Polonya ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) tarafından temsil edilen Filistin halkı arasındaki siyasi ilişki, 1970’lerden bu yana önemli ölçüde gelişmiştir. Başlangıçta, Polonya’nın Filistin meselesine yaklaşımı ideolojik, siyasi ve olgusal düşüncelerden etkilenmiş, hem Filistinlilerin ulusal isteklerini, hem de İsrail’in barış içinde var olma hakkını tanımıştır. Resmi etkileşimler, 1970’lerin ortalarında, 1976’da Polonya’da bir FKÖ misyonunun kurulmasıyla başladı, ancak başlangıçta diplomatik statüsü yoktu. Polonya ve FKÖ arasındaki diplomatik bağlar, İsrail’in Lübnan’a saldırmasının ardından Temmuz 1982’de resmen kuruldu. Bu, FKÖ’nün Polonya’daki temsilciliğine tam diplomatik statü verilmesine ve yöneticisinin büyükelçi olarak akredite edilmesine yol açtı.
Kayda değer bir gelişme de 1989 yılında Sayın Arafat’ın ziyareti sırasında Varşova’daki FKÖ misyonunun adının “Filistin Devleti Büyükelçiliği” olarak değiştirilmesi oldu. Bu değişiklik, BM Genel Kurulu’nun “FKÖ” yerine “Filistin” ifadesinin kullanılması yönündeki kararıyla uyumluydu. FKÖ ile İsrail arasında 1995 yılında imzalanan barış anlaşmasının ardından, kurulması beklenen Filistin devletine vurgu yapmak amacıyla “Filistin Büyükelçiliği” adı benimsendi.
Polonya’nın Filistin Devleti’ni tanıdığı, 15 Kasım 1988’de Cezayir’de düzenlenen Filistin Ulusal Konseyi’nin 19. oturumunda yapılan açıklamanın ardından ilan edildi. Polonya Dışişleri Bakanlığı, kurulduktan sonra Filistinli yetkililerle iş birliği yapmaya hazır olduğunu ifade etti. Bu tutum, aralarında Polonya ve diğer Doğu Bloku ülkelerinin de bulunduğu 104 ülke tarafından desteklenen BM Genel Kurulu’nun A/RES/43/177 sayılı kararında yansıtılan daha geniş bir kolektif tanımanın parçasıydı.
Polonya’nın Filistin Ulusal Yönetimi’ndeki temsilciliği Ocak 2005’te Ramallah’ta kurulmuştur. Bundan önce, Tunus’taki Polonya Büyükelçiliği 1994’e kadar FKÖ merkeziyle irtibat halindeydi ve 1997’den itibaren Tel Aviv’deki Polonya Büyükelçiliği Müsteşarı Filistin Yönetimi’nde irtibat görevlisi olarak hizmet verdi. Polonya, 2012 yılında Beytüllahim’de bir Fahri Konsolosluk da açmıştır. Filistinli yetkililer, Polonya’nın Filistin devletini tanıdığına dair herhangi bir teyide ihtiyaç duymadan, Polonya’nın 1988’deki tutumunu tanımış ve desteklemiştir. Bu tarihsel genel bakış, bölgede barış ve istikrara olan bağlılıkla desteklenen karşılıklı tanıma ve gelişen diplomatik ilişkiler yolculuğunu yansıtmaktadır.
Günümüzde Polonya’da Filistin’le Siyasi İş Birliği
Polonya ve Filistin arasındaki ilişkiler, yıllar içinde önemli gelişmelerin yaşandığı sıcak ve iş birliğine dayalı bir atmosfere sahiptir. Bu dostane ilişki, üst düzey siyasi etkileşimlere kadar uzanmaktadır. Polonya Cumhurbaşkanı Bronisław Komorowski’nin 2013’te Beytüllahim’e yaptığı ziyaret, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın 2016’da Polonya’ya yaptığı ziyaret ve Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda’nın 2017’de Beytüllahim’e yaptığı karşılıklı ziyaret kayda değer ziyaretlerdir. Ayrıca Polonya Dışişleri Bakanları, 2015 ve 2016 yıllarında Ramallah’a ziyaretler gerçekleştirerek güçlü diplomatik bağları daha da pekiştirmişlerdir.
Polonya, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkını ve Ortadoğu barış süreci yoluyla bağımsız bir devlet kurma hedefini sürekli olarak desteklemiştir. Bu destek, iki ülke arasında devam eden üst düzey siyasi diyaloglardan da açıkça görülmektedir. Her iki ülke de, karşılıklı anlayış ve iş birliğini teşvik etmek üzere parlamenter dostluk grupları kurmuştur. Polonya ve Filistin arasındaki ortaklık, turizm ve kültürel ilişkilerdeki önemli iş birliği ile siyasi diyaloğun ötesine uzanmaktadır. Bu iş birliği, Lublin ve Ramallah veya Beytüllahim ve Częstochowa arasındaki ortaklıklar gibi yerel yönetim düzeyinde de görülmektedir.
Polonya üniversitelerinde Filistinli Mezunlar Derneği’nin kurulmasıyla iki taraf arasında eğitim bağları da güçlendirilmiştir. Ayrıca Ignacy Łukasiewicz Programı gibi burs programları ile öğrencilere eğitim fırsatları sunularak, kültür ve eğitim alışverişini daha da derinleştirilmektedir.
Polonya’nın Filistin’e desteği, Filistinli STK’lara hibe ve katkılar yoluyla mali yardımı da içermektedir. Polonya, ayrıca Filistinli mülteciler için oluşturulan gönüllü fona da katkıda bulunarak Filistin halkına yardım etme ve onların barış ve bağımsızlık isteklerini destekleme konusundaki kararlılığını ortaya koymaktadır. Bu çok yönlü etkileşimler, Polonya ve Filistin arasındaki güçlü, dostane ve iş birliğine dayalı ilişkiyi vurgulamaktadır.[1]
Polonya’nın Filistin halkına desteği, eğitim, sağlık hizmetleri ve insani yardım sağlama şeklinde somutlaşmıştır. COVID-19 pandemisine karşı Filistin’e tıbbi ekipman ve aşı bağışları da bu desteğin bir parçasıdır. Polonya Dışişleri Bakanı Zbigniew Rau, İsrail-Filistin çatışmasında barışın tesis edilmesine yönelik diplomatik adımları desteklediğini belirtmiş ve Filistin’e yönelik Avrupa Birliği yardımının devam etmesi gerektiğini vurgulamıştır.[2]
Toplumsal tepkiler ve gösteriler olarak, İsrail-Hamas ve Filistin arasında olan güncel çatışmadan sonra Polonya’nın başkenti Varşova’da yüzlerce kişinin katılımıyla Filistin’e destek yürüyüşü gerçekleştirildi. Yürüyüşe katılan yüzlerce kişi, “Özgür Filistin“, “Nehirden denize Filistin özgür olacak” ve “Varşova ve Gazze aynı davayı paylaşıyor” sloganları attı. Göstericiler ellerinde Filistin bayraklarının yanı sıra Türk bayrağı ve “Soykırımcı Netenyahu“, “Gazze’de her 10 dakikada bir çocuk ölüyor“, “Şimdi ateşkes” ve “Bir hırsız hiçbir zaman sahip olamaz” dövizleri taşıdı.[3]
İsrail, diplomatik kriz sonrasında Polonya hükümetinden daha güçlü bir pro-İsrail tutumu beklemekteydi. Ancak bu beklenti, Polonya’nın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda İsrail’i desteklememesiyle karşılanmadı. Durumu daha da zorlaştıran bir gelişme olarak, Polonya Dışişleri Bakanı, Gazze’deki sivil ölümlerini eleştirdi ve Filistinlilere empatiyle yaklaştığını ifade etti. Bu tutum değişikliği, birçok kişi tarafından Polonya’nın uluslararası toplum tarafından terk edilme hissini anlaması ve bu duyguyu Filistinlilerle paylaşması olarak yorumlandı. Varşova ve Krakow’da düzenlenen gösterilerde atılan anti-semitik bazı sloganlar ise, Polonya’da anti-semitizmin yükselişi konusundaki endişeleri daha da artırdı.[4] Polonya’nın Filistin sorununa yaklaşımı, uluslararası ilişkiler ve bölgesel güvenlik konularıyla da yakından ilişkilidir. İsrail-Hamas çatışmasının şiddetlenmesi ve Gazze’de yaşanan insani kriz, Polonya gibi ülkelerin Ortadoğu politikalarını da etkileyebilir.
Sümer Esin ŞENYURT
DİPNOTLAR
[1] “Poland in Palestine”, Serwis Rzeczypospolitej Polskiej, https://www.gov.pl/web/palestine/bilateral-relations#:~:text=Poland%20supports%20the%20right%20of,maintain%20high%20level%20political%20dialogue, (Erişim Tarihi: 02.12.2023).
[2] TRT Haber (2023(, “Polonya Dışişleri Bakanı: Filistin tarafına yönelik AB yardımının sürdürülmesi gerekiyor”, 10.10.2023, https://www.trthaber.com/haber/dunya/polonya-disisleri-bakani-filistin-tarafina-yonelik-ab-yardiminin-surdurulmesi-gerekiyor-802406.html, (Erişim Tarihi: 03.12.2023).
[3] Murat Temizer (2023), “Polonya’da yüzlerce kişi Filistin’e destek yürüyüşü düzenledi”, Anadolu Ajansı, 18.11.2023, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/polonyada-yuzlerce-kisi-filistine-destek-yuruyusu-duzenledi/3057797, (Erişim Tarihi: 03.12.2023).
[4] Shivani Chauhan (2023), “Poland’s Shift in Stance Amid Israel-Palestine Conflict”, BNN, 29.10.2023, https://bnn.network/world/israel/polands-shift-in-stance-amid-israel-palestine-conflict/, (Erişim Tarihi: 04.12.2023).