Medya kuruluşları, Amerikan Kongresi’nin 2017 yılı için bütçe belgesini kabul ettiği hakkında haberler yayınladılar. Bu belgede, Gürcistan ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne destek belirtildi. Bunun için ABD’nin devlet kurumları karşısında görevler konularak söz konusu ülkelere ayrılacak destek de gösterildi. Gürcistan ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne zarar verebilecek herhangi bir devlete yardım edilmeyeceği de ayrıca vurgulandı. Bunlar normal ve anlaşılan olandır. Fakat bu belgede Azerbaycan’ın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün desteklenmesine dair somut hiçbir şey yoktur. Avrupa ve eski Sovyet coğrafyası ülkelerini “Rus saldırganlığn”ndan korumak için 100 milyon doların ayrılacağı hakkında soyut bir madde vardır. Ancak somut işgalci olan, saldırgan Ermenistan’a karşı ise hiçbir hüküm yoktur. Peki sebep nedir? Eğer Rusya “saldırgan” ise, onun bölgedeki en yakın müttefiki, Azerbaycan’ın yüzde 20’sini işgal etmiş olan Ermenistan nedir?
Bütçe Belgesi: Gerçekler ve Sorular
ABD Kongresi’nin Temsilciler Meclisi kanadı, cari yıl için devlet bütçesini onayladı. Orada özel servislerin maliyeleşmesi meselesi de vardır. “Deutsche Welle” yayınının haberine göre, belgede Ukrayna ve Gürcistan’ın toprak bütünlüğünün temini ile ilgili maddeler de yer aldı. Bu maddelere göre, Amerika, bu iki ülkenin toprak bütünlüğünü destekliyor ve bunun için somut para yardımı ayırıyor.
Washington, Gürcistan ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne halel getiren hiçbir adımı kabul etmiyor. Aksine, Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanımış hiçbir ülkeye yardım etmeyecek. Ek olarak, bu bölgelere olan Rusya yardımlarına destek veren her hangi organ veya devlete Amerikan yardım etmeyecek. ABD kuruluşlarına ise böyle bir etkinlik kesinlikle yasaktır (bkz.: “Территориальная целостность” Украины и Грузии прописана в бюджете США / “Eadaily.com”, 5 Mayıs 2017).
Bunların yanında, Kırım’a da herhangi bir yardım yasaktır. Onu tanıyan ülkelere destek de yasaktır. Amerikan şirketlerinin Ukrayna’nın egemenliğine zarar verebilecek adımlar atmadığına denetim yetkisi Maliye Bakanlığı’na verilmiş. Belgede, tüm bunlar genel düzeyde “Rusya’nın etkisi ve saldırganlığı”na karşı koymak için ABD’nin ayırdığı 100 milyon dolar çerçevesinde yapılmalıdır. Bu miktar Avrupa ve eski Sovyet ülkelerinde Moskova’nın nüfuzunun engellenmesine, onun mümkün “agresif” davranışlarını engellemeye harcanmalıdır.
Bu miktar, esasen, çeşitli sivil toplum örgütlerine, demokratik kurumlara ve medya özgürlüğüne sarf edilmelidir. Dolayısıyla, “beşinci kolon” maliyeleşmekte devam etmelidir. Tecrübe gösteriyor ki, genel ifadeler altında yardım söz konusuysa, Batı, başlıca olarak kendisine sarf eden iktidara destek verir, fakat bağımsız adımlar atan iktidarlara karşı “beşinci kolon”un imkanlarından istifade ediyor. Buradan şöyle bir sonuç alınıyor ki, eğer yardımın somut adresi (örneğin, Gürcistan ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne destek gibi) gösterilmemişse, genel ayrılan paranın bağımsız ülkelerin egemenliğine destek olacağı karanlıktır. Burada, aksine, somut ülkelerin karıştırılması amacıyla istisna değildir. Bu nedenle, bizi 100 milyon ABD dolarının bu bağlamdaki maliyetleri biraz farklı bir bağlamda ilgilendiriyor.
Meselenin bu tarafına geçmeden önce, Tiflis’in bu bilgilere tepkisine kısa bir göz atalım. Gürcistan Dışişleri Bakanı Miheil Canelidze vurguladı ki, Amerika’nın yeni bütçesi toprak bütünlüğünün (Gürcistan – Newtimes.az) sağlanması ve tanınmama politikasına önemli destek verecek. O, sözlerine devam ederek şöyle demiş: “Bizim sorun Amerikan Kongresi tarafından aktif olarak destekleniyor” (bkz.: önceki kaynağa).
Ayrıca, biraz önce 30 Senatör Başkan Donald Trump`a özel başvurmuştu ki, ABD’nin Güney Kafkasya’daki “güvenli ve metin” bölgesel ortağı olan Gürcistan’a “iki partili” destek devam etsin, yani Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında bu konuda görüş ayrılığı olmasın.
2017 yılının Mart ayında ise Gürcistan Savunma Bakanı Vladimir Çaçibaya beyan etmişti ki, ABD ile Gürcistan arasında savunma ve güvenlikle ilgili imzalanan memoranduma göre Washington Tiflis’e 70 milyon dolar yardım edecek (bkz.: önceki kaynağa). Amerika’nın Ukrayna’ya olan askeri yardımları hakkında benzer bilgiler mevcuttur.
Peki, Washington bu tür ciddi desteklerin fonunda Ermenistan-Azerbaycan, Dağlık Karabağ çatışması ile ilgili neler düşünüyor? Yukarıda vurguladığımız gibi, Gürcistan ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne yardımları fonunda bizi sorunun bu yönü ilgilendiriyor. İşte bu hususta bir takım karanlık faktörler ortaya çıkmaktadır.
Evvela onu diyelim ki, Kongre`nin kabul ettiği belgede Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne kast eden ülkelere karşı herhangi bir adım atılacağı kayıt edilmemiştir. Orada Azerbaycan’ın savunma yeteneğinin artırılmasına somut destek belirtilmemiş. Genel ifade altında yukarıda vurguladığımız 100 milyonların Azerbaycan’la ilgili hangi amaçlara kullanıldığı ise deneyden bilinmektedir. Onlar esas olarak “beşinci kolon”un beslenmesine, buradaki siyasi kurumları desteklemek adına anti-Azerbaycan kokusu gelen işlere harcanıyor. Bu çalışmalar sırasında, maalesef bölücü güçler de vardır.
Çifte Standartlar: Ermenistan Saldırgan Değil mi?
Bunun somut onayı her yıl ABD Kongresi’nin çeşitli ad altında Dağlık Karabağ’daki sözde rejime milyonlarca para yardımı ayırmasındadır. Bu, sır değil. Resmi olarak bu parayı sözde demokratik, humanist vb. amaçlar için ayırdıklarını diyorlar. O halde Abhaz veya Osetlerin böyle bir yardıma ihtiyacı yok mu? Veya Kırım’daki sivil insanların aynı yardıma ihtiyacı yok mu? Tabii ki var. Ancak Washington’u Gürcistan ve Ukrayna’daki çatışmalar Rusya saldırganlığı bağlamında ilgilendiriyorsa, Dağlık Karabağ Ermeni saldırganlığını gizli yolla meşrulaştırmak bağlamında ilgilendiriyor. Fark şudur ve işte bu acı gerçeğe göre, belgede Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü ihlal eden herhangi güce karşı somut tutum belirtilmiyor.
Bunun fonunda Amerika Ermenistan’a her yıl ciddi parasal yardımda bulunuyor. Washington’u tatmin etmeyen bir tek şey var – Erivan Moskova ile yakın müttefik ve dosttur. O zaman genel manzara nasıl görünüyor? Amerika Gürcistan ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklemekte devam edecek, bunu da normal hal düşünüyoruz. Bu derecede önyargılı şekilde ise Ermenistan’a, Ermeni bölücülerine yardımlarını sürdürecek. Aynı adımları Washington Ortadoğu’da, Suriye ve Irak’ta atıyor. Orada da “yankiler” bir takım terör gruplarına silah veriyor, finans, eğitim hizmetleri sağlıyor ve bu tür oyunla bölgenin tüm devletlerini gerginlik içinde tutmaya çalışıyorlar.
Tabii ki, zaman gelecek, Washington bu tür asılsız siyasetin fesadlarını görecek. Ancak hem masum insanların kanı dökülüyor, hem de Müslüman ülkelerde devlet yapısı yavaşlatılıyor. Güçlü devlet olmayan yerde ise çok sayıda tehlikeler meydana geliyor. Aynı şekilde küresel güvenlik sistemi işlemez hale geliyor. Bunu artık uzmanlar vurguluyorlar. Siyasetçiler ise önceki çifte standartlarını geliştirme peşine düştüler.
Yukarıdaki olgulardan anlaşılıyor ki, Güney Kafkasya’da sorunların çözümü ile ilgili Amerika’nın net planı veya faaliyet hattı yoktur. Şimdilik Amerikalıları Rusya’nın Gürcistan politikası düşündürüyor. Ermenistan’ın saldırganlığı senede bile yazılmıyor. Böyle şartlar altında bölgede güvenliğin ve istikrarın temini mümkün değildir. Demek ki, daha bir süre riskler ve tehditler mevcut olacak. Özellikle Ermeni terörü can almakta devam edecek. Onun olumsuz sonuclarını ise tüm dünya bir daha hissedecek. İlginçtir ki, bu konuda ABD Ulusal İstihbarat Ajansı kendisi bilgi yaymış.
Bu kurumun başında bulunan Daniel Kouts Senato’ya sunduğu raporda 2017 yılında Dağlık Karabağ’da savaşın tutuşabileceğini vurguladı. O, neden gibi tarafların “tavizden vazgeçmesi”ni gösterdi (bkz.: Глава Нацразведки США: война в Карабахе может начаться в 2017 г. / “Eadaily.com”, 12 Mayıs 2017).
Demek ki, yine çifte standartlar, yanlış esaslandırma. Savaşın tutuşmasının başlıca nedeni saldırgan Ermenistan’ın denetim altında tutulmaması, ona şefaat edilmesi ve Azerbaycan’ın doğal haklarının reel olarak tanınmaması ile ilişkilidir. Bu düzlemde Kongre`nin kabul ettiği bütçe belgesi Washington’un çifte standartlar siyasetine uygun olarak adaletten, haktan çok uzaktır!