Giriş
Beyaz Saray’da gerçekleştirilen Azerbaycan, Ermenistan ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasındaki görüşmeler, Güney Kafkasya’nın geleceğini şekillendirebilecek kritik bir dönüm noktası olarak uluslararası gündeme oturmuştur. Zengezur Koridoru’nun açılması ve işletilmesine yönelik mutabakat (Uluslararası Barış ve Refah İçin Trump Yolu/TRIPP), yalnızca Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkiler açısından değil, aynı zamanda bölgesel ticaret, enerji taşımacılığı ve küresel jeopolitik dengeler açısından da stratejik bir öneme sahiptir. Bu anlaşma, bölgedeki güç mücadelesinin yeni bir safhaya geçmesine işaret etmekte ve hem bölgesel aktörler, hem de küresel güçler için uzun vadeli sonuçlar doğurmaktadır.
Bölgesel ve Tarihsel Arka Plan
Güney Kafkasya, tarih boyunca imparatorlukların kesişim noktası ve stratejik bir geçiş güzergâhı olmuştur. Osmanlı, Pers ve Rus imparatorlukları arasında defalarca el değiştiren bu bölge, 20. yüzyılda Sovyetler Birliği’nin hâkimiyeti altına girmiştir. Sovyetler döneminde çizilen sınırlar ise, özellikle Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkilerde ciddi sorunlara yol açmıştır. (Dağlık) Karabağ Sorunu, 1980’lerin sonunda Sovyetler’in dağılma süreciyle birlikte yeniden alevlenmiş ve 1991’deki bağımsızlık sonrası açık savaşa dönüşmüştür. 1994’teki Bişkek Protokolü ile çatışmalar dondurulmuş olsa da, 2020’deki İkinci Karabağ Savaşı ile Azerbaycan önemli toprak kazanımları elde etmiştir. Bu savaş sonrası gündeme gelen Zengezur Koridoru, Azerbaycan’ın batı bölgeleri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasındaki kara bağlantısını sağlama amacını taşımaktadır.
Zengezur Koridoru’nun Stratejik Önemi
Zengezur Koridoru, Azerbaycan’ın Nahçıvan ile doğrudan bağlantısını kurmanın yanı sıra, Türkiye ile Azerbaycan arasında kesintisiz bir kara ulaşımı sağlayacaktır. Bu durum, Bakü-Ankara hattında stratejik bir “Türk Dünyası” entegrasyonu için kilit rol oynamaktadır. Koridor, aynı zamanda Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri ile Türkiye arasında enerji, ticaret ve ulaşım ağlarının kesintisizleşmesini sağlayarak “Orta Koridor” jeopolitik vizyonuna ivme kazandıracaktır. Ancak bölgesel ölçekteki koridor, İran’ın kuzeyden, Rusya’nın ise güneyden geçiş rotalarını kısmen devre dışı bırakabilir. Bu durum, Tahran ve Moskova’nın stratejik çıkarlarını doğrudan etkileyebilecek bir gelişmedir.
Beyaz Saray Görüşmelerinin Arka Planı
ABD’nin bu sürece dahil olmasının birkaç önemli sebepleri bulunmaktadır. Birincisi, Washington, Güney Kafkasya’da Rusya ve İran’ın etkisini dengelemek istemektedir. İkincisi, enerji güvenliği bağlamında, Hazar havzasındaki enerji kaynaklarının güvenli ve çeşitlendirilmiş güzergâhlardan Avrupa’ya taşınması ABD’nin stratejik öncelikleri arasındadır. Üçüncüsü ise, Ermenistan ile Azerbaycan arasında kalıcı barışın sağlanması, ABD’nin küresel diplomasi başarısı olarak lanse edilebilecek bir hedef niteliğindedir. Dördüncü olarak, Başkan Trump, henüz Ukrayna ve Gazze’de sağlayamadığı başarıyı bu konuda elde ederek, kendisini güçlü bir siyasetçi ve uzlaşma adamı olarak öne çıkaracaktır. AyrıcaBeyaz Saray’da gerçekleştirilen görüşmeler, diplomatik kanalların yanı sıra, ekonomik, güvenlik ve altyapı projeleri açısından da bir dizi taahhüdü kapsamaktadır.
Anlaşmanın İçeriği ve Taahhütler
Anlaşmada öne çıkan başlıca maddeler şunlardır:
- Zengezur Koridoru’nun inşaatı ve güvenliği için uluslararası gözetim mekanizması kurulması.
- Azerbaycan ve Ermenistan arasında sınır belirleme çalışmalarının hızlandırılması.
- ABD’nin koridorun inşaat sürecine teknik ve finansal destek sağlaması.
- Taraflar arasında karşılıklı ulaştırma ve ticaret kısıtlamalarının kaldırılması.
- Bölgedeki mayın temizleme faaliyetlerinin uluslararası destekle yürütülmesi.
Ermenistan’ın Tutumu
Ermenistan açısından Zengezur Koridoru, egemenlik endişeleri doğuran bir mesele olmuştur. Erivan, koridorun “ekstrateryal” (yani Azerbaycan kontrolünde özel bir statüye sahip) olmasına karşı çıkmış, bunun yerine kendi gümrük ve sınır kontrol yetkilerini korumak istemiştir. Beyaz Saray görüşmeleri, Ermenistan’ın ekonomik izolasyondan çıkma ve Batı ile ilişkilerini güçlendirme çabaları bağlamında bir fırsat sunmuştur. Ancak bu süreç, Rusya ile olan geleneksel güvenlik bağlarının zayıflaması riskini de beraberinde getirmektedir.
Azerbaycan’ın Kazanımları
Azerbaycan açısından Zengezur Koridoru’nun açılması hem jeopolitik, hem de ekonomik bakımdan büyük bir zafer anlamına gelmektedir. Koridor, Azerbaycan’ın Nahçıvan ve Türkiye ile doğrudan bağlantı kurmasını sağlayarak, ülkenin bölgesel lojistik merkez olma iddiasını güçlendirecektir. Ayrıca, koridorun devreye girmesi, Bakü’nün Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri ile daha sıkı ekonomik ve kültürel bağlar kurmasına imkân tanıyacaktır.
ABD’nin Stratejik Hedefleri
ABD, bu anlaşma ile Güney Kafkasya’da hem diplomatik, hem de ekonomik bir nüfuz alanı yaratmayı hedeflemektedir. Washington, Zengezur Koridoru’nu, Çin’in “Kuşak ve Yol” projesine alternatif olabilecek “Orta Koridor” stratejisinin önemli bir halkası olarak görmektedir. Ayrıca, enerji nakil hatlarının güvenliği, ABD’nin Avrupa’daki müttefikleri için enerji bağımlılığını azaltacak bir unsur olarak değerlendirilmektedir.
Rusya ve İran’ın Tepkileri
Rusya, uzun süredir Güney Kafkasya’da başat güç konumundadır ve bu anlaşma, Moskova’nın bölgedeki nüfuzunu sınırlandırabilecek bir potansiyele sahiptir. Rusya, Ermenistan üzerindeki etkisini kaybetme tehlikesi karşısında diplomatik ve askeri manevralar yapabilir. İran ise, Zengezur Koridoru’nun kendi kuzey-güney ticaret rotalarına alternatif oluşturmasından rahatsızdır. Tahran, bu koridorun “jeopolitik bir kuşatma” anlamına gelebileceği endişesini taşımaktadır.
Türkiye’nin Rolü
Türkiye, Zengezur Koridoru’nun en büyük destekçilerinden biridir. Ankara, bu koridor aracılığıyla “Türk Dünyası”nı birleştirme vizyonunun somut bir adımını hayata geçirmeyi hedeflemektedir. Türkiye açısından bu proje, hem ekonomik, hem de kültürel bütünleşmenin yanı sıra, jeopolitik nüfuzun artırılması için kritik bir araçtır.
Bölgesel Ekonomi ve Ticaret Üzerindeki Etkiler
Koridorun açılması, Güney Kafkasya’da ticaretin serbestleşmesine ve transit gelirlerinin artmasına yol açacaktır. Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye’nin yanı sıra Orta Asya ülkeleri de bu hat üzerinden Avrupa pazarlarına daha hızlı ulaşabilecektir. Bu durum, lojistik maliyetlerini azaltacak, ihracat ve ithalat hacimlerini artıracaktır.
Güvenlik ve Altyapı Sorunları
Bölgedeki geçmiş çatışmalar, güvenlik risklerini artırmaktadır. Koridor güzergâhında mayın temizleme çalışmaları, güvenlik devriyeleri ve olası sabotajlara karşı önlemler alınması gerekmektedir. Ayrıca, altyapı yatırımlarının zamanında ve güvenli şekilde tamamlanması, anlaşmanın başarısı için kritik önemdedir.
Geleceğe Yönelik Senaryolar
Anlaşmanın uygulanması sürecinde üç olası senaryo öne çıkmaktadır:
- Başarı Senaryosu – Tarafların mutabakata bağlı kalması, koridorun zamanında açılması ve ekonomik entegrasyonun başlaması.
- Kısmi Uygulama Senaryosu – Koridorun açılması ancak siyasi sorunlar nedeniyle tam kapasite çalışamaması.
- Başarısızlık Senaryosu – Güvenlik sorunları veya siyasi krizler nedeniyle projenin rafa kalkması.
Sonuç
Beyaz Saray’daki görüşmeler sonucunda imzalanan Zengezur Koridoru anlaşması, yalnızca Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda bölgesel güç dengelerini ve küresel ticaret rotalarını da etkileyecek stratejik bir gelişmedir. Anlaşmanın başarıya ulaşması, tarafların karşılıklı güven tesis etmesine, altyapı projelerinin zamanında tamamlanmasına ve dış aktörlerin yapıcı katkılarına bağlıdır. Ancak bölgenin karmaşık jeopolitik yapısı, bu sürecin zorlu olacağını da göstermektedir.
Oğuzhan MANİOĞLU
























































