İSVEÇ MİLLETVEKİLİ SERKAN KÖSE İLE RÖPORTAJ

upa-admin 11 Mayıs 2015 3.409 Okunma 0
İSVEÇ MİLLETVEKİLİ SERKAN KÖSE İLE RÖPORTAJ

1. Serkan Köse kimdir? Sizi tanıyabilir miyiz?

Cihanbeyli’nin Yeniceoba kasabasındanım ve 38 yaşındayım. Evli ve 2 çocuk babasıyım. Ailemle birlikte 10 yaşımdayken İsveç’e geldim. Geldiğim günden bu yana Stockholm’un yabancıların yoğun yaşadığı Fittja’da semtinde yaşamaktayım. Sosyal Bilimler Lisesi’ni bitirdikten sonra Stockholm Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girdim. Aynı zamanda ekonomi de okudum. Ve her iki alanda master yaptım.

Sırasıyla Sosyal Demokrat kadın kolları, İsveç’in en büyük işçi sendikası, Kommunal (belediye işçileri), Handels’de (ticaret işçileri) basın danışmanlığı yaptım. Ondan sonra iki sene işçi eğitim kurumu olan ABF’in Botkyrka ve Salem bölgesinin ombudsmanlığını yaptım. Ekim’den bu yana İsveç Parlamentosu’nda milletvekiliyim. Parlamentoda iki tane komisyonda görev almaktayım, hem Çalışma ve hem de Dış İlişkileri Komisyonu’nda görevlerim var. Ilkinde partinin genç işsizlik sözcüsü, ikincisinde insan hakları sözcüsü.

Parlamento görevlerimin yanısıra, bu üçüncü dönem Stockholm’un Botkyrka ilçesinde Belediye Meclis Üyeliği ve Belediye yönetimi görevini de yürütmekteyim ve aynı zamanda 2011’den bu yana Sosyal Demokratların Botkyrka bölge başkanlığını yapmaktayım. 2013’den bu yana Sosyal Demokratların il yönetiminde bulunmaktayım.

Hem yerel, bölgesel ve hem de ulusal alanda görevlerim var. Tempom yoğun. Hedefim bütün bu görevleri ve sorumlukları bize destek veren insanlarımıza en güzel bir şekilde hissettirmek.

2. İsveç Parlamentosu’nda bu dönem Türkiye kökenli birkaç milletvekilinden birisiniz. Bu süreç nasıl gelişti ve nasıl milletvekili oldunuz ?

Bu soruya şöylede cevap verilebilir; “son 10 senenin birikmiş mücadelesinin sonucu” diyebiliriz. Yoğun tempo… Çok çalışma… Fedakarlık… Tecrübe… İstek… En sonunda nihayet, partinin bize böyle bir göreve layık bulması. Yani hepsini toplarsanız, son 10 senedir verdiğimiz emeğin ve mücadelenin sonucudur da diyebiliriz.

3. İsveç’te yaşayan gurbetçi vatandaşlarımız sizce ülkede önemli bir aktör müdür? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

Daha fazla rol sahibi olabilirler. Siyasete daha yoğunlaşma olabilir. İlginin fazla olduğunu söyleyemeyiz. Eksikler var. Ama hiçbir şey için geç değil. Burdan gençlere seslenmek istiyorum; gelin beraber siyasal mücadele içerisinde olalım. Benden ne tür destek istiyorsanız ben varım ve hazırım. Aynısı toplumumuzun bütünü için geçerli tabii ki.

4. Sosyal Demokrat Parti’de idol anlamında hangi lider öne çıkıyor? Sizin idolünüz kimdir?

Benim siyasal anlamda en büyük idolüm annem ve babamdır. Onların emek, eşitlik, özgürlük ve demokrasi için verdiği mücadele, benim siyasetle ilgilenmem ve siyasete atılmamda büyük bir rol oynamıştır. Ama ille de parti içinde bir idol arıyorsanız, oda tabii ki Olof Palme’dir.

5. Küresel ekonomik kriz İsveç’i de etkiledi. Bu arada İsveç ekonomisi, piyasa daralması ve istihdam sorunları gibi sıkıntılarla karşılaştı. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir ?

Son sekiz senede bu ülkede neo-liberal bir sağ iktidarı olmuştur ve bugün ülkenin içinde bulunduğu bir sürü sıkıntının cevabını burda bulabilirsiniz. Sağ iktidarın bütün sorunlara bir tek cevabı olmuştur; vergileri düşürürsek sorunlar çözülür ve işsizlik azalır. Ama maalesef bu yaklaşım, çözüm olmamıştır. Bugün 400.000’e yakın insan işsiz. Her dört gençten birisi işsiz. Fakirlik artmış. Sağlık sektöründeki sıkıntılar artmıştır. Ülkenin refah düzeyi bozulmuştur. Son sekiz senede sadece vergiden 140 milyar kron düşürülmüş. Zengin daha zengin olmuş, fakir ise daha da fakirleşmiş. Böyle bir ülkeyi 14 Eylül’de devraldık. Daha ilk bütçemiz Haziran’da mecliste kabul edilecek. Bütün bu sıkıntıların üstünden geleceğimizden umutluyum.

6. İsveç’in yaşam koşullarının genç jenerasyonu politikadan uzak tuttuğunu düşünüyor musunuz?

Gençlerin daha çok siyasete ilgi duymasını elbette arzu ederim. Ama sizin de değindiğiniz gibi, bugün gençler siyasetten uzak. Tabii ki bu manzara değişebilir. Siyaset belki de kendisini değiştirmeli, gençleri içine çekmeli ve onlara yol vermeli. Bizim parti, bu konuda yoğun çalışmakta. Gençlere siyasette yol vermekte ve onlara siyasetin her alanında imkanlar sunmakta. Bugün İsveç’in en genç Bakanı 28 yaşında ve bizim partiden. Bu yeterli mi derseniz? Ben elbette “hayır” derim. Gençlerle beraber daha çok yol kat etmemiz gerekmektedir, bunun için gençlere çağrı yapmaktayım. Gelin beraber çalışalım ve eksik yerlerini siz tamamlayın.

7. Sizce İsveç’teki genç jenerasyon ailelerinden yeterince destek alıyor mu? Siz ailenizden yeterince destek aldınız mı?

Tabii ki bu aileden aileye değişiyor. Genel anlamda bir fikir üretmek doğru değil. Benim inancım, tabii ki bütün ailelerin çocuklarını iyi yerlerde görmek istediğidir. Ama bazen yeterli olmayabiliyor bu istek. Bugünkü yoğun iş temposu, çoğu ailelerin çocuklarına zaman ayırmasını engelliyor. Sorun belki birazcık da burada. Toplumun bu konunun üzerinde yoğunlaşması gerekiyor. Daha çok zaman nasıl verilebilir ve gençlerimizi eğitime ve güzel bir geleceğe nasıl motive edebiliriz. Burada hem aileye ve hem de siyaset kurumuna iş düşmektedir diye düşünüyorum.

Evet, ben ailemden her türlü desteği aldım. Kendi çaplarında ve ellerinden geldiği şekilde hep yardımcı oldular. Eğer bugün buradaysam, bu da elbette ailemin verdiği destek sayesinde olmuştur. Onlara minnettarım.

8. Hayatta keşke dediğiniz bir pişmanlığınız var mı?

Genel düşüncem şu; eğer bir yanlış veya bir hatam olmuşsa, hep ders çıkarmaya çalışırım. Daha iyisini yapmaya hep kendime şiar edinmişim. Keşkelerden ziyade, daha iyisi nasıl olabilir diye düşünürüm.

9. En son okuduğunuz kitap nedir?

Polisiye romanları çok severim. Bu aralar Elizabeth George kitaplarını okuyorum.

10. En son izlediğiniz film?

Sinemaya fazla zamanım olmuyor. Gidersem de çocuk filmlerine bakıyoruz 6 yaşındaki oğlumla beraber. En baktığımız film, Home (Evim). Yoksa çoğu filmlere ailece evde bilgisayardan bakıyoruz. Bu bizim daha çok hoşumuza gidiyor.

11. Son olarak buradan vermek istediğiniz mesaj nedir?

İnsanlarımızın daha çok gelip, Parlamento’da bizleri ziyaret etmesini bekliyorum, çünkü Parlamento halkın evidir ve biz de orada insanlarımızı en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz. Gelirlerse her türlü meseleleri tartışabiliriz. Eksiklerimizi tamamlasınlar. Gençlere tekrar seslenmek istiyorum; istediğiniz her türlü desteği vermeye hazırım, gelin beraber daha aktif bir siyasetin içinde olalım. İyi bir geleceği beraber inşa edelim. Böyle bir fırsatı verdiğiniz için size teşekkürler ve çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Röportaj: Murat TOPÇU

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.