Afrika’nın önemli ülkelerinden biri olan Nijer, 3 Ağustos 1960 tarihinde bağımsızlığını kazanmıştır. Bağımsızlığının ardından ülkede 1974, 1996, 1999, 2010 ve son olarak da 2023 yılında askeri darbe yapılmıştır. Dolayısıyla, Nijer, sık sık askeri darbelerin yaşandığı bir ülkedir. 26 Temmuz 2023 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı tarafından askeri darbe yoluyla Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum görevinden alınmıştır. Askeri yönetimce darbe ile devrilen Cumhurbaşkanı Bazoum’un yerine eski Muhafız Alay Komutanı General Abdourahmane Tchiani’nin getirildiği ve bununla beraber anayasanın da askıya alındığını duyurulmuştur. 2023 yılında yapılan en son darbenin halk tarafından da büyük ölçüde desteklendiği görülmüştür. Örneğin, başkent Niamey’deki gösterilerde darbeyle devrilen Cumhurbaşkanı Bazoum’un partisi Nijer Demokrasi ve Sosyalizm Partisi’nin genel merkezi ateşe verilmiştir.[1] Afrika’nın Sahra-altı kuşağında önemli bir ülke olan Nijer’de gerçekleştirilen askeri darbe, uluslararası gündemin de başlıca konusu olmuştur.
Nijer’in sahip olduğu özellikler, onu uluslararası aktörler tarafından göz ardı edilemez bir ülke yapmaktadır. Nijer’in yüzölçümü olarak Batı Afrika’daki en büyük topraklara sahip olması coğrafi açıdan dikkat çeken bir unsurdur. Ayrıca Nijer’de Fransa ve ABD’nin askeri üsleri bulunmaktadır. Dünya uranyum üretiminin % 7’sini gerçekleştiren ülke, maden yatakları bakımından da önem taşımaktadır.[2]
Nijer’de yapılan askeri müdahalenin ardından ilk tepkiyi Fransa verirken, askeri darbeyi kınamış ve bu durumu tanımadığını duyurmuştur. Paris, meşru yönetimin temsilcisi olarak gördüğü devrik Cumhurbaşkanı’nın serbest bırakılmasını talep etmiştir. ABD yönetimi de aynı şekilde devrik Cumhurbaşkanı Bazoum’un serbest bırakılmasını istemiştir. Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Birliği (ECOWAS) da darbeyi tanımadığını ve yönetimin meşru hükümete geri verilmesi gerektiğini duyurmuştur. Ayrıca bunun için askeri güç de kullanabileceğini açıklamıştır. ECOWAS’ın duyurusu, Fransa tarafından da desteklenmiştir. Burkina Faso ve Mali ise, ECOWAS tarafından yapılabilecek bir askeri müdahaleyi olumlu karşılamayacaklarını duyurmuşlardır.[3] Nijer’deki maden yataklarını koruyan Wagner Grubu ise darbenin lehine açıklamalar yapmıştır. Nitekim Rusya’nın bu gelişmelerden rahatsız olmadığı görülmüştür. Birleşmiş Milletler (BM), Afrika Birliği ve Avrupa Birliği (AB) gibi uluslararası örgütler de devrik Cumhurbaşkanı’nın serbest bırakılmasını ve ülke yönetiminin meşru yönetime devrini istediklerini açıklamışlardır.
Nijer, düzensiz göçün kaynak ülkelerinden birisi olması nedeniyle AB ile iş birliği yapmaktadır. Nijer’den Libya’ya giden düzensiz göçmenler, bu ülke üzerinden Avrupa coğrafyasına geçiş yapmaktadır. Nijer, yapılan görüşmeler sonucunda Libya’daki kamplarda bulunan düzensiz göçmenlerini geri almayı kabul etmiştir. Düzensiz göçün önlenmesi için insan kaçakçılığıyla etkin bir mücadele veren Nijer’de, yönetimin el değiştirmesi sırasında birtakım sorunların oluşabileceği değerlendirilmektedir. AB, özellikle düzensiz göç tehlikesi nedeniyle Nijer’deki istikrarsızlıktan kaygı duymaktadır.
Nijer’de askeri üsleri bulunan Fransa ve ABD gibi ülkeler tarafından da ülkedeki gelişmeler yakından izlenmektedir. Ulusal çıkarları çerçevesinde hareket eden aktörlerin politik hamleleri, Nijer yönetimiyle yapılacak görüşmelere göre şekillenecektir.
Mehmet EMİR
DİPNOTLAR
[1] Anadolu Ajansı (2023), “Nijer’de Neler Oluyor?”, Erişim Tarihi: 09.08.2023, Erişim Adresi: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/nijerde-neler-oluyor/2958870.
[2] BBC News (2023), “Nijer’de Darbe: Nijer Neden Önemli, Kim Ne İstiyor?”, Erişim Tarihi: 09.08.2023, Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/articles/ckmk723el8mo.
[3] Anadolu Ajansı (2023), “Nijer’de Neler Oluyor?”.