FİNLANDİYA’NIN NATO AÇILIMI VE RUSYA’NIN OLASI YAKLAŞIMI

upa-admin 17 Mayıs 2022 2.098 Okunma 0
FİNLANDİYA’NIN NATO AÇILIMI VE RUSYA’NIN OLASI YAKLAŞIMI

1991 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılmasıyla beraber, bugün Post-Sovyet coğrafyası olarak anılan bölge ülkeleri uluslararası sistemde kendilerine yer edinmiş ve bağımsızlığını koruma mücadelesi içerisine girmiştir. Rusya’da 2000’li yılların başında iktidara gelen Vladimir Putin ile hareketlenen ve büyük bir dış politik atılım sağlayan ülke, Post-Sovyet coğrafyası ve yakın çevresi ile oldukça dikkatli bir şekilde ilgilenmeye başlamıştır. Özellikle sınır bölgelerinde, Soğuk Savaş’ın yarattığı psikolojik baskı ve siyasi emellerinden ötürü herhangi bir Batı ittifaklı oluşumun meydana gelmesine izin vermeyen Rusya, yakın çevresindeki ülkelerde de Batı yanlısı liderin iktidarda kalmasına sıcak bakmamaktadır. Rusya, bu yaklaşımını da bir takım eylemlerle de gerçekleştirmekten çekinmemektedir. Kimi zaman etnik unsurları, kimi zaman güvenlik unsurlarını, kimi zaman da siyasi endişeleri ön planda tutarak ilgili bölgelere yumuşak gücünü veya sert gücünü kullanarak müdahale etmekten geri durmamıştır. Sovyetlerin ardılı olan Rusya’nın böylesi bir özelliği bünyesinde barındırması, yakın çevresinde zaman zaman teslimiyetçi zaman zaman da direnen bir durumla karşılaşmasına neden olmaktadır. Çizilen bu genel çerçevenin ardından, Rusya’nın son dönemdeki Ukrayna işgal hamlesini de bu bağlamda değerlendirmek mümkün olabilmektedir.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimine başlamasının ardından Putin’in niyetinin agresif bir politika olduğu görülmüş ve Rusya’nın yakın komşularının ciddi arayışlar içerisine girmesini de beraberinde getirmiştir. Tam da bu noktada, geçtiğimiz günlerde Finlandiya’nın Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) hamlesini değerlendirmek yerinde olacaktır. Öncelikli olarak Finlandiya’nın ülke profilini çıkarmak ve Rusya’ya karşı atılan hamlenin mukayesesini yapmak önem arz etmektedir.

Finlandiya Ülke Profili

1917 yılında bağımsızlığını kazanan Finlandiya, Baltık bölgesinde Rusya ile 1.340 kilometrelik bir sınıra sahiptir. Rusya gibi devasa bir güce karşı Finlandiya’nın var olan durumunu değerlendirmek adına Finlandiya’nın ülke profilini çizmek gerekmektedir.

2020 yılı Finlandiya’nın nüfusunun 5,5 milyon olduğu açıklanmıştır. Ülkede en çok yaşayan yabancı kökenli grubun ise Ruslar olduğu da bilinmektedir. Bu durum, Finlandiya için etnik temelli sorunların Rusya tarafından kullanılması anlamına gelebilir. Çünkü Rusya’nın daha önce bu kozu çoğu yerde kullandığı bilinen bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ayrıca Finlandiya, AB üyesi ülkeler arasında oransal olarak en yüksek seviyede, 65 yaş üstü nüfusa sahip durumda olan ülkedir. Toplam nüfusun % 18,8’i 65 yaş üstü olup, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında da en yüksek yaş oranına sahip olduğu görülmektedir. Bu durum Finlandiya için büyük bir handikap yaratırken, ülke, bu negatif durumu ekonomik bağlamda artıya dönüştürmeyi sağlamasını bilmiştir. Fakat buna rağmen, yer altı kaynakları konusunda genel bir zenginliğe sahip değildir. Enerji kaynağı olan petrolü ise Rusya’dan temin etmektedir. Enerji anlamında Rusya’ya olan bağımlılık Finlandiya’nın hanesine güncel gelişmeler bağlamında değerlendirildiğinde bir eksi olarak yazılabilir.

Finlandiya; Avrupa Birliği (AB), Avrupa Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Uluslararası Para Fonu (IMF), Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Nordik Konsey, Arktik Konseyi[1] gibi uluslararası örgütlere üyedir. Ayrıca ülke dünyada eğitim sistemleri ile örnek gösterilen bir ülke konumundadır.

2020 verilerine göre Finlandiya’nın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYİH) 269,6 milyar dolardır. Bu, Rusya’nın GSYİH’nın % 20’lik bir kısmına tekabül etmesine rağmen, kişi başına düşen milli gelirde Rusya’dan çok daha iyi konumdadır.[2] Dahası, Finlandiya 2020 yılının satın alma gücü paritesi verilerine göre de Rusya’dan çok önde yer almaktadır.[3]

Ekonomik ve demografik resmin ardından siyasal açıdan Finlandiya’ya bakıldığında; Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhak etmesinden dolayı AB’nin Rusya’ya karşı uyguladığı yaptırımlara destek verdiği bilinmektedir. Böylelikle Finlandiya, AB’nin politikalarını Rusya’ya karşı dengeleyici ve caydırıcı bir etmen olarak kullanmayı sürdürmektedir. NATO’ya resmen üye olmamasına rağmen, fiilen örgütün üyesi gibi NATO’yla yakın bir ilişki içerisinde olarak, Rusya’ya karşı hem güven verirken, hem de caydırıcı bir aktör olarak kullanmıştır. Dolayısıyla Finlandiya bu konuda diğer Baltık ülkelerinden de ayrışmaktadır.[4]

Finlandiya ülke profilini kısaca resmettikten sonra, geçtiğimiz günlerde yaşanan gelişmeleri ele almak yerinde olacaktır.

Finlandiya’nın NATO Hamlesi

Fiili olarak Soğuk Savaş tabiriyle Batı Bloku’na yakın olan ve AB üyesi olan Finlandiya, ekonomik, diplomatik ve siyasi gücüne, askeri alanı da katarak, atılımlar gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Bu bağlamda da Finlandiya senelerdir aktif bir üye gibi hareket alanı sağladığı, askeri tatbikatlar yapılmasına öncülük ettiği NATO’ya resmen başvurmayı planlamaktadır.

Konuyla ilgili olarak Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinisto ve Başbakan Sanna Marin yazılı bir açıklama yaparak, ülkenin NATO ittifakına katılmak için en kısa sürede başvuru yapması gerektiğini[5] söylemesi, uluslararası sistemdeki evirilen değişimi gözler önüne sermiştir. Şüphesiz ki, Şubat ayının son günlerinde Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal girişiminin bu konuda itici bir güç olmuştur. Dahası NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in de Finlandiya ve İsveç’e yönelik ittifaka dahil olma isteklerinin hızlıca yerine getirileceğini açıklaması, Rusya’nın uluslararası sistemde ciddi bir tehdit olarak algılandığını ispatlar niteliktedir.

Rusya’nın Finlandiya’nın olası NATO üyeliğine yaklaşımı ise NATO ve Batılı ülkelerin aksine, tehditkar ve ulusal/uluslararası güvenliğine zarar verebilecek bir hamle olduğu yönündedir. Nitekim mevzubahis konuyla ilgili olarak Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Finlandiya’nın AB’nin Rusya’ya yönelik hasmane adımlarına katılmasının Rusya tarafından verilecek “simetrik yanıtlara gerekçe oluşturduğunu” ifade etmiştir. Ayrıca Peskov’un, Finlandiya’nın olası NATO üyeliğinin ardından, NATO’nun Rusya sınırına doğru yaşayacağı genişleme, Rusya açısından dünyanın ve kıtanın istikrarsızlaşmasına ve güvensizleşmesine neden olacağı[6] şeklinde değerlendirme yapmıştır. Buradan da hareket edilecek olunursa, Finlandiya’nın olası NATO üyeliği, Rusya açısından bir ulusal tehditten de öte, küresel bir tehdide evirileceği düşünülebilir. Hatta Rusya’nın tıpkı Ukrayna’da yaptığı gibi bir caydırıcı güç uygulamaya çalışacağı da beklenebilir.

Sonuç Yerine

Özetle bakıldığında, Rusya, Sovyetler Birliği’nin halefi olarak, Post-Sovyet coğrafyasında ve yakın çevresinde rüştünü ispat etme çabası içerisindedir. Bu bağlamda da bakıldığında bunu sağlamak adına ekonomik, askeri, siyasi ve diplomatik her türlü enstrümanı kullanmaktadır. Özellikle Ukrayna krizinde ağırlıklı olarak sert güç çağrışımı yapmasının ardından işgal girişimlerini başlatması, diğer yakın çevresinde bulunan ülkeler için de benzer bir senaryonun doğabileceğine işaret etmektedir.

Rusya’nın Ukrayna topraklarında sürdürdüğü işgal girişimi, kendisinin en korktuğu senaryonun yavaş yavaş dirilmesini de beraberinde getirmiştir. Nitekim Finlandiya’nın NATO üyeliği için çalışmalarına başlaması ve diğer yakın komşulara cesaret veren bir hamle gerçekleştirmesi NATO’nun Rusya’ya karşı planlı ve dolaylı yoldan genişlemesini sağlamıştır. Rusya, Ukrayna üzerinden elini güçlendirme çabaları içerisine girmişken, Finlandiya’nın böylesi bir adım atmaya çalışması, Rus stratejisinin doğru planlanmadığını, etkinin bir tepkiye vesile olabileceğinin iyi hesaplanmadığını gösterir niteliktedir.

Hem Avrupa Birliği (AB) üyesi olup hem de NATO ile fiili anlamda ilişkilerini iyi tutan ve örgüte dahil olmak için girişimlerde bulunan Finlandiya, buna rağmen bugüne kadar Rusya ile minimum düzeyde sorun yaşamıştır. Bu da, Finlandiya’nın diplomatik ve siyasi başarısı sayesinde gerçekleştiği söylenebilir. Fakat bugünlerde Finlandiya’nın NATO üyeliğini önemli bir hamle olarak ortaya koyması, Rusya ile minimum seviyedeki sorunların artmasına, dahası Rusya’nın Ukrayna benzeri hamleler yapmasına vesile olabilecek bir mesele olarak ele alınmalıdır. Dolayısıyla, Finlandiya bundan sonraki süreçte ekonomik, siyasi, diplomatik ve askeri kanallarını güçlendirmeye, özellikle ekonomik anlamdaki Rusya’ya olan kısmi bağımlılığına alternatif yollar üretilmesi gerekmektedir. Finlandiya’nın böylesi hamlelerde bulunması ise Rusya’nın bölge ülkelerine yönelik ilgisi hiçbir zaman bitmeyecektir. Çünkü Finlandiya’nın ve daha sonrasında İsveç’in de NATO üyesi olması Baltık Denizi’nin bir NATO gölü haline gelebilmesini de neden olacaktır. Ayrıca Finlandiya’nın ardından İsveç’in de NATO için girişimlerde bulunacağı göz önüne alındığında, Rusya’nın Baltık bölgesinde de aktif askeri hamleler yürütmesi beklenebilir. Bölgesel olarak artacağı düşünülen gerilimin, Rusya’nın birden fazla problemle eş zamanlı uğraşmasının başarılı olup olamayacağı konusunu da gündeme getireceği yadsınamaz.

Hüseyin YELTİN

 

[1] “Finlandiya Ülke Künyesi”, T.C. Dışişleri Bakanlığı, https://www.mfa.gov.tr/finlandiya-kunyesi.tr.mfa, (Erişim Tarihi: 13.05.2022).

[2] “Finlandiya Ülke Profili”, T.C. Ticaret Bakanlığı, https://ticaret.gov.tr/data/5ef6018613b8762b38e2fe7e/F%C4%B0NLAND%C4%B0YA-%C3%9Clke%20Profili_2021.pdf, (Erişim Tarihi: 13.05.2022).

[3] @UtkuEkmekci, https://twitter.com/UtkuEkmekci/status/1471076760720707590/photo/1, (Erişim Tarihi: 13.05.2022).

[4] Kevin Ponniah, “5 milyon nüfuslu Finlandiya dev komşusu Rusya ile iyi geçinmeyi nasıl başarıyor?”, BBC News, https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-40739459, (Erişim Tarihi: 13.05.2022).

[5] “Dünyaya duyurdular! Finlandiya’dan kritik NATO kararı”, CNN Türk, https://www.cnnturk.com/dunya/son-dakika-finlandiyadan-kritik-nato-aciklamasi, (Erişim Tarihi: 13.05.2022).

[6] “Rusya ile NATO arasında Finlandiya krizi”, DW, https://www.dw.com/tr/rusya-ile-nato-aras%C4%B1nda-finlandiya-krizi/a-61776784, (Erişim Tarihi: 13.05.2022).

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.