HİNDİSTAN’DA ELEKTRİKLİ OTOMOBİL DEVRİMİ YOLDA, PEKİ YA FOSİL YAKITLAR?

upa-admin 12 Ağustos 2017 2.619 Okunma 0
HİNDİSTAN’DA  ELEKTRİKLİ OTOMOBİL DEVRİMİ YOLDA, PEKİ YA  FOSİL YAKITLAR?

Dünyada güneş enerjisi yönünden fizibilitesi en uygun ülkelerden biri olan, diğer yandan kömür rezervleri ile dünyada 4., petrol ithalatında ise 3. sırada yer alan Hindistan, geçmişte diğer ülkelere kıyasla küresel ısınma ve iklim değişikliklerine dair istikrarsız politikalar izlediği için uzunca bir süredir eleştiri almaktaydı. Yine böyle zamanlarda daha Paris İklim Anlaşması’nın esamesinin okunmadığı, fakat diğer yandan COP 15’in gündemde olduğu esnada, Başbakan Manmohan Singh bundan böyle daha farklı politikalar izlendiğinin altını çizmiş ve 2007 senesinin Haziran ayındaki 33. G8 zirvesinde, Hindistan’ın kişi başına düşen karbondioksit emisyonlarının gelişmiş ülkelerdeki kişi başına düşen karbondioksit salınımları sınırını asla aşmayacağını taahhüt etmişti.

Aradan geçen 10 sene içinde, küresel ısınma, iklim değişikliklerine karşı enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, enerji arz güvenliği, sürdürülebilir enerji politikası ve sera gazı salınımlarının dizginlenmesi  gibi konularda geçmişe kıyasla  küresel sera gazı emisyonlarındaki payı yüzde 4,1 düzeyindeki Hindistan’da da bir hayli yol alındığı gibi, yenilenebilir enerji kaynakları ve de yeni nesil nükleer güç santrallerinde de çeşitli adımlar atıldı. Bu meyanda, Paris İklim Anlaşması’na bu sene Haziran ayında (2017) Hindistan’dan da nihayet destek geldi ve Fransa’ya düzenlediği resmi ziyaret çerçevesinde Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından kabul edilen ve toplantı sonrası çevre konusunda işbirliğine devam edileceğini açıklayan Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Hindistan’ın 2016’da Mahatma Gandhi’nin doğumgününde onayladığı anlaşmaya dair, “Esasen bu, gelecek nesilleri korumak için yaptığımız bir şey. Geleceğe dair umutların artmasını sağlayacak bir konu. Sadece çevrenin korunması ile ilgili değil. Toprak anayı korumak için hepimize düşen ortak sorumluluk.” şeklinde bir açıklama yaptı.

Siyasi ve teknolojik iradenin daha görünür hale gelmesiyle birlikte, yeşil ve çevre dostu teknolojilere yöneliş de bu eğilimin beraberinde inkişaf etti. Tabii bu gelişmeler ülkenin en büyük sorunlarından birisinin hala hava kirliliği olduğu ve çeşitli kaynakların verilerine göre bu sebeple 1,2 milyon insanın  hayatını kaybetmekte olduğu gerçeğini değiştirmiyor. İstanbul, Dünya Petrol Konseyi’nce (WPC) her üç senede bir tertip edilen ve bu sene “Enerji Geleceğimize Köprüler” (Bridges to our Energy Future) teması ile toplanan önemi bir etkinliğe geçtiğimiz Temmuz ayında ev sahipliği yapmıştı. 5 gün boyunca katıldığım ve çeşitli panellerin yanı sıra, kimi istişarelere de tanıklık ettiğim bu etkinlik, 22. Dünya Petrol Kongresi (22WPC2017) idi.  Kongrede yaptığı konuşmada, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) petrol üretimini kısma kararına büyük üreticilerin riayet etmelerine rağmen senenin başından bu yana petrol fiyatlarındaki gerileyişin sürdüğünden söz eden  Hindistan Petrol ve Gazdan Sorumlu Devlet Bakanı Shri Dharmendra Pradhan, dünya genelinde gelecek dönemde küresel elektrik talebinin artacağını belirterek, yakın gelecekte sürdürülebilir kaynakların yerini konvansiyonel kaynakların alacağına dikkat çekmekteydi. Gelecek 30 yılda OPEC üyesi ülkelerin petrol üretiminde düşüş görüleceğinin altını çizen ve ONGC standında şahsen tanışma ve kısa sürede konuşma şansı da yakaladığım Petrol Bakanı Pradhan, Kongre esnasında, “Gelecek dönemde küresel elektrik talebi artacak. Dünyada kişi başına düşen enerji kullanımı günlük ortalama 1,9 kilovatsaat, Hindistan’da bu rakam 1,5 kilovatsaat seviyesinde bulunuyor. Hindistan, gelecek 10 yılda elektrik talebinin daha da artmaya devam edeceği ülkelerden biri olacak. Yakın gelecekte sürdürülebilir kaynakların yerini konvansiyonel kaynaklar alacak. Bu nedenle, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payının daha da artacağını öngörüyoruz.” şeklinde konuşmuştu. Bu arada, Hindistan’ın sağlam bir altyapıya ve jeopolitik konuma sahip olduğunu düşündükleri Türkiye’yle işbirliğini arttırmak istediklerinin de altını çizen ve Türklerin Hindistan’da, Hintlilerin de Türkiye’de yatırım yapmasını istediklerini belirten Pradhan, Türkiye’nin Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ)’nde yer alması gerektiğini de söylemişti. Öte yandan, Kongre’de Rusya Enerji Bakanı Alexander Novak ile görüşmesinde iki ülkenin gelecekte enerji alanında atacakları adımları planladıklarına değinirken, Çin ile de halihazırda pek çok ortak projeleri olduğunu ve daha da arttırılması gerektiğini ifade etmişti.

ONGC şirketler grubu Kurumsal İletişim Direktörü ve Petrol Kongresi Sözcüsü Pallab Bhattacharya 

Yine aynı Petrol Kongresi’nde, Hindistan Ulusal Petrol ve Doğalgaz Şirketi’nin (ONGC) Genel Müdürü Dinesh Sarraf da, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) fiyatları artırmak için aldığı üretim kısma kararının beklenen etkiyi göstermediğini vurguladığı konuşmasında, petrol fiyatlarındaki dalgalanmanın piyasa açısından önemli bir problem teşkil ettiğini dile getirerek, sektörün daha dirayetli olması gerektiğine ve gelecekte yaşanacak dalgalanmalara karşı daha güçlü bir yapı kurulmasının elzem olduğuna dikkat çekmişti. Hindistan’ın gelecek yıllarda enerji talebinin çok hızlı şekilde artacağını belirten Sarraf, 2040’a kadar ülkedeki talebin iki katına çıkmasının beklendiğini, diğer yandan Hindistan doğalgaz kullanımının arttıracağını da sözlerine eklemişti.

Günümüze baktığımızda, içinde bulunduğumuz 2017 yılının Ağustos ayında geçtiğimiz hafta yaşanan önemli bir gelişme[i], Hindistan hükümetinin yeni planları kapsamında, 2030 yılından itibaren Hindistan’da satılan her bir otomobilin elektrikli olması kararıdır. Karar, devrim niteliğinde görülmekte ve beklenen fayda açısından 60 milyar dolar tasarruf sağlaması öngörülmektedir. Karara göre, Hindistan hükümeti bu girişimi ilk iki-üç yıl destekleyecektir. Sonrasında ise elektrikli otomobil üretimini teşvik yerine talep üzerinden devam edecektir. Hindistan hükümetinin bu kararı çevrecilerin yüzünü güldürürken, petrol endüstrisinde ise kaygı yarattı. Dünyanın hızlı büyüyen ekonomilerinden olan Hindistan, yine dünyanın en büyük 3. petrol ithalatçısı olması hasebiyle elektrikli otomobillere geçişinin petrol talebinde kayda değer ölçüde düşüş yaratması beklentiler arasında.

Hindistan Enerji Bakanı Piyush Goyal, FICCI etkinliğinde gazetecilere verdiği demeçte, elektrikli araçları kendi kendine yetebilecek hale getireceklerini ve 2030’a gelindiğinde ülkede tek bir benzinli ya da dizel aracın satılmamasını amaçladıklarını vurgularken, bu girişimi ilk iki-üç yıl destekleyip sonrasında elektrikli otomobil üretimi teşvik yerine talep doğrultusunda devam edecekleri konusunun altını çiziyordu. Diğer yandan, hibrid otomobiller için “Yakıt tüketimini biraz düşürdü ancak geleceğin tümü elektrikli otomobiller” şeklinde konuşan Goyal, 2030 yılına kadar elektrikli otomobile geçileceğini, mevcut otomobillerin değiştirilmesinin biraz daha zaman alacağını belirttiği konuşmasında[ii], hükümetin elektrikli otomobilleri teşvik etmek için neler yapabileceklerini görmeleri açısından da bir çerçeve üzerinde çalıştıklarını ve Niti Aayog’un şu anda elektrikli araçlar için fütüristik vizyon hazırlamakla görevlendirildiğini belirtiyordu. Bu arada Piyush Goyal’ın şayet kendi web sayfasını ziyaret ederseniz (http://www.piyushgoyal.in/), şu sözlerine rastlarsınız; “2022 yılına kadar Hindistan’daki herkese elektrik sağlamayı taahhüt ettik. Şimdi, gerçekleşen iş miktarı göz önüne alındığında, 2019 yılına kadar bunu yapabileceğimizi düşünmekteyiz.”

22. Dünya Petrol Kongresi’nde Hindistan Petrol ve Gazdan Sorumlu Devlet Bakanı Shri Dharmendra Pradhan ile

Greenpeace tarafından yapılan bir araştırmaya göre, ülkede GSYIH’nın yüzde 3’ü hava kirliliğinin neden olduğu zarara harcanıyor. 2014 yılında, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından belirlenen dünyanın en kirli havasına sahip 20 şehir sıralamasında, Hindistan’dan 13 şehir yer aldı. “Sessiz Katil” olarak da bilinen hava kirliliğine yönelik çeşitli önlemler gündeme gelmekte. Örneğin, 2016 yılı Ocak ayı itibariyle, erkeklerin şehir içinde otomobil kullanımı plakalarındaki numaralar doğrultusunda belli günlerle sınırlandı. Her ne kadar bu ve benzeri uygulamalar olumlu adımlar olsa da, elektrikli otomobile geçişin çevresel etkisi çok daha etkili olacağı aşikar. Yapılan tahminlere göre, elektrikli otomobil kullanımı Hindistan’daki karbon emisyonlarının 2030 yılına kadar yüzde 37 oranında azalmasına yol açacak. Esasen Hindistan’da bu yönde adımlar atılması umut verici, zira geçtiğimiz sene (2016)[iii] sadece hava kirliliğine karşı alınan “temporary scheme” olarak tabir edilen geçici tedbirleri sorunlara kökten çözüm getirmediği ve sürdürülebilir olmaması nedeniyle palyatif çözümlerle nereye kadar sorusunu sormamak mümkün değil. Kirlilik limitinin 90 katı üzerine çıkmış Delhi eyaletinde insan ciğerinde birikebilen havadaki parçacık sayısı, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) sağlıklı kabul ettiği üst sınırın 90 katına ulaşmıştı. Delhi’de hava kirliliği tavan yaptığında, Eyalet Başbakanı Arvind Kejriwal, olağanüstü bakanlar kurulu toplantısının ardından okulların tatil edildiğini söylerken yoğun hava kirliliğiyle mücadele için aldıkları önlemlere dair kentteki tüm inşaat ve yıkım işlerinin beş gün süreyle durdurulması, anayollara su serpilerek tozların havaya karışmasının engellenmesi, tek-çift plaka uygulması, Badarpur kömür santralının on günlüğüne kapatılması ve çöplüklerdeki yangınlarla mücadele gibi uygulamaları sıralamıştı.

Hindistan’ın elektrikli otomobil planları şekillendikçe, petrol ihracatçıları bölgedeki petrol talebine yönelik yeni hesaplamalara giriyorlar. BP, bundan bir süre önce yayınladığı raporda, 2015 yılında 900 milyon adede ulaşan petrol ve dizel motorlu otomobil filosunun, 2035 yılında 1,7 milyona ulaşacağı öngörüsünde bulunmuştu. Bu büyümenin yüzde 90’ının OECD üyesi olmayan Hindistan ve Çin gibi ülkelerden geleceği  belirtilmişti. Hindistan’ın elektrikli otomobil planlarının yanı sıra, Çin de alternatif yakıtlarla çalışan otomobilleri gündemine almış durumda. Bugün Çin’de yıllık otomobil satışı 35 milyon adede ulaşıyor. Ülke 2025 yılına kadar bu satışların en az beşte birinin alternatif yakıtla çalışan otomobillerin oluşturmasını hedefliyor. Petrol patronları, elektrikli otomobillerin sektörde yaratacağı etkiye dair henüz net bir açıklama yapmamayı tercih ediyorlar. Zaten kendileri de net bir görüşe sahip değil.

Görünen o ki, dünyanın en büyük petrol tüketicilerinden olan Hindistan ve Çin’deki bu nevi gelişmeler, sektörün geleceğini belirlemek açısından bir hayli etkili olacak.

 

H. Çiğdem YORGANCIOĞLU

 

[i]  Government Still Focussed On Having Only Electric Cars In India By 2030 Union Power Minister Piyush Goyal said that said that although hybrid cars have cut down the fuel consumption a little bit, India will promote electric vehicles because it is the future.  By PTI | Updated: Aug 09, 2017 02:38 PM https://auto.ndtv.com/news/government-still-focused-on-having-all-electric-car-fleet-in-india-by-2030-1735087.

[ii] Piyuush Goyal Achievements and Initiatives  http://www.piyushgoyal.in/.

[iii] The Guardian, Sunday 6 November 2016 16.40 GMT Indian government declares Delhi air pollution an emergency, https://www.theguardian.com/world/2016/nov/06/delhi-air-pollution-closes-schools-for-three-days.

 

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.