Sırbistan; Birinci Dünya Savaşı’nın tetikleyicisi, İkinci Dünya Savaşı sonrası Tito’nun Yugoslavya’sının itici gücü, 1990’ların Tito’suz Yugoslavya’sının çaresiz varisi ve Bosna Savaşı’nın azmettiricisi, Kosova Savaşı’nın ise mağlubudur. Bu Balkan ülkesi, 24 Nisan Pazar günü planlanandan iki yıl erken sandığa gitti ve gelecek dört senenin yasama organını seçti.
Hâlihazırda Başbakan olan Vucic, kimi haberlere göre oyların yüzde 48,6’sını, kimilerine göre ise yüzde 50’sini almış durumda. Bu oy oranı, Vucic’in rahat bir nefes almasına sebep oldu. Ancak, Vucic tek başına iktidar yeterliliği sağlamasına rağmen, ufukta bir koalisyon hükümeti görünmektedir.
Vucic, aslen bir aşırı sağcı ve Slobodan Miloseviç’in sağ koludur ve ülkeyi 2014’ten beri yönetmektedir. Sosyalistlerle yaptığı koalisyon, ülkenin AB yanlısı ilerlemesini sağlamış durumdadır. Ancak, kimilerine göre, ülke, 2012’de olduğundan daha az demokratik durumdadır. Vucic, gittikçe otoriterleşen yönetimiyle hem AB’ye göz kırpıyor, hem de AB’nin has değerlerini çiğniyor. Popülist liderin halkını çok iyi tanıdığını ve onları çok ustaca manipüle ettiğini söylemek de mümkün.
Çoğu AB liderinin Vucic’in zaferini kutlaması, onun AB yolundaki reformlarda devam edeceğini ummalarından kaynaklansa da, Vucic gibi bir popülist liderin halkı manipüle etmesi haricinde halktan gelen bazı isteklere de kulak vermesi olası. Örneğin, Sırp halkı arasında AB’ye destek 2009 yılında yüzde 65 iken, bugün itibariyle yüzde 48’e düşmüş durumda. Vucic’in koalisyondaki kırmızı çizgisi AB yanlısı olmak olsa da, ülkenin demokrasinde gerilemelerin yaşandığını da göz önüne alırsak, Vucic’in AB’yi kendi partisini ve kendisini meşru kılmak için kullandığından bahsedebiliriz. AB’ye karşı bir güven eksikliği olsa da, ülkenin çoğu hala Avrupa düzeyinde bir ekonomi ve demokrasi istiyor.
Peki, Vucic’in ve Sırp İlerici Partisi’nin olası koalisyon ortakları kimler? Birinci sırada oyların yüzde 11’ini alan Sosyalist Parti yer alıyor. Meclis’te yaklaşık 29 sandalye ile temsil edilecek Sosyalistler, AB’ye tereddüt ile bakmaktalar. Seçimde üçüncü gelen parti ise Sırp Radikal Partisi. Lideri Vojislav Seselj Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanıp aklanmış ve AB hedefinden vazgeçip tarihi dost olan Rusya ile bir tür birlik öngörmekte. Bu ultra-nasyonalist partinin yüzde 8 gibi bir oy alarak meclise 22 milletvekili sokması, son zamanlarda Avrupa’da artan aşırı sağ eğilimlerle açıklanmakta. Vucic ise, bir sürpriz yapıp eski yol arkadaşlarıyla bir koalisyon dener mi? Neden olmasın?.. AB konusundaki ayrılıklarını bir kenara bırakırsak, milliyetçilik tabanında birleşmekteler ne de olsa.
Öteki taraftan, Vucic’in partisi İlericiler, AB reformlarını ve üyeliğini tehlikeye sokacak herhangi bir partiyle çalışmaktan kaçınacaklarını defalarca belirttiler. Bu da, meclise zar zor girmeyi hak kazanan AB’ci partilerle bir koalisyonu ya da daha dışarıdan destek yoluyla bir azınlık hükümetini tercih edeceklerini göstermektedir.
Sırbistan, tarihinden gelen Rusya bağı ve Avrupa normları arasında kalmış gözükmekte. Sırpların çoğunun yönü “Batı” olmasına rağmen, dost ülke Rusya ile de ilişkilerini geliştirmeye niyetliler. Vucic ise, bunu çok iyi gözlemlemiş durumda. Kendi politikasını hem AB yanlısı, hem de Rusya ile ilişkilerin sıcaklığını koruyacak bir evsafta tutacağa benziyor. Ne de olsa, “Ruslar onları daha önce hiç bombalamadı, değil mi?”
Basri Alp AKINCI
REFERANSLAR
- http://foreignpolicy.com/2016/04/28/why-the-election-in-serbia-is-no-cause-for-rejoicing/.
- http://www.bloomberg.com/news/articles/2016-04-24/ex-milosevic-ally-vucic-wins-new-majority-in-serb-snap-election.
- https://www.yahoo.com/news/serbia-pm-vucic-set-win-election-landslide-projections-195024521.html.
- http://www.cnsnews.com/news/article/serbias-pro-eu-populists-win-vote-initial-projections-show.