ERMENİSTAN’IN İSKENDER FÜZELERİ: GÜVENLİĞE TEMİNAT MI, YENİ SORUNLAR MI?

upa-admin 11 Ekim 2016 2.655 Okunma 0
ERMENİSTAN’IN İSKENDER FÜZELERİ: GÜVENLİĞE TEMİNAT MI, YENİ SORUNLAR MI?

Her devlet bağımsızlık gününü kendine has şekilde kutluyor. Genellikle bu gibi etkinliklerde, ülkenin elde ettiği başarılar sergilenmektedir. Aslında saldırgan bir ülke olan Ermenistan da, kendi bağımsızlık gününde militarist olduğunu tüm dünyaya gösterdi. “Bağımsız” olmalarının 25. yıldönümüne adanan askeri geçit töreninde, Ermeniler, Rusya’nın “İskender” operatif-taktik füze sistemlerini de gösterdiler. Ermeni kitle iletişim araçları, bu etkinlikle ilgili olarak bundan başka bir şeyden yazmıyor. Çünkü, elde bir başarı yoktur. Üstelik bu olguyu Azerbaycan’a meydan okumak için kullanmaya çalışıyorlar. Gerçekte ise, Erivan’ın halkını felakete götürmesinden konuşulabilir. Çeşitli nedenlerden dolayı, Ermenistan, kendi güvenliğini yeni silahlarla sadece sağlayamamakla yetinmez, hatta kendini daha da karmaşık bir duruma duçar etmiş olur. Sonuç olarak, yenilen ve kaybeden Ermeni halkı olacaktır. Tarihte bir kez daha…

Başkasının Silahı: Erivan’ın Umut Yeri

Çoktan bilinmektedir ki, militarizm, Ermeni Devleti’nin mahiyetindedir. 25 yıldır tüm dünya Ermenistan’ın insanlığa hiçbir yeni sosyal, siyasi, kültürel ve ekonomik değer vermemesinin şahididir. Bu sözde ülkenin sadece savaş, terörizm ve başka halkların kültürüne sahip çıkma çabalarından başka sözü olmamıştır. Ek olarak, “soykırım” diyerek, gözyaşları akıtmaya devam ediyorlar. Nisan savaşından sonra ise, Ermeni toplumuna bir panik düştü ki, onun şokundan hala ayılamıyorlar.

Şimdilerde Ermenistan devleti, destekçilerinden daima yardım ve askeri güç bekleyen bir ön karakolu hatırlatır. “Bağımsızlıkları”nın 25. yıldönümüne adanan askeri şov, bunu bir kez daha teyit etti. Düşünün, Rusya kendi üretimi olan “İskender” taktik füzelerini Erivan’a göstermeye izin veriyor, Ermeniler ise hemen Azerbaycan’a karşı savaşta zafer kazanacaklarını beyan ediyorlar. Üstelik sadece kötümser Ermeniler değil, analisti, uzmanı, siyasetçisi, memuru vs. herkes savaştan bahsediyor (bkz.: Экс-министр: Поставки “Искандеров” остудят горячие головы в Баку / “EADaily”, 23 Eylül 2016).

Bunlar, her şeyden önce, Ermenistan yönetiminin Azerbaycan’dan korktuğuna delâlet eder. Nisan ayında kısa zamanda Azerbaycan Ordusu’nun güçlü cevap saldırısı sonucunda Ermeni askerlerini şaşkına düşürmesi, onlara kiminle düşmanlık ettiklerini gösterdi. Olaydan sonra, Erivan’ın yeni silahlarla ilgili sıkça Moskova’yı eleştirmesi de işte bu hususla anlatılıyor. Ermenistan hükümeti, yararsız yönetim yöntemini, berbat dış politikasını, orduda saçıp savuran yolsuzluk hallerini örtbas etmek için, Rusya ile Azerbaycan arasında abartılı bir askeri işbirliğinin olduğundan bahsediyor, kendisine hak kazandırmaya çalışıyordu. Ermeni siyasi-askeri çevreleri olayı öyle sunuyorlardı ki, eğer Rusya onlara yeni silah verirse, durum tamamen farklı olabilir.

Şimdi “bağımsızlığın 25. yıldönümünde” (aslında, Ermenistan bağımsız değil, egemenliğinin olmadığını hatta Ermeni analistler bile açıkça itiraf ediyorlar) yeni füzeler göstererek güya ülkenin savunma konusunu çözdüklerini beyan ediyorlar. Tabii ki, böyle naif fikirlere sadece aptallar inanabilir. Şüphe yok ki, “İskender”ler, öncelikle Ermenistan toplumu için gösteri nesnesine dönüştüler. Geçitten sonra, silahlar Rusya’nın Ermenistan’daki askeri üssüne götürüldü. Orada da onları toz basacak. Ermenilerde ise şöyle bir psikolojik ruh hali oluştu ki; Ermenistan, artık sadece kendini savunmayla yetinmez, isterse Azerbaycan’da istenilen hedefi vurma imkanına bile sahiptir.

Ciddi insanlar için, bu, oldukça saçma bir iddiadır. Birincisi, günümüzde herhangi devletin başkasının topraklarının derinliklerinde hedef vurması yüksek düzeyde bir siyasi kararın sonucu olabilir. Ermenistan için böyle bir kararın verilmesi ihtimali çok azdır; çünkü kimse ülkesine saldırmıyor. İkincisi, ABD ve Rusya gibi devletler yüksek netliğe sahip silahlarla bile Arap ülkelerinde tutarlı başarı elde edemiyorlar. Bu da demektir ki, modern savaşta güçlü füze teknolojileri henüz hiçbir şey demek değildir. Üçüncüsü, Azerbaycan Ordusu, Ermenistan bölgesindeki askeri birimleri gerçek biçimde mahvetme gücüne sahiptir. Çok kısa sürede başkent Erivan da dahil olmak üzere tüm birimler yerle bir edebilir. Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri, hem askeri-teknik, hem silah donanımı, hem de heyetin hazırlığı seviyesine göre Ermenistan ordusundan kat kat güçlüdür. Bunu Nisan savaşları da kanıtladı. Azerbaycan’ın istenilen noktasını vurmaktan konuşmak, bu nedenle gevezelik ve ideolojik saçmalıktır.

Saldırgana Destek: Jeopolitik Durumun Karmaşıklığı

Tabii ki, Ermenistan’a Batı’dan ve Doğu’dan ciddi destek veriliyor. Ön karakolun destekçileri, onun askeri potansiyelini arttırmakla ilgileniyorlar. Fakat tecrübe gösteriyor ki, Azerbaycan sistemli ve planlı şekilde askeri gücünü arttırıyor ve tüm kıstaslar üzere düşmandan üstündür. Aslında, Ermenilerin retoriğinden başka bir önemli özellik de kendi onayını buluyor.

Yıllar var ki, Ermenistan sözde barış yanlısı olduğundan bahsediyor ve Azerbaycan’ı suçluyor ki, bu ülke kendisiyle barışmak istemiyor. “İskender”lerini Azerbaycan’la ilişkilerde temel argüman olarak sunmaya çalışan bir güç, acaba ne kadar barışçıdır? Hiçbir derecede barışçı değil ve aksine, onun işgalden başka emeli yoktur. Acaba, AGİT Minsk Grubu eşbaşkan devletleri bu hususa nasıl tepki verecekler? Galiba, şimdilik hiç bir görüş bildirilmemiştir…

Gerçekte ise Moskova’ya sorulmalıdır ki, eşbaşkan ülkelerden biri saldırgana “İskender” gibi güçlü silahlar vererken hangi amacı güdüyor ve bu, aracılık işlevine ne derece uygundur? Daha sonra, sürekli askeri dengeden konuşan Batı neden Erivan’a yeni füzeleri alarak durumu negatife doğru değiştirme tehlikesi yarattığı uyarısında biulunmuyor? Kendisini adil sayan Washington’dan neden ses çıkmıyor? Bu sorular şimdilik cevapsızdır. Ancak onların arka planında belli ki, Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini işgal etmiş Ermenistan`ın militarist politikalarını sürdürmesine öyle bir itiraz veya tepki yok.

Durum böyle devam ederse, Minsk Grubu’nun aracı olarak hiçbir önemi kalmayacak. Saldırganın yeni yeni silahlar almasının önü alınmıyorsa, üstelik, eşbaşkanlar arasında ona bu işte yardım edenler varsa, hangi barış müzakereleri söz konusu olabilir? Erivan, açıkça Azerbaycan’ı askeri saldırılarla tehdit ediyorsa, hatta petrol-sanayi sistemini ve ulaşım güzergahları vurmaktan bahsediyorsa, çatışma nasıl çözülebilir? (bkz.: örn., “Искандеры” помогут Армении принудить противника к миру – министр обороны / “EADaily”, 26 Eylül 2016).

Öyle anlaşılıyor ki, gerçekte Moskova’nın Erivan’a yeni silahları göstermesine izin vermesinin daha çok küresel jeopolitik bağlamı var. Kremlin, Ermenilerin kendisine karşı olan memnuniyetsizliğini azaltıyor. Nisan ayındaki dört günlük savaştan sonra, bazı medya kuruluşları Rusya karşıtı bir histeri yaratmıştı. Görünür, Batı’nın siparişi ile Ermenistan’daki “beşinci kol” özel propaganda kampanyası yapıyordu. “İskender”ler, işte buna engel olabilir.

Ayrıca Erivan da propaganda için kullanma fırsatı elde ediyor. Serj Sarkisyan gösteriyor ki, Rusya onu destekliyor ve hatta en modern silahları bile Moskova’dan alabiliyor. Buna paralel olarak, yurtiçinde yolsuzlukla mücadele görüntüsü yaratan Ermenistan yönetimi, bir sonraki seçimde avantaj elde etmeye zemin hazırlıyor. Şimdi bazı uzmanlar, S. Sarkisyan’ın çeşitli siyasi güçleri birleştirmeye çalıştığından yazıyorlar (bkz.: örn., Наира Айрумян. ПанАрмения: план Сержа Саркисяна / “Lragir.am”, 24 Eylül 2016).

Demek ki, askeri güç gösterisi daha çok Ermenistan’ın mevcut iktidarına hizmet ediyor. Bu ise, bir anlamda Ermenistan’la ilgili jeopolitik durumu daha da gerginleştirebilir. Bu anlamda, Batı’nın bu konuda atacağı adımlar ilginçtir. Bu konuda görüş bildiren bazı Ermeni uzmanlar yazıyorlar ki, “İskender”lerin askeri geçit töreninde gösterilmesinin Ermenistan’ın güvenliği ile hiçbir ilişkisi yoktur (bkz.: Акоп Бадалян. Как Искандеры оказались в Армении / “Lragir.am”, 19 Eylül 2016).

Öte yandan, yeni silahlanma Ermenistan’ın güvenliği için yeni sorunlar oluşturuyor. Çünkü Azerbaycan, komşusundan askeri olarak daha güçlüdür ve ona karşı önlemler alır. Sonuç olarak, öyle anlaşılıyor ki, Erivan, kendi halkının kaderi ile oynamaya devam etmektedir. Serj Sarkisyan, hakimiyetini korumak için Ermenileri daha da karmaşık jeopolitik oyunların kucağına atıyor. Oradan bütün olarak Ermeni toplumunun sağ-salim çıkabilmesi olasılığının çok düşük olduğu söylenebilir. Ermenistan, yeni felaketlerin eşiğindedir.

Newtimes.az

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.