RUSYA’DA DUMA SEÇİMLERİ VE ERDOĞAN-PUTİN GÖRÜŞMESİ

upa-admin 04 Ekim 2021 1.243 Okunma 0
RUSYA’DA DUMA SEÇİMLERİ VE ERDOĞAN-PUTİN GÖRÜŞMESİ

Rusya’da parlamentonun alt kanadı olan Duma için gerçekleştirilen seçimlerde, iktidar partisi Birleşik Rusya, anayasal çoğunluğu % 49,82 ile sağlayarak Duma’da yer alacak beş parti arasında birinci sırada yer alan parti oldu. Oy dağılımı ise; Birleşik Rusya % 49,82, Rusya Federasyonu Komünist Partisi (RFKP) % 19, Rusya Liberal Demokrat Partisi (LDP) % 7,42, Adil Rusya Gerçek İçin % 7,42, Yeni İnsanlar % 5,35 şeklinde gerçekleşti. Baraj sistemi uygulanan seçimlerde, bir partinin parlamentoya girebilmesi için % 5’i geçmesi gerekmektedir. 2016 yılındaki seçimlere baktığımızda; Birleşik Rusya % 54,2, RFKP % 13,34, LDP % 13,4, Adil Rusya % 6,22, Rusya’nın Komünistleri Partisi % 2,27 ve Yabloko Partisi % 1,9 oy almıştı. 2016 yılındaki bu seçimlerde Vladimir Putin’in partisi 343 milletvekili ile tarihinde en çok sandalyeye sahip olmuş ve iktidarda kalmıştı. 2021 seçim sonuçlarından da anlaşılacağı üzere, Putin’in partisinin bir miktar oy kaybettiği gözlemlenmektedir.

Rusya’da, dünyayı sarmış olan Covid-19 pandemisi sürecinde alınan tedbirlerle birlikte, 17 Eylül’den başlayarak üç gün süren Duma seçimlerinde, Rusya halkları, Duma vekillerini, 9 bölgenin yöneticisini ve ülkenin farklı bölgelerindeki 39 parlamentodaki vekilleri belirlemek için sandık başına gittiler. Seçimin ardından bölgelerdeki yöneticilerin çoğunluğunun Birleşik Rusya’dan olduğu 12 federal bölgenin 3’ündeki Başkan ve Valiler parlamento tarafından seçildikten sonra, 9 bölgedeki yöneticilerin seçimle belirlenmesi süreci, Birleşik Rusya’nın 6 yerde kazanmasıyla sonuçlanmıştır. Seçim sürecine dair birçok iddia da ortaya atılmıştır. Bunlardan biri, çeşitli sebeplerle aşırıcılık ile ilgili yasada yapılan değişiklikler nedeniyle muhalif ve bağımsız adayların seçimlerde engellendiği iddiasıdır. Bunun yanında, Rus muhalif Aleksey Navalny ve ekibinin muhalefeti desteklemek amacıyla geliştirmiş olduğu “Akıllı Oylama” uygulamasının da kaldırılması da gündemde yer edinmiştir. “Akıllı Oylama” sistemine bakacak olursak; bu sistem, seçmenlere, yetkili makamların destek verdiği adayın seçilmesini engellemek adına geliştirilen hangi adaya oy verilmesi gerektiğini söyleyen bir uygulamadır. Navalny ve ekibi, bu uygulamanın yerelde olumlu neticelerinin olduğunu ifade etmiş olsa da, bu iddia muhalefet cephesindeki bazı siyasiler tarafından yalanlanmıştır. Ayruca bir  süredir hapiste bulunan Aleksey Navalny ile bağlantılı olan tüm kuruluşlar aşırılıkçı ve yabancı ajanlar olmakla suçlanarak yasaklanmıştır.

Erdoğan ve Putin

Rusya’da gerçekleştirilen seçimin ardından, Rusya Devlet Başkanlığı Resmi Konutu’nda yaklaşık 3 saatlik bir Erdoğan-Putin görüşmesi gerçekleştirilmiş ve görüşmenin nihayete erdirilmesiyle beraber iki liderden de görüşmeye dair detaylı bir açıklama yapılmamıştır. Görüşme sonrası, Putin, “Görüşme çok yararlı ve önemliydi” şeklinde ifadelerde bulunurken, Erdoğan ise, paylaşmış olduğu bir tweet ile görüşmeye dair “Mevkidaşım Putin ile verimli bir görüşme yaparak Soçi’den ayrıldık” ifadelerini kullanmıştır. Görüşmeden önce ise, Erdoğan ile birlikte açıklama yapan Putin, bu açıklamada, “Türkiye ile iş birliğimiz, uluslararası arenada başarılı bir şekilde sürüyor. Hem Suriye, hem de Libya ile ilgili tutumlarımızı kastediyorum.” açıklamasında bulunmuş; Erdoğan’a ziyaret için teşekkür ederken, iki ülkenin temasta kalacağını dile getirmiştir. Ayrıca, Rus lider, Erdoğan ile görüşmelerinin her zaman sorunsuz geçmediğini, ancak ilgili kurum ve kuruluşlar aracılığıyla her zaman bir şekilde ortak noktada buluşulduğunu ifade etmiştir. Suriye konusunda, Erdoğan ise, “Özellikle şuna inanıyorum, bizim Türkiye-Rusya ilişkilerinde her geçen gün çok daha güçlenerek devam etmemizde çok büyük faydalar var.” diyerek, bölgedeki barışın Türkiye ve Rusya ilişkilerine bağlı olduğunu da konuşmalarına eklemiştir. Elbette gerçekleştirilen bu görüşmenin detayları hakkında bilgi sahibi olunamaması ve liderlerin verdikleri demeçler üzerinden akıl yürütülmesi gerekliliği ikili ilişkiler, bölgesel planlar ve güncel gelişmeler konusunda zihinlerde her konunun telefonda konuşulamayacağı, liderlerin en yakın çalışma arkadaşlarının bile bilmemesi gerektiği konuların varlığı, Kırım, Ukrayna’ya TB-2 satışı, İdlib, YPG ve cihatçı örgüler, S-400, NATO ve Rusya ile yeni projeler noktalarında soru işaretlerinin oluşmasına sebebiyet vermiştir.

Oğuzhan MANİOĞLU

 

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.