SINIR TANIMAYAN EŞİTSİZLİKLER

upa-admin 19 Ocak 2022 1.720 Okunma 0
SINIR TANIMAYAN EŞİTSİZLİKLER

Giriş

Pandemi, sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan hayatı kökten değiştirdi. İki yılı aşkın süredir devam eden “yeni normal” düzende, eşitsizlikler, ayrımcılıklar, ırkçı saldırılar, cinsiyetçi tutumlar ve insan hakları ihlalleri tırmandı. Demokrasinin resesyona girmesiyle toplumdaki kutuplaşma da arttı. Sosyal dışlanmalar, bölünmüşlükler, ötekileştirmeler normalleşti. Gelir adaletsizliğinde benzerine rastlanmamış bir dönem yaşandı. Haneden mahalleye, köyden kente tarih boyunca eşitsizliklerin her türlüsünün böylesine yoğun yaşandığı bir zaman görülmedi.

Pandemi Zengilere Yaradı!

Uluslararası kuruluşların birbiri ardına gelen raporlarında yer aldığı gibi “Pandemi Her Açıdan Tsunami Etkisi Yarattı”. Raporların ortak noktaları: Eşitsizlikler Derinleşti, Yoksulluk ve Yoksunluk Arttı, İnsan Hakları Geriledi, Adaletsizlikler Normalleşti, Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddet Gölge Pandemiye Dönüştü.  Birkaç gün önce İngiltere merkezli yardım kuruluşu olan OXFAM tarafından -Dünya Ekonomik Forumu’nun Davos Gündemi oturumları öncesinde- yayımlanan “Eşitsizlik Öldürüyor” isimli rapora göre:

  • Eşitsizlikler yüzünden her 4 saniyede 1 kişi ölüyor.
  • Covid-19 nedeniyle insanların % 99’unun geliri daha kötüleşti.
  • Dünyanın en zengin 10 kişisi (erkeği) pandemi başladığından itibaren servetlerini ikiye katladı: Elon Musk, Jeff Bezos, Bernard Arnault ve ailesi, Bill Gates, Larry Ellison, Larry Page, Sergey Brin, Mark Zuckerberg, Steve Ballmer ve Warren Buffett. Bu 10 kişi günde bir milyon dolar harcarsa, toplam servetlerini harcamaları 414 yıl sürer.
  • 252 erkeğin serveti, Afrika, Latin Amerika ve Karayipler’deki 1 milyar kadın ve kız çocuğun toplam servetinden fazladır.
  • 1995 yılından bugüne kadar, en tepedeki zenginler (% 1’lik dilimi oluşturanlar), en alt gelir grubundaki insanların % 50’sinden yaklaşık 20 kat daha fazla küresel servetten pay aldı.
  • En zengin 20 milyarderin en yoksul bir milyar insandan ortalama 8.000 kat daha fazla karbon emisyonuna sebep olduğu tahmin ediliyor.
  • Pandemi ile siyahi Amerikalıların yaşam süresi beklentileri azalıyor. Beyazların yaşama süresi ile aynı olsaydı, bugün 3,4 milyon siyahi Amerikalı hayatta olacaktı.

OXFAM’a göre eşitsizlik artışının ana sebebi küresel ekonominin kâra öncelik vermesidir. İnsan haklarının, iklim değişikliğinin, açlığın, yoksulluğun ve cinsiyet eşitliğinin, sermayenin öncelik listesinin son sıralarında yer almasıdır.

Coğrafya Kader Midir?

Veri bol bir dünyada yaşıyoruz. Ancak bu veriler, bizlere eşitsizliğin farklı boyutları hakkında detaylı bilgi sunmamaktadır. Hükümetler, her yıl abartarak büyüme rakamlarını açıklamaktadır. Fakat bize büyümenin nüfusa nasıl dağıldığı ve ekonomik politikalardan kimin kazanıp kimin kaybettiği hakkında bilgi vermemektedir. Halbuki, bu tür verilere erişim demokratik bir haktır. Aynı zamanda, ülkelerin sosyo-ekonomik gelişiminin izlenebilmesi açısından çok değerlidir. Herşeyden önemlisi, açık erişimli, şeffaf ve güvenilir eşitsizlik verisi, küresel kamu malıdır.

Küresel eşitsizlikleri takip etmeye yönelik uluslararası araştırma çabalarının bir ürünü olan Dünya Eşitsizlik Raporu (2021)’na göre, milyarder sayısı pandemi ile rekor kırdı. Küresel servette zenginin payı yükseldi. Eşitsizlikler rekor hızda arttı. Rapora göre, eşitsizliğin en derin olduğu bölge Ortadoğu ve Kuzey Afrika iken, Avrupa en eşit bölgedir. Avrupa hariç dünyanın her büyük bölgesinde, en alttaki % 50’nin toplam kazanç içindeki payı % 15’ten azdır (Latin Amerika, Sahra Altı Afrika ve MENA bölgesinde % 10’dan az) Avrupa nüfusunun en zengin % 10’u toplam gelirin % 36’sını paylaşmaktadır. Ortadoğu ve Afrika bölgeleri için bu oran % 58’dir. Bu durum, İbni Haldun’un “Coğrafya Kaderdir” sözünü akıllara getirmektedir.

Türkiye Eşitsizliklerin En Yoğun Olduğu Coğrafyalardan Biridir!

Türkiye, eşitsizliklerin en derin yaşandığı ülkelerden biridir. 2020 yılında en zengin % 1 daha da zenginleşirken, toplumun alt % 90’ının serveti azaldı. Pandeminin de tetiklediği ekonomik kriz yaşam koşullarını iyiden iyiye zorlaştırdı (OXFAM, 2022).  Yüksek enflasyon ve döviz kurundaki ani değişimler ile insanların alım gücü giderek azaldı.  Son 25 yılda Türkiye’nin ulusal serveti iki katına çıktı. Buna rağmen, gelir eşitsizliği son 15 yılın en yüksek seviyesine ulaştı (World Inequality Report, 2021). Cinsiyet eşitliğindeki gelişmeler ise kaplumbağa hızında gerçekleşti.

“Türkiye Eğilimleri Araştırması”nın 2021 yılı sonuçlarına göre, Türkiye’nin en önemli meselesi “ekonomide yaşanan sorunlar” olmuştur. İkinci sırada, “mülteciler” bulunmaktadır. Ardından, “koronavirüs salgını” ve “hak ve özgürlüklerin sınırlanması” gelmektedir (Kadir Has Üniversitesi, 2022). Geçen yıl aynı araştırmada “mülteciler” en önemli mesele sıralamasında daha gerideyken, bu yıl ikinci sırada yer almaktadır. Bu raporun da gösterdiği gibi, artan eşitsizlikler hayatın her alanında kutuplaşmayı beraberinde getirmektedir.

Sonuç

Pandemi, her açıdan tsunami etkisi yarattı. Evden işe, sanayiden tarıma kadar hayatın her alanındaki eşitsizlikleri besledi. Aslında, pandemi zenginlere yaradı. Pandemide zenginler servetlerine servet katarken, yoksullar daha da yoksulluğa sürüklendi. Derin yoksulluk sınırında yaşayan insan sayısı arttı. Oysaki, “ekonomik şiddet” bir zorunluluk değil, tesadüf hiç değildir. Ülkelerin politik tercihlerinin sonucudur. Türkiye için de benzer bir durum söz konusudur.

Özetle; eşitsizlikler, yoksulluğun ve yoksunluğun her türlüsünü körüklemektedir. Pandemi öncesinde zaten hiç eşit olmayan sistem giderek kutuplaşmaktadır. Şiddetin her türlüsü için zemin hazırlamaktadır. Eşitsizliklerin faturasını kadınlar, çocuklar, azınlıklar ve yoksullar ödemektedir.

Son söz: EŞİTLİK TERCİHİN ÖTESİNDE, BİR SEÇİMDİR. Bugünümüz ve geleceğimiz için “EŞİTLİK”ten başka kurtuluş yolumuz yok…

 Ayşe KAŞIKIRIK

KAYNAKÇA

 

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.