FRANSA’DA BAŞKANLIK SEÇİMLERİ AVRUPA’DA YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI OLABİLİR Mİ?

upa-admin 21 Nisan 2022 1.091 Okunma 0
FRANSA’DA BAŞKANLIK SEÇİMLERİ AVRUPA’DA YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI OLABİLİR Mİ?

2017 yılında Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra, Emmanuel Macron, 5 yıllık süre içerisinde önce Sarı Yelekliler protestoları ile, ardından da Covid-19 pandemisi ile sürekli olarak güç kaybetti. Macron döneminin sonlarına doğru başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı ise, sadece Fransa’da değil, bütün Avrupa’da ciddi ekonomik ve siyasa endişelere yola açtı. Ancak, Macron önderliğindeki Fransa’nın savaş öncesi süreçte hem Rusya, hem de Ukrayna ile arabuluculuk faaliyetlerini üstlenmesi, Macron’un popülaritesinin artmasına neden oldu. Diğer yandan, Fransa’da neredeyse son 20 yıldır aşırı sağın yükselişi devam ediyor. Öyle ki, Jean-Marie Le Pen ve ardından kızı Marine Le Pen, başkanlık seçimlerinin ikinci turunun gediklisi haline geldiler. 2017 seçimlerinde ikinci turda Macron ve Le Pen yarışmış ve Macron, oyların % 66,1’ini alarak Cumhurbaşkanı seçilmişti.[1]

İlk bakışta Macron’un kesin bir zaferi gibi görünen bu sonuçlar, aslında 5 yıl sonrası için önemli anlamlar taşımaktaydı. Zira, Jean-Marie Le Pen ilk defa ikinci tura kaldığı 2002 seçimlerinde ilk turda % 16 oy almış, rakibi Jacques Chirac ise sadece % 19 oy almıştı. Buna karşın, ikinci tur seçimlerinde Chirac % 82, baba Le Pen ise sadece % 17 oy almıştı. Yani aşırı sağın iktidara gelebileceği korkusuyla bütün Fransızlar merkez sağın adayın Chirac’a oy atmıştı.[2] 2017 seçimlerinde ise, bu durum Marine Le Pen lehine epey bozuldu. Zira Le Pen, ilk turda aldığı % 21 oy oranını ikinci turda % 33’e çıkarmayı başarmıştı. Bu, aslında Front National-Rassemblement National’ın, yani Le Pen’lerin partisinin aşırı sağdan giderek uzaklaşmasını ve popülist olarak tanımlanabilecek alana ilerlemesinin bir sonucuydu.

Bu bilgiler ışığında, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Fransa başkanlık seçimlerinin ilk turu ikinci tura kalan adaylara bakıldığında, ortaya çıkan tablo beklenen bir sonuçtu, ama oransal olarak geçmiş seçimlere nazaran seçmenlerde ciddi değişimler olduğunu göstermektedir. Sadece ikinci tura kalan iki adayı değerlendirmek, Fransa’nın şu an içinde bulunduğu durumu anlamamızı güçleştirecektir. İlk olarak, Fransa’da merkez sağın ve solun güçlü partileri ve adayları bu seçimlerde neredeyse oy alamadı. Eski adıyla UMP, şimdiki Les Républicains (LR) partisinin adayı Valérie Pecresse % 4,8, Parti Socialiste’ten Anne Hidalgo ise sadece % 1,7 oy alabildiler. Özellikle sol oyların sahibi aslında 2017 seçimlerinde de giderek yükselen oy oranı ile dikkat çeken Jean-Luc Mélenchon oldu. Eski Parti Communiste Français üyesi ve Fransız radikal solunun yükselen ismi Mélenchon, Hidalgo’ya gidebilecek oyları kendine çekmeyi başardı. % 22 oy ile ikinci olan Marine Le Pen’den sadece 400 bin az oy aldı. Marine Le Pen % 23,1, Macron ise % 27,8 ile birinci turu tamamladılar.[3]

Bu sonuçlar göz önüne alındığında, Fransa’daki başkanlık seçimlerinin 2017’ye göre daha zorlu geçeceği söylenebilir. Zira, 2002 ve 2017 deneyimlerine nazaran merkez sağ ve sol partilerin oy oranları çok düşük, aynı zamanda aşırı sağ ve sol ise giderek güçlenmiş durumda yer almaktadır. Fransa’da son 20 yıldır aşırı sağ denilen akla gelen Front National ya da yeni adıyla Rassemblement National ve Le Pen’ler artık aşırı sağda yalnız değiller. Seçimlerin birinci turunu dördüncü sırada tamamlayan Eric Zemmour % 7 oya sahip. Bu nedenle, Macron hariç arkasındaki rakiplerinin hemen hemen hepsi aşırı sol ya da sağı temsil eden adaylar olduğu görülmektedir. Diğer yandan, Macron’un birinci turda elde ettiği oy kesinlikle üzerine düşünülmesi ve analiz edilmesi gereken bir başka konudur. Zira, ülke çapındaki büyük protestolara ve eylemlere, pandeminin neden olduğu kısıtlamalara rağmen Macron’un elde ettiği oran 1980’lerden beri yani François Mitterrand’dan bu yana elde edilmiş en yüksek oran olarak göze çarpmaktadır.

Seçimlerin ikinci turunda ise 2017’de olduğu gibi Le Pen ve Macron başkanlık için yarışacak, ama bu sefer durum Macron’un aleyhine dönebilir. Zira özellikle, aşırı sağ adayların yüksek oy alması ve Fransızların oy verme davranışındaki sosyo-ekonomik etkenler incelendiğinde Macron’un ikinci turda oyunu artırabilmesi zor gözükmektedir. En başta, Le Pen, Mélenchon ve Zemmour’a oy veren Fransızların genel olarak ekonomik durumlarının asgari ücret ve civarında olan çalışanlardan oluşması, Macron’u tercih edenlerin ise aylık gelirlerinin 3.000 Euro ve üzerinde olan Fransızlardan oluşması, aslında ülkedeki memnuniyetsiz kesimin aşırı siyasal hareketlere gitme eğiliminin arttığını göstermektedir bizlere. Diğer önemli bir husus da, aslında gençlerin oy verme davranışları ve ikinci turda Macron’a yönelik yaklaşımları olacaktır. Gençlerin en çok “favorisé” adayının Mélenchon olduğu görülmektedir. Yani Covid-19 sonrası yaşanan ekonomik ve sosyal sıkıntılara karşılık, gençler, solun özellikle de aşırı solun müesses nizamın yerine seçenek olarak gördüklerini göstermektedir. Seçim akşamı Mélenchon’un Macron’a destek için isim vermeden de olsa “aşırı sağın iktidara gelmesine izin vermeyeceğiz” demecine karşılık, genç seçmenin Macron’a oy atmak yerine “vote blanc” seçeneği yani oy kullanmama ihtimalleri de hiç azımsanmayacak seviyede.[4]

Mélenchon tarafından düzenlenen, seçmenlerinin hangi adayı desteklemesi ya da ikinci turda ne yapılmalı üzerine gerçekleştirilen ankete 215.292 kişi katıldı ve en çok tercih edilen seçenek % 37,65 oran ile protesto oy kullanmak yani boş oy atmak oldu. Ardından % 33,40 ile Macron desteklenmeli seçeneği, son olarak da % 28,96 ile seçimlerin protestosu yer aldı.[5]

Marine Le Pen açısından bakıldığında ise, artık siyaseti hareketi babasının dönemindeki gibi aşırı sağın sembol ismi olarak değil, daha popülist[6] ve sağa oynayan ama söylemsel olarak memnuniyetsizlere hitap eden bir oluşuma dönüşmüş durumda. Zaten uzun yıllar boyunca Front National (Ulusal Cephe) olan partinin ismini 2018 yılında babasının partiden atarak Rassemblement National (Ulusal Birlik) olarak değiştirdi. Bu isim değişikliği bile bizlere Marine Le Pen’in siyasal yaklaşımını gösterebilmektedir. Diğer yandan,, aşırı sağın diğer adayları ilk tur seçimlerinin ardından Le Pen’i ikinci turda destekleyeceklerini açıkladılar. Özellikle, Eric Zemmour’u bu açıklaması ve oy oranı düşünüldüğünde sonuçlara ciddi etki edebilecektir. İlk tur seçimlerinin ardından anti-Avrupacılığı ile tanınan Le Pen’in eğer seçilirse Rusya ile ilişkileri normalleştireceği[7], ABD ile uzaklaşacağını dile getirmesi ve NATO’nun askeri kanadından 1966’da olduğu gibi tekrardan çıkacaklarını beyan etmesi, Fransız seçmende özellikle Gaullist seçmenlere yönelik önemli hamle olarak görülebilir. Ukrayna-Rusya Savaşı boyunca Fransa’yı olabildiğince tarafsız ve hatta ABD’nin etkisinden uzak tutmaya çalışan Macron’a karşılık, daha cüretkâr bir biçimde Batı ile ilişkileri gözden geçireceğini dile getiren Le Pen’in AB’den memnuniyetsiz olan Fransızlardan oy alabileceği düşünülebilir.

Kaynak: Türkiye Raporu, “Fransa Başkanlık Seçimi Avrupa İçin Neden Önemli?”, https://turkiyeraporu.com/arastirma/fransa-baskanlik-secimi-avrupa-icin-neden-onemli-7404/

Fransa iç politikası bağlamında, 24 Nisan seçimleri Macron ve partisine kamuoyu desteğinin zorlu sınavı olabilir. Bir bakıma, Macron’un reformlarını, özellikle emeklilik yaşın yükseltme planını hayata geçirebilmesi için meclisteki çoğunluğunu koruması zora girebilir. İklim ve ekonomi konularının programının merkezinde yer aldığını ifade eden Macron, okullarda, hastanelerde, yaşlı bakımevleri ve resmi binalarda havanın temizlenmesi için yoğun çaba vereceğini belirtmiştir. Macron, bununla birlikte ülkede 6 nükleer santral inşa edeceklerini açıklamıştır. “Sadece nükleer olan fosil yakıtlardan çıkış stratejisi yok” diyen Macron, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımın da “aynı zamanda” gerekli olduğunu belirtti. Le Pen’in yenilenebilir enerji yatırımlarını durdurma önerilerini eleştirdi.[8] Fransa Başbakanı Jean Castex’in temaül gereği Macron’un yeniden seçilmesi halinde görevi bırakacağı hususu dikkate alındığında, Fransa Maliye Bakanı ve hâlihazırda Avrupa Merkez Bankası Başkanı olan Christine Lagarde’ın Başbakan olması beklenebilir.

Le Pen, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde ilk olarak Fransızların iş, sosyal yardım ve konut konusunda önceliklerini belirlemek için referandum düzenlemeyi hedefliyor. Enerji fiyatlarındaki KDV oranını yüzde 20’den yüzde 5,5’e indirmeyi amaçlayan Le Pen, ayrıca Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde rüzgar türbinlerini kaldıracağını belirtmiştir. Ayrıca, Marine Le Pen, “gençlerin yurt dışına gitmesini” engellemek için 30 yaş altındakilerin gelir vergisini iptal etmeyi vadediyor. Le Pen, bunun yanı sıra, Fransız hukukunun AB’ninkinin üstünde olduğunu ifade ediyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakınlığı nedeniyle sık sık eleştirilen Le Pen, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sona ermesinin ardından NATO ve Rusya arasında “stratejik yakınlaşmayı” sağlamayı hedefliyor. Le Pen, bunun Fransa, Avrupa ve ABD’nin çıkarına olduğunu savunuyor. “Önümüzdeki 5 yıl boyunca Fransızlara paralarını geri vermeyi mutlak önceliğim haline getireceğim” diyen Le Pen, Fransızların Macron’un görev süresi boyunca “acı çektiğini” de sözlerine ekledi. “Onlara başka bir seçeneğin mümkün olduğunu söylemek istiyorum” diyen Le Pen, “Yaşam maliyetinin başkanı olacağım” dedi.[9]

İki lider, dün televizyonda canlı yayında seçmene son mesajlarını iletmişlerdir. Macron, Le Pen’i “Fransa’yı Avrupa Birliği’nden (AB) çıkarma” yönünde azalmamış bir arzu beslemekle suçlarken, rakibine “Rus gücüne bağlısınız, Bay Putin’e bağlısınız” demiştir. Le Pen ise, rakibine 5 yıllık dönem başkanlığı sırasında yoksullaşan milyonlarca Fransız’ın “cebine para koyma” sözü vererek karşılık vermiştir.[10] İki adayın dış politikadaki temel argümanları ise, AB üyeliği ve Ukrayna-Rusya Savaşı düzlemine odaklanmıştır. Le Pen, Macron’u “Fransa adına” Ukrayna halkına yardım etmek için attığı adımlardan dolayı tebrik etmekle birlikte, “Fransız halkına büyük zarar vereceğini” söylediği Rusya’ya yönelik AB yaptırımlarını sorgulamıştır. Macron, Le Pen’in Rusya’nın Kırım’ı ilhakına verdiği desteği ve partisinin Rusya’nın banka kredilerini çekmiş olmasını gündeme getiren mukabil söylemde bulunarak, Le Pen’e  “Rus gücüne ve Bay Putin’e bağımlısınız” suçlamasında bulunmuştur. Macron, Avrupa konusunda “Hala AB’den ayrılmak istiyorsunuz, sadece artık söylemiyorsunuz” iddiasında bulunmuştur.  Seçim çağrısını genişletme girişiminin bir parçası olarak bir zamanlar sıkı sıkıya AB karşıtı söylemini yumuşatan Le Pen iise, bu iddiaları reddederek, “Avrupa Komisyonu’nun egemen uluslara saygı duymasını istiyorum, AB’yi terk etmek değil, değiştirmek istiyorum” açıklamasında bulunmuştur. Le Pen, ayrıca, bahse konu kredilerin siyasi olarak Moskova’dan etkilendiği anlamına gelmediği konusunda şiddetle ısrar ederek, “Ben tamamen özgür bir kadınım” demiştir ve Macron’un Rus liderini Versay’da ağırladığına dikkat çekmiştir. [11]

Görüldüğü üzere, her iki adayın da son tahlilde stratejik olarak ilk turda Mélenchon’a oy veren seçmenlerin % 22’sini kendilerine çekmeye çalıştıkları söylenebilir. Bu durum matematiksel olarak seçinin kaderini çekimserlerin oyları ile sandığa gitmeyi boykot edenlerin kızgınlık ve küskünlük derecesinin belirleyeceğini söylemek mümkün görülmektedir.  Sonuç olarak, hem Macron, hem de Le Pen için bir dizi olumlu ve olumsuz etkenler sıralanabilir. Ancak, 2022 seçimlerinin ikinci turu kuşkusuz geçmiş yıllara göre daha çetrefilli geçecektir. Yapılan bazı anket çalışmaları iki rakip arasındaki farkın % 1-2 bandında olduğunu göstermektedir. Bu da, aslında Le Pen için bu yıl için olmasa bile gelecek seçimler açısından büyük umut kaynağı olacaktır. Zira Mélenchon ve Le Pen’in siyasal hareketlerinin gelecek Fransız başkanlık seçimlerinde diğer aday ve partilerden daha çok öne çıkacağı aşikârdır. Uluslararası siyasetteki belirsiz ve güç savaşları, AB’nin üye ülkeleri arasındaki hoşnutsuzluk Fransa’da gelecek yıllarda radikal siyasal hareketlerin egemen olacağı bir atmosfer hazırlayacaktır.

Seçimlerin ikinci turunda ise kuşkusuz seçimlere katılım oranı seçim sonuçlarını direkt olarak belirleyecektir. Seçimlerdeki katılım oranı düşerse ya da protesto oylarının sayısı artarsa, Marine Le Pen’in Fransız Cumhurbaşkanı olması kaçınılmaz olacaktır. Diğer yandan, Macron ise, özellikle Mélenchon’a oy veren gençlerin oylarını alabildiği bir senaryoda seçimleri göğüsleyecektir. Le Pen’in başkan olduğu Fransa’da Avrupa siyasetinde “Frexit” tartışmaları gelecek yıllar için güçlenecektir.

Prof. Dr. Mesut Hakkı CAŞIN & Ahmet GEDİK

 

[1] https://mobile.interieur.gouv.fr/Archives/Archives-elections/Election-presidentielle-2017/Election-presidentielle-2017-resultats-globaux-du-premier-tour.

[2] Jerôme Jaffré, “Un second tour de présidentielle si différent du duel Chirac-Le Pen de 2002”, Le vote disruptif. Les élections présidentielle et législatives de 2017, (2017): 269-284.

[3] https://www.francetvinfo.fr/elections/resultats/.

[4] Jérôme Cordelier ve Mathilde Siraud, “Les clins d’œil appuyés de Macron à la gauche”, Le Point, 13 Nisan 2022, Erişim Adresi: https://www.lepoint.fr/presidentielle/les-clins-d-oeil-appuyes-de-macron-a-la-gauche-13-04-2022-2472024_3121.php.

[5] Melenchon22FR, Résultat de la consultation pour le second tour de l’élection présidentielle, 17 Nisan 2022, Erişim Adresi: https://melenchon2022.fr/2022/04/17/resultat-de-la-consultation-pour-le-second-tour-de-lelection-presidentielle/.

[6] Gilles Ivaldi, De Le Pen à Trump: le défi populiste. Editions de l’Université de Bruxelles, 2019.

[7] Guillaume de Calignon, “Marine Le Pen prône un rapprochement avec la Russie”, Les Echos, 13 Nisan 2022, Erişim Adresi: https://www.lesechos.fr/monde/enjeux-internationaux/marine-le-pen-prone-un-rapprochement-avec-la-russie-1400575.

[8]  Giorgio Leali, ”MACRON: NUCLEAR ALONE IS NOT ENOUGH FOR GREEN TRANSITION”, Politico, 20 April 2022, https://www.politico.eu/article/french-election-debate-live-blog-2/.

[9] Ingrid Melander, Elizabeth Pineau and Tassilo Hummel, ”Macron, Le Pen Clash in Heated French Election Debate”, Reuters, 20 April, 2022, https://www.reuters.com/world/europe/macron-le-pen-face-off-crucial-election-debate-2022-04-20/.

[10] Ingrid Melander, Elizabeth Pineau and Tassilo Hummel, ”Macron, Le Pen Clash on Russia, EU in Angry TV Debate ”, Reuters, 21 April 2022, https://www.reuters.com/world/europe/macron-le-pen-face-off-crucial-election-debate-2022-04-20/.

[11]  Jon Henley, ”Macron-Le Pen Debate: Key Moments in the French Election Head-to-Head”, The Guardian, 20 April 2022, https://www.theguardian.com/world/2022/apr/20/macron-le-pen-debate-key-moments-in-the-french-election-head-to-head.

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.