diğer etkenlerle birlikte Ocak ayında Gümrü’de yaşanan toplu katliam olayından sonra şimdiye kadar devam eden “Permyakov Skandalı” ışığında daha fazla belirtiliyor.
Son aylarda cephe bölgesindeki birliklerin temas hattında başarısızlıklara uğrayan Ermenistan, artık tamamen umutsuzdur. 30 Ocak’ta Kolektif Güvenlik Sözleşmesi Örgütü (CSTO) Genel Sekreteri Nikolay Bordyuzha aşağıdakileri beyan etti: “Bizden silahlı tepki bekliyor musunuz? Yok, bu mümkün değildir ve CSTO’nun nizamnamesine aykırıdır. Dağlık Karabağ çatışmasının çözümü ile AGİT Minsk Grubu ilgileniyor. Eşbaşkan ülkeler, sorunun barış yoluyla çözümü meselesi üzerinde çalışırlar”.
Ancak, Rusya-Ermenistan ilişkilerinin mevcut yeni jeopolitik gerçeklerine bakarak bunun kritik düzeyde olması ve hatta bu ilişkilerin daha da gerilmesi, yakın gelecekte Ermenistan’ın siyasi taklitten, şantajdan daha uzağa gideceğini demeye esas vermiyor. Aslında “efendi-emir kulu” yaklaşımını ifade eden “geleneksel Ermenistan-Rusya ilişkileri”, Ermenistan için malum nedenlerden derin bir uçuruma dönüşmüştür ve bundan kurtulmak için Erivan’da ne siyasi irade, ne de yararcı ve yapıcı bir tutum gösterme eğilimi henüz görülmez.
Bedel AHMEDOV