TÜRKİYE’DEKİ İSLAMİ CEMAAT VE GRUPLARIN 2024 YEREL SEÇİMLERİNDE OY VERME EĞİLİMLERİ ÜZERİNE ÖNGÖRÜSEL BİR ANALİZ

upa-admin 25 Mart 2024 8.825 Okunma 0
TÜRKİYE’DEKİ İSLAMİ CEMAAT VE GRUPLARIN 2024 YEREL SEÇİMLERİNDE OY VERME EĞİLİMLERİ ÜZERİNE ÖNGÖRÜSEL BİR ANALİZ

Giriş

Türk-İslam kültürü içerisinde, İslami cemaat ve tarikatlar, dini, siyasal ve sosyal (toplumsal) anlamda önemli bir yer tutmaktadırlar. Cemaat ve tarikatlar günlük dilde aynı oluşumlar gibi ele alınsa da, aslında etimolojik olarak incelendiğinde, farklı tipte dini ve sosyal gruplardır. Bu grupların nitelikleri İslami tasavvuf geleneğinde genellikle yanlış ve eksik şekilde yorumlanarak, birbirleriyle karıştırılmaktadır. Tarikatlar; tasavvuf (sufiye yolunu izleme, manevi ve deruni bir yaşam) merkezli İslami ve manevi irfana ulaşma yollarıyken, cemaatler dini-tasavvufi sosyal gruplardır. İslamiyet’te “cemaat“, sözcük olarak genelde ibadet için toplanan cami fertlerini tarif etmekte kullanılır. Türk Diyanet Vakfı’nın İslam Ansiklopedisi’ne göre de, cemaat kavramı, Müslümanların din kardeşliği esasına dayalı olarak gerçekleştirdikleri ve katılmak zorunda oldukları birlik/beraberlik anlamı taşır.[1] Günümüzde cemaatlerin İslami yöndeki anlamı ile sosyal kapsamı değişmiş, belirli inançları/tercihleri olan toplumsal dini grupları tarif etmek için bu tabir kullanılmaya başlanmıştır. İslamiyet’te cemaat, tasavvufi yönde, belirli bir görüşü ve inancı paylaşan kimselere veya gruplara da denilir hale gelmiştir.

Bu nedenle, bu çalışmada, iki oluşuma yakın mânâlar yüklenmiş tasavvufi tarikatlar ve cemaatler birlikte ele alınmıştır. Tarikatlar; çeşitli kollar ve silsileler halinde gelişim gösterebilen, İslam tasavvufunda belirli bir görüş, ekol, yol, ilke, mezhep vb. unsurları kendilerine referans alarak, genellikle maneviyatı yüksek kullar yetiştirme hedefli faaliyetler yürütmektedirler. Cemaatler ise, tıpkı tarikatlar gibi tasavvufi bir görüşü merkezlerine almalarına karşın, farklı bir sosyo-dini (İslami) düşünce etrafında da organize olabilen diğer dini oluşumlarla kıyaslandıklarında daha canlı olan ve yarı kurumsal yapılara sahip dini (İslami) gruplardır. Cemaatler, ayrıca bünyesinden farklı/geniş kesimlere hitap edebilen, üyelerini sosyal alanda dönüştürebilen ve onları topluluk hiyerarşisinde konumlandırarak sistemli hareket eden dini yapılardır.

Bilinen ilk İslami tarikat veya cemaat hakkında kesin bir görüş birliği bulunmamakla birlikte, İslam tarihinde ilk tarikatların miladi takvime göre 11. ve 12. yüzyıllardan itibaren vücut bulmaya başladıkları bilinmektedir. İslamiyet’in dünyada ve ulusumuz arasında yayılmaya başlaması ile Orta Asya, Anadolu, Afrika, Endülüs ve Ortadoğu’da, Selçuklulardan Anadolu Beyliklerine ve Osmanlı’ya uzanan tarihsel süreç boyunca cemaat ve tarikatlar varlıklarını çoğu dönem farklı şekillerde tesis ve muhafaza etmiştir. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise, laik Cumhuriyette bu tür dini yapıların çeşitli sıkıntılara yaratacağını düşünerek, İslami tarikat ve cemaatleri yasaklamış ve dini yaşamı toplumsal alanda düzenlemesi için Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kurmuştur. 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen hain FETÖ darbe girişimi sonrasında da Türk toplumunda bu tür dini gruplara ve oluşumlara yönelik olarak belirgin bir tepkisellik doğduğu gözlenebilmektedir. Ancak her dini/İslami oluşumu FETÖ terör örgütü ile aynı kefede ele almak da objektif ve doğru bir yaklaşım değildir. Nitekim Atatürkçü/Türk milliyetçisi bir çizgide konumlanan Bağımsız Türkiye Partisi-BTP’nin merhum lideri Haydar Baş’ın da Kadiri Tarikatı’nın İcmal kolu lideri olduğu ulusal kamuoyunda bilinmektedir. Ayrıca, hain/kirli FETÖ yapılanmasının köklerinin 1970-1980’li yıllara kadar uzandığı ve bu örgütün dini duyguları sadece bir istismar ve takiyye aracı olarak kullandığı somut ve net bir biçimde görülmüştür. 2013’ten sonraki süreçte de, o güne kadar Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinde hiçbir sağ iktidarın bu karanlık örgüte karşı yapmaya cesaret edemediğini gerçekleştiren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hain FETÖ terör örgütüne karşı kararlı/güçlü bir mücadele vermiştir/vermektedir. Hattta 15 Temmuz 2016 tarihindeki hain FETÖ darbe girişiminden hemen sonra, Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan, “halkımızdan açık biçimde özür dilemiş ve FETÖ tarafından kandırıldıklarını” ifade etmiştir. Kanlı 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, özellikle 2016-2024 arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin yoğun bir şekilde verdiği mücadeleler doğrultusunda FETÖ oldukça zayıflatılmıştır. Günümüzde cemaat/tarikatların siyasete ilgileri de kamuoyunda sıklıkla tartışılmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki, tarih sahnesindeki Türk-İslam devletleri liderlerinin pek çoğu bu tarz dini gruplara mensuptur ve önemli din âlimlerinin talebeleridir. Bu anlamda, İslami cemaat ve tarikatlar Türk siyasal tarihi ve geleneğinde çok önemli ve etkilidirler.

Örneğin, İstanbul Fatihi Peygamber efendimizin mübarek kıldığı Evlad-ı Fatihan Fatih Sultan Mehmet, Bayramiyye tarikatındandır. Fatih Sultan Mehmet’in ilimlerine yüksek derecede güvendiği ve sevdiği hocaları da Bayramiyye tarikatının kurucusu olan çok yönlü âlim-bilge tıpçı Akşemseddin Hazretleri (1389-1459) ile o dönem içinde doğruluğu ve dürüstlüğüyle nam salan Osmanlı Şeyhülislamı, Kadısı, Anadolu Kazaskeri, Müderris Ispartalı Kınalı Abdülkadir Hamidi Çelebi Hazretleridir. Abdülkadir Hamidi Çelebi ise, Abdülkadir Geylani Hazretlerinin Kadirilik tarikatından bir din ve devlet adamıdır. Her ne kadar dönemsel ve siyasi farklılıklar göz ardı edilemez olsa ve dinimizde cemaat ve tarikatlara bakış açıları farklılık arz etse de, Türk-İslam tarihi incelendiğinde bu tür grupların daima yeri olmuştur. Diğer yönden, Türkiye’de laiklik temelinde, bu tür dini yapılar, sıklıkla yoğun eleştiriler de almaktadırlar. Buna karşın, binlerce yıllık Türk-İslam kültürel birikimi ve Türk-İslam tarihi yönünden incelendiğinde, bu tür dini grupların varlığı, sosyolojik ve manevi bir ihtiyaç gerçekliği ve gerekliliği olarak da nitelendirilebilir. Örneğin, ülkemizdeki dini hassasiyetleri yüksek olan muhafazakâr yurttaşların büyük bölümü bu tür yapıları önemli bulmaktadırlar. Dolayısıyla, devletimizin birliğine ve ulusumuzun toplumsal beraberliğine yönelik herhangi bir tehlike oluşturmamaları şartıyla, bu tür dini toplulukları bütüncül bir tarihsel ve sosyokültürel yaklaşımla ele almak, modern (Cumhuriyet) ve aynı çizgide geleneksel (Türk-İslam) değerlerin sentezi konumundaki bir ülkenin fertleri olarak bizlere doğru bir toplumsal paradigma sunabilir. Bu olgulardan hareketle, bu makalede milletimizin ve devletimizin birliğine, beraberliğine, milli ve manevi değerlerine bağlı genç bir yazar ve bir sosyal bilimci gözüyle 2024 yerel seçimleri öncesinde Türkiye’deki İslami cemaat ve tarikatların oy verme eğilimleri üzerine öngörü analizimi siz değerli Uluslararası Politika Akademisi (UPA) takipçileriyle paylaşacağım.

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki, Cumhuriyetin kurulduğu 1923 yılından bugüne dini cemaat ve tarikat grupları Türkiye’de yasadışı bir yapı içinde bulunmakta, ama devlet tarafından da buna daima izin verilmektedir. Vakıf, dernek gibi çeşitli sivil toplum kuruluşları (STK) ile teşkilatlanabilen cemaat ve tarikatlar varlıklarını yasadışı olarak günümüze değin sürdüregelmişler, hatta 1990’lardan itibaren istikrarlı bir şekilde ekonomik ve siyasi olarak güçlenmişlerdir.

Bugün Türkiye’deki İslami cemaat ve tarikatlar, genel olarak 5 ana yoldan (tarikat ekolünden) neşet etmektedirler. Bunlar çoğaltılabilmekle birlikte, genellikle Türkiye’de yaygın durumda bulunanları ve takip edilenleri; Nakşibendîlik, Kadirilik, Mevlevilik, Alevilik/Bektaşilik ve bunlara nazaran yeni bir İslami hareket olan Nurculuktur. Aşağıda da bunlara yer verilecektir. Türkiye’de günümüzde bu 5 ana ekolün bağlı oldukları mezhepler ise ağırlıklı şekilde Sünnilik ile Şiilik (Şialık( olarak nitelendirilebilecektir

1. Nakşibendîlik: Türkiye’de özellikle günümüzde Nakşibendîlik çok yaygın bir durumda bulunan ve benimsenen bir tasavvufi yol, tarikat ve ekoldür. Nakşibendî kelimesi, etimolojik olarak nakış yapan anlamı taşır ve Nakşibendîler kalplerini dünyadan ahirete nakşettiklerine inanırlar. Kökleri 11. yüzyıl Orta Asya’sına dek uzanan Nakşîbendiliğin temellerini Yeseviliğin kurucusu Hoca Ahmet Yesevi ile Abdülhalik Gucdüvani’nin hocalığını yapan ve hocaların hocası olarak anılan Azerbaycan Türkü Yusuf el-Hemedani Hazretleri atmıştır. Sonraki süreçte ise, silsileyi müteakiben Bahaeddin Nakşibend 14. yüzyıl dolaylarında Buhara’da Nakşibendîlik tarikatını fiilen başlatmıştır. Türkiye’deki pek çok tarikat ve cemaatin çıkış noktaları ve oluştukları silsileler de bu köklü tasavvufi tarikata dayanmaktadır

2. Kadirilik: Kadirilik Fars kökenli Hanbelî bir sufi olan Abdülkadir Geylani Hazretleri’nin tasavvufi yolunu takip edenlerce 12. yüzyılda kurulmuştur. Selçuklular döneminde yaşayan Geylani Hz., başta Anadolu olmak üzere evlatları vasıtasıyla Irak, Suriye, Mısır, Kuzey Afrika, Endülüs gibi bölgelerde Kadiriliği yaymıştır. Türkiye’de Kadirilik yolu da günümüzde belirgin bir derecede takip edilmektedir.

3. Mevlevilik: Mevlevilik tasavvufi yolu/tarikatı, 13. yüzyılda Anadolu’da yaşayan Fars kökenli tasavvufçu, ilahiyatçı ve sufi bir mistik (gizemci) şair olan Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretlerinin ismiyle anılmaktadır. Her ne kadar Mevlevilik tarikatını Hz. Mevlana’nın fiilen kurmamış olduğu söylense de, bu ekolün temellerini kendileri atmıştır. Anadolu irfanı ile aşkı birbirinden ulvi sözlerle tanımlayan “Hz. Mevlana’nın Mevleviliği” de ülkemizde takip edilen tasavvuf yollar arasında bulunur.

4. Alevilik-Bektaşilik:

Alevilik: Hazreti Ali ve On İki İmam’ın öğretilerini öğretmiş olduğu kabul edilen Hacı Bektaş-ı Veli’nin, Alevi İslami öğretilerini izleyen yerel İslami gelenektir. Dinimizde Şiilik mezhebine bağlıdır.

Bektaşilik: Bektaşilik tarikatı ismini, 13. yüzyıl Anadolu’sunun İslamlaştırılması sürecinde etkin ve aktif faaliyetler yürüten ve Hoca Ahmed Yesevi Hazretlerinin öğretilerinin Anadolu’daki uygulayıcısı konumunda olan Hacı Bektaş-ı Veli Hazretlerinden almıştır. Anadolu’da hem geçmiş yıllarda, hem de günümüz itibarıyla yaygın olan Bektaşilik, On İki İmam esasına dayanan sufi ve tasavvufi bir ekoldür. Örneğin en saygın Anadolu erenlerinden olan Yunus Emre “Âşık Yunus” Bektaşi Tarikatına mensuptu. Bektaşilik de Alevilik gibi Şiilik mezhebine bağlıdır ve ülkemizde geniş bir kültürel birikime sahiptir. Alevilik ve Bektaşilik birbirine İslami açıdan yoğun olarak katkılar sağlayan ve çok yakın iki ekoldür. Türkiye’de Alevi ve Bektaşiler, değişik partilere oy verebilmekle birlikte, aslında CHP’ye yakındırlar. Genellikle, CHP yönetimlerinde de Alevi-Bektaşilerin yoğun görev aldıkları ve siyaset yaptıkları görülmektedir. Dolayısıyla, yerel seçimlerde de onların tercihleri genellikle bu parti yönünde gelişim gösterebilecektir.

5. Nurculuk: Nurculuk görüşü veya Nur Cemaati yukarıda yer verilen İslami tarikat ekollerine göre çok daha yeni bir İslam kaynaklı oluşum ve esasen bir harekettir. Nurculuk, 20. yüzyıl başlarında teşekkül etmiştir. Nurculuğun önderi, Kürt İslam âlimi, müfessir ve yazar Said Nursi tarafından 24 yılda yazılan Risale-i Nur adlı dini külliyatın, Nurculuk Hareketi’nin çıkış noktasını oluşturduğu ifade edilebilir. FETÖ, uzun yıllardır her ne kadar Nurculuğun fikri mirasçısı olduğunu iddia etse de, esasen Nurculuk Hareketi geçmiş yıllardan günümüze dek bölünmüş bir vaziyette farklı kollar halinde faaliyetler yürütmektedir. Ayrıca Nurculuğun geneli, yani ona bağlı olarak kurulan kolları, bugün FETÖ ile beraber anılmaktan rahatsızdır. Nurculuk, kuruluşundan itibaren siyaset ile dini ayrı tutmayı kendisine ilke edinmiştir ve bu sebepten dolayı Nurculuk Hareketi’ne bağlı kurulan ardıl dini oluşumlar FETÖ’ye tepkisel yaklaşırlar. Özellikle Nursi’nin vefatından sonra Nurculuk Hareketi pek çok farklı kola ayrılmış durumdadır. Bunun başlıca sebebi ise, Risale-Nur adlı külliyatın neşredilmesi ile ilgili ve külliyatın yazım diline dair cemaatte oluşan çeşitli görüş ayrılıklarından kaynaklanır. Bölünmenin diğer nedeni de Nursi’nin isteğiyle ölümü sonrası yerine geçen talebesi Hüsrev Altınbaşak’ın cemaat lideri olarak yeterli kabulü görememesidir. Günümüzde Yazıcılar, Okuyucular, Sözler, İhlâs Nur ve Yeni Asya gibi birçok farklı kola ayrılmışlardır. Nurcuların Yeni Asya kolu muhalif görüşte bulunmakla birlikte, diğer kolları genellikle AK Parti taraftarıdır. 2024 yerel seçimlerinde de Nurcuların büyük bir bölümü AK Parti’ye oy verebileceklerdir.

Nakşibendîlik, Kadirilik, Mevlevilik Ekolleri ve Nurculuk Hareketi Üzerine Genel Bir Analiz

Kadirilik ve Mevlevilik tasavvufi ekollerinin köklü tarihleri vardır. Ancak Kadirilik ve Mevleviliğin cemaatleşme serüveni günümüz Türkiyesi’nde Nakşibendîliğe ve Nurculuk Hareketi’ne kıyasla daha sınırlı/kısıtlı düzeyde kalmıştır. Günümüzde bu dört ayrı tasavvufi ekol ve hareketten gelen Nurcular, Menzil Cemaati, Bağımsız Türkiye Partisi-BTP Genel Başkanı: Merhum Haydar Baş’ın lideri olduğu söylenen İcmal, Süleymancılar, İskenderpaşa Dergâhı, İsmailağa Cemaati, ülkede diğer cemaatlere ve dini gruplara göre isimleri sıkça duyulabilen ve sosyal tabanları itibarıyla daha güçlü birliklerdir. Çalışma içinde de genellikle bu tarikat, cemaat ve dini grupların siyasi eğilimleri incelenecektir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde günümüzde terör ve organize suç örgütü listelerinde olan Fethullahçı Terör Örgütü-FETÖ ile Adnan Oktar’ın oluşumlarına bu makalede yer verilmeyecektir.

İskenderpaşa Dergâhı/Cemaati (1958-İstanbul):

İskenderpaşa Dergâhı veya cemaati, özellikle İstanbul’da oldukça etkin bir konumda bulunmaktadır. İskenderpaşa cemaati, birçok muhafazakâr-milliyetçi sağ siyasetçinin yetişmesinde çok önemli bir rol oynamıştır. Ülkemizde önde gelen birçok AK Partili siyasetçinin irfanına katkılar sunan İskenderpaşa, Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın da ilim ve sohbet meclislerinden sıklıkla istifade ettiği bir dini cemaat/birliktir. İskenderpaşa Cemaati’nin AK Parti ile ilişkileri oldukça gelişmiş ve iyi bir durumda bulunmaktadır. Kafkasya Türklerinden olan merhum Mehmet Zahid Kotku, İskenderpaşa cemaatinin kurucusudur. 1958-1980 yılları arasında vefat edinceye dek dergâhın/cemaatin liderliğini yürütmüştür. Mehmet Zahid Efendi, annesini henüz bir çocukken 3-4 yaşlarında kaybetmiş olmasının acısından kaynaklanan manevi bilinçle, kendisini daima insan eğitimine/yetiştirmeye adamış ve birçok hayır kurumunun kurulmasına da vesile olmuştur.[2] Merhum Mehmet Zahid Efendi’nin babası İbrahim Efendi’nin ise Peygamberimizin soyundan gelen bir Seyyid olduğu devletin kurumsal kaynaklarında yer verilmiştir.[3] Mehmet Zahid Efendi, Türkçe’nin sade ve anlaşılır biçimde kullanılmasına çok önem atfetmiş, buna özen göstererek yazdığı dini birçok eserini Türkçe konuşma dilinde vermiştir. Sonraki süreçte vefat eden Zahid Efendi’nin yerine Mahmud Esad Coşan cemaat liderliği görevini yürütmüştür. Mahmud Esad Coşan 2000 yılında vefat ettikten sonra ise, İskenderpaşa cemaatinin başına oğlu Muharrem Nureddin Efendi geçmiştir. Baba-oğul özellikle akademik ve eğitimsel yaşamın içerisinde bulunmuşlardır. Mahmud Esad Coşan akademisyen olarak görev almış, şu anda cemaatin liderliğini yürüten M. Nureddin Coşan Efendi ise İşletme alanı üzerine ABD’de yüksek lisans (master) yapmıştır. İskenderpaşa Cemaati ileri gelenleri, siyasilerin işlerine karışmamayı kendilerine düstur edinmişlerdir. Siyasetçiler, Türkiye kamuoyunda da sıklıkla yer aldığı üzere, çeşitli dönemlerde dergâhın külliyesine gelirler. Cemaat toplantılarında Şeyhin ve ileri gelenlerin hayır dualarını alırlar, sonra oradan ayrılırlar. Ancak elbette ki bu durum İskenderpaşa cemaatinin siyasi ve toplumsal bir duruşu olmadığı anlamına gelmemelidir. Nitekim cemaat, AK Parti kurulduğundan beri, yani önceki pek çok seçimde olduğu üzere, geçen genel seçimlerde de AK Parti’yi destekleyeceklerini ülke kamuoyuna açık biçimde deklare etmişlerdir. Önümüzdeki yerel seçimlerde de oylarını Cumhur İttifakı’na ve AK Parti’ye vermeleri ihtimali yüksektir.

Menzil Cemaati (1971-Adıyaman/Kâhta/Menzil Köyü):

Menzil cemaati (tarikatı), Türkiye’deki mevcut cemaatler ile kıyaslandığında yoğun bir kitleye hitap edebilen en güçlü İslami gruplardan birisidir. Ayrıca Menzil cemaati Avrupa ülkelerinde de (İslami) dini ve sosyal faaliyetler yürütmektedir. Menzil cemaati, Nakşibendîlik tarikatının Halidiyye koluna mensup olup, kurucusu Abdülhakim Erol’dur. 1902-1972 yılları arasında yaşayan Abdülhakim Erol, cemaatini, 1971’de Adıyaman’ın Kâhta ilçesine bağlı Menzil köyünde kurmuştur. Cemaatle aynı ada sahip köyün, cemaatin kurulmasıyla birlikte yoğun ziyaretçi akınlarına uğradığı da dile getirilmiştir. 1972 yılında ise tarikatın başına Muhammed Raşid Erol Efendi geçmiştir. Raşid Erol, 12 Eylül darbesi sonucunda işbaşı yapan askeri yönetim tarafından bir dönem Gökçeada’ya zorunlu ikamete gönderilmiş ve daha sonra sağlık sorunları sebebiyle verilen kararla Menzil köyüne geri dönmüştür. Özellikle Büyük Birlik Partisi-BBP’nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve Ülkü Ocakları’nın eski başkanı Ökkeş Kenger Şendiller gibi İslamcı ve milliyetçi çizgideki önemli bazı siyasilerin Menzil’in müridlerinden oldukları ifade edilmektedir. Ayrıca eski Bakanlardan Recep Akdağ ve Taner Yıldız’ın da Menzil mensubu oldukları söylenmiştir. Menzil’in 12 Temmuz 2023’e dek ise lideri Abdulbaki Erol’du. Onun vefatı üzerine liderliğe oğlunun geçeceği düşünülse de, cemaatte bir uzlaşmaya varılamamasından şu anda 3 oğlu arasında ayrışma yaşanmıştır. Cemaate bağlı vakıflardan biri olan Semerkand Vakfı, 14-28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı genel seçimlerinden önce bir basın açıklaması yaparak, Menzil’in Cumhur İttifakı’na desteğini açıklamıştır. Menzil cemaati, şu an itibarıyla bölünmüş bir yapıda olsa da, geçen seçimlerle orantılı olarak siyasi bağlamda tercihsel eğilimi göz önünde bulundurulduğunda, önümüzdeki 2024 yerel seçimlerinde de muhtemelen AK Parti ve MHP’nin içinde yer aldığı Cumhur İttifakı’nı destekleyecektir. Ancak ilginç bir şekilde, İzmir/Karşıyaka gibi seküler hayat tarzının hâkim olduğu çeşitli Ege bölgelerinde bazı Menzil cemaati mensuplarının (CHP) Cumhuriyet Halk Partisi’ne üye oldukları da ifade edilmektedir. Doğruluğu teyide muhtaç olmakla birlikte, bu Menzilcilerin, ayrıca Türkiye’de Belediye Başkanlığı ve Belediye Meclis üyeliği gibi çeşitli görevlere adaylaştırıldıkları da yerel medyalarda haberleştirilmiştir.

Süleymancılar/Süleymanlılar (1920-Türkiye):

Süleymancılar veya Süleymancı cemaati, cemaat mensuplarının kendi deyimleriyle Süleymanlılar, Türkiye genelindeki faal İslami cemaat ve tarikatların içinde kurumsal bağlamda en gelişmiş olanlarından biridir. Süleymancılık’ın temelleri Cumhuriyetin kuruluş yıllarına rastlamaktadır ve 1920’li yıllarda atılmıştır. Cemaatte “Üstaz” olarak nitelendirilen ve Osmanlı Devleti döneminde Bulgaristan’a bağlı Silistre’de doğan Süleyman Hilmi Tunahan’ın (1888-1959)  kurduğu cemaate sonraları da 3 isim liderlik etmiştir. Türk din adamı, İslam âlimi, mutasavvıf olan Tunahan’ın soyunun Nakşibendî silsilelerine dayandığı söylenmektedir. Ayrıca Süleymancılar tarafından Süleyman Hilmi Tunahan’ın “silsile-i sâdât” olarak nitelendirilen ve Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’in kendisinden sonra yerine vekâlet edeceğine dair hadis-i şeriflerinde haber verdiğine inanılan evliyalar zincirinde 33.ve son mürşit olduğu iddia edilmektedir.[4] Ancak Nakşibendiyye Tarikatı’na ait olan pek çok “silsile-i sâdât” zinciri de mevcuttur. Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı camilerde ömrünün son dönemlerinde din görevlisi bir memur olan Süleyman Hilmi Tunahan, Cumhuriyetin kurulmasından önce ise, öğretmenlik yapmış ve medreseler bünyesinde Kuran-ı Kerim öğretmek için kendine özgü farklı bir eğitim-öğretim modeli geliştirmiştir. Cumhuriyet döneminde de, dini eğitim çalışmalarını yasal olmaması nedeniyle gizlilikle yürütmüştür. 1990’lı yılların başında Süleymancılar-Süleymanlıların 2 milyon üyesi bulunduğu ifade edilmekteydi. Dünyanın birçok yerinde Süleymancılara/Süleymanlılara ait olan şube ve temsilcilikler de bulunmaktadır. Ayrıca, cemaat, Türkiye genelinde öğrencilerin ücret karşılığında kaldığı birçok pansiyon ve yurda sahiptir. Süleymancıların mensuplarının anlattıklarına göre, çok katı bir muhafazakâr eğitim stilleri vardır.[5] Mensuplarına da cemaatin kurumsal niteliklerine binaen kariyer planlamaları yapılmaktadır ve cemaat ayrıca bazı iktisadi sektörlerde eğitim gıda turizm sağlık vb. alanlarda da pek çok işletme kurmuştur.[6] Cemaatin özellikle 2015 yılından sonraki süreçte belirgin bir şekilde kurulan AK Parti hükümetlerine ve ilerleyen dönemlerde kurulan Cumhur İttifakı’na muhalif bir yapıya geçtiği medyada ifade ediliyor. Dolayısıyla, Süleymancıların siyasi arenada kritik bir kilometre taşı olarak addedilen önümüzdeki 2024 yerel seçimlerinde AK Parti, MHP, BBP veya Cumhur İttifakı’na destek vermeyecekleri söylenebilir.

İsmailağa Cemaati (1954-İstanbul-Fatih İlçesi, Çarşamba Semti):

İstanbul’da ve Türkiye’de etkinliği olan ve yoğun bir kitleye hitap eden cemaatler arasında İsmailağa cemaati de bulunmaktadır. İsmailağa cemaati, ayrıca, Avrupa, Afrika ve Asya’da da faal durumdadır. Cemaat, Hanefi-Sünni mezhebi üzerinden İslam’ı insanlara (müritlerine) tebliğ etme amacı taşımakta olduklarını ifade etmektedir. İsmailağa cemaati, Nakşibendîliğin Halidiyye koluna mensup olup, genel olarak Ehl-i Sünnet İslam anlayışını benimsediği için Türkiye’de bünyesinde daha fazla sayıda gönüllü barındırabilmektedir. Cemaatin, 2023 itibarıyla 500.000 ile 1 milyon arasında gönüllüsü olduğu ifade edilmiştir. Mahmut Ustaosmanoğlu’nun, Fatih-Çarşamba semtindeki İsmailağa Camii merkezli kurduğu cemaatte genellikle tasavvufi söylemler ön plandadır. Mahmut Ustaosmanoğlu, İsmailağa Camii’nde imamlık vazifesinde bulunurken, ibadet için toplanan müminler, zaman ile bir cemaat yapısı ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla, bir cemaat olarak tanımlanmasını ve yapılanmasını 1980’li senelere doğru oluşturmuştur. Cemaatin erkek üyeleri arasında çarşaflı, sarıklı, cübbeli ve uzun sakallı insanları görmek mümkündür. 1990’lı yılların sonunda ise, cemaat, kendi içerisinde çeşitli cinayet haberleriyle de gündeme gelmiştir. Yine 1990’larda Kafkasya’ya ve Azerbaycan dolaylarına din eğitimcileri ve hocaları göndermişlerdir. Özel okulları, Kuran kursları, TV-radyo gibi basın-yayın kuruluşları ve çeşitli medreseleri bulunmakla birlikte günümüzde tamı tamına 40 ülkede 63 medrese ile din eğitimleri ve faaliyetler gerçekleştirirler. Ülke kamuoyunda azımsanamayacak derecede popülarite kazanan, dini sohbet yayınları yapan ve Cübbeli Ahmet Hoca olarak anılan Ahmet Mahmut Ünlü de bu cemaate üye bir vaiz, hafız ve yazardır. Bununla birlikte, Cübbeli Ahmet Bey ülkemizdeki bazı kesimlerce yoğun şekilde de eleştirilmektedir. Çünkü İslam dinimizi ticaretine ekonomik-maddi çıkarlarına alet ettiği iddialarıyla gündeme gelmiştir.

İsmailağa Cemaati, 2023 genel seçimlerinde Sn. Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Cumhur İttifakı’nı desteklemiştir. İsmailağa cemaati, özellikle İstanbul seçimlerinde Murat Kurum ve Cumhur İttifakı’na destek verebilir ve İstanbul seçimlerinde özellikle Fatih bölgesinde de seçim sonuçlarını tayin edebilir.

Kadirilik Tarikatına Bağlı İcmal Cemaati (1979-Trabzon):

Kadirilik tarikatına bağlı biçimde kurulduğu ifade edilen ve Türkiye’de bu tarikat ekolünden gelen sınırlı sayıdaki cemaatler arasında bulunduğu öngörülen dini (İslami) gruplardan birisi de İcmal’dir. İcmal cemaatine geçmişte uzun bir dönem boyunca Bağımsız Türkiye Partisi-BTP’nin Genel Başkanlık görevinde de bulunan merhum Sn. Haydar Baş’ın Şeyhlik/liderlik yaptığı ifade edilmektedir. Türk siyasetçi, araştırmacı, ekonomist, sosyolog, yazar, din adamı ve iş insanı merhum Prof. Dr. Haydar Baş’ın kamuoyunda İcmal’in Şeyhlik görevini 1979 yılından itibaren devraldığı söylenmekle birlikte, 1979 yılından önceki dönemlerde Kadirilik tarikatına bağlı cemaatin nasıl bir yapı içerisinde şekillendiği açık ve net olarak bilinmemektedir. Türk siyasi hayatı yönünden incelendiğinde, ideolojik görüşleriyle son derece sıra dışı bir cemaat olarak dikkatleri üzerine çeken İcmal Hareketi’nin şu anki liderliğini ise, 2020 yılında koronavirüs sebebi ile vefat eden Haydar Baş’ın 16 çocuğundan birisi olan Hüseyin Baş’ın yaptığı ifade edilmektedir. Hüseyin Baş, babasının vefat ettiği 2020 Nisan ayından günümüze BTP’nin Genel Başkanlık görevini de yürütmektedir. Bağımsız Türkiye Partisi (2001-), Türkiye’nin birçok bölgesinde teşkilatlanmış önemli bir siyasi partidir. 2024 yılındaki resmi verilere göre, yaklaşık 12.000 civarında kayıtlı üyesi bulunan BTP’nin, özellikle Karadeniz (Trabzon) ve büyükşehirler başta olmak üzere İç Anadolu, Marmara, Akdeniz ve Ege (Uşak, Afyon) bölgelerinde, muhafazakârların yoğun olarak yaşadığı bazı şehirlerdeki teşkilatlarının ise aktif oldukları söylenebilir.

Atatürkçü (Kemalist) ve Türk milliyetçisi bir parti olan Bağımsız Türkiye Partisi, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti kurucu değerlerini ve devletçilik ilkesini kendine referans almaktadır. Buna karşın, BTP, toplumsal açıdan ise sağ görüşte olan İslamcı/muhafazakâr bir partidir. Dolayısıyla, BTP, politik yönden milliyetçiliği benimserken, sosyal, ulusal ve tarihsel çizgide ise muhafazakârlıkla Atatürkçülüğü sentezler. Bu minvalde de, ekonomik milliyetçilikle parlamenterizm fikirlerini savunur. Ayrıca, parti, Atatürkçülük ve muhafazakârlığı sentezlemiş olan Türkiye’deki çok nadir partilerdendir. Şu anki Bağımsız Türkiye Partisi lideri Hüseyin Baş da, gazeteci-Yazar Fatih Altaylı’nın sunduğu bir “Teke-Tek” programına konuk olarak “Hem muhafazakâr dindarız, hem de Atatürkçüyüz” demiştir.[7] BTP ve İcmal, Atatürk’ün Cumhuriyeti kurucu değerlerinden birisi olan laiklik ilkesinin İslam dini ve ülke yurttaşlarının inançları açısından bir teminat ve özgürlük oluşturduğu görüşünü benimsemektedir. Dolayısıyla, dinin özgürce yaşanabilmesini Atatürk’e ve laikliğe borçlu olduklarını belirtmektedirler.[8]

Merhum Haydar Baş’ın ve Bağımsız Türkiye Partisi’nin teorik olarak pek çok defa dile getirdikleri ve Türkiye’de adına da “Milli Ekonomi Modeli” (MEM) ismini verdikleri devletçi ve özgün bir iktisat programı mevcuttur. Ülkedeki ekonomik sorunların çözümleri üzerine yoğunlaşan ve bu konuda kitaplar kaleme alan merhum Haydar Baş, Türk toplumunun zihninde de “İş, Aş, Haydar Baş!” sloganı ile hatırlanmaktadır. BTP, dış politikada, Türkiye’nin Avrupa Birliği-AB üyesi olmasına şiddetle karşı çıkan anti-emperyalist bir oluşumdur. Ayrıca, Haydar Baş ve BTP, Rusya ile de iyi ilişkiler geliştirmiştir. Partinin Avrasyacı olduğu dahi belirtilebilir. Bu bağlamda, Milli Ekonomi Modeli teorisinin sahibi olan Haydar Baş, bu ekonomik model ile ilgili fikirlerini ve görüşlerini bildirilerini sunmak üzere Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ve Rus Meclisi’nin resmi davetlisi sıfatıyla Rus Parlamentosu DUMA’da da konuşmacı olarak yer almıştır. Haydar Baş’ın ekonomi modeli, Rus siyasilerce takdir edilmiş ve büyük bir övgüyle karşılanmıştır. Haydar Baş, ayrıca bu programın başta Rusya, ABD ve Çin Halk Cumhuriyeti olmak üzere; İspanya, Fransa, Portekiz, Güney Kore gibi, yaklaşık 120 ülkede kısmen uygulandığını dile getirmektedir. Merhum Baş, teorisyeni olduğunu her defasında ifade ettiği Milli Ekonomi Modeli ve çeşitli iktisadi fikirlerinin Nobel Ödüllü iktisatçı Joseph Stiglitz’in kendi fikirlerini kopyaladığını da öne sürmüştür.

Bağımsız Türkiye Partisi-BTP, uzun bir süredir AK Parti’ye muhalif bir çizgide siyaset yapmaktadır. BTP, kuruluşundan sonra katıldığı 4’ü yerel ve 4’ü genel olmak üzere toplam 8 seçimde beklediği oy oranlarına ulaşamamıştır. Ancak en son aktif bir şekilde 5 sene önce gerçekleştirilen 2019 yerel seçimlerine katıldığı için de günümüz itibarıyla halktaki karşılığı açık ve net olarak bilinememektedir. Dolayısıyla, 2024 yerel seçimleri BTP’nin Türk siyasetindeki yeri açısından önemli bir veri olacaktır. BTP ve ona bağlı İcmal hareketi, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde o dönemde muhalefetin adayı olan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) eski Başkanı Prof. Dr. Sn. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu desteklemiştir. BTP, önceki dönemde 2018 genel seçimlerine ve 2023 genel seçimlerine katılmama kararı almıştır. Bununla birlikte, geçen yıl yapılan seçimlerde Millet İttifakı’na destek vererek bu muhalif oluşuma katılmaya çalışan BTP, aynı ittifakın Cumhurbaşkanı adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu’nu da desteklemiştir. Ancak bu seçimlere katılım yeterliliği bulunduğu halde, BTP, Millet İttifakı çatısı altında seçimlere katılmamış ve partinin liderinin iddiasına göre bu durum Saadet Partisi (SP) tarafından engellenmiştir.[9] BTP, 2024 yerel seçimlerine ise kendi adaylarıyla ve herhangi bir ittifak çatısı altında yer almadan katılacak olup, Türkiye’nin çeşitli büyükşehirlerinde ve illerinde seçim yarışına müdahil olmuştur. Günümüz itibarıyla, parti, hem muhalefet partilerine, hem de Cumhur İttifakı’na muhalif durumdadır. BTP, ayrıca 2024 yerel seçimleri için ülkedeki tüm seçim bölgelerinde kendi adaylarını çıkarmıştır. Ancak tek istisnai durum Ankara’da yaşanmıştır ve BTP, başkentin 25 ilçesinde Belediye Başkan adayı çıkarmasına karşın, mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı destekleme kararı almıştır.

Sonuç

Sonuç olarak, Türkiye’de geçmişlerini ve siyasi çizgilerini kısaca anlatmaya çalıştığım köklü bazı İslami cemaat ve tarikatlar, siyasal, ekonomik ve toplumsal yaşamda son derece etkin ve etkilidirler. Sayıları milyonları bulan bu grupların mensuplarının Alevi/Bektaşi grupları ve BTP olarak partileşen Kadirilik’in İcmal kolu dışında neredeyse tamamen sağ/İslami/muhafazakâr/milliyetçi partilere oy vermeleri ise, Türkiye siyasetinde sağın ne kadar bu kadar ağır bastığı veya Recep Tayyip Erdoğan gibi kudretli bir liderin nasıl yenilmez hale geldiği konusunda bize fikir verebilir. 2024 yerel seçimlerinde de, bu gruplar, AK Parti’nin ülke geneli ve birçok şehir ve ilçede ekonomik sorunlara rağmen birinci sırada çıkmasında önemli rol oynayacaktır. Bizim görüşümüz ise, yüce İslam dinini halkımıza yayan bu tarz dini grupların özgür olabilmeleri, ancak siyasete doğrudan dahil olmamalarıdır. Ayrıca bu gibi dini grupların devletle karşı karşıya gelmemeleri ve iyi geçinmeleri de ülkemizin birliği ve beraberliği açısından son derece gereklidir. Son olarak, gönül ister ki, ülkemizdeki sol görüşlü ve liberal partiler de farklı temalar üzerinden bu gibi gruplara ulaşabilsinler ve siyaset, halkın menfaatleri ve istekleri temelinde yapılsın.

Cumhur Kartal YILDIZ

 

DİPNOTLAR

[1] Türk Diyanet Vakfı (TDV) İslam Ansiklopedisi, “CEMAAT”, Erişim Tarihi: 14.03.2024, Erişim Adresi: https://islamansiklopedisi.org.tr/cemaat#:~:text=M%C3%BCsl%C3%BCmanlar%C4%B1n%20din%20karde%C5%9Fli%C4%9Fi%20esas%C4%B1na%20dayal%C4%B1,kat%C4%B1lmak%20zorunda%20olduklar%C4%B1%20birlik%2C%20beraberlik.&text=Din%C3%AE%2C%20fikr%C3%AE%20veya%20siyas%C3%AE%20birli%C4%9Fin%20par%C3%A7alanmas%C4%B1.

[2] Bursa/Osmangazi Mehmet Zahid Kotku Anadolu İmam Hatip Lisesi Resmi İnternet Sitesi “Mehmet Zahid Kotku Hazretleri”, Erişim Tarihi: 18.03.2024, Erişim Adresi: https://bursamehmetzahidkotkuaihl.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/16/15/761376/icerikler/mehmet-zahid-kotku-hazretleri_3615912.html#:~:text=Babas%C4%B1%20ve%20annesi%20Kafkasya’dan,s%C3%BClalesinden%20gelen%20bir%20Seyyid’dir.

[3] Bursa/Osmangazi Mehmet Zahid Kotku Anadolu İmam Hatip Lisesi Resmi İnternet Sitesi “Mehmet Zahid Kotku Hazretleri”, Erişim Tarihi: 18.03.2024, Erişim Adresi: https://bursamehmetzahidkotkuaihl.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/16/15/761376/icerikler/mehmet-zahid-kotku-hazretleri_3615912.html#:~:text=Babas%C4%B1%20ve%20annesi%20Kafkasya’dan,s%C3%BClalesinden%20gelen%20bir%20Seyyid’dir.

[4] Wikipedia “Süleyman Hilmi Tunahan”, Erişim Tarihi: 19.03.2024, Erişim Adresi: https://tr.wikipedia.org/wiki/S%C3%BCleyman_Hilmi_Tunahan.

[5] Emine Bıçakçı (2023), “Erdoğan İktidarında Tarikat ve Cemaatlerin Serüveni (15) /Süleymancılar: “Üstaz’ı Ölen Bir Cemaat Nasıl Ayakta Kalır?, Erişim Tarihi: 19.02.2024, Erişim Adresi: https://medyascope.tv/2023/05/08/erdogan-iktidarinda-tarikat-ve-cemaatlerin-seruveni-15-suleymancilar-ustazi-olen-bir-cemaat-nasil-ayakta-kalir/.

[6] Emine Bıçakçı (2023), “Erdoğan İktidarında Tarikat ve Cemaatlerin Serüveni (15) /Süleymancılar: “Üstaz’ı Ölen Bir Cemaat Nasıl Ayakta Kalır?, Erişim Tarihi: 19.02.2024, Erişim Adresi: https://medyascope.tv/2023/05/08/erdogan-iktidarinda-tarikat-ve-cemaatlerin-seruveni-15-suleymancilar-ustazi-olen-bir-cemaat-nasil-ayakta-kalir/.

[7] BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş & Fatih Altaylı (2024), https://www.youtube.com/watch?v=nIQJ8UJt0nU.

[8] BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş & Fatih Altaylı (2024), https://www.youtube.com/watch?v=nIQJ8UJt0nU.

Leave A Response »

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.