Giriş
7 Ekim’de başlayan İsrail-Hamas Savaşı 28. gününde devam ediyor… İsrail ile Hamas arasında 7 Ekim’de başlayan savaş, Tel Aviv yönetimin hava bombardımanın ardından karada çatışmalarıyla sürüyor. Bu savaş, dünyada ve İslam dünyasında büyük yankı uyandırdı. Tüm İslam ülkelerinde İsrail’e karşı eylemler yapılıyor ve İslam devletleri liderlerince kınama bildirileri sunuluyor. İslam ve Türk dünyasının önemli bir parçası olan Azerbaycan’da da, toplum, belki de ilk defa olarak İsrail-Hamas Savaşı nedeniyle ikiye bölündü. İsrail’in orantısız güç kullanımı, bu ülkeye yönelik sıcak duygulara karşın, Azerbaycan’da da büyük tepkilere neden oldu. Bu makalede, Azerbaycan-İsrail ve Azerbaycan-Filistin ilişkilerine yer verilecektir. Bu bağlamda, bilhassa, halen devam eden İsrail-Hamas Savaşı sürecinde Azerbaycan devletinin ve toplumunun tutumu analiz edilecektir. Sonuç kısmında ise, bu savaşın Azerbaycan-İsrail-Filistin ilişkilerine nasıl etki edeceği araştırılacaktır.
Azerbaycan-İsrail İlişkilerin Tarihi
Son yıllarda Azerbaycan ile İsrail gibi etnik, dini, sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda birbirinden oldukça farklı iki ülke arasında gözlemlenen yakınlaşma, Kafkasların ve Ortadoğu’nun geleceği kadar, küresel siyaset hakkında düşünen uzmanların da ilgisini çekmiştir. İsrail-Azerbaycan yakınlaşması, 1990’lı yıllar itibariyle bölgesel düzlemde tesis edilmeye çalışılan İsrail-Azerbaycan-Türkiye-Gürcistan aksının da bir parçası olarak telakki edilebilir. Ayrıca, Azerbaycan’ın mezhebi yönden Şii Müslüman bir kitleye sahip olması, İsrail-İran rekabetinde İsrail’in elini güçlendirebilecek bir olgu olarak görülmektedir. Bir diğer ifadeyle, İsrail’in Azerbaycan özelinde ağırlıkla Şii Müslüman nüfusa sahip bir devletle kurabildiği stratejik ilişkiler, İran’ın İsrail dış politikasına yönelik üretebileceği “Müslüman karşıtlığı” temelli kategorik bir zemini daha başından engellemektedir. Bu açılardan düşünüldüğünde, İsrail-Azerbaycan ilişkilerinin gelişim seviyesi, İsrail dış politikasının İslam dünyası özelinde ve hatta uluslararası bağlamı çerçevesinde de oldukça kıymetli bir konuma sahiptir (İsmayilov, 2013, s. 70).
İsrail, 1991’de Sovyet Rusya’nın çöküşünün ardından Azerbaycan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri olmuştur. İsrail’in Azerbaycan’ın Karabağ’a yönelik politikalarını desteklemesi sebebiyle, iki ülke arasındaki ilişkilerin seyri ayrı bir önem arz etmektedir. Azerbaycan ve İsrail arasındaki diplomatik ilişkilerin tarihi kökenine bakıldığında, bunun 31 yıl öncesine dayandığı görülmektedir. Azerbaycan-İsrail ilişkilerinin temeli, merhum Azerbaycan’ın ikinci Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey’in zamanında ilişkileri kurulmaya başlanmıştır. İsrail, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını 25 Aralık 1991 tarihinde tanımış, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler ise 7 Nisan 1992’de kurulmuştur.[1] İki devlet arasındaki ilişkilerin kuruluşu erken bir tarihe dayanmasına rağmen, hem ekonomik, hem de diplomatik ilişkiler 2016 yılına kadar durağan seyretmiş ve ancak 2016 yılında üst düzey diyaloglarla etkin bir seviyeye ulaşmıştır. 21 Ocak 2016 tarihinde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, İsviçre’deki Davos Ekonomik Forumu sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelmiştir. 13 Aralık 2016 tarihinde ise Netanyahu Azerbaycan’a ziyarette bulunmuş; aynı tarihte Azerbaycan hükümeti ile İsrail arasında Ortak Komisyon kurulmuştur.[2] İsrail, 1993 yılında Bakü’de büyükelçilik açmış olsa da, Azerbaycan, İsrail ile ilişkileri alternatif yöntemler üzerinden sürdürmeyi tercih etmiştir.
İki devlet arasındaki ilişkiler hem iktisadi, hem de politik açıdan denge siyaseti çerçevesinde devam etmiştir. Azerbaycan, İsrail’in ithal ettiği akaryakıt ihtiyacının yüzde 40’ını tedarik etmekte[3], İsrail de Azerbaycan’a silah satışında bulunmaktadır.[4] Savunma sanayisinde iş birliğini geliştirmek amacıyla çeşitli girişimlerde de bulunulmuştur. Örneğin, 2011 yılında İsrail savunma şirketi Aeronautics insansız hava araçları üretiminde bulunmak amacıyla Azerbaycan’da bir fabrika açmıştır.[5] Azerbaycan, hem ticaret, hem de turizm çalışmalarını derinleştirmek için Temmuz 2021 tarihinde Tel Aviv’de ticaret temsilciliği, Mart 2022 tarihinde ise turizm ofisi açmıştır. Kasım 2022 tarihine gelindiğinde, Azerbaycan, İsrail’de elçilik açma kararı almıştır. Bu karar üzerine, dönemin İsrail Başbakanı Yair Lapid, “Azerbaycan Ulusal Meclisi’nin İsrail’de büyükelçilik açma kararını memnuniyetle karşılıyorum. Azerbaycan, İsrail’in önemli bir ortağıdır ve Müslüman dünyadaki en büyük Yahudi topluluklarından birine ev sahipliği yapmaktadır. Büyükelçilik açma kararı, ülkelerimiz arasındaki ilişkinin derinliğini yansıtıyor. Bu hamle, İsrail hükümetinin Müslüman dünyayla güçlü diplomatik köprüler kurma çabalarının bir sonucudur. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e teşekkür ediyor ve şimdi İsrail’de ilk kez temsil edilecek olan Azeri halkını tebrik ediyorum.” açıklamasını yapmıştır. İsrail Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, büyükelçilik açma kararı “tarihi” olarak nitelendirilmiş ve açıklamada “Bu, Şii çoğunluğu ve Şii hükümeti olan bir ülkenin İsrail’deki ilk büyükelçiliği olacak.” ifadeleri kullanılmıştır[6]. Bu noktada belirtilmelidir ki, Azerbaycan’da yaklaşık 20 adet Yahudi sosyal, kültürel ve hayır kurumu bulunmaktadır. Yahudi Evi, Avrupa-İsrail Derneği, Azerbaycan Yahudi Kadınlar Derneği, Yahudi Kültür Merkezi, Uluslararası Yahudi Örgütü’nün Azerbaycan bölümü ve muhtelif kurumlar bulunmaktadır.[7] En nihayetinde, 11 Ocak 2023 tarihinde, Azerbaycan, ilk kez İsrail’e büyükelçisini atamıştır.
Azerbaycan-Filistin İlişkileri Tarihi
Azerbaycan Cumhuriyeti ile Filistin Devleti arasındaki ikili ilişkiler, 15 Nisan 1992’de Azerbaycan Cumhuriyeti ile Filistin hükümeti arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasına ilişkin Protokol imzalanmasıyla başlar.[8] 11 Haziran 2013 tarihinde Filistin Dışişleri Bakanı Riyad El Maliki başkanlığındaki heyet, Filistin halkına yardım etmek amacıyla İslami bir mali güvenlik ağı oluşturulmasına ilişkin konferansa ve sektör planının finansmanına ilişkin bağışçı ülkeler konferansına katıldı. Bahsi geçen konferanslar sonucunda, Azerbaycan tarafı, Filistin Devleti’ne 5 milyon ABD doları tutarında yardım tahsis etti.[9] 29 Eylül 2014 tarihinde Azerbaycan hükümeti tarafından Filistin’in Gazze bölgesindeki insani krizin ortadan kaldırılması amacıyla tahsis edilen 500.000 manat (635.000 ABD doları) tutarındaki yardım, Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler için Orta Doğu Ajansı’na gönderildi ve Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Kalkınma Yardım Ajansı (UNRWA) hesabına yatırıldı.[10] Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov, 23 Eylül 2017 tarihinde BM Genel Kurulunun 72. Oturumu çerçevesinde Filistin Dışişleri Bakanı Riyad El Maliki ile bir araya geldi. 4-6 Kasım 2018 tarihlerinde Bakü’de Filistin Devleti’nin Asya Kıtasındaki Büyükelçileri Konferansı düzenlendi. Etkinlikle ilgili olarak Filistin Devleti Dışişleri Bakanı Riyad El Maliki Azerbaycan’ı ziyaret etti.[11] Filistin Devleti Dışişleri Bakanı Riad Al-Maliki, 24-26 Ekim 2019 tarihlerinde Azerbaycan’ı ziyaret etti. Sözleşme hukuku temeli Azerbaycan Cumhuriyeti ile Filistin Devleti arasında çeşitli alanlarda işbirliğine ilişkin 4 belge imzalandı.[12] Bunu takiben, iki ülke arasında diplomatik ilişkiler kurulmuş ve Şubat 2011’e kadar Filistin’in Azerbaycan’daki diplomatik temsili akredite büyükelçi vasıtasıyla yürütülmüştür. Böylece Filistin Devleti’nin başkent Bakü’deki büyükelçiliği, Azerbaycan’a atanan ilk Olağanüstü ve Tam Yetkili Büyükelçi Nasır Abdül Karem’in Ekim 2010’da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e itimatnamesini sunmasının ardından açıldı.[13] 14 Haziran 2023 tarihinden beri Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Filistin Devleti’ndeki (Ramallah) temsilciliğini diplomat İlham Nezerli yapıyor.
İsrail-Hamas Savaşı’nda Azerbaycan’ın Tutumu
Azerbaycan toplumu, son günlerde yaşanan siyasi olaylar nedeniyle adeta iki parçaya bölünmüş durumda. 7 Ekim’de İsrail-Hamas Savaşı başladığı günden bugüne kadar Azerbaycan toplumu iki kısma bölündü: İsrail’in yanında veya Filistin’in yanında duranlar. İlk önce şunu söylemekte fayda var: Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Azerbaycan-İsrail parlamentolar arası ilişkiler çalışma grubu ve siyasi kamuoyundan önemli isimler, İsrail’in Gazze’ye yönelik büyük çaplı saldırılarına ilişkin bazı açıklamalarda bulundular. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, İsrail-Filistin çatışma bölgesinde sivillere yönelik şiddeti kınamıştır. Bakanlığın X (eski Twitter) hesabındaki açıklaması, “Hem İsrail’de, hem de Gazze Şeridi’nde çok sayıda sivilin trajik şekilde hayatını kaybetmesinden dolayı başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Durumun derhal düşürülmesi çağrısında bulunuyoruz” şeklindedir.[14] Azerbaycan ile İsrail arasındaki parlamentolar arası ilişkilere ilişkin çalışma grubunun açıklamasında, çalışma grubunun Gazze Şeridi topraklarından İsrail’e yönelik saldırıları ve sivil nesneleri, yerleşim alanlarını ve insanları kasten hedef alan roket saldırılarını şiddetle kınadığı belirtiliyor. Açıklama şöyledir: “Azerbaycan-İsrail parlamentolar arası ilişkiler çalışma grubu, bu zalim saldırılarda hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifalar diliyor“.[15]
Ceyhun Bayramov
Azerbaycan basını ise her iki tarafın fikirlerini de özgürce yayımlıyor. Azerbaycan gazeteleri ve haber siteleri ise mümkün olduğunca tarafsız kalmaya çalışıyor. Azerbaycan devletinin yüksek rütbeli görevlisi olan Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Filistin halkının devlet olma mücadelesini desteklediklerini belirtti. Bayramov, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Açık Katılımlı İcra Komitesi Toplantısı’nda konuştu. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bayramov, İsrail-Filistin çatışma bölgesindeki güvenlik durumunun ciddi şekilde kötüleşmesine neden olan olayların endişe yarattığını belirterek, Azerbaycan olarak askeri operasyonların ve gerilimin durdurulması çağrısında bulunduklarını ifade etti. Özellikle kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu sivil halk arasında artan kayıplar nedeniyle kurbanların ailelerine taziyelerini dile getiren Bayramov, yaralılara şifa temennisinde de bulundu. Bayramov, sivillerin hayatlarının tehdit altında olmaması gerektiğini, sivil ve altyapı tesisleri ile kutsal mekanların korunmasının önemli olduğunu vurguladı. Çatışma coğrafyasının genişleyebileceği haberlerinin kaygı yarattığını belirten Bayramov, mevcut durumun ortadan kaldırılması için uluslararası toplumun barış görüşmelerini tehdit eden adımlara karşı ortak çaba göstermesinin önemli olduğunu kaydetti. Bayramov, ayrıca, Azerbaycan’ın İslami dayanışmaya bağlı olduğuna işaret ederek, Filistin halkının devlet olma mücadelesini desteklediklerini vurguladı. Sorunun uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde çözülmesi gerektiğini ifade eden Bayramov, Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olacağı iki devletli çözümden yana olduklarını bildirdi. Bayramov, Azerbaycan’ın, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına 1,6 milyon dolar katkıda bulunduğunu da belirtti.[16] Bakan Bayramov, Filistin sorununun uluslararası hukukun norm ve ilkelerine uygun şekilde çözümüne yönelik çabalarını sürdüreceklerini ifade etti.
Azerbaycan Devleti, bugüne kadar her iki tarafa da insani yardım yaptı. Ancak şimdilerde Azerbaycan dini kesimi ilk defa olarak İsrail’e karşı sert görüşler ifade ediyor. BM Genel Kurulu’nun Ortadoğu’daki olaylara ilişkin olağanüstü özel oturumu sonunda İsrail-Hamas Savaşı’nda insani ateşkes talep eden bir kararın kabul edildiğini de dikkatinize sunalım. Kanada’nın önerdiği değişiklik, Ürdün’ün sunduğu ve 42 üye devletin ortak sponsorluğunda sunulan karar taslağında değerlendirildi. Değişiklik ilk olarak oylamaya sunuldu. Karar taslağına aralarında Azerbaycan’ın da bulunduğu 120 ülke lehte oy verirken, 14 ülke aleyhte oy verdi, 45 ülke ise oylamaya katılmadı. Bununla birlikte, iki günlük acil özel oturumda bölgedeki şiddete son verilmesi ve tüm rehinelerin daha fazla kan dökülmeden derhal ve koşulsuz serbest bırakılması talep edildi. Hem Şii, hem de Sünni mezheplerin temsilcileri İsrail’e karşı radikal görüşler ifade ediyorlar. Temel olarak, bu sert görüşler sosyal medya aracılığıyla yapılıyor. Şunu söylemek isterim ki, İran’la bağlantılı dini gruplar çok aktif. Sünni mezhep mensupları ya da Türkiye’ye taraftarları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sevenler de İsrail’e karşı sert görüş belirtiyorlar.
Azerbaycan siyasi partileri ise mümkün olduğunca tarafsız kalmaya çalışıyor; Hamas’ın İsrail’e yönelik terör eylemini kınıyor, ancak AK Parti veya Ağ Partiya (Sünni ağırlıklı siyasi parti), Adalet Partisi’nin bazı yetkilileri ve İslam Partisi (parti resmi kapalı) üyeleri Hamas’ın yanında olduklarını açıkça belirtiyorlar. Burada ilginç olan, Rusya’ya bağlı insanlar da var ki, onlar da İsrail’i eleştiriyorlar. Nitekim İran ve Rusya’ya yakın siyasi görüşleri olan insanlar Hamas’ın yanında olduklarını açıkça söylüyorlar. İsrail’i destekleyenler çoğunlukla Filistin’in Ermeni yanlısı olmasını bunun temel sebebi olarak görüyor, ama masum insanların ölümünü kınıyorlar. Filistin’in yanında olanlar ise genelde aktif ve yoğun mümin-dindar kişilerdir. Fakat inançlı kesimler dışında da Filistin’de ölenleri kınayan insanlar İsrail’in tutumun beğenmiyorlar. Bununla birlikte, halen devam eden İsrail-Hamas Savaşı Azerbaycan toplumunda insani ve İslami duyguları artırmıştır. Azerbaycan Devleti’ni eleştirenler de var; Türkiye Devleti gibi Azerbaycan Devleti’nin de İsrail’e karşı görüşünü açıkça ifade etmesi gerektiğini söyleyenler var. Azerbaycan devletinin politikası ise her iki ülkeye de insani yardım politikasıdır, Bakü, savaş değil, ateşkes istemektedir. Şu ana kadar Azerbaycan’da İsrail’i ya da Hamas’ı destekleyen bir miting olmadı. Ancak ilginçtir ki, 31 Ekim’de Borçalı’da Marneuli’de (Gürcistan’da Azerbaycan nüfusunun yaşadığı ilçenin merkezi) Filistin’e destek mitingi düzenlendi. Gürcü medyasına göre, eylemde Kızıl caminin imamı Hacı Hacıyev ve Kafkasya Müslümanları Yönetimi’nin Gürcistan eski temsilcisi Ali Aliyev konuşma yapmışlardır.[17] İran, son yıllarda Borçalı’da yaşayan Azerbaycan Türkleri arasında nüfuz kazanıyor, bu nedenle Azerbaycan ve Türkiye’nin buna karşı birlikte adım atması gerekiyor.
Sonuç
Ortadoğu’da yaşananlar İsrail’in stratejik ortağı Azerbaycan’ı yakından ilgilendiriyor. Azerbaycan aynı zamanda İslam İşbirliği Teşkilatı’nın da üyesidir ve bu teşkilatın önemli konularından biri de Filistin’dir. Azerbaycan, hem İsrail, hem de Filistin ile ilişkilerinde bu dengeyi koruyor. Diğer ülkelerin de çatışmaya katılması Azerbaycan için bir tehdit oluşturmasa da gerilimi artırabilir. Örneğin, İsrail-İran Savaşı çıkarsa, Azerbaycan’ın işi zor olur. Azerbaycan’ın kendi topraklarının veya hava sahasının kullanılmasına izin vereceğini söylemiyorum ama gerilim artacaktır. Ancak her koşulda, bir şey açıktır: Bu savaş, uluslararası istikrarsızlığı ağırlaştırdı, dünya düzenini zayıflattı ve eski uluslararası caydırıcılık mekanizmalarının yeni koşullarda tam acizliğini, hatta tamamen işe yaramazlığını bir kez daha gösterdi. Dünyada çok fazla kan döküldü ve daha fazla kan her zaman yeni savaşların başlatılmasını kolaylaştırır. Denilebilir ki, ABD’nin ve tüm Batı’nın İsrail’e açık desteği, Arap ülkelerini Moskova, Pekin ve Tahran’ın kucağına itecektir. Bu ülkeler, Arap dünyasının ve bazı ülkelerin sempatisi için aktif olarak iş birliği yapacak ve birbirleriyle rekabet edecekler.
Her halükarda, bu savaş sayesinde İran’ın bölgedeki konumu güçleniyor, Batılı ülkeleri de dahil olmak üzere birçok ülke şu veya bu durumu çözmek için İran’la açık veya gizli görüşecektir. İsrail ile Hamas arasındaki çatışma, Azerbaycan-İran ilişkilerinde son aylarda gözlenen normalleşme süreci üzerinde baskı oluşturabilir. Ama İran’ın İsrail’le savaşa gireceğini düşünmüyorum. İsrail-Filistin çatışması, uluslararası politikadaki güç faktörünün tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığını, jeopolitik çıkarların normatif değerleri aştığını bir kez daha göstermektedir. Böyle bir dönemde, Ermenistan ile Azerbaycan arasında barış anlaşmasının imzalanması, İsrail’e büyük katkı sağlamaktadır. Giderek istikrarsızlaşan bir sistemde, her iki ülke de bağımsız devlet varlığını ispat edebilir. Ancak İsrail-Hamas Savaşı’nın uzun sürmesi, Azerbaycan toplumunu kutuplaştırıyor ve bu da İran ve Rusya’nın işine yarıyor.
Teymur QASIMLI
İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilmi ve Uluslararası İlişkiler Doktora Adayı
[1] Tuba Çebi (2023), “Güney Kafkasya Ekseninde Azerbaycan-İsrail İlişkileri”, 02.07.2023, TÜRKSAM, https://www.turksam.org/detay-guney-kafkasya-ekseninde-azerbaycan-israil-iliskileri.
[2] Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, “İsrail”, https://www.mfa.gov.az/az/category/asiya-ve-okeaniya/israil, 02.11.2023.
[3] VOA Türkçe (2023), “Azerbaycan İsrail’e İlk Kez Büyükelçi Atadı”, https://www.voaturkce.com/a/azerbaycan-israil-ilk-kez-buyukelci-atadi/6914143.html, 02.11.2023.
[4] Haber Türk (2023), “Dağlık Karabağ: Azerbaycan’ın Askeri Kapasitesini Geliştirmesinde Türkiye Nasıl Rol Oynadı?”, https://www.haberturk.com/daglik-karabag-azerbaycan-in-askeri-kapasitesini-gelistirmesinde-turkiye-nasil-rol-oynadi-2822334, 02.11.2023.
[5] Yavuz Cankara & Pınar Özden Cankara (2022), “İran ve Ermenistan Gölgesinde İsrail’in Azerbaycan ile Stratejik İlişkiler”, Uluslararası Afro-Avrasya Araştırmaları Dergisi, Cilt 7, Sayı: 13.
[6] Euronews (2023), “İsrail, Azerbaycan’ın Tel Aviv’de Büyükelçilik Açma Kararından Memnun”, https://tr.euronews.com/2022/11/18/israil-azerbaycanin-tel-avivde-buyukelcilik-acma-kararindan-memnun, 02.11.2023.
[7] Tuba Çebi (2023), “Güney Kafkasya Ekseninde Azerbaycan-İsrail İlişkileri”, 02.07.2023, TÜRKSAM, https://www.turksam.org/detay-guney-kafkasya-ekseninde-azerbaycan-israil-iliskileri.
[8] Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, “Filistin”, https://mfa.gov.az/index.php/az/category/asiya-ve-okeaniya/felestin, 02.11.2023.
[9] Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, “Filistin”, https://mfa.gov.az/index.php/az/category/asiya-ve-okeaniya/felestin, 02.11.2023.
[10] Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, “Filistin”, https://mfa.gov.az/index.php/az/category/asiya-ve-okeaniya/felestin, 02.11.2023.
[11] Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, “Filistin”, https://mfa.gov.az/index.php/az/category/asiya-ve-okeaniya/felestin, 02.11.2023.
[12] Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, “Filistin”, https://mfa.gov.az/index.php/az/category/asiya-ve-okeaniya/felestin, 02.11.2023.
[13] Filistin Dışişleri Bakanlığı Bakü Büyükelçiliği, https://embassyofpalestine.az/az/azerbaycan-ve-felestin-elaqeleri/#none, 02.11.2023.
[14] Amerkanın səsi radiosu (2023), “İsrailə hücum Azərbaycanda etirazla qarşılanıb”, Oktyabr 07, 2023, https://www.amerikaninsesi.org/a/7300967.html, 02.11.2023.
[15] Amerkanın səsi radiosu (2023), “İsrailə hücum Azərbaycanda etirazla qarşılanıb”, Oktyabr 07, 2023, https://www.amerikaninsesi.org/a/7300967.html, 02.11.2023.
[16] TRT Haber (2023), “Azerbaycan Dışişleri Bakanı, Filistin halkının devlet olma mücadelesini desteklediklerini belirtti”, 18.10.2023, https://www.trtavaz.com.tr/haber/tur/avrasyadan/azerbaycan-disisleri-bakani-filistin-halkinin-devlet-olma-mucadelesini-destekle/65300b009a39f5a9781e699d, 02.11.2023.
[17] Turan ajansı Bakı (2023), “Qafqaz Müsəlmanları İdarəsi Marneulidə Qərb və İsrail əleyhinə çağırışlardan yaxasını kənara çəkib”, /YENİLƏNİB/, Noyabr 01 (Çərşənbə), https://www.turan.az/ext/news/2023/11/free/politics_news/az/10442.htm, 02.11.2023.